4868 Kayıt Bulundu.
Bize Mahmud b. Gaylan, ona Bişr b. es-Serî, ona Süfyan, ona Abdül'alâ, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim Kur'an hakkında bilgisi olmadan bir şey söylerse Cehennem'deki yerine hazır olsun." [Ebu İsa et-Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-sahih bir hadistir.]
Bize Süfyan b. Vekî, ona Süveyd b. Amr el-Kelbî, ona Ebu Avâne, ona Abdüla'lâ, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Benden iyice bildikleriniz dışında bir söz aktarmaktan sakınınız. Her kim benim adıma kasten yalan söylerse Cehennem'deki yerine hazırlansın. Her kim Kur'ân hakkında kendi görüş ve (arzusuna) göre bir şey söylerse o da Cehennem'deki yerine hazır olsun." Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hasen bir hadistir.
Açıklama: (1.) Bu rivayette gerekli ilmî birikime sahip olmayan kimselerin Kur'an'ı aklına geldiği şekliyle yorumlamaları eleştirilmiştir. Bu kimselerin isabet etmesi halinde bile hatalı sayılması, gerekli birikimi olmayanları görüş beyan etmekten sakındırmak içindir. (2.) Kaynaklarda Abdullah b. Mes'ud’un kendisinin topladığı ve adına izâfe edilen bir mushaftan bahsedilir. Bu nüshada, sûrelerin tertibi, bazı kelimelerin imlâsı ve tefsir kabilinden bazı açıklamalar olduğu söylenmiştir. Nitekim bu nüshada bulunan açıklama mahiyetindeki ilâveler ve farklı kıraat şekilleri, Kur’an hükümlerini öğrenme ve bilinmesi güç kelimeleri açıklama yönünden de faydalı olmuştur. (TDV İslam Ansiklopedisi, “Abdullah b. Mes‘ûd” maddesi) Tâbiîn neslinin önde gelen müfessirlerinden olan Mücahid’in Abdullah b. Mes’ûd’un Kıraatiyle ilgili açıklamalarını bu kapsamda değerlendirmek gerekir.
Bize Yahya b. Musa, Abd b. Humeyd ve daha pek çok kişi -hadisin manası aynı olmak üzere-, onlara Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona Abdurrahman b. Abdulkârî, ona da Ömer b. Hattâb (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamberʼe (sav) vahiy geldiğinde yüzünün tarafında arı vızıltısı gibi bir ses işitilirdi. (Yine) bir gün kendisine vahiy gelmişti. Biz de (yanında) bir süre bekledik. Bu hal ondan gidince kıbleye yöneldi, ellerini kaldırdı ve 'Allah'ım, bizlere verdiğin hayırlarını arttır; azaltma! Bizlere ikram et; rezil-rüsvâ eyleme! Bizlere ver; bizi mahrum bırakma! Bizleri seç; başkalarını değil! Bizi senden razı kıl; sen de bizden razı ol' şeklinde dua etti. Ardından, 'Bana on ayet indirildi, kim onların gereğini yaparsa cennete girer' buyurdu. Sonra, 'Müminler kurtuluşa ermişlerdir' (Müminûn, 23/1) ayetini devamındaki on ayetin sonuna kadar okudu.' Bize Muhammed b. Ebân, ona Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Yunus b. Yezid, ona da Zührî, bu isnadın benzeri ile ve aynı manaya gelecek şekilde hadisi rivayet etti. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, ilk hadisten daha sahihtir. Bize İshak b. Mansur, ona Ahmed b. Hanbel, Ali b. el-Medînî ve İshak b. İbrahim, onlara Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Yunus b. Yezid ona da Zührî, bu hadisi rivayet etmiştir. Ebu İsa [Tirmizî], 'Abdürrezzâk'tan erken dönemde bu hadisi işitenler/sema edenler, senedde Yunus b. Yezid'i zikretmektedirler. Abdürrezzâk'tan bu hadisi rivayet edenlerden bazıları ise senedde Yunus b. Yezid'e yer vermemişlerdir. Yunus b. Yezid'i zikredenlerin rivayetleri daha sahihtir. Çünkü Abdürrezzâk, Yunus b. Yezid'i bu hadisin senedinde bazen zikretmiş, bazen de zikretmemiştir. (Abdürrezzâk) Yunus'u, senedde zikretmediğinde rivayet mürsel (munkatı) olmaktadırʼ demiştir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Zâide b. Kudâme, ona Mansûr b. Mu'temir, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Ali şöyle rivayet etmiştir: "Baki mezarlığında bir cenazede idik. (Derken) Nebî (sav) gelip oturdu. Bizler de onunla beraber oturduk. Beraberinde yeri çizdiği bir değnek vardı. Başını göğe kaldırdı ve 'Dünyaya gelmiş herkesin gireceği yer (cenne ya da cehennem) yazılmıştır (belirlenmiştir)' buyurdu. Topluluk 'Ey Allah'ın Rasulü! O halde biz neden yazgımıza güvenmeyelim ki. Nasıl olsa bahtiyar olan bahtiyarlık için amel eder, bedbaht olan da bedbahtlık için amel eder' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'Bilakis, amele devam edin. Bahtiyarlardan olana bahtiyarların ameli kolaylaştırılır. Behbahtlardan olana da bedbahtların ameli kolaylaştırılır' buyurdu. Ardından 'Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa; bunların güzel karşılığına da inanırsa; biz onu işin kolayına yönlendiririz. Ama kim cimrilik eder, kendisiyle yetinirse; güzel karşılığı da yalan sayarsa; biz onu zora sokarız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu." [Ebu İsader ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]