Bize Müsedded (b. Müserhed b. Müserbel), ona Ebu Ahvas (Sellam b. Süleym), ona Ebu İshak (Amr b. Abdulah b. Ubeyd), ona da Bera (b. Azib b. Haris b. Adî b. Cüşem) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ı (sav) Hendek Savaşı'nda toprak taşırken görmüştüm. (Göğsündeki) kıllar (vücudunun diğer yerlerine oranla daha) çok olmasına (rağmen) taşıdığı toprağın tozu göğsündeki kılları kapatmıştı. Toprak taşırken bir yandan da yüksek sesle Abdullah (b. Ravaha)'nın şu dizelerini okuyordu:
Allah'ım! Sen olmasaydın biz ne hidayete erer ne sadaka verir ne de namaz kılardık.
Sen bize gönül dinginliği ver ve düşmanla karşılaşırsak ayaklarımızı sabit kıl.
Zira onlar bize karşı taşkınlık yapıp fitne çıkarmak istediklerinde biz onlara karşı koyduk.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30330, B003034
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ - رضى الله عنه - قَالَ رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ الْخَنْدَقِ وَهُوَ يَنْقُلُ التُّرَابَ حَتَّى وَارَى التُّرَابُ شَعَرَ صَدْرِهِ ، وَكَانَ رَجُلاً كَثِيرَ الشَّعَرِ وَهْوَ يَرْتَجِزُ بِرَجَزِ عَبْدِ اللَّهِ اللَّهُمَّ لَوْلاَ أَنْتَ مَا اهْتَدَيْنَا وَلاَ تَصَدَّقْنَا وَلاَ صَلَّيْنَا فَأَنْزِلَنْ سَكِينَةً عَلَيْنَا وَثَبِّتِ الأَقْدَامَ إِنْ لاَقَيْنَا إِنَّ الأَعْدَاءَ قَدْ بَغَوْا عَلَيْنَا إِذَا أَرَادُوا فِتْنَةً أَبَيْنَا يَرْفَعُ بِهَا صَوْتَهُ .
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed b. Müserbel), ona Ebu Ahvas (Sellam b. Süleym), ona Ebu İshak (Amr b. Abdulah b. Ubeyd), ona da Bera (b. Azib b. Haris b. Adî b. Cüşem) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ı (sav) Hendek Savaşı'nda toprak taşırken görmüştüm. (Göğsündeki) kıllar (vücudunun diğer yerlerine oranla daha) çok olmasına (rağmen) taşıdığı toprağın tozu göğsündeki kılları kapatmıştı. Toprak taşırken bir yandan da yüksek sesle Abdullah (b. Ravaha)'nın şu dizelerini okuyordu:
Allah'ım! Sen olmasaydın biz ne hidayete erer ne sadaka verir ne de namaz kılardık.
Sen bize gönül dinginliği ver ve düşmanla karşılaşırsak ayaklarımızı sabit kıl.
Zira onlar bize karşı taşkınlık yapıp fitne çıkarmak istediklerinde biz onlara karşı koyduk.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 161, 1/800
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
4. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Allah İnancı, hidayet ve dalalete sevketmesi
Cihad, Allah yolunda tozlanmak, çalışıp çabalamak
Dua, müsibet/sıkıntı karşısında
Siyer, Hendek günü
Sonra Rasulullah (sav) ordu içinde ayağa kalktı ve şöyle buyurdu:
"Ey insanlar, düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiniz. Allah'tan afiyet isteyiniz. Fakat sizler düşmanla karşılaştığınız zaman da sabrediniz ve biliniz ki cennet muhakkak kılıçların gölgeleri altındadır."
Ardından Rasulullah (sav) şu duayı yaptı:
"Ey Kitabı indiren, bulutları yürüten, orduları bozguna uğratan Allah'ım! Sen onları hezimete uğrat ve bizi muzaffer eyle."
Musa b. Ukbe'nin naklettiğine göre Salim Ebu Nasr şöyle demiştir: 'Ben Ömer b. Ubeydullah'ın katibiydim. Ona Abdullah b. Ebu Evfâ'dan (ra) gelen mektupta Rasulullah'ın (sav): "Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiniz." buyurduğu yazıyordu.'
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30309, B003025
Hadis:
ثُمَّ قَامَ فِى النَّاسِ فَقَالَ « أَيُّهَا النَّاسُ لاَ تَمَنَّوْا لِقَاءَ الْعَدُوِّ وَسَلُوا اللَّهَ الْعَافِيَةَ ، فَإِذَا لَقِيتُمُوهُمْ فَاصْبِرُوا وَاعْلَمُوا أَنَّ الْجَنَّةَ تَحْتَ ظِلاَلِ السُّيُوفِ - ثُمَّ قَالَ - اللَّهُمَّ مُنْزِلَ الْكِتَابِ وَمُجْرِىَ السَّحَابِ وَهَازِمَ الأَحْزَابِ اهْزِمْهُمْ وَانْصُرْنَا عَلَيْهِمْ » . وَقَالَ مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ حَدَّثَنِى سَالِم أَبُو النَّضْرِ كُنْتُ كَاتِبًا لِعُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ فَأَتَاهُ كِتَابُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى أَوْفَى - رضى الله عنهما أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تَمَنَّوْا لِقَاءَ الْعَدُو » .
Tercemesi:
Sonra Rasulullah (sav) ordu içinde ayağa kalktı ve şöyle buyurdu:
"Ey insanlar, düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiniz. Allah'tan afiyet isteyiniz. Fakat sizler düşmanla karşılaştığınız zaman da sabrediniz ve biliniz ki cennet muhakkak kılıçların gölgeleri altındadır."
Ardından Rasulullah (sav) şu duayı yaptı:
"Ey Kitabı indiren, bulutları yürüten, orduları bozguna uğratan Allah'ım! Sen onları hezimete uğrat ve bizi muzaffer eyle."
Musa b. Ukbe'nin naklettiğine göre Salim Ebu Nasr şöyle demiştir: 'Ben Ömer b. Ubeydullah'ın katibiydim. Ona Abdullah b. Ebu Evfâ'dan (ra) gelen mektupta Rasulullah'ın (sav): "Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiniz." buyurduğu yazıyordu.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 156, 1/799
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu İshak İbrahim b. Muhammed el-Fezârî (İbrahim b. Muhammed b. Hâris b. Esma b. Harice)
5. Asım b. Yusuf el-Yerbu'i (Asım b. Yusuf)
6. Ebu Yakub Yusuf b. Musa er-Râzi (Yusuf b. Musa b. Râşid b. Bilal)
Konular:
Cihad, cihada teşvik
Dua, düşman tehlikesine karşı yapılacak dua
Savaş, Düşmanla Karşılaşmayı Temenni Etmemek
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَحْسَنَ النَّاسِ ، وَأَجْوَدَ النَّاسِ ، وَأَشْجَعَ النَّاسِ ، قَالَ وَقَدْ فَزِعَ أَهْلُ الْمَدِينَةِ لَيْلَةً سَمِعُوا صَوْتًا ، قَالَ فَتَلَقَّاهُمُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى فَرَسٍ لأَبِى طَلْحَةَ عُرْىٍ ، وَهُوَ مُتَقَلِّدٌ سَيْفَهُ فَقَالَ « لَمْ تُرَاعُوا ، لَمْ تُرَاعُوا » . ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَجَدْتُهُ بَحْرًا » . يَعْنِى الْفَرَسَ .
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd, ona Sâbit, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) insanların en güzeli, en cömerdi ve en cesuru idi. Medineliler bir gece (baskın) korkusuna kapılıp bir ses işittiler. (İnsanlar sesin geldiği yere doğru yollanırken) Nebî (sav), kılıcını kuşanmış vaziyette onları Ebu Talha'nın eğersiz atı üzerinde karşılamış (ve) "Korkmayın! Korkmayın!" demiş, ardından "onu (atı) rüzgar gibi buldum!" buyurmuştur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30345, B003040
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَحْسَنَ النَّاسِ ، وَأَجْوَدَ النَّاسِ ، وَأَشْجَعَ النَّاسِ ، قَالَ وَقَدْ فَزِعَ أَهْلُ الْمَدِينَةِ لَيْلَةً سَمِعُوا صَوْتًا ، قَالَ فَتَلَقَّاهُمُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى فَرَسٍ لأَبِى طَلْحَةَ عُرْىٍ ، وَهُوَ مُتَقَلِّدٌ سَيْفَهُ فَقَالَ « لَمْ تُرَاعُوا ، لَمْ تُرَاعُوا » . ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَجَدْتُهُ بَحْرًا » . يَعْنِى الْفَرَسَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd, ona Sâbit, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) insanların en güzeli, en cömerdi ve en cesuru idi. Medineliler bir gece (baskın) korkusuna kapılıp bir ses işittiler. (İnsanlar sesin geldiği yere doğru yollanırken) Nebî (sav), kılıcını kuşanmış vaziyette onları Ebu Talha'nın eğersiz atı üzerinde karşılamış (ve) "Korkmayın! Korkmayın!" demiş, ardından "onu (atı) rüzgar gibi buldum!" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 165, 1/801
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hz. Peygamber, cesareti
Hz. Peygamber, cömertliği
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30266, B003006
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ أَبِى مَعْبَدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ يَخْلُوَنَّ رَجُلٌ بِامْرَأَةٍ ، وَلاَ تُسَافِرَنَّ امْرَأَةٌ إِلاَّ وَمَعَهَا مَحْرَمٌ » . فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، اكْتُتِبْتُ فِى غَزْوَةِ كَذَا وَكَذَا ، وَخَرَجَتِ امْرَأَتِى حَاجَّةً . قَالَ « اذْهَبْ فَحُجَّ مَعَ امْرَأَتِكَ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said (es-Sekafî), ona Süfyan (b. Uyeyne el-Hilâlî), ona Amr (b. Dinar el-Cümahî), ona Ebu Mabed (Nâfiz Mevla İbn Abbas), ona da (Abdullah) b. Abbas (r. anhümâ) rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber'i (sav) şöyle derken duydum; 'Hiçbir erkek, hiçbir kadınla baş başa yalnız kalmasın. Hiçbir kadın, yanında mahremi olmadan yolculuğa çıkmasın.' Bunun üzerine bir adam kalktı ve 'Ya Rasulallah! Ben şöyle şöyle bir gazveye yazılmıştım. Eşim de hacca gitmek üzere yola çıktı?' dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Git, eşinle beraber hacc yap.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 140, 1/795
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Mabed Nafiz Mevla ibn Abbas (Nafiz)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Halvet, yalnız kalmak
Kadın, hac yolculuğu
Yolculuk, mahremi olmaksızın kadının yolculuk yapması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30282, B003007
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ سَمِعْتُهُ مِنْهُ مَرَّتَيْنِ قَالَ أَخْبَرَنِى حَسَنُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى رَافِعٍ قَالَ سَمِعْتُ عَلِيًّا - رضى الله عنه - يَقُولُ بَعَثَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَا وَالزُّبَيْرَ وَالْمِقْدَادَ بْنَ الأَسْوَدِ قَالَ « انْطَلِقُوا حَتَّى تَأْتُوا رَوْضَةَ خَاخٍ ، فَإِنَّ بِهَا ظَعِينَةً وَمَعَهَا كِتَابٌ ، فَخُذُوهُ مِنْهَا » . فَانْطَلَقْنَا تَعَادَى بِنَا خَيْلُنَا حَتَّى انْتَهَيْنَا إِلَى الرَّوْضَةِ ، فَإِذَا نَحْنُ بِالظَّعِينَةِ فَقُلْنَا أَخْرِجِى الْكِتَابَ . فَقَالَتْ مَا مَعِى مِنْ كِتَابٍ . فَقُلْنَا لَتُخْرِجِنَّ الْكِتَابَ أَوْ لَنُلْقِيَنَّ الثِّيَابَ . فَأَخْرَجَتْهُ مِنْ عِقَاصِهَا ، فَأَتَيْنَا بِهِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَإِذَا فِيهِ مِنْ حَاطِبِ بْنِ أَبِى بَلْتَعَةَ إِلَى أُنَاسٍ مِنَ الْمُشْرِكِينَ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ ، يُخْبِرُهُمْ بِبَعْضِ أَمْرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا حَاطِبُ ، مَا هَذَا » . قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، لاَ تَعْجَلْ عَلَىَّ ، إِنِّى كُنْتُ امْرَأً مُلْصَقًا فِى قُرَيْشٍ ، وَلَمْ أَكُنْ مِنْ أَنْفُسِهَا ، وَكَانَ مَنْ مَعَكَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ لَهُمْ قَرَابَاتٌ بِمَكَّةَ ، يَحْمُونَ بِهَا أَهْلِيهِمْ وَأَمْوَالَهُمْ ، فَأَحْبَبْتُ إِذْ فَاتَنِى ذَلِكَ مِنَ النَّسَبِ فِيهِمْ أَنْ أَتَّخِذَ عِنْدَهُمْ يَدًا يَحْمُونَ بِهَا قَرَابَتِى ، وَمَا فَعَلْتُ كُفْرًا وَلاَ ارْتِدَادًا وَلاَ رِضًا بِالْكُفْرِ بَعْدَ الإِسْلاَمِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَقَدْ صَدَقَكُمْ » . قَالَ عُمَرُ يَا رَسُولَ اللَّهِ دَعْنِى أَضْرِبْ عُنُقَ هَذَا الْمُنَافِقِ . قَالَ « إِنَّهُ قَدْ شَهِدَ بَدْرًا ، وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يَكُونَ قَدِ اطَّلَعَ عَلَى أَهْلِ بَدْرٍ فَقَالَ اعْمَلُوا مَا شِئْتُمْ ، فَقَدْ غَفَرْتُ لَكُمْ » . قَالَ سُفْيَانُ وَأَىُّ إِسْنَادٍ هَذَا .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan (b. Uyeyne el-Hilâlî), ona Amr b. Dinar - Ben (Süfyan b. Uyeyne) bu hadisi ondan (Amr b. Dinar'dan) iki defa işittim -, ona Hasan b. Muhammed, ona Ubeydullah b. Ebu Rafi' ona da Ali (b. Ebu Talib) (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) beni, Zübeyr (b. el-Avvam) ve Mikdad b. el-Esved gönderdi ve dedi ki: 'Ravzatu Hâh'a doğru yola çıkın. Orada bir taht-ı revan üzerinde bir kadın, ve o kadında bir mektup var. Gidin o mektubu ondan alın.' Biz de atlarımızı Ravza'ya varana kadar sürdük. Tahtı-revandaki kadına vardığımızda ona mektubu çıkarmasını söyledik. Kadın şöyle dedi: ben de mektup namına bir şey yok. Bunun üzerine biz kadına şöyle dedik: Ya mektubu çıkarırsın yahut örtünü biz çıkarır (ve mektubun sende olmadığından emin oluruz). Bunun üzerine kadın (mektubu) örgülü saçlarının arasından çıkardı ve mektubu hemen Hz. Peygamber'e (sav) ulaştırdık. Mektub Hâtib b. Ebu Belte'a'dan Mekke'deki bazı müşriklere, Hz. Peygamber (sav) hakkında bilgi içeren, bir yazı barındırıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Ey Hatib, bu nedir?" dedi. (Hatib) şöyle cevap verdi: 'Ya Rasulullah (sav), hemen acele karar verme hakkımda. Ben Kureyş'e sığınan birisiydim, aslen Kureyşli değilim. Senin yanındaki muhacirlerin ise Mekke'de ailelerini ve mallarını koruyacak akrabalıkları var. Ben de bu akrabalık bağımın eksikliğini, onların bana duyacakları bir minnet borcu ile telafi etmek istedim ki yakınlarımı korusunlar. Ben bunu asla küfre düştüğümden, dinden döndüğümden yahut İslam'dan sonra küfre razı olduğumdan yapmış değilim.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Size doğruyu söylüyor". Ömer (b. el-Hattab) "Ya Rasulallah (sav), bırak ki şu münafığın boynunu vurayım" deyince Hz. Peygamber (sav) buyurdu: " O (Hatib b. Belte'a) Bedir (gazvesine) katıldı. Sen nereden biliyorsun (onun ölümü hak ettiğini) ki Allah'ın (cc) Bedir gazvesine katılanları görüp onlara şöyle seslendiği umulur: "Dilediğinizi yapın, zira ben sizin günahlarınızı affettim".
Süfyan (b. Uyeyne) şöyle dedi: Bu nasıl bir isnaddır ki( ravilerinin kıymetine ve isnadın kuvvettine şaşmamak elde değildir).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 141, 1/795
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. ibn Ebu Râfi' Ubeydullah b. Eslem el-Medeni (Ubeydullah b. Eslem)
3. Ebu Muhammed Hasan b. Muhammed el-Haşimî (Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye)
4. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Hz. Peygamber, bilgi kaynakları
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Yargı, casusluk, yapanın öldürülmesi vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30402, B003028
Hadis:
وَسَمَّى الْحَرْبَ خُدْعَةً .
Tercemesi:
Nebî (sav) savaşı hile olarak adlandırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 157, 1/799
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Savaş, hile oluşu
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زِيَادٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « عَجِبَ اللَّهُ مِنْ قَوْمٍ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ فِى السَّلاَسِلِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30288, B003010
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زِيَادٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « عَجِبَ اللَّهُ مِنْ قَوْمٍ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ فِى السَّلاَسِلِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Gunder, ona Şu'be, ona Muhammed b. Ziyâd, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Allah, zincirler içinde cennete giren bir topluluğa hayret eder (acibe).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 144, 1/796
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Muhammed b. Ziyad el-Kuraşi (Muhammed b. Ziyad)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
İmtihan, rıza gösterene Allah'ın rızası
Savaş, esirlik
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّ عَلِيًّا - رضى الله عنه - حَرَّقَ قَوْمًا ، فَبَلَغَ ابْنَ عَبَّاسٍ فَقَالَ لَوْ كُنْتُ أَنَا لَمْ أُحَرِّقْهُمْ ، لأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تُعَذِّبُوا بِعَذَابِ اللَّهِ » . وَلَقَتَلْتُهُمْ كَمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ بَدَّلَ دِينَهُ فَاقْتُلُوهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30294, B003017
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّ عَلِيًّا - رضى الله عنه - حَرَّقَ قَوْمًا ، فَبَلَغَ ابْنَ عَبَّاسٍ فَقَالَ لَوْ كُنْتُ أَنَا لَمْ أُحَرِّقْهُمْ ، لأَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تُعَذِّبُوا بِعَذَابِ اللَّهِ » . وَلَقَتَلْتُهُمْ كَمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ بَدَّلَ دِينَهُ فَاقْتُلُوهُ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Eyyûb, ona da İkrime şöyle rivayet etmiştir:
Ali (ra) bir topluluğu yakıp (öldürdü. Bu durum) İbn Abbâs'a ulaştı. O, "Ben olsaydım onları yakmazdım! Çünkü Nebî (sav), 'Allah'ın azabı ile azap etmeyin!' buyurmuştur. Onları, Nebî'nin (sav), 'Dinini değiştireni öldürün" buyurduğu gibi (sadece) öldürürdüm.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 149, 1/797
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
İrtidat,İslam Cemaati önemi, mürtedin öldürülmesi
Savaş, Savaş durumu, hainleri ateşle yakmak meselesi
حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ الْفَضْلِ أَخْبَرَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « الْحَرْبُ خُدْعَةٌ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30323, B003030
Hadis:
حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ الْفَضْلِ أَخْبَرَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « الْحَرْبُ خُدْعَةٌ » .
Tercemesi:
Bize Sadaka b. Fadl, ona İbn Uyeyne, ona Amr, ona da Câbir b. Abdullah (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Savaş hiledir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 157, 1/799
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Fadl Sadaka b. Fadl el-Mervezî (Sadaka b. Fadl)
Konular:
Savaş, hile oluşu
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ قُلْتُ لأَبِى أُسَامَةَ حَدَّثَكُمْ عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ وُجِدَتِ امْرَأَةٌ مَقْتُولَةً فِى بَعْضِ مَغَازِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَنَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ قَتْلِ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30403, B003015
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ قُلْتُ لأَبِى أُسَامَةَ حَدَّثَكُمْ عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ وُجِدَتِ امْرَأَةٌ مَقْتُولَةً فِى بَعْضِ مَغَازِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَنَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ قَتْلِ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Üsame, ona Ubeydullah, ona Nâfi', ona da İbn Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Bir kadın, Rasulullah'ın (sav) gazâlarından birinde öldürülmüş vaziyette bulundu da Hz. Peygamber (sav), kadınların ve çocukların öldürülmesini hoş görmedi (kerihe).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 148, 1/797
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Savaş, Hukuku, çocuk, yaşlı, kadın vs. öldürülmemesi