Giriş

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Muaviye b. Amr, ona Ebu İshak, ona Abdullah b. Abdurrahman el-Ensârî, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), Milhân'ın kızının yanına girdi ve yanında uzandı. Ardından güldü. O, “ey Allah'ın Rasulü, niçin güldün?” dedi. Hz. Peygamber (sav), "ümmetimden (bazı) insanlar Allah yolunda yeşil denizde (Akdeniz'de) yol alıyorlar. Onların misali, tahtlar üzerinde kralların misalidir" buyurdu. O, “ey Allah'ın Rasulü, beni onlardan kılması için Allah'a dua et” dedi. Nebî (sav), "Allah'ım, onu onlardan kıl" buyurdu. Sonra tekrar uyuyup uyandı ve güldü. Milhân Kızı yine benzer şekilde ya da “niçin güldün” bunun sordu. Hz. Peygamber (sav) de benzer şekilde cevap verdi. O, “beni onlardan kılması için Allah'a dua et” dedi. Nebî (sav) "Sen ilklerdensin, sonunculardan değil" buyurdu. Râvi der ki: Enes “sonra Milhan kızı Ubâde b. Sâmit ile evlendi ve Karaza kızı ile birlikte deniz seferine gitmek üzere gemiye bindi. Geri dönerken bineğine bindiğinde bineği onu, üzerinden attı, oda düşüp öldü” demiştir.


    Öneri Formu
29203 B002877 Buhari, Cihad, 63

Bize Amr b. Merzûk şu ziyadeyi yaparak şöyle dedi: Bize Abdurrahman b. Abdullah b. Dînâr, ona babası (Abdullah b. Dînâr), ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dînârın kuluna, dirhemin kuluna ve siyah, (değerli) elbisenin kuluna yazıklar olsun. Eğer kendisine verilirse razı olur, verilmezse de öfkelenir. Ona diken batsa çıkmasın. Allah yolunda atının yularını tutan, saçı başı dağılmış, ayakları tozlanmış kula ise müjdeler olsun. O orduyu korumak için önden gönderilse itiraz etmez, orduyu toparlamak için geride bırakılsa yine itiraz etmez. (Bu kişi toplum içinde itibar görmediği için bir yere girmek için) izin istese, kendisine izin verilmez, birine referans olsa referansı kabul edilmez." Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: İsrail ve Muhammed b. Cuhâde, Ebu Hasîn'den aktarırken rivayeti merfu olarak nakletmemiş ve (Ebu Hasîn), "تَعْسًا" ibaresini zikretmiştir. Sanki o, Allah onları kahretsin demektedir. "طُوبَى" kelimesi, "فُعْلَى" vezninde olup hoş olan her şeye denir. "Yâ" harfi, "Vâv" harfine dönüştürülmüştür. "يَطِيبُ" fiilinden gelmektedir.


Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Amr b. Merzûk arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
29256 B002887 Buhari, Cihad, 70

Bize Kabîsa, ona Süfyân, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) eğitilmiş atları Hayfâ'dan Vedâ Tepesine kadar, eğitilmemişleri de Seniyye'den Züreyk oğulları Mescidi'ne kadar yarıştırdı. Ben de yarışanlar içindeydim. Abdullah şöyle demiştir: Bize Süfyân ona da Ubeydullah rivayet etmiştir. Süfyân der ki: Hayfa ile Veda Tepesi beş ya da altı mildir. Seniyye ile Züreyk oğulları Mescidi ise bir mildir.


    Öneri Formu
29097 B002868 Buhari, Cihad, 56

Bize Mâlik b. İsmail, ona Züheyr, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Nebî'nin (sav) 'Adbâ' diye isimlendirilip geçilmeyen bir devesi vardı. -Humeyd, 'Ya da nadiren geçilen' demiştir. Bir bedevi, genç deveyle gelip yarışta onu geçti. Bu durum, müslümanların ağırına gitti. Hz. Peygamber (sav), durumu anlayınca (müslümanları teskin etmek için) şöyle buyurdu: "Dünyada yükselen bir şeyi alçaltması, Allah'ın hakkıdır." [Bu hadisi Musa, Hammâd'dan, o Sâbit'ten, o da Enes vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) bütün ayrıntılarıyla nakletmiştir.]


    Öneri Formu
29127 B002872 Buhari, Cihad, 59


Açıklama: Cerîr'in sözü, tercümede görüldüğü üzere literal yansıtılmamıştır.

    Öneri Formu
29258 B002888 Buhari, Cihad, 71


    Öneri Formu
29110 B002870 Buhari, Cihad, 58


    Öneri Formu
29212 B002880 Buhari, Cihad, 65


    Öneri Formu
29213 B002881 Buhari, Cihad, 66


    Öneri Formu
29220 B002883 Buhari, Cihad, 68


    Öneri Formu
29251 B002885 Buhari, Cihad, 70