Açıklama: Gayr-i müslimlerden alınan gelirlerin müslümanların maslahatı için harcanacağına dair bu görüş Şâfiî mezhebi dışındaki mezheplerin de ortak görüşüdür. Şâfiî mezhebi, ehl-i kitaptan alınan bu gelirlerde de beşte birlik humus hakkı olduğuna hükmetmiştir. (Avnu'l-mabud, VIII, 127)
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الْحَقَّ عَلَى لِسَانِ عُمَرَ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18194, D002961
Hadis:
- حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَائِذٍ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنِى فِيمَا حَدَّثَهُ ابْنٌ لِعَدِىِّ بْنِ عَدِىٍّ الْكِنْدِىِّ أَنَّ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ كَتَبَ إِنَّ مَنْ سَأَلَ عَنْ مَوَاضِعِ الْفَىْءِ فَهُوَ مَا حَكَمَ فِيهِ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رضى الله عنه فَرَآهُ الْمُؤْمِنُونَ عَدْلاً مُوَافِقًا لِقَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم
"جَعَلَ اللَّهُ الْحَقَّ عَلَى لِسَانِ عُمَرَ وَقَلْبِهِ." فَرَضَ الأَعْطِيَةَ وَعَقَدَ لأَهْلِ الأَدْيَانِ ذِمَّةً بِمَا فُرِضَ عَلَيْهِمْ مِنَ الْجِزْيَةِ لَمْ يَضْرِبْ فِيهَا بِخُمُسٍ وَلاَ مَغْنَمٍ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Halid, ona Muhammed b. Aiz, ona Velid (b. Müslim), ona İsa b. Yunus, ona da Adî b. Adî'nin oğlu, Ömer b. Abdulaziz'in kendisine fey'in nerelere ve kimlere dağıtılacağı konusunda soru soranlara şöyle yazdığını haber vermiştir. Fey, Hz. Ömer'in kararlaştırdığı ve mü'minlerin Hz. Peygamber'in (sav) hakkında Allah, "hakkı Ömer'in dile ve kalbi üzerine kılmıştır" sözüne uyarak kararını adil olarak gördükleri Ömer'in hükmüne göre taksim edilir. Hz. Ömer atiyyeyi (devletin halka ödediği gelir) ödenmesine hükmetmiş ve cizye karşılığında ehl-i kitapla eman anlaşmasına karar kılmıştır (onay vermiştir). Ayrıca bu gelirlerde beşte birlik humus hakkı olmadığına ve bu gelirin ganimet malı hükmünde olmadığına hükmetmiştir.
Açıklama:
Gayr-i müslimlerden alınan gelirlerin müslümanların maslahatı için harcanacağına dair bu görüş Şâfiî mezhebi dışındaki mezheplerin de ortak görüşüdür. Şâfiî mezhebi, ehl-i kitaptan alınan bu gelirlerde de beşte birlik humus hakkı olduğuna hükmetmiştir. (Avnu'l-mabud, VIII, 127)
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الْحَقَّ عَلَى لِسَانِ عُمَرَ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 18, /688
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Abdulaziz el-Ümevî (Ömer b. Abdulaziz b. Mervan b. Hakem b. Ebu As)
2. İbn li Adî b. Adî el-Kindî (İbn li Adî b. Adî el-Kindî)
3. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Muhammed b. Aiz b. Ahmed (Muhammed b. Aiz b. Abdurrahman)
6. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
- حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ أَخْبَرَنِى جُبَيْرُ بْنُ مُطْعِمٍ أَنَّهُ جَاءَ هُوَ وَعُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ يُكَلِّمَانِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا قَسَمَ مِنَ الْخُمُسِ بَيْنَ بَنِى هَاشِمٍ وَبَنِى الْمُطَّلِبِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَسَمْتَ لإِخْوَانِنَا بَنِى الْمُطَّلِبِ وَلَمْ تُعْطِنَا شَيْئًا وَقَرَابَتُنَا وَقَرَابَتُهُمْ مِنْكَ وَاحِدَةٌ. فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا بَنُو هَاشِمٍ وَبَنُو الْمُطَّلِبِ شَىْءٌ وَاحِدٌ." قَالَ جُبَيْرٌ وَلَمْ يَقْسِمْ لِبَنِى عَبْدِ شَمْسٍ وَلاَ لِبَنِى نَوْفَلٍ مِنْ ذَلِكَ الْخُمُسِ كَمَا قَسَمَ لِبَنِى هَاشِمٍ وَبَنِى الْمُطَّلِبِ . قَالَ وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ يَقْسِمُ الْخُمُسَ نَحْوَ قَسْمِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَيْرَ أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ يُعْطِى قُرْبَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُعْطِيهِمْ . قَالَ وَكَانَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ يُعْطِيهِمْ مِنْهُ وَعُثْمَانُ بَعْدَهُ .
Açıklama: Haşimoğulları ile Muttaliboğulları, diğer kabilelerin aksine hem cahiliye hem de İslâm döneminde birbirleriyle ihtilafa düşmeyip tam bir uyum içerisinde sevgi ve dayanışma göstererek birlikte yaşadıkları için hadiste "Haşimoğulları ile Muttaliboğulları ancak bir şey (gibi)dir" buyurulmuştur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18354, D002978
Hadis:
- حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ أَخْبَرَنِى جُبَيْرُ بْنُ مُطْعِمٍ أَنَّهُ جَاءَ هُوَ وَعُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ يُكَلِّمَانِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا قَسَمَ مِنَ الْخُمُسِ بَيْنَ بَنِى هَاشِمٍ وَبَنِى الْمُطَّلِبِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَسَمْتَ لإِخْوَانِنَا بَنِى الْمُطَّلِبِ وَلَمْ تُعْطِنَا شَيْئًا وَقَرَابَتُنَا وَقَرَابَتُهُمْ مِنْكَ وَاحِدَةٌ. فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا بَنُو هَاشِمٍ وَبَنُو الْمُطَّلِبِ شَىْءٌ وَاحِدٌ." قَالَ جُبَيْرٌ وَلَمْ يَقْسِمْ لِبَنِى عَبْدِ شَمْسٍ وَلاَ لِبَنِى نَوْفَلٍ مِنْ ذَلِكَ الْخُمُسِ كَمَا قَسَمَ لِبَنِى هَاشِمٍ وَبَنِى الْمُطَّلِبِ . قَالَ وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ يَقْسِمُ الْخُمُسَ نَحْوَ قَسْمِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَيْرَ أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ يُعْطِى قُرْبَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُعْطِيهِمْ . قَالَ وَكَانَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ يُعْطِيهِمْ مِنْهُ وَعُثْمَانُ بَعْدَهُ .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysere, ona Abdurrahman b. Mehdi ona Abdullah b. Mübarek ona Yunus b. Yezid ona ez-Zührî ona Said b. Müseyyeb ona da Cübeyr b. Mut’im’in (ra) şöyle haber verdiğini nakletmiştir: O ve Osman b. Affân (ra), (Hz. Peygamber’in) Haşimoğulları ile Muttaliboğulları arasında taksim ettiği humustan (bir payı) konuşarak Rasulullah’a (sav) geldiler. (Cübeyr dedi ki): Ey Allah’ın Rasulü! Sen (humusun bir kısmını) kardeşlerimiz Muttaliboğullarına dağıtırken, bizim sana olan yakınlığımızla onların yakınlığı aynı olduğu halde bize (ondan) bir şey vermedin’ dedim. Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Haşimoğulları ile Muttaliboğulları ancak bir şey (gibi)dir." Cübeyr (ra) dedi ki: (Hz. Peygamber) bu humustan Haşimoğullarına ve Muttalipoğullarına verdiği gibi Abdüşemsoğullarına ve Nevfeloğullarına vermedi. ez-Zührî) dedi ki: Ebu Bekir (ra) (hilafeti zamanında) humusu, Rasulullah’ın taksim ettiği gibi bölüştürürdü. Şu kadar var ki; Peygamber’in (sav) (daha önce kendi) yakınlarına vermiş olduğu (hisseyi mümkündür ki kendi zamanında başkaları onlardan daha fazla ihtiyaç sahibi olduğu için) onlara vermezdi. Ömer b. Hattab (ra) ve ondan sonra Osman (ra) da onlara, ondan pay verirdi.
Açıklama:
Haşimoğulları ile Muttaliboğulları, diğer kabilelerin aksine hem cahiliye hem de İslâm döneminde birbirleriyle ihtilafa düşmeyip tam bir uyum içerisinde sevgi ve dayanışma göstererek birlikte yaşadıkları için hadiste "Haşimoğulları ile Muttaliboğulları ancak bir şey (gibi)dir" buyurulmuştur.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 20, /694
Senetler:
1. Ebu Muhammed Cübeyr b. Mut'im el-Kuraşî (Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel b. Abdümenaf)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Ganimet, Hz. Peygamber'in taksimi
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
- حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ غُضَيْفِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِنَّ اللَّهَ وَضَعَ الْحَقَّ عَلَى لِسَانِ عُمَرَ يَقُولُ بِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18197, D002962
Hadis:
- حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ غُضَيْفِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِنَّ اللَّهَ وَضَعَ الْحَقَّ عَلَى لِسَانِ عُمَرَ يَقُولُ بِهِ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr (b. Muaviye), ona Muhammed b. İshak, ona Mekhul, ona Ğudayf b. Haris, ona da Ebu Zer, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle işittiğini haber vermiştir:
"Allah, hakkı konuştuğunda hakkı söylediği (veya söylemesi) için Ömer'in dili üzerine koymuştur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 18, /689
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ğudayf b. Haris es-Sekuni (Ğudayf b. Haris b. Züneym)
3. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
- حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ أَبِى يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ أَنَّ عَائِشَةَ رضى الله عنها أَخْبَرَتْهُ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ
"فِيهِ فَأَبَى أَبُو بَكْرٍ رضى الله عنه عَلَيْهَا ذَلِكَ وَقَالَ لَسْتُ تَارِكًا شَيْئًا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَعْمَلُ بِهِ إِلاَّ عَمِلْتُ بِهِ إِنِّى أَخْشَى إِنْ تَرَكْتُ شَيْئًا مِنْ أَمْرِهِ أَنْ أَزِيغَ فَأَمَّا صَدَقَتُهُ بِالْمَدِينَةِ فَدَفَعَهَا عُمَرُ إِلَى عَلِىٍّ وَعَبَّاسٍ رضى الله عنهم فَغَلَبَهُ عَلِىٌّ عَلَيْهَا وَأَمَّا خَيْبَرُ وَفَدَكُ فَأَمْسَكَهُمَا عُمَرُ وَقَالَ هُمَا صَدَقَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَتَا لِحُقُوقِهِ الَّتِى تَعْرُوهُ وَنَوَائِبِهِ وَأَمْرُهُمَا إِلَى مَنْ وَلِىَ الأَمْرَ. قَالَ فَهُمَا عَلَى ذَلِكَ إِلَى الْيَوْمِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18307, D002970
Hadis:
- حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ أَبِى يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ أَنَّ عَائِشَةَ رضى الله عنها أَخْبَرَتْهُ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ
"فِيهِ فَأَبَى أَبُو بَكْرٍ رضى الله عنه عَلَيْهَا ذَلِكَ وَقَالَ لَسْتُ تَارِكًا شَيْئًا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَعْمَلُ بِهِ إِلاَّ عَمِلْتُ بِهِ إِنِّى أَخْشَى إِنْ تَرَكْتُ شَيْئًا مِنْ أَمْرِهِ أَنْ أَزِيغَ فَأَمَّا صَدَقَتُهُ بِالْمَدِينَةِ فَدَفَعَهَا عُمَرُ إِلَى عَلِىٍّ وَعَبَّاسٍ رضى الله عنهم فَغَلَبَهُ عَلِىٌّ عَلَيْهَا وَأَمَّا خَيْبَرُ وَفَدَكُ فَأَمْسَكَهُمَا عُمَرُ وَقَالَ هُمَا صَدَقَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَتَا لِحُقُوقِهِ الَّتِى تَعْرُوهُ وَنَوَائِبِهِ وَأَمْرُهُمَا إِلَى مَنْ وَلِىَ الأَمْرَ. قَالَ فَهُمَا عَلَى ذَلِكَ إِلَى الْيَوْمِ."
Tercemesi:
Bize Haccac b. Ebu Yakub (Haccac b. Yusuf b. Haccac), ona Yakub b. İbrahim b. Sa'd (el-Kurasî), ona babası (İbrahim b. Sa'd ez-Zührî), ona Salih (b. Keysan ed-Devsî), ona (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona (Ebu Abdullah) Urve (b. Zübeyr el-Esedî) ona da Aişe bu hadisi nakletmiştir.
"(Zührî) bu rivayetinde (şöyle) demiştir: Ebu Bekir, Fatıma'nın bu teklifini kabul etmedi ve ben Rasulullah'ın (sav) yapmış olduğu bir uygulamayı terk etmem, onu mutlaka yerine getiririm. Onun bu (mevzuda) yapmış olduğu bir işi terk ettiğim takdirde (doğru yoldan) sapacağımdan korkarım dedi. (Hz. Peygamberin) Medine'deki sadakasına gelince onu Hz. Ömer, Hz. Ali ile Abbas'a verdi. Sonra Hz. Ali (Medine'nin sadakası konusunda) Abbas'a baskın çıktı. Hayber (toprakları) ile Fedek (arazisin)e gelince; Hz. Ömer Bunlar Rasulullah'ın (sav) karşılaşacağı önemli ihtiyaçlarına ve (çıkabilecek) felaketlere sarf edilecek sadaka (lar) dır diyerek onu elinde tuttu. Bunların İdaresi (benim yerime geçip de) idareyi ele alacak kimseye aittir dedi. (Zührî) dedi ki: Onlar bugüne kadar bu şekilde (idare edile geldi)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /692
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
5. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. Haccac b. Şair (Haccac b. Yusuf b. Haccac)
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
Sahabe, anlayış farklılıkları
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفُضَيْلِ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ جُمَيْعٍ عَنْ أَبِى الطُّفَيْلِ قَالَ جَاءَتْ فَاطِمَةُ رضى الله عنها إِلَى أَبِى بَكْرٍ رضى الله عنه تَطْلُبُ مِيرَاثَهَا مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ عَلَيْهِ السَّلاَمُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ إِذَا أَطْعَمَ نَبِيًّا طُعْمَةً فَهِىَ لِلَّذِى يَقُومُ مِنْ بَعْدِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18323, D002973
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْفُضَيْلِ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ جُمَيْعٍ عَنْ أَبِى الطُّفَيْلِ قَالَ جَاءَتْ فَاطِمَةُ رضى الله عنها إِلَى أَبِى بَكْرٍ رضى الله عنه تَطْلُبُ مِيرَاثَهَا مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ عَلَيْهِ السَّلاَمُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ إِذَا أَطْعَمَ نَبِيًّا طُعْمَةً فَهِىَ لِلَّذِى يَقُومُ مِنْ بَعْدِهِ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Muhammed b. Fudayl (ed-Dabbî), ona da Velid b. (Abdullah b.) Cümey', Ebu Tufeyl'in (Amir b Vasile el-Leysî) şöyle anlattığını nakletti: Fatıma (r.anha) Nebi’den (sav) kendisine düşecek mirasını talep etmek üzere Ebu Bekir’e geldi. Ebu Bekir de (ra) kendisine dedi ki: Ben Rasulullah’tan (sav) duydum. Şöyle diyordu:
"Şüphesiz ki Aziz ve Celi olan Allah bir Peygambere (fey' ve benzeri) herhangi bir geçim kaynağı verdiği zaman o kaynak (Peygamberin vefatından) sonra yerine geçen kimsenin olur. (Onu peygamberin idare ettiği gibi idare eder.)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /693
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Ebu Tufeyl Amir b. Vasile el-Leysi (Amir b. Vasile b. Abdullah b. Umeyr b. Cabir)
3. Velîd b. Abdullah ez-Zührî (Velîd b. Abdullah b. Cümey')
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18327, D002974
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لاَ تَقْتَسِمُ وَرَثَتِى دِينَارًا مَا تَرَكْتُ بَعْدَ نَفَقَةِ نِسَائِى وَمُؤْنَةِ عَامِلِى فَهُوَ صَدَقَةٌ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ "مُؤْنَةِ عَامِلِى." يَعْنِى أَكَرَةَ الأَرْضِ.]
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme (el-Harisî), ona Malik (b. Enes el-Esbahî), ona Ebu Zinad (Abudullah b. Zekvan el-Kuraşî), ona A’rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletti:
"Benim mirasçılarım (bırakacağım) bir dinarı bile bölüşemezler. Hanımlarımın nafakasından ve halifemin masrafından başka ne bırakmışsam sadakadır."
[Ebû Davud dedi ki: "Mü'neti âmilî” (sözüyle) toprağı (mı) sürenler (in ücreti) denmek istenmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /693
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ إِنَّ أَزْوَاجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم حِينَ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَرَدْنَ أَنْ يَبْعَثْنَ عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ إِلَى أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ فَيَسْأَلْنَهُ ثُمُنَهُنَّ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ لَهُنَّ عَائِشَةُ أَلَيْسَ قَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ نُورَثُ مَا تَرَكْنَا فَهُوَ صَدَقَةٌ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18338, D002976
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ إِنَّ أَزْوَاجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم حِينَ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَرَدْنَ أَنْ يَبْعَثْنَ عُثْمَانَ بْنَ عَفَّانَ إِلَى أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ فَيَسْأَلْنَهُ ثُمُنَهُنَّ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ لَهُنَّ عَائِشَةُ أَلَيْسَ قَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ نُورَثُ مَا تَرَكْنَا فَهُوَ صَدَقَةٌ."
Tercemesi:
Bize Ka'neb (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb), ona Malik (b. Enes el-Esbahî), ona (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona da Urve (b. Zübeyr el-Esedî) Aişe'nin şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav) vefat edince, hanımları Osman b. Affan’ı Ebu Bekir Sıddık'a göndermeyi ve O'ndan Nebî’nin malından kendilerine intikal eden sekizde bir hisselerini (talep etmesini) kararlaştırdılar. Bunun üzerine Aişe onlara Rasulullah (sav) "biz miras bırakmayız. Bizim bıraktığımız sadakadır" buyurmadı mı? dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /693
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
- حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ حَدَّثَنَا جُبَيْرُ بْنُ مُطْعِمٍ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَقْسِمْ لِبَنِى عَبْدِ شَمْسٍ وَلاَ لِبَنِى نَوْفَلٍ مِنَ الْخُمُسِ شَيْئًا كَمَا قَسَمَ لِبَنِى هَاشِمٍ وَبَنِى الْمُطَّلِبِ."
[قَالَ وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ يَقْسِمُ الْخُمُسَ نَحْوَ قَسْمِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَيْرَ أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ يُعْطِى قُرْبَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَمَا كَانَ يُعْطِيهِمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَ عُمَرُ يُعْطِيهِمْ وَمَنْ كَانَ بَعْدَهُ مِنْهُمْ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18362, D002979
Hadis:
- حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ حَدَّثَنَا جُبَيْرُ بْنُ مُطْعِمٍ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَقْسِمْ لِبَنِى عَبْدِ شَمْسٍ وَلاَ لِبَنِى نَوْفَلٍ مِنَ الْخُمُسِ شَيْئًا كَمَا قَسَمَ لِبَنِى هَاشِمٍ وَبَنِى الْمُطَّلِبِ."
[قَالَ وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ يَقْسِمُ الْخُمُسَ نَحْوَ قَسْمِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَيْرَ أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ يُعْطِى قُرْبَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَمَا كَانَ يُعْطِيهِمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَ عُمَرُ يُعْطِيهِمْ وَمَنْ كَانَ بَعْدَهُ مِنْهُمْ.]
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Osman b. Ömer ona Yunus (b. Yezid), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Cübeyr b. Mutim şöyle haber vermiştir:
"Hz. Peygamber (sav), (ganimet mallarından ayrılan ve Hz. Peygamber'in tasarrufundaki beşte birlik kısım olan) humustan Haşim oğulları ve Muttalib oğullarına verdiği gibi Abdüşems oğulları ile Nevfel oğullarına pay vermedi."
[(Zühri şöyle) demiştir: Hz. Ebu Bekir, ganimet malından ayrılıp taksim edilen humusu Hz. Peygamber'in taksim ettiği gibi taksim etti. Fakat o Hz. Peygamber'in kendi yakınlarına dağıttığı gibi onlara bir pay vermedi. Ancak Ömer onlara hisse ayırdı. Ondan sonra gelen (Osman da) onlara (pay verdi).]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 20, /694
Senetler:
1. Ebu Muhammed Cübeyr b. Mut'im el-Kuraşî (Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel b. Abdümenaf)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
6. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, Hz. Peygamber'in taksimi
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18479, D002981
Hadis:
- حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ الْعِجْلِىُّ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ صَالِحٍ عَنِ السُّدِّىِّ
"فِى ذِى الْقُرْبَى قَالَ هُمْ بَنُو عَبْدِ الْمُطَّلِبِ."
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Ali el-Iclî, ona Veki' (b. Cerrah), ona Hasan b. Salih, ona da (İsmail b. Abdurahman) es-Süddî, "Hz. Peygamber'in (sav) (Enfal 8/41, ayeti gereği kendilerine ganimet ayırdığı) akrabalarının Abdülmüttalib oğulları olduğunu söylemiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 20, /695
Senetler:
1. Ebu Muhammed es-Süddî el-Kebîr (İsmail b. Abdurrahman b. Ebu Kerime)
2. ُEbu Abdullah Hasan b. Salih es-Sevrî (Hasan b. Hay b. Salih b. Müslim)
3. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
4. Ebu Abdullah Hüseyin b. Esved el-Iclî (Hüseyin b. Ali b. Esved)
Konular:
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, Hz. Peygamber'in taksimi
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى يَزِيدُ بْنُ هُرْمُزَ
"أَنَّ نَجْدَةَ الْحَرُورِىَّ حِينَ حَجَّ فِى فِتْنَةِ ابْنِ الزُّبَيْرِ أَرْسَلَ إِلَى ابْنِ عَبَّاسٍ يَسْأَلُهُ عَنْ سَهْمِ ذِى الْقُرْبَى وَيَقُولُ لِمَنْ تَرَاهُ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ لِقُرْبَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَسَمَهُ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ كَانَ عُمَرُ عَرَضَ عَلَيْنَا مِنْ ذَلِكَ عَرْضًا رَأَيْنَاهُ دُونَ حَقِّنَا فَرَدَدْنَاهُ عَلَيْهِ وَأَبَيْنَا أَنْ نَقْبَلَهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18482, D002982
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى يَزِيدُ بْنُ هُرْمُزَ
"أَنَّ نَجْدَةَ الْحَرُورِىَّ حِينَ حَجَّ فِى فِتْنَةِ ابْنِ الزُّبَيْرِ أَرْسَلَ إِلَى ابْنِ عَبَّاسٍ يَسْأَلُهُ عَنْ سَهْمِ ذِى الْقُرْبَى وَيَقُولُ لِمَنْ تَرَاهُ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ لِقُرْبَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَسَمَهُ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ كَانَ عُمَرُ عَرَضَ عَلَيْنَا مِنْ ذَلِكَ عَرْضًا رَأَيْنَاهُ دُونَ حَقِّنَا فَرَدَدْنَاهُ عَلَيْهِ وَأَبَيْنَا أَنْ نَقْبَلَهُ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese (b. Halid), ona Yunus (b. Yezid), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona da Yezid b. Hürmüz şöyle haber vermiştir:
"(Haricilerin reisi olan) Necde el-Harûrî (Abdullah) b. Zübeyr'in (hilafetini ilan ettiğinde ortaya çıkan) fitne döneminde haccettiği esnada (Abdullah) b. Abbas'a birini göndererek (Enfal 8/41 humus ayetindeki) akrabaların payını ve bu payın (şimdi) kimlere verileceğini düşündüğünü sordu. İbn Abbas da Hz. Peygamber'in (sav) kendisinin de taksim ettiği akrabalarına ait olduğunu söyledi. Nitekim Ömer de bu paydan bize takdim etmişti de biz bunu hakkımızı az bulduğumuz için ona iade ettik ve kabul etmedik."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 20, /695
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Yezid b. Hürmüz el-Leysî (Yezid b. Hürmüz)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Anbese b. Halid el-Kuraşi (Anbese b. Halid b. Yezid b. Ebu Nicad)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Ganimet, hak sahiplerine taksimi
İlim, Abdullah b. Abbas'ın sahip olduğu ilim