Giriş

Bize Muhammed b. Abdürrahim, ona Ravh b. Ubade, ona Said, ona Katâde, ona Enes b. Mâlik, ona da Ebu Talha (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) düşmana karşı galip geldiğinde, savaş meydanında üç gün kalırdı." [Muâz ve Abdula'lâ, bu rivayeti Said'den, o Katâde'den, o Enes'ten, o da Ebu Talha kanalıyla Nebî'den (sav) rivayet ederek (Ravh b. Ubâde'ye) mütabaatta bulunmuştur.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdula'lâ b. Abdul'alâ arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280463 B003065-2 Buhari, Cihad, 185

Bize Muhammed b. Abdürrahim, ona Ravh b. Ubade, ona Said, ona Katâde, ona Enes b. Mâlik, ona da Ebu Talha (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) düşmana karşı galip geldiğinde, savaş meydanında üç gün kalırdı." [Muâz ve Abdula'lâ, bu rivayeti Said'den, o Katâde'den, o Enes'ten, o da Ebu Talha kanalıyla Nebî'den (sav) rivayet ederek (Ravh b. Ubâde'ye) mütabaatta bulunmuştur.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muaz b. Muaz arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280464 B003065-3 Buhari, Cihad, 185

Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Cafer b. Amr b. Ümeyye, ona da babası (Amr b. Ümeyye) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ı (sav) kürek kemiği etinden koparıp yerken görmüştüm. Bu arada ezan okundu. Rasulullah (sav) tekrar abdest almaksızın namaz kıldı. Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona da ez-Zührî, bu hadisi "Rasulullah (sav) elindeki bıçağı bıraktı." ziyadesiyle rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
280449 B002923-2 Buhari, Cihad, 92

Bize Ebu Velid ve Ebu Nuaym, onlara Âsım b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona da İbn Ömer (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İnsanlar tek başına (yolculuk yapmanın tehlikesini) benim bildiğim (gibi) bilselerdi bir atlı geceleyin tek başına yol almazdı."


    Öneri Formu
280457 B002998-2 Buhari, Cihad, 135

Bize Abdullah b. Ebu Şeybe, ona Cafer b. Avn, ona Süfyân, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Kabe'nin gölgesinde namaz kılardı. (O arada) Mekke'nin kırsalında deve kesilmişti. Ebu Cehil ve Kureyş'ten insanlar birilerini gönderip (kesilen devenin) derisini getirttiler ve onu Hz. Peygamber'in (sav) üzerine attılar. Fatıma gelip Nebî'nin üzerinden onu kaldırdı. Hz. Peygamber (sav) de "Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum! Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum! Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum! Ebu Cehil b. Hişâm'ı, Utbe b. Rabî'a'yı, Şeybe b. Rabî'a'yı, Velid b. Utbe'yi, Übey b. Halef'i ve Ukbe b. Ebu Mu'ayt'ı sana havale ediyorum" buyurdu. Onların hepsini Bedir kuyusunda öldürülmüş olarak gördüm. Ebu İshak der ki: Yedinci ismi unuttum. Yusuf b. İshak, Ebu İshak'tan naklen "Ümeyye b. Halef" ifadesini zikretmiştir. Şu'be de "Ümeyye" ya da "Übey" demiştir. Doğrusu "Ümeyye"'dir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şu'be b. Haccâc arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280454 B002934-3 Buhari, Cihad, 98

Abdullah b. Muhammed, ona Süfyân, ona Eyyûb, ona Muhammed, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Şafak vakti, Hayberliler tarım aletleri omuzlarında tarlalarına giderken Hz. Peygamber (sav) onlara baskın yaptı. Hz. Peygamber'i gör­dükleri zaman Hayberliler “bunlar Muhammed ve askerleri, bunlar Muhammed ve aske­rleri!” diyerek kaçıp kalelerine sığındılar. Hz. Peygamber (sav) ellerini kaldırarak "Allâhu Ekber, Hayber harap oldu. Biz bir kavmin yurduna vardığımızda uyarılan düşmanın sa­bahı ne fenadır" buyurdu. Biz ehlî eşekler elde edip onları pişirdik. Ardından Hz. Peygamber'in çağırtmacı “şüphesiz Allah ve Rasulü eşek etini size yasaklıyor” diye nida etti. Bu nida üzerine yemek tencereleri devrilip içindekiler döküldü. Ali bu hadisi Sufyân'dan "Peygamber (sav) iki elini kaldırdı" şek­linde rivayet ederek, (Abdullah b. Muhammed'e) mütâbaat etmiştir


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ali b. el-Medînî arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280456 B002991-2 Buhari, Cihad, 130

Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ebu Hayyân, ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir: Nebî (sav) aramızda iken ayağa kalkarak (ganimet malından) çalmaktan bahsetti ve onun pek büyük bir günah olduğunu ifade edip şöyle buyurdu: "Birinizi Kıyamet günü bir boynunda meleyen koyunla (ve diğer) boynunda homurdayan bir atla 'Yâ Rasulallah! Bana yardım et!' derken bulmayayım! 'Sana bir şey yapamam. Sana tebliğ etmiştim' derim. (Aynı şekilde) boynunda böğüren bir deve ile 'Yâ Rasulullah! Bana yardım et!' derken (de bulmayayım)! 'Sana bir şey yapamam. Sana tebliğ etmiştim' derim. Boynunda altın ve gümüş olup 'Yâ Rasulullah! Bana yardım et!' derken (de bulmayayım)! 'Sana bir şey yapamam. Sana tebliğ etmiştim' derim. Boynunda hareket eden bir elbise olup da 'Yâ Rasulullah! Bana yardım et!' derken (de bulmayayım)! 'Sana bir şey yapamam. Sana tebliğ etmiştim' derim." Eyyûb, Ebu Hayyân'dan naklen "Homurdayan at" (فَرَسٌ لَهُ حَمْحَمَةٌ) şeklinde rivayet etmiştir:


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eyyub es-Sahtiyânî arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280465 B003073-2 Buhari, Cihad, 189

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ayakkabıları keçi (kılından) olan toplulukla savaşmanıza dek Kıyamet kopmaz. Yüzleri üst üste deri kaplanmış kalkanlar gibi olan toplulukla savaşmanızdan önce de Kıyamet kopmaz." Süfyân der ki: Bu rivayette Ebu Zinâd, A'rec'den, o da Ebu Hureyre'den yaptığı rivayette "yüzleri üst üste deri kaplanmış kalkanlar gibi küçük gözlü, basık burunlu" ilavesinde bulunmuştur.


    Öneri Formu
280452 B002929-2 Buhari, Cihad, 96

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona da Huzeyfe (ra) şöyle rivayet etmiştir: Peygam­ber (sav) "İnsanlardan 'ben Müslümanım' diyenleri benim için yazın" buyurdu. Biz, ordu mevcudunu binbeşyüz kişi saydık ve “binbeşyüz kişi olduğumuz hâlde hala düşmandan mı korkacağız” dedik. Bir müddet sonra, kendimizi öyle bir fitne ile sınanmış gördüm ki, (o korku nedir bilmeyen er) kişi şimdi fitneden korkarak (cemaate gidemeyip evinde) yalnız başı­na namaz kılar oldu. Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona da A'meş “onları beşyüz kişi olarak bulduk (saydık)” şeklinde rivayet etmiştir. Ebu Muâviye ise “Altıyüz ile yediyüz arası kadar” demiştir


    Öneri Formu
280460 B003060-2 Buhari, Cihad, 181

Sonra Rasulullah (sav) ordu içinde ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar, düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiniz. Allah'tan afiyet isteyiniz. Fakat sizler düşmanla karşılaş­tığınız zaman da sabrediniz ve biliniz ki cennet muhakkak kılıçların gölgeleri altındadır." Ardından Rasulullah (sav) şu duayı yaptı: "Ey Kitabı indiren, bulutları yürüten, orduları bozguna uğratan Allah'ım! Sen onları hezimete uğrat ve bizi muzaffer eyle." Musa b. Ukbe'nin naklettiğine göre Salim Ebu Nasr şöyle demiştir: 'Ben Ömer b. Ubeydullah'ın katibiydim. Ona Abdullah b. Ebu Evfâ'dan (ra) gelen mektupta Rasulullah'ın (sav): "Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiniz." buyurduğu yazıyordu.'


    Öneri Formu
280458 B003025-2 Buhari, Cihad, 156