Açıklama: Safî, Hz. Peygamber'in (sav) ganimet taksiminden önce humus da dağıtılmamışken bir köle, bir cariye veya bir at olarak aldığı paya verilen isimdir. (Avnu'l-Mabud, VIII, 128)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273700, D002992-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ وَأَزْهَرُ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ قَالَ
"سَأَلْتُ مُحَمَّدًا عَنْ سَهْمِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالصَّفِىِّ قَالَ كَانَ يُضْرَبُ لَهُ بِسَهْمٍ مَعَ الْمُسْلِمِينَ وَإِنْ لَمْ يَشْهَدْ وَالصَّفِىُّ يُؤْخَذُ لَهُ رَأْسٌ مِنَ الْخُمُسِ قَبْلَ كُلِّ شَىْءٍ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Asım (Dahhâk b. Mahled) ve Ezher (b. Sad), o ikisine de (Abdullah) b. Avn, "Muhammed'e (b. Sirin) Hz. Peygamber'in (sav) (ganimet malından aldığı) payından ve Safî'den sorduğunu ve onun şöyle haber verdiğini nakletmiştir: Müslümanlarda birlikte savaşta bulunmamışsa da Hz. Peygamber'e (sav) bir pay verilirdi. Safî ise bütün taksimattan önce (Hz. Peygamber'in beşte birlik hakkı olan) humus taksiminin başında ona verilirdi."
Açıklama:
Safî, Hz. Peygamber'in (sav) ganimet taksiminden önce humus da dağıtılmamışken bir köle, bir cariye veya bir at olarak aldığı paya verilen isimdir. (Avnu'l-Mabud, VIII, 128)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 21, /699
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
2. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
3. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
4. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, hak sahiplerine taksimi
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273628, D002953-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُصَفَّى قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ جَمِيعًا عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَمْرٍو عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا أَتَاهُ الْفَىْءُ قَسَمَهُ فِى يَوْمِهِ فَأَعْطَى الآهِلَ حَظَّيْنِ وَأَعْطَى الْعَزَبَ حَظًّا."
[زَادَ ابْنُ الْمُصَفَّى فَدُعِينَا وَكُنْتُ أُدْعَى قَبْلَ عَمَّارٍ فَدُعِيتُ فَأَعْطَانِى حَظَّيْنِ وَكَانَ لِى أَهْلٌ ثُمَّ دُعِىَ بَعْدِى عَمَّارُ بْنُ يَاسِرٍ فَأَعْطَى لَهُ حَظًّا وَاحِدًا.]
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, ona Abdullah b. Mübarek; (T)
Bize (Muhammed) b. Musaffa, ona Ebu Muğîra (Abdülkuddüs b. Haccac), o ikisine Safvan b. Amr, ona Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr, ona babası (Cübeyr b. Nüfeyr), ona da Avf b. Malik şöyle haber vermiştir:
"Hz. Peygamber (sav), (gayr-i müslimlerden haraç, cizye vb yollarla savaşmaksızın elde edilen gelir olan) fey geldiğinde onu geldiği gün taksim eder ve evli olanlara iki hisse, bekar olanlara bir hisse verirdi."
[İbn Musaffa şunu eklemiştir. (Avf b. Malik şöyle demiştir) Ben Ammar'dan önce çağrıldım ve bana iki hisse verildi. Ben o zaman evliydim. Benden sonra Ammar b. Yasir çağrıldı. Ona da bir hisse verildi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 14, /687
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Cübeyr el-Hadrami (Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik)
4. Safvan b. Amr es-Sekseki (Safvan b. Amr b. Herm)
5. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
6. Muhammed b. Musaffa el-Kuraşi el-Hımsî (Muhammed b. Musaffa b. Behlül)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, taksim edilmeden kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273678, D002965-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ - الْمَعْنَى - أَنَّ سُفْيَانَ بْنَ عُيَيْنَةَ أَخْبَرَهُمْ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسِ بْنِ الْحَدَثَانِ عَنْ عُمَرَ قَالَ
"كَانَتْ أَمْوَالُ بَنِى النَّضِيرِ مِمَّا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِمَّا لَمْ يُوجِفِ الْمُسْلِمُونَ عَلَيْهِ بِخَيْلٍ وَلاَ رِكَابٍ كَانَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَالِصًا يُنْفِقُ عَلَى أَهْلِ بَيْتِهِ."
[قَالَ ابْنُ عَبْدَةَ يُنْفِقُ عَلَى أَهْلِهِ قُوتَ سَنَةٍ - فَمَا بَقِىَ جُعِلَ فِى الْكُرَاعِ وَعُدَّةً فِى سَبِيلِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ ابْنُ عَبْدَةَ فِى الْكُرَاعِ وَالسِّلاَحِ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Ahmed b. Abde -(lafzı farklı olsa da) manası (aynı olmak üzere)-, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona ez-Zührî, ona da Malik b. Evs b. Hadesân, Ömer’in (ra) şöyle dediğini nakletmiştir:
"Nadiroğullarının malları, Müslümanların elde etmek için at veya deve koşturmadıkları, Allah'ın Rasul'üne vermiş olduğu ganimetlerden olup (bunlar) Rasulullah'ın (sav) ev halkının nafakasına harcadığı sırf kendisine ait (mallardı)."
[(Ebû Davud’un hocası Ahmed) b. Abde (bu cümleyi): ev halkının senelik azığına harcadığı (şeklinde) rivayet etti.- Geri kalanını da (harplerde kullanılmak üzere) at (tedariki) ve Allah yolunda (savaş için) harcardı. İbn Abde (bu cümleyi): at ve silah (tedariki)’ (şeklinde) rivayet etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /690
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Said Malik b. Evs en-Nasrî (Malik b. Evs b. Hadesân b. Nasr b. Muaviye)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273679, D002967-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ ح
وَحَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْمَهْرِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ ح
وَحَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا صَفْوَانُ بْنُ عِيسَى - وَهَذَا لَفْظُ حَدِيثِهِ - كُلُّهُمْ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسِ بْنِ الْحَدَثَانِ قَالَ
"كَانَ فِيمَا احْتَجَّ بِهِ عُمَرُ رضى الله عنه أَنَّهُ قَالَ كَانَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاَثُ صَفَايَا بَنُو النَّضِيرِ وَخَيْبَرُ وَفَدَكُ فَأَمَّا بَنُو النَّضِيرِ فَكَانَتْ حُبْسًا لِنَوَائِبِهِ وَأَمَّا فَدَكُ فَكَانَتْ حُبْسًا لأَبْنَاءِ السَّبِيلِ وَأَمَّا خَيْبَرُ فَجَزَّأَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاَثَةَ أَجْزَاءٍ جُزْءَيْنِ بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ وَجُزْءًا نَفَقَةً لأَهْلِهِ فَمَا فَضَلَ عَنْ نَفَقَةِ أَهْلِهِ جَعَلَهُ بَيْنَ فُقَرَاءِ الْمُهَاجِرِينَ."
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Hâtim b. İsmail; (T)
Bize Süleyman b. Davud el-Mehrî, ona İbn Vehb ona Abdülaziz b. Muhammed; (T)
Bize Nasr b. Ali, bize Safvan b. İsa -buradaki hadisin lafzı ona aittir- bu ravilerin tamamına Üsame b. Zeyd ona ez-Zührî ona Malik b. Evs b. Hadesân'ın şöyle dediğini nakletmiştir:
"Ömer (ra) (fey hususundaki görüşünü) delillendirirken şöyle derdi: Rasulullah'ın (sav) ganimetleri taksim etmeden önce kendisine ayırdığı üç kısım mal (safiyye) vardı: Nadiroğulları(nın) toprakları, Hayber ve Fedek. Nadiroğulları(nın toprakları)na gelince; (Hz. Peygamber onu) kendi ihtiyaçları için tutuyordu. Fedek'e gelince; o yolcular için tutuluyordu. Hayber'e gelince; Rasulullah (sav) onu, iki parçasını Müslümanlar arasında, bir parçasını da kendi ailesi için olmak üzere üç parçaya ayırmıştı. Ailesinin (ihtiyaçlarından) artanı da muhacirlerin fakirleri arasında (paylaştırırdı)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /691
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Said Malik b. Evs en-Nasrî (Malik b. Evs b. Hadesân b. Nasr b. Muaviye)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Muhammed Safvân b. İsa el-Kuraşî (Safvân b. İsa)
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Hz. Peygamber, mirası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273680, D002967-3
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ ح
وَحَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْمَهْرِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ ح
وَحَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا صَفْوَانُ بْنُ عِيسَى - وَهَذَا لَفْظُ حَدِيثِهِ - كُلُّهُمْ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسِ بْنِ الْحَدَثَانِ قَالَ
"كَانَ فِيمَا احْتَجَّ بِهِ عُمَرُ رضى الله عنه أَنَّهُ قَالَ كَانَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاَثُ صَفَايَا بَنُو النَّضِيرِ وَخَيْبَرُ وَفَدَكُ فَأَمَّا بَنُو النَّضِيرِ فَكَانَتْ حُبْسًا لِنَوَائِبِهِ وَأَمَّا فَدَكُ فَكَانَتْ حُبْسًا لأَبْنَاءِ السَّبِيلِ وَأَمَّا خَيْبَرُ فَجَزَّأَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاَثَةَ أَجْزَاءٍ جُزْءَيْنِ بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ وَجُزْءًا نَفَقَةً لأَهْلِهِ فَمَا فَضَلَ عَنْ نَفَقَةِ أَهْلِهِ جَعَلَهُ بَيْنَ فُقَرَاءِ الْمُهَاجِرِينَ."
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Hâtim b. İsmail; (T)
Bize Süleyman b. Davud el-Mehrî, ona İbn Vehb ona Abdülaziz b. Muhammed; (T)
Bize Nasr b. Ali, bize Safvan b. İsa -buradaki hadisin lafzı ona aittir- bu ravilerin tamamına Üsame b. Zeyd ona ez-Zührî ona Malik b. Evs b. Hadesân'ın şöyle dediğini nakletmiştir:
"Ömer (ra) (fey hususundaki görüşünü) delillendirirken şöyle derdi: Rasulullah'ın (sav) ganimetleri taksim etmeden önce kendisine ayırdığı üç kısım mal (safiyye) vardı: Nadiroğulları(nın) toprakları, Hayber ve Fedek. Nadiroğulları(nın toprakları)na gelince; (Hz. Peygamber onu) kendi ihtiyaçları için tutuyordu. Fedek'e gelince; o yolcular için tutuluyordu. Hayber'e gelince; Rasulullah (sav) onu, iki parçasını Müslümanlar arasında, bir parçasını da kendi ailesi için olmak üzere üç parçaya ayırmıştı. Ailesinin (ihtiyaçlarından) artanı da muhacirlerin fakirleri arasında (paylaştırırdı)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /691
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Said Malik b. Evs en-Nasrî (Malik b. Evs b. Hadesân b. Nasr b. Muaviye)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
5. Ebu İsmail Hatim b. İsmail el-Harisî (Hatim b. İsmail b. Muhammed)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Hz. Peygamber, mirası
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ حَدِيثًا مِنْ رَجُلٍ فَأَعْجَبَنِى فَقُلْتُ اكْتُبْهُ لِى فَأَتَى بِهِ مَكْتُوبًا مُذَبَّرًا دَخَلَ الْعَبَّاسُ وَعَلِىٌّ عَلَى عُمَرَ وَعِنْدَهُ طَلْحَةُ وَالزُّبَيْرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٌ وَهُمَا يَخْتَصِمَانِ فَقَالَ عُمَرُ لِطَلْحَةَ وَالزُّبَيْرِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٍ أَلَمْ تَعْلَمُوا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"كُلُّ مَالِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَدَقَةٌ إِلاَّ مَا أَطْعَمَهُ أَهْلَهُ وَكَسَاهُمْ إِنَّا لاَ نُورَثُ." قَالُوا بَلَى. قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ مِنْ مَالِهِ عَلَى أَهْلِهِ وَيَتَصَدَّقُ بِفَضْلِهِ ثُمَّ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَلِيَهَا أَبُو بَكْرٍ سَنَتَيْنِ فَكَانَ يَصْنَعُ الَّذِى كَانَ يَصْنَعُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا مِنْ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273681, D002975-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ حَدِيثًا مِنْ رَجُلٍ فَأَعْجَبَنِى فَقُلْتُ اكْتُبْهُ لِى فَأَتَى بِهِ مَكْتُوبًا مُذَبَّرًا دَخَلَ الْعَبَّاسُ وَعَلِىٌّ عَلَى عُمَرَ وَعِنْدَهُ طَلْحَةُ وَالزُّبَيْرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٌ وَهُمَا يَخْتَصِمَانِ فَقَالَ عُمَرُ لِطَلْحَةَ وَالزُّبَيْرِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٍ أَلَمْ تَعْلَمُوا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"كُلُّ مَالِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَدَقَةٌ إِلاَّ مَا أَطْعَمَهُ أَهْلَهُ وَكَسَاهُمْ إِنَّا لاَ نُورَثُ." قَالُوا بَلَى. قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ مِنْ مَالِهِ عَلَى أَهْلِهِ وَيَتَصَدَّقُ بِفَضْلِهِ ثُمَّ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَلِيَهَا أَبُو بَكْرٍ سَنَتَيْنِ فَكَانَ يَصْنَعُ الَّذِى كَانَ يَصْنَعُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا مِنْ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Merzuk (el-Bahilî), ona Şu’be (b. Haccac el-Atekî), ona da Amr b. Mürre (el-Muradî), Ebu Bahterî’nin (Said b. Ebu İmran et-Taî) şöyle anlattığını nakletti: Adamın birinden bir hadis işitmiştim de çok hoşuma gitmişti. Bunun üzerine (kendisine) bu hadisi bana bir yazıver demiştim. O da bu hadisi (bana) açıkça yazılmış bir halde getir (ip ver)di. (Hadis şöyleydi, bir gün) Abbas'la Ali, Hz. Ömer'in yanına girdiler. (Ömer'in yanında Talha, Zübeyr, Abdurrahman ve Sa'd vardı. Abbas ile Ali ise (birbirlerinden) davacı idiler. Bunun üzerine Ömer, Talha, Zübeyr, Abdurrahman ve Sa'd'a siz Rasulullah'ın (sav); "ailesinin yiyeceği ve içeceği dışında Nebî'nin bütün malı sadakadır. Biz miras bırakmayız" buyurduğunu biliyor musunuz? dedi. (Onlar da) evet (biliyoruz) dediler. (Sonra Hz. Ömer sözlerine devam ederek) Rasulullah (sav) malından ailesine harcardı. Kalanı da sadaka olarak dağıtırdı. Sonra Rasulullah (sav) vefat etti. Onun ardından halifeliği iki sene Ebu Bekir yürüttü. Ebu Bekir Rasulullah’ın (sav) (malı konusunda) yaptığını (aynen) yapıyordu dedi. Sonra (Ebu Bahterî) Malik b. Evs hadisinden bir kısmını daha zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /693
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Racül (Racül)
3. Ebu Bahterî Said b. Ebu İmran et-Taî (Said b. Feyruz)
4. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ حَدِيثًا مِنْ رَجُلٍ فَأَعْجَبَنِى فَقُلْتُ اكْتُبْهُ لِى فَأَتَى بِهِ مَكْتُوبًا مُذَبَّرًا دَخَلَ الْعَبَّاسُ وَعَلِىٌّ عَلَى عُمَرَ وَعِنْدَهُ طَلْحَةُ وَالزُّبَيْرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٌ وَهُمَا يَخْتَصِمَانِ فَقَالَ عُمَرُ لِطَلْحَةَ وَالزُّبَيْرِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٍ أَلَمْ تَعْلَمُوا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"كُلُّ مَالِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَدَقَةٌ إِلاَّ مَا أَطْعَمَهُ أَهْلَهُ وَكَسَاهُمْ إِنَّا لاَ نُورَثُ." قَالُوا بَلَى. قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ مِنْ مَالِهِ عَلَى أَهْلِهِ وَيَتَصَدَّقُ بِفَضْلِهِ ثُمَّ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَلِيَهَا أَبُو بَكْرٍ سَنَتَيْنِ فَكَانَ يَصْنَعُ الَّذِى كَانَ يَصْنَعُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا مِنْ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273682, D002975-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ حَدِيثًا مِنْ رَجُلٍ فَأَعْجَبَنِى فَقُلْتُ اكْتُبْهُ لِى فَأَتَى بِهِ مَكْتُوبًا مُذَبَّرًا دَخَلَ الْعَبَّاسُ وَعَلِىٌّ عَلَى عُمَرَ وَعِنْدَهُ طَلْحَةُ وَالزُّبَيْرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٌ وَهُمَا يَخْتَصِمَانِ فَقَالَ عُمَرُ لِطَلْحَةَ وَالزُّبَيْرِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٍ أَلَمْ تَعْلَمُوا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"كُلُّ مَالِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَدَقَةٌ إِلاَّ مَا أَطْعَمَهُ أَهْلَهُ وَكَسَاهُمْ إِنَّا لاَ نُورَثُ." قَالُوا بَلَى. قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ مِنْ مَالِهِ عَلَى أَهْلِهِ وَيَتَصَدَّقُ بِفَضْلِهِ ثُمَّ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَلِيَهَا أَبُو بَكْرٍ سَنَتَيْنِ فَكَانَ يَصْنَعُ الَّذِى كَانَ يَصْنَعُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا مِنْ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Merzuk (el-Bahilî), ona Şu’be (b. Haccac el-Atekî), ona da Amr b. Mürre (el-Muradî), Ebu Bahterî’nin (Said b. Ebu İmran et-Taî) şöyle anlattığını nakletti: Adamın birinden bir hadis işitmiştim de çok hoşuma gitmişti. Bunun üzerine (kendisine) bu hadisi bana bir yazıver demiştim. O da bu hadisi (bana) açıkça yazılmış bir halde getir (ip ver)di. (Hadis şöyleydi, bir gün) Abbas'la Ali, Hz. Ömer'in yanına girdiler. (Ömer'in yanında Talha, Zübeyr, Abdurrahman ve Sa'd vardı. Abbas ile Ali ise (birbirlerinden) davacı idiler. Bunun üzerine Ömer, Talha, Zübeyr, Abdurrahman ve Sa'd'a siz Rasulullah'ın (sav); "ailesinin yiyeceği ve içeceği dışında Nebî'nin bütün malı sadakadır. Biz miras bırakmayız" buyurduğunu biliyor musunuz? dedi. (Onlar da) evet (biliyoruz) dediler. (Sonra Hz. Ömer sözlerine devam ederek) Rasulullah (sav) malından ailesine harcardı. Kalanı da sadaka olarak dağıtırdı. Sonra Rasulullah (sav) vefat etti. Onun ardından halifeliği iki sene Ebu Bekir yürüttü. Ebu Bekir Rasulullah’ın (sav) (malı konusunda) yaptığını (aynen) yapıyordu dedi. Sonra (Ebu Bahterî) Malik b. Evs hadisinden bir kısmını daha zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /693
Senetler:
1. Ebu Muhammed Talha b. Ubeydullah el-Kuraşî (Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Ka'b)
2. Racül (Racül)
3. Ebu Bahterî Said b. Ebu İmran et-Taî (Said b. Feyruz)
4. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ حَدِيثًا مِنْ رَجُلٍ فَأَعْجَبَنِى فَقُلْتُ اكْتُبْهُ لِى فَأَتَى بِهِ مَكْتُوبًا مُذَبَّرًا دَخَلَ الْعَبَّاسُ وَعَلِىٌّ عَلَى عُمَرَ وَعِنْدَهُ طَلْحَةُ وَالزُّبَيْرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٌ وَهُمَا يَخْتَصِمَانِ فَقَالَ عُمَرُ لِطَلْحَةَ وَالزُّبَيْرِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٍ أَلَمْ تَعْلَمُوا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"كُلُّ مَالِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَدَقَةٌ إِلاَّ مَا أَطْعَمَهُ أَهْلَهُ وَكَسَاهُمْ إِنَّا لاَ نُورَثُ." قَالُوا بَلَى. قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ مِنْ مَالِهِ عَلَى أَهْلِهِ وَيَتَصَدَّقُ بِفَضْلِهِ ثُمَّ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَلِيَهَا أَبُو بَكْرٍ سَنَتَيْنِ فَكَانَ يَصْنَعُ الَّذِى كَانَ يَصْنَعُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا مِنْ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273683, D002975-4
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ حَدِيثًا مِنْ رَجُلٍ فَأَعْجَبَنِى فَقُلْتُ اكْتُبْهُ لِى فَأَتَى بِهِ مَكْتُوبًا مُذَبَّرًا دَخَلَ الْعَبَّاسُ وَعَلِىٌّ عَلَى عُمَرَ وَعِنْدَهُ طَلْحَةُ وَالزُّبَيْرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٌ وَهُمَا يَخْتَصِمَانِ فَقَالَ عُمَرُ لِطَلْحَةَ وَالزُّبَيْرِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٍ أَلَمْ تَعْلَمُوا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"كُلُّ مَالِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَدَقَةٌ إِلاَّ مَا أَطْعَمَهُ أَهْلَهُ وَكَسَاهُمْ إِنَّا لاَ نُورَثُ." قَالُوا بَلَى. قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ مِنْ مَالِهِ عَلَى أَهْلِهِ وَيَتَصَدَّقُ بِفَضْلِهِ ثُمَّ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَلِيَهَا أَبُو بَكْرٍ سَنَتَيْنِ فَكَانَ يَصْنَعُ الَّذِى كَانَ يَصْنَعُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا مِنْ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Merzuk (el-Bahilî), ona Şu’be (b. Haccac el-Atekî), ona da Amr b. Mürre (el-Muradî), Ebu Bahterî’nin (Said b. Ebu İmran et-Taî) şöyle anlattığını nakletti: Adamın birinden bir hadis işitmiştim de çok hoşuma gitmişti. Bunun üzerine (kendisine) bu hadisi bana bir yazıver demiştim. O da bu hadisi (bana) açıkça yazılmış bir halde getir (ip ver)di. (Hadis şöyleydi, bir gün) Abbas'la Ali, Hz. Ömer'in yanına girdiler. (Ömer'in yanında Talha, Zübeyr, Abdurrahman ve Sa'd vardı. Abbas ile Ali ise (birbirlerinden) davacı idiler. Bunun üzerine Ömer, Talha, Zübeyr, Abdurrahman ve Sa'd'a siz Rasulullah'ın (sav); "ailesinin yiyeceği ve içeceği dışında Nebî'nin bütün malı sadakadır. Biz miras bırakmayız" buyurduğunu biliyor musunuz? dedi. (Onlar da) evet (biliyoruz) dediler. (Sonra Hz. Ömer sözlerine devam ederek) Rasulullah (sav) malından ailesine harcardı. Kalanı da sadaka olarak dağıtırdı. Sonra Rasulullah (sav) vefat etti. Onun ardından halifeliği iki sene Ebu Bekir yürüttü. Ebu Bekir Rasulullah’ın (sav) (malı konusunda) yaptığını (aynen) yapıyordu dedi. Sonra (Ebu Bahterî) Malik b. Evs hadisinden bir kısmını daha zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /693
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Avf ez-Zührî (Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd b. el-Haris)
2. Racül (Racül)
3. Ebu Bahterî Said b. Ebu İmran et-Taî (Said b. Feyruz)
4. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ حَدِيثًا مِنْ رَجُلٍ فَأَعْجَبَنِى فَقُلْتُ اكْتُبْهُ لِى فَأَتَى بِهِ مَكْتُوبًا مُذَبَّرًا دَخَلَ الْعَبَّاسُ وَعَلِىٌّ عَلَى عُمَرَ وَعِنْدَهُ طَلْحَةُ وَالزُّبَيْرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٌ وَهُمَا يَخْتَصِمَانِ فَقَالَ عُمَرُ لِطَلْحَةَ وَالزُّبَيْرِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٍ أَلَمْ تَعْلَمُوا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"كُلُّ مَالِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَدَقَةٌ إِلاَّ مَا أَطْعَمَهُ أَهْلَهُ وَكَسَاهُمْ إِنَّا لاَ نُورَثُ." قَالُوا بَلَى. قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ مِنْ مَالِهِ عَلَى أَهْلِهِ وَيَتَصَدَّقُ بِفَضْلِهِ ثُمَّ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَلِيَهَا أَبُو بَكْرٍ سَنَتَيْنِ فَكَانَ يَصْنَعُ الَّذِى كَانَ يَصْنَعُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا مِنْ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273684, D002975-5
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ حَدِيثًا مِنْ رَجُلٍ فَأَعْجَبَنِى فَقُلْتُ اكْتُبْهُ لِى فَأَتَى بِهِ مَكْتُوبًا مُذَبَّرًا دَخَلَ الْعَبَّاسُ وَعَلِىٌّ عَلَى عُمَرَ وَعِنْدَهُ طَلْحَةُ وَالزُّبَيْرُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٌ وَهُمَا يَخْتَصِمَانِ فَقَالَ عُمَرُ لِطَلْحَةَ وَالزُّبَيْرِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ وَسَعْدٍ أَلَمْ تَعْلَمُوا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"كُلُّ مَالِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَدَقَةٌ إِلاَّ مَا أَطْعَمَهُ أَهْلَهُ وَكَسَاهُمْ إِنَّا لاَ نُورَثُ." قَالُوا بَلَى. قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ مِنْ مَالِهِ عَلَى أَهْلِهِ وَيَتَصَدَّقُ بِفَضْلِهِ ثُمَّ تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَلِيَهَا أَبُو بَكْرٍ سَنَتَيْنِ فَكَانَ يَصْنَعُ الَّذِى كَانَ يَصْنَعُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا مِنْ حَدِيثِ مَالِكِ بْنِ أَوْسٍ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Merzuk (el-Bahilî), ona Şu’be (b. Haccac el-Atekî), ona da Amr b. Mürre (el-Muradî), Ebu Bahterî’nin (Said b. Ebu İmran et-Taî) şöyle anlattığını nakletti: Adamın birinden bir hadis işitmiştim de çok hoşuma gitmişti. Bunun üzerine (kendisine) bu hadisi bana bir yazıver demiştim. O da bu hadisi (bana) açıkça yazılmış bir halde getir (ip ver)di. (Hadis şöyleydi, bir gün) Abbas'la Ali, Hz. Ömer'in yanına girdiler. (Ömer'in yanında Talha, Zübeyr, Abdurrahman ve Sa'd vardı. Abbas ile Ali ise (birbirlerinden) davacı idiler. Bunun üzerine Ömer, Talha, Zübeyr, Abdurrahman ve Sa'd'a siz Rasulullah'ın (sav); "ailesinin yiyeceği ve içeceği dışında Nebî'nin bütün malı sadakadır. Biz miras bırakmayız" buyurduğunu biliyor musunuz? dedi. (Onlar da) evet (biliyoruz) dediler. (Sonra Hz. Ömer sözlerine devam ederek) Rasulullah (sav) malından ailesine harcardı. Kalanı da sadaka olarak dağıtırdı. Sonra Rasulullah (sav) vefat etti. Onun ardından halifeliği iki sene Ebu Bekir yürüttü. Ebu Bekir Rasulullah’ın (sav) (malı konusunda) yaptığını (aynen) yapıyordu dedi. Sonra (Ebu Bahterî) Malik b. Evs hadisinden bir kısmını daha zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 19, /693
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Racül (Racül)
3. Ebu Bahterî Said b. Ebu İmran et-Taî (Said b. Feyruz)
4. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273767, D003001-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُصَرِّفُ بْنُ عَمْرٍو الأَيَامِىُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ - يَعْنِى ابْنَ بُكَيْرٍ - قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى مُحَمَّدٍ مَوْلَى زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ وَعِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ لَمَّا أَصَابَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قُرَيْشًا يَوْمَ بَدْرٍ وَقَدِمَ الْمَدِينَةَ جَمَعَ الْيَهُودَ فِى سُوقِ بَنِى قَيْنُقَاعَ فَقَالَ
"يَا مَعْشَرَ يَهُودَ أَسْلِمُوا قَبْلَ أَنْ يُصِيبَكُمْ مِثْلُ مَا أَصَابَ قُرَيْشًا." قَالُوا يَا مُحَمَّدُ لاَ يَغُرَّنَّكَ مِنْ نَفْسِكَ أَنَّكَ قَتَلْتَ نَفَرًا مِنْ قُرَيْشٍ كَانُوا أَغْمَارًا لاَ يَعْرِفُونَ الْقِتَالَ إِنَّكَ لَوْ قَاتَلْتَنَا لَعَرَفْتَ أَنَّا نَحْنُ النَّاسُ وَأَنَّكَ لَمْ تَلْقَ مِثْلَنَا. فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِى ذَلِكَ "(قُلْ لِلَّذِينَ كَفَرُوا سَتُغْلَبُونَ)" قَرَأَ مُصَرِّفٌ إِلَى قَوْلِهِ "(فِئَةٌ تُقَاتِلُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ)" بِبَدْرٍ "(وَأُخْرَى كَافِرَةٌ )."
Tercemesi:
Bize Musarrif b. Amr el-Yami, ona Yunus b. Bükeyr, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. Ebu Muhammed Mevla Zeyd b. Sabit, ona Said b. Cübeyr ve İkrime, onlara da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Bedir günü Kureyş'e karşı galip gelip Medine'ye gelince Yahudiler'i Kaynuka oğulları pazarında topladı (ve) "Ey Yahudi topluluğu! Kureyş'in başına gelenler sizin de başınıza gelmeden önce müslüman olun!" buyurdu. (Onlar), Ey Muhammed! Kureyş'in savaş (nedir) bilmeyen tecrübesiz topluluğuna karşı savaştın diye gurura kapılma! Sen bizimle savaşacak olsan bizim (ne yaman) insanlar olduğumuzu ve bizim gibisi ile karşılaşmadığını bilirsin! dediler. (Bunun üzerine) Allah (cc) bu konuda "kafirlere yenileceklerini söyle" ayetini indirdi. (Hocam) Musarrif, Bedir'de (ki müslümanları kasteden) "bir grup ki Allah yolunda savaşıyor. Diğeri kafir (bir gruptur)" ayetine kadar okudu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Harâc ve'l-fey' ve'l-imâre 22, /701
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Muhammed b. Ebu Muhammed el-Ensari (Muhammed b. Ebu Muhammed)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Bükeyr Yunus b. Bükeyr eş-Şeybanî (Yunus b. Bükeyr b. Vasıl)
6. Musarrif b. Amr el-Yami (Musarrif b. Amr b. Ka'b)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın yardımı
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Kur'an, Nüzul sebebleri
Siyer, Ben-i Kaynuka