10612 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Salim b. Abdullah İbn Ömer’in (ra) şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Ömer, çarşıda satılık kalın ipekli bir takım elbise gördü. Onu Hz. Peygamber'e (sav) getirdi ve “(Yâ Rasulallah!) Bu takım elbiseyi satın al da bayram günlerinde ve heyetlerin geldiği günlerde giyerek süslen” dedi. Hz. Peygamber (sav): “Bu, ancak ahiretten nasibi olmayan kimsenin giyeceği bir elbisedir.” Ya da “Bunu ancak âhiretten nasibi olmayan kimse giyer” buyurdu. Aradan Yüce Allah'ın dilediği kadar bir süre geçti. Sonra Hz. Peygamber Ömer’e ibrişimden dokunmuş ipek bir cübbe gönderdi. Ömer o cübbe ile dönüp, onu Hz. Peygamber'e (sav) getirdi ve “Yâ Rasûlallah! ‘Bu, ancak ahiretten nasibi olmayan kimsenin elbisesidir’ ya da ‘Bunu ancak ahiretten nasibi olmayan kimse giyer’ demiştin, sonra da onu bana yolladın” dedi. Hz. Peygamber (sav) cevaben: “Onu satarsın” veya “Bununla bazı ihtiyaçlarını görürsün” buyurdu.
Açıklama: Hz. Ömer bu elbiseyi anne bir kardeş müşrik kardeşine hediye etmiştir. Bedrüddin el-Aynî, Ebû Muhammed Mahmûd b. Ahmed, Umdetü'l-Kârî fî şerhi sahihi'l-Buhârî (Beyrut: D3aru İhyâi't-Türasi'l-Arabî, ts.), 14/300.
Bize Abdullah b. Ebu Esved, ona Yezîd b. Zuray ve Humeyd b. Esved, ona Habib b. Şehîd, ona İbn Ebu Muleyke şöyle rivayet etmiştir: İbn Zübeyir, İbn Cafer'e (r.anhum) “Hatırlıyor musun, (Mekke'nin fethi günü) ben, sen ve İbn Abbâs, Rasulullah'ı (sav) karşılamıştık?” dedi. ibn Cafer de “evet hatırlıyorum, Rasulullah bizi bineğinin arkasına bindirmişti, seni bırakmıştı” diye cevap verdi.
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Usfân'dan dönüşünde Nebî (sav) ile beraberdim. Rasulullah (sav) da bineği üzerinde idi. Terkisine Safiye bt. Huyey'i almıştı. O sırada devesi tökezledi ve ikisi de yere düştüler. Ebu Talha hemen atılıp "ey Allah'ın Rasulü, Allah beni sana feda etsin" dedi. Nebî (sav) "hanımla ilgilen" buyurdu. O da yüzüne bir elbise atıp Safiye'nin yanına geldi. Sonra elbiseyi onun üzerine attı ve bineklerini onlar için uygun hale getirdi. Onlar da bindiler. Bizler de Rasulullah'ın (sav) etrafını sarmıştık. Medine'yi gördüğümüzde rasulullah (sav) "bizler seferden selametle, günahtan tevbe ile dönen, kulluk vazifesini yerine getiren ve Rabbimize hamd edenleriz" buyurdu. Medine'ye girene dek bunu söylemeye devam etti.
Bize İbrahim b. Musa, ona Yezid b. Zürey, ona Hâlid, ona da Ebu Osman en-Nehdî, Mücâşi' b. Mesud'dan naklen şöyle rivayet etmiştir: "Mücâşi, kardeşi Mücâlid b. Mesud'u Rasulullah'ın (sav) yanına getirip 'Bu Mücâlid'dir. Sana hicret üzere biat edecek' dedi. Hz. Peygamber (sav), 'Mekke'nin fethinden sonra hicret yoktur. Ancak, İslâm üzere onun biatini kabul ederim' buyurdu."