Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir rivayet etti. (T) Bize Said b. Amr el-Eş'asî, ona Abser rivayet etti. (T) Bana Yâhyâ b. Habib el-Hârsi ona Hâlid yânî İbnü'l-Hâris, ona Şu'be rivayet etti. Bu râvilerin hepsi bu isnadla bu hadisi benzer bir ifade ile rivayet ettiler. Şu'be'nin Süleyman'dan rivayetinde: «Zekvân'dan dinledim» ibaresi vardır.
Açıklama: مَنَ قَتَلَ نَفْسَهُ hadisinin farklı senedlerle geldiğinin vurgulanması, zikredilen metnin güvenilirliğini artırmayı amaçlamaktadır. Müslim'in çoğunlukla kullandığı bu yöntem dikkat çekicidir. Farklı olan senedi verdikten sonra metin için "benzeri" ifadesiyle tekrardan da kaçınmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276743, M000301-2
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ح وَحَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَمْرٍو الأَشْعَثِىُّ حَدَّثَنَا عَبْثَرٌ ح وَحَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْحَارِثِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدٌ - يَعْنِى ابْنَ الْحَارِثِ - حَدَّثَنَا شُعْبَةُ كُلُّهُمْ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ[مَنَ قَتَلَ نَفْسَهُ بِحَدِيدَةٍ فَحَدِيدَتُهُ فِى يَدِهِ يَتَوَجَّأُ بِهَا فِى بَطْنِهِ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا وَمَنْ شَرِبَ سَمًّا فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَهُوَ يَتَحَسَّاهُ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا وَمَنْ تَرَدَّى مِنْ جَبَلٍ فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَهُوَ يَتَرَدَّى فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدً] . وَفِى رِوَايَةِ شُعْبَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ ذَكْوَانَ .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir rivayet etti. (T) Bize Said b. Amr el-Eş'asî, ona Abser rivayet etti. (T) Bana Yâhyâ b. Habib el-Hârsi ona Hâlid yânî İbnü'l-Hâris, ona Şu'be rivayet etti. Bu râvilerin hepsi bu isnadla bu hadisi benzer bir ifade ile rivayet ettiler. Şu'be'nin Süleyman'dan rivayetinde: «Zekvân'dan dinledim» ibaresi vardır.
Açıklama:
مَنَ قَتَلَ نَفْسَهُ hadisinin farklı senedlerle geldiğinin vurgulanması, zikredilen metnin güvenilirliğini artırmayı amaçlamaktadır. Müslim'in çoğunlukla kullandığı bu yöntem dikkat çekicidir. Farklı olan senedi verdikten sonra metin için "benzeri" ifadesiyle tekrardan da kaçınmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 301, /67
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
intihar, akibeti, cezası
KTB, İNTİHAR
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir rivayet etti. (T) Bize Said b. Amr el-Eş'asî, ona Abser rivayet etti. (T) Bana Yâhyâ b. Habib el-Hârsi ona Hâlid yânî İbnü'l-Hâris, ona Şu'be rivayet etti. Bu râvilerin hepsi bu isnadla bu hadisi benzer bir ifade ile rivayet ettiler. Şu'be'nin Süleyman'dan rivayetinde: «Zekvân'dan dinledim» ibaresi vardır.
Açıklama: Farklı tariklerle aynı rivayetin gelmiş olması, rivayetin toplumsal kabul gördüğünü ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber'in namazını kılmaması da dikkate alındığında, irtidatla karıştırılacak kadar ötelenen bir eylem olarak değerlendirilmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276744, M000301-2
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ح وَحَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَمْرٍو الأَشْعَثِىُّ حَدَّثَنَا عَبْثَرٌ ح وَحَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْحَارِثِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدٌ - يَعْنِى ابْنَ الْحَارِثِ - حَدَّثَنَا شُعْبَةُ كُلُّهُمْ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ[مَنَ قَتَلَ نَفْسَهُ بِحَدِيدَةٍ فَحَدِيدَتُهُ فِى يَدِهِ يَتَوَجَّأُ بِهَا فِى بَطْنِهِ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا وَمَنْ شَرِبَ سَمًّا فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَهُوَ يَتَحَسَّاهُ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا وَمَنْ تَرَدَّى مِنْ جَبَلٍ فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَهُوَ يَتَرَدَّى فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدً] . وَفِى رِوَايَةِ شُعْبَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ ذَكْوَانَ .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir rivayet etti. (T) Bize Said b. Amr el-Eş'asî, ona Abser rivayet etti. (T) Bana Yâhyâ b. Habib el-Hârsi ona Hâlid yânî İbnü'l-Hâris, ona Şu'be rivayet etti. Bu râvilerin hepsi bu isnadla bu hadisi benzer bir ifade ile rivayet ettiler. Şu'be'nin Süleyman'dan rivayetinde: «Zekvân'dan dinledim» ibaresi vardır.
Açıklama:
Farklı tariklerle aynı rivayetin gelmiş olması, rivayetin toplumsal kabul gördüğünü ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber'in namazını kılmaması da dikkate alındığında, irtidatla karıştırılacak kadar ötelenen bir eylem olarak değerlendirilmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 301, /67
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. Yahya b. Habib el-Harisi (Yahya b. Habib b. Arabi)
Konular:
intihar, akibeti, cezası
KTB, İNTİHAR
Öneri Formu
Hadis Id, No:
933, M000374
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو أُسَامَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِنَّ الإِيمَانَ لَيَأْرِزُ إِلَى الْمَدِينَةِ كَمَا تَأْرِزُ الْحَيَّةُ إِلَى جُحْرِهَا."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Üsame, ona Ubeydullah b. Ömer; (T)
Bize İbn Nümeyr, ona babası Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Âsım, ona Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Yılanın deliğine sığındığı gibi iman da Medine'ye sığınır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 374, /80
Senetler:
()
Konular:
Din, Allah nezdinde makbul olan din İslam Dinidir
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Şehirler, Medine, önemi
حَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَخِى ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَمِّهِ قَالَ أَخْبَرَنِى عَامِرُ بْنُ سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ عَنْ أَبِيهِ سَعْدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَعْطَى رَهْطًا وَسَعْدٌ جَالِسٌ فِيهِمْ قَالَ سَعْدٌ فَتَرَكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمْ مَنْ لَمْ يُعْطِهِ وَهُوَ أَعْجَبُهُمْ إِلَىَّ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ فَوَاللَّهِ إِنِّى لأَرَاهُ مُؤْمِنًا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَوْ مُسْلِمًا." قَالَ فَسَكَتُّ قَلِيلاً ثُمَّ غَلَبَنِى مَا أَعْلَمُ مِنْهُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ فَوَاللَّهِ إِنِّى لأَرَاهُ مُؤْمِنًا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَوْ مُسْلِمًا." قَالَ فَسَكَتُّ قَلِيلاً ثُمَّ غَلَبَنِى مَا عَلِمْتُ مِنْهُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ فَوَاللَّهِ إِنِّى لأَرَاهُ مُؤْمِنًا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَوْ مُسْلِمًا. إِنِّى لأُعْطِى الرَّجُلَ وَغَيْرُهُ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْهُ خَشْيَةَ أَنْ يُكَبَّ فِى النَّارِ عَلَى وَجْهِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
938, M000379
Hadis:
حَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَخِى ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَمِّهِ قَالَ أَخْبَرَنِى عَامِرُ بْنُ سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ عَنْ أَبِيهِ سَعْدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَعْطَى رَهْطًا وَسَعْدٌ جَالِسٌ فِيهِمْ قَالَ سَعْدٌ فَتَرَكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمْ مَنْ لَمْ يُعْطِهِ وَهُوَ أَعْجَبُهُمْ إِلَىَّ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ فَوَاللَّهِ إِنِّى لأَرَاهُ مُؤْمِنًا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَوْ مُسْلِمًا." قَالَ فَسَكَتُّ قَلِيلاً ثُمَّ غَلَبَنِى مَا أَعْلَمُ مِنْهُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ فَوَاللَّهِ إِنِّى لأَرَاهُ مُؤْمِنًا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَوْ مُسْلِمًا." قَالَ فَسَكَتُّ قَلِيلاً ثُمَّ غَلَبَنِى مَا عَلِمْتُ مِنْهُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَكَ عَنْ فُلاَنٍ فَوَاللَّهِ إِنِّى لأَرَاهُ مُؤْمِنًا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَوْ مُسْلِمًا. إِنِّى لأُعْطِى الرَّجُلَ وَغَيْرُهُ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْهُ خَشْيَةَ أَنْ يُكَبَّ فِى النَّارِ عَلَى وَجْهِهِ."
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona Yakub b. İbrahim, ona İbn Şihab'ın yeğeni, ona amcası (İbn Şihab), ona Amir b. Sa'd b. Ebu Vakkas, ona babası Sa'd b. Ebu Vakkas (ra) rivayet ettiğine göre Sa'd aralarında otururken Rasulullah bir topluluğa bağışlar dağıtmış ama onlardan birisine hiçbir şey vermemişti. Halbuki aralarında en çok beğendiğim bu kişiydi. Ey Allah'ın Rasulü! Neden falancaya vermediniz? Allah'a yemin olsun ki onun mümin bir kimse olduğunu düşünüyorum dedim. Rasululullah; "yoksa Müslüman mı desek!" diye karşılık verdi. Ben biraz sessiz kaldım. Sonra kendimi tutamadım ve yine ey Allah'ın Rasulü! Neden falancaya da vermediniz? Allah'a yemin olsun ki onun mümin bir kimse olduğunu düşünüyorum dedim. Rasulullah (sav); "yoksa müslüman mı? Ben başkasını daha çok sevdiğim halde bir başkasına yüzü üzerine cehenneme atılır endişesiyle bağış yaparım" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 379, /81
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
940, M000381
Hadis:
وَحَدَّثَنَا الْحَسَنُ الْحُلْوَانِىُّ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ مُحَمَّدٍ قَالَ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ سَعْدٍ يُحَدِّثُ هَذَا فَقَالَ فِى حَدِيثِهِ فَضَرَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِيَدِهِ بَيْنَ عُنُقِى وَكَتِفِى ثُمَّ قَالَ
"أَقِتَالاً أَىْ سَعْدُ إِنِّى لأُعْطِى الرَّجُلَ."
Tercemesi:
Bize Hasan el-Hulvânî, ona Yakub, ona babası, ona Salih, ona İsmail b. Muhammed rivayet ettiğine göre Muhammed b. Sa'd'dan bu hadisi işitmiştir. Muhammed b. Sa'd hadisinde şöyle demiştir: Rasulullah (sav) eliyle boynumla omzum arasına dokunarak; "ey Sa'd! Yoksa çatışıyor musun? İşte adama ben veriyorum" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 381, /81
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
942, M000383
Hadis:
وَحَدَّثَنِى بِهِ إِنْ شَاءَ اللَّهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَسْمَاءَ الضُّبَعِىُّ حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ عَنْ مَالِكٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَنَّ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ وَأَبَا عُبَيْدٍ أَخْبَرَاهُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِ حَدِيثِ يُونُسَ عَنِ الزُّهْرِىِّ وَفِى حَدِيثِ مَالِكٍ
"وَلَكِنْ لِيَطْمَئِنَّ قَلْبِى." قَالَ ثُمَّ قَرَأَ هَذِهِ الآيَةَ حَتَّى جَازَهَا.
Tercemesi:
Bu hadisi bana Allah'ın dilemesi ile Abdullah b. Muhammed b. Esma ed-Dübaî, ona Cüveyriye, ona Malik, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb ve Ebu Ubeyd, onlara Ebu Hureyre (ra) Hz. Peygamber'den (sav) Yunus'un Zührî'den rivayet ettiği şekilde nakletmiştir. Malik'in hadisinde "kalbim mutmain olsun diye" ifadesi vardır. Ayrıca sonra bu ayeti bitinceye kadar okudu demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 383, /81
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Mihrak Cüveyriye b. Esma ed-Duba'î (Cüveyriye b. Esma b. Ubeyd b. Mihrak)
6. Abdullah b. Muhammed ed-Dübaî (Abdullah b. Muhammed b. Esma)
Konular:
Kalp, kalbin mutmain olması
KTB, İMAN
Vesvese, vesvese karşısında yapılacaklar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1022, M000413
Hadis:
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ الْبُنَانِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَاهُ جِبْرِيلُ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَلْعَبُ مَعَ الْغِلْمَانِ فَأَخَذَهُ فَصَرَعَهُ فَشَقَّ عَنْ قَلْبِهِ فَاسْتَخْرَجَ الْقَلْبَ فَاسْتَخْرَجَ مِنْهُ عَلَقَةً فَقَالَ هَذَا حَظُّ الشَّيْطَانِ مِنْكَ. ثُمَّ غَسَلَهُ فِى طَسْتٍ مِنْ ذَهَبٍ بِمَاءِ زَمْزَمَ ثُمَّ لأَمَهُ ثُمَّ أَعَادَهُ فِى مَكَانِهِ وَجَاءَ الْغِلْمَانُ يَسْعَوْنَ إِلَى أُمِّهِ - يَعْنِى ظِئْرَهُ - فَقَالُوا إِنَّ مُحَمَّدًا قَدْ قُتِلَ. فَاسْتَقْبَلُوهُ وَهُوَ مُنْتَقَعُ اللَّوْنِ. قَالَ أَنَسٌ وَقَدْ كُنْتُ أَرَى أَثَرَ ذَلِكَ الْمِخْيَطِ فِى صَدْرِهِ."
Tercemesi:
Bize Şeyban b Ferruh, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit el-Bünânî, ona Enes b. Malik (ra) rivayet ettiğine göre; "Rasulullah (sav) küçüklüğünde çocuklarla oynarken Cebrail (as) gelip onu tutup yatırmış ve kalbini yarıp oradan kan pıhtısı çıkarmış ve işte şeytanın senden nasibi budur demişti. Ardından altından bir tasa koyup kalbi zemzem suyu ile yıkamış ve onu kapatarak yerine koymuştu. Çocuklar koşarak annelerine yani peygamberimizin süt annesine gitmişler ve Muhammed öldürüldü demişlerdi. Sonra onu rengi atmış bir halde karşılamışlardı. Enes; ben bu iğnenin kesitini Hz. Peygamber'in göğsünde görürdüm demiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 413, /88
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kişiliği, Hayatı ve Örnekliği
Peygamberler, Peygamberlerin ayırıcı vasfı
Zemzem, suyun hikayesi, özellikleri, vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1049, M000420
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَسُرَيْجُ بْنُ يُونُسَ قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا دَاوُدُ بْنُ أَبِى هِنْدٍ عَنْ أَبِى الْعَالِيَةِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ:
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِوَادِى الأَزْرَقِ فَقَالَ
"أَىُّ وَادٍ هَذَا." فَقَالُوا هَذَا وَادِى الأَزْرَقِ. قَالَ
"كَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى مُوسَى - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - هَابِطًا مِنَ الثَّنِيَّةِ وَلَهُ جُؤَارٌ إِلَى اللَّهِ بِالتَّلْبِيَةِ." ثُمَّ أَتَى عَلَى ثَنِيَّةِ هَرْشَى. فَقَالَ
"أَىُّ ثَنِيَّةٍ هَذِهِ." قَالُوا ثَنِيَّةُ هَرْشَى قَالَ "كَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى يُونُسَ بْنِ مَتَّى - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - عَلَى نَاقَةٍ حَمْرَاءَ جَعْدَةٍ عَلَيْهِ جُبَّةٌ مِنْ صُوفٍ خِطَامُ نَاقَتِهِ خُلْبَةٌ وَهُوَ يُلَبِّى."
[قَالَ ابْنُ حَنْبَلٍ فِى حَدِيثِهِ قَالَ هُشَيْمٌ يَعْنِى لِيفًا.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel ve Süreyc b. Yunus, o ikisine Hüşeym, ona Davud b. Ebu Hind, ona Ebu Âliye, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Ezrak vadisine uğramış ve "bu hangi vadidir?" diye sormuştu. Ona bu Ezrak vadisidir denildi. Bunun üzerine; "sanki Musa'yı (as) tepeden inerken görüyorum. Gür sesiyle telbiye getirerek Allah'a niyaz ediyor." Sonra Herşa tepesine uğradı.
"Bu tepe neresidir?" diye sordu. Herşa tepesidir dediler. "Sanki Yunus b. Metta'yı (as) görüyorum. Üzerinde yünden bir cübbe, urganı liften yapılmış derli toplu kırmızı bir deveye binmiş telbiye getiriyor."
[İbn Hanbel hadisinde şöyle demiştir: Hüşeym dedi ki: Hulbe yani lif.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 420, /90
Senetler:
()
Konular:
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Peygamberler, Hz. Yunus
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1053, M000423
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"عُرِضَ عَلَىَّ الأَنْبِيَاءُ فَإِذَا مُوسَى ضَرْبٌ مِنَ الرِّجَالِ كَأَنَّهُ مِنْ رِجَالِ شَنُوءَةَ وَرَأَيْتُ عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - فَإِذَا أَقْرَبُ مَنْ رَأَيْتُ بِهِ شَبَهًا عُرْوَةُ بْنُ مَسْعُودٍ وَرَأَيْتُ إِبْرَاهِيمَ صَلَوَاتُ اللَّهِ عَلَيْهِ فَإِذَا أَقْرَبُ مَنْ رَأَيْتُ بِهِ شَبَهًا صَاحِبُكُمْ - يَعْنِى نَفْسَهُ - وَرَأَيْتُ جِبْرِيلَ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - فَإِذَا أَقْرَبُ مَنْ رَأَيْتُ بِهِ شَبَهًا دِحْيَةُ."
[وَفِى رِوَايَةِ ابْنِ رُمْحٍ "دِحْيَةُ بْنُ خَلِيفَةَ."]
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys; (T)
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Ebu Zübeyr, ona Cabir (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bana Peygamberler gösterildi. Musa Şenue kabilesinin adamlarına benzeyen bir kişiydi. İsa'nın Urve b. Mesud'a çok benzediğini gördüm. İbrahim'e zürriyetinden en çok benzeyenin ise sizin dostunuzdur (yani benim). Cebrail'i de gördüm. Ona en çok benzeyen ise Dihye'dir."
[İbn Rumh rivayetinde "Dihye b. Halife" şeklinde geçmektedir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 423, /91
Senetler:
()
Konular:
Melekler, Cebrail
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Peygamberler, Hz. İsa
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1058, M000424
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ - وَتَقَارَبَا فِى اللَّفْظِ - قَالَ ابْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ عَبْدٌ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم:
"حِينَ أُسْرِىَ بِى لَقِيتُ مُوسَى - عَلَيْهِ السَّلاَمُ." فَنَعَتَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"فَإِذَا رَجُلٌ - حَسِبْتُهُ قَالَ - مُضْطَرِبٌ رَجِلُ الرَّأْسِ كَأَنَّهُ مِنْ رِجَالِ شَنُوءَةَ - قَالَ - وَلَقِيتُ عِيسَى." فَنَعَتَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"فَإِذَا رَبْعَةٌ أَحْمَرُ كَأَنَّمَا خَرَجَ مِنْ دِيمَاسٍ." - يَعْنِى حَمَّامًا - قَالَ
"وَرَأَيْتُ إِبْرَاهِيمَ - صَلَوَاتُ اللَّهِ عَلَيْهِ - وَأَنَا أَشْبَهُ وَلَدِهِ بِهِ - قَالَ - فَأُتِيتُ بِإِنَاءَيْنِ فِى أَحَدِهِمَا لَبَنٌ وَفِى الآخَرِ خَمْرٌ فَقِيلَ لِى خُذْ أَيَّهُمَا شِئْتَ. فَأَخَذْتُ اللَّبَنَ فَشَرِبْتُهُ. فَقَالَ هُدِيتَ الْفِطْرَةَ أَوْ أَصَبْتَ الْفِطْرَةَ أَمَا إِنَّكَ لَوْ أَخَذْتَ الْخَمْرَ غَوَتْ أُمَّتُكَ."
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd birbirine yakın lafızlarla rivayet ettiler. İbn Râfi' haddesa ile Abd ise ahberena ifadesiyle nakletti. Ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"İsra hadisesi gerçekleştiğinde Musa (as) ile karşılaştım." Sonra onu anlatmaya başladı ve şöyle buyurdu:
"O uzunca boylu, düz saçlı bir adamdı. Şenûe kabilesinin adamlarına benziyordu. İsa (as) ile de karşılaştım." Peygamber onu da anlatıp şöyle buyurdu:
"Orta yapılı, hamamdan çıkmış gibi kırmızı tenli bir adamdı. İbrahim'i (as) de gördüm. Ben soyu içinde ona en çok benzeyen kişiyim. Sonra bana iki kap getirildi. Birisinde süt, diğerinde şarap vardı. İstediğini al denildi. Ben sütü alıp içtim. (Onu getiren zat bana) Fıtrata uygun olanı seçtin. Eğer şarabı seçmiş olsaydın ümmetin azardı" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 424, /91
Senetler:
()
Konular:
Mirac, İsra
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Peygamberler, Hz. İsa
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi