Öneri Formu
Hadis Id, No:
20192, T003379
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مَرْحُومُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ الْعَطَّارُ حَدَّثَنَا أَبُو نَعَامَةَ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ النَّهْدِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ خَرَجَ مُعَاوِيَةُ إِلَى الْمَسْجِدِ فَقَالَ مَا يُجْلِسُكُمْ ؟ قَالُوا جَلَسْنَا نَذْكُرُ اللَّهَ قَالَ آللَّهِ مَا أَجْلَسَكُمْ إِلاَّ ذَاكَ؟ قَالُوا وَاللَّهِ مَا أَجْلَسَنَا إِلاَّ ذَاكَ . قَالَ أَمَا إِنِّى مَا أَسْتَحْلِفُكُمْ تُهْمَةً لَكُمْ وَمَا كَانَ أَحَدٌ بِمَنْزِلَتِى مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَقَلَّ حَدِيثًا عَنْهُ مِنِّى إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَرَجَ عَلَى حَلْقَةٍ مِنْ أَصْحَابِهِ فَقَالَ: "مَا يُجْلِسُكُمْ ؟" . قَالُوا جَلَسْنَا نَذْكُرُ اللَّهَ وَنَحْمَدُهُ لِمَا هَدَانَا لِلإِسْلاَمِ وَمَنَّ عَلَيْنَا بِهِ . فَقَالَ" آللَّهِ مَا أَجْلَسَكُمْ إِلاَّ ذَاكَ " . قَالُوا آللَّهِ مَا أَجْلَسَنَا إِلاَّ ذَاكَ . قَالَ " أَمَا إِنِّى لَمْ أَسْتَحْلِفْكُمْ لِتُهْمَةٍ لَكُمْ إِنَّهُ أَتَانِى جِبْرِيلُ فَأَخْبَرَنِى أَنَّ اللَّهَ يُبَاهِى بِكُمُ الْمَلاَئِكَةَ " . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَأَبُو نَعَامَةَ السَّعْدِىُّ اسْمُهُ عَمْرُو بْنُ عِيسَى وَأَبُو عُثْمَانَ النَّهْدِىُّ اسْمُهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَلٍّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Merhum b. Abdülaziz, ona Ebu Ne'âme, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona Ebu Said el-Hudrî şöyle söylemiştir: Muaviye bir gün mescide çıktı ve (mescitte oturan gruba) sizi burada oturtan sebep nedir? diye sordu. Onlar, Allah’ı zikretmek için orada oturduklarını söylediler. Muaviye, ‘Allah hakkı için sizi burada oturtan sebep sadece bu mudur?’ dedi. Onlar da, ‘Vallahi sadece bu sebeple burada oturmaktayız’ dediler. Muaviye dedi ki, ‘Ben sizi itham ettiğim için sizden yemin istemiş değilim. Rasulullah’ın (sav) yanında benim konumumda olup ta kendisinden benden daha az hadis rivayet eden yoktur. Bir gün Hz. Peygamber (sav) ashabından halka olmuş bir topluluğun yanına geldi "Sizi burada oturtan nedir?" dedi. Onlar da burada Allah'ı zikretmek ve bizi İslam’la hidayete erdirip onu din olarak bize verdiği için hamdetmek üzere oturduk, dediler. Hz. Peygamber (sav) "Allah için söyleyin, sadece bundan dolayı mı oturdunuz?" deyince evet sadece bundan dolayı oturduk, dediler. Hz. Peygamber (sav) de, "Ben sizi töhmet altından bırakmak amacıyla yemin ettirmedim. Cibril bana geldi ve Allah Tealanın meleklere karşı sizinle övündüğünü haber etti." dedi.
Tirmizî bu hadisin hasen-garib olduğunu söylemiştir. Bu hadisi sadece bu tarikten bilmekteyiz. Ebu Neâme es Sa’dî’nin ismi Amr b. İsa’dır. Ebu Osman en Nehdî’nin ismi ise Abdurrahman b. Mell’dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 7, 5/460
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Cebraille ilişkisi
Salih Amel, Allah'ın razı olacağı ameller
Zikir, zikir meclisleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20435, T003464
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ قَالُوا: حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ عَنْ حَجَّاجٍ الصَّوَّافِ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « مَنْ قَالَ :سُبْحَانَ اللَّهِ الْعَظِيمِ وَبِحَمْدِهِ . غُرِسَتْ لَهُ نَخْلَةٌ فِى الْجَنَّةِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî' ve daha pek çok râvi, onlara Ravh b. Ubâde, ona Haccâc, ona Ebu Zübeyr, ona da Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Yüce olan Allah'ı tüm noksanlıklardan tenzih edip ona hamd ederim" diyen için cennette hurma ağacı dikilir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahîh-garîb bir hadis olup onu sadece Ebu Zübeyr'in Câbir'den naklettiği rivayet ile biliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 59, 5/511
Senetler:
()
Konular:
Sadaka, Tesbih, Allah'ı tesbih etmek sadakadır
Tesbih, parmakla saymak
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20164, T003373
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رضى الله عنه قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ لَمْ يَسْأَلِ اللَّهَ يَغْضَبْ عَلَيْهِ » . قَالَ وَرَوَى وَكِيعٌ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ هَذَا الْحَدِيثَ وَلاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَأَبُو الْمَلِيحِ اسْمُهُ صَبِيحٌ سَمِعْتُ مُحَمَّدًا يَقُولُهُ وَقَالَ يُقَالُ لَهُ الْفَارِسِىُّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Hâtim b. İsmail, ona Ebu’l-Melih, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre’nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav): “Allah, kendisinden dilekte bulunmayana gazap eder” buyurdu. (Ravi) dedi ki: Vekî’ ve başka birisine Ebu’l-Melih de bu hadisi rivayet etmiş olmakla birlikte biz bu hadisi ancak bu yolla biliyoruz. Ebu’l-Melih’in adı ise Sabih’dir. Muhammed’in (Buhari’nin) böyle dediğini dinledim, ayrıca onun için (nisbetinin) el-Fârisî olduğu da söylenir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 2, 5/456
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Melih Subeyh el-Farisi (Humeyd)
4. Ebu İsmail Hatim b. İsmail el-Harisî (Hatim b. İsmail b. Muhammed)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Allah İnancı, kızması / gazabı/ buğzetmesi ve sebepleri
Dua, faziletlisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20350, T003427
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ عَامِرٍ الشَّعْبِىِّ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ: أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا خَرَجَ مِنْ بَيْتِهِ قَالَ : « بِسْمِ اللَّهِ تَوَكَّلْتُ عَلَى اللَّهِ اللَّهُمَّ إِنَّا نَعُوذُ بِكَ مِنْ أَنْ نَزِلَّ أَوْ نَضِلَّ أَوْ نَظْلِمَ أَوْ نُظْلَمَ أَوْ نَجْهَلَ أَوْ يُجْهَلَ عَلَيْنَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Veki' [b. el-Cerrah], ona Süfyan [es-Sevrî], ona Mansur [b. Mu'temir], ona Amir eş-Şa'bî, ona da Ümmü Seleme'nin (r.anha) naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) evinden çıkarken: "Bismillah tevekkeltü alallah. Allahümme innâ neûzü bike min en nezille ev nedılle ev nazlime ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleyna (Allah'ın adıyla başlarım. Ben Allah'a tevekkül ettim. Ey Allah'ım! Şüphesiz biz; alçalmaktan, sapıtmaktan, zulmetmekten, zulme uğramaktan, cahilce insanlara zarar vermekten yahut bana cahilce zarar verilmesinden sana sığınırım)" diye dua ederdi.
Ebu İsa [Tirmizî] dedi ki: 'Bu, hasen-sahih bir hadistir.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 35, 5/490
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Dua, eve girip çıkarken
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
Hz. Peygamber, duaları
Seçki, Hz. Peygamberin dilinden dualar
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ صَالِحٍ مَوْلَى التَّوْأَمَةِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رضى الله عنه عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا جَلَسَ قَوْمٌ مَجْلِسًا لَمْ يَذْكُرُوا اللَّهَ فِيهِ وَلَمْ يُصَلُّوا عَلَى نَبِيِّهِمْ إِلاَّ كَانَ عَلَيْهِمْ تِرَةً فَإِنْ شَاءَ عَذَّبَهُمْ وَإِنْ شَاءَ غَفَرَ لَهُمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَمَعْنَى قَوْلِهِ تِرَةً : يَعْنِى حَسْرَةً وَنَدَامَةً . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْمَعْرِفَةِ بِالْعَرَبِيَّةِ التِّرَةُ هُوَ الثأرُ . حَدَّثَنَا يُوسُف بْنِ يَعْقُوب حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ . حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الأغَرَّ أَبَا مُسْلِم قَالَ أَشْهَدُ على أَبِى سَعيد و أَبِى هُرَيْرة رضى الله عنهمأ أَنَّهُما شَهِدَا على رَسُولُ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ مِثْلَهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20193, T003380
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ صَالِحٍ مَوْلَى التَّوْأَمَةِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رضى الله عنه عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا جَلَسَ قَوْمٌ مَجْلِسًا لَمْ يَذْكُرُوا اللَّهَ فِيهِ وَلَمْ يُصَلُّوا عَلَى نَبِيِّهِمْ إِلاَّ كَانَ عَلَيْهِمْ تِرَةً فَإِنْ شَاءَ عَذَّبَهُمْ وَإِنْ شَاءَ غَفَرَ لَهُمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَمَعْنَى قَوْلِهِ تِرَةً : يَعْنِى حَسْرَةً وَنَدَامَةً . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْمَعْرِفَةِ بِالْعَرَبِيَّةِ التِّرَةُ هُوَ الثأرُ . حَدَّثَنَا يُوسُف بْنِ يَعْقُوب حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ . حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الأغَرَّ أَبَا مُسْلِم قَالَ أَشْهَدُ على أَبِى سَعيد و أَبِى هُرَيْرة رضى الله عنهمأ أَنَّهُما شَهِدَا على رَسُولُ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ مِثْلَهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan, ona et-Tev’eme’nin azatlısı Sâlih ona da Ebu Hureyre’nin (ra) rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Bir topluluk bir meclise oturup, o mecliste Allah’ı anmaz, nebilerine salavât getirmezlerse, mutlaka bu onların aleyhlerine bir vebal olur. (Allah) dilerse onları (bundan dolayı) azaplandırır, dilerse onlara günahlarını bağışlar.”
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir. Bu hadis bir başka yoldan da Ebu Hureyre tarafından Nebi’den (sav) diye rivayet edilmiştir. Buyruktaki: “Vebal” kelimesi hasret ve pişmanlık sebebi demektir. Arap dilini iyi bilen bazıları ise bunun intikam anlamına geldiğini de söylemişlerdir. Bize Yusuf b. Yakub rivayet etti, ona Hafs b. Ömer, ona Şu’be, ona Ebu İshak’ın şöyle dediğini rivayet etti: Ben Ebu Müslim el-Ağarr’ı şöyle derken dinledim: Ebu Saîd ve Ebu Hureyre’nin (Allah ikisinden de razı olsun) Rasulullah’ın (sav) böyle buyurduğuna şahitlik ettiklerine ben de şahitlik ederim, deyip hadisin aynısını zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 8, 5/461
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Allah'ın sevdiği/sevmediği tavırlar
Hadis Rivayeti
Hadis, anlaşılması, yorumu
Zikir, zikir meclisleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20189, T003377
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ هُوَ ابْنُ أَبِى هِنْدٍ عَنْ زِيَادٍ مَوْلَى ابْنِ عَيَّاشٍ عَنْ أَبِى بَحْرِيَّةَ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَلاَ أُنَبِّئُكُمْ بِخَيْرِ أَعْمَالِكُمْ وَأَزْكَاهَا عِنْدَ مَلِيكِكُمْ وَأَرْفَعِهَا فِى دَرَجَاتِكُمْ وَخَيْرٌ لَكُمْ مِنْ إِنْفَاقِ الذَّهَبِ وَالْوَرِقِ وَخَيْرٌ لَكُمْ مِنْ أَنْ تَلْقَوْا عَدُوَّكُمْ فَتَضْرِبُوا أَعْنَاقَهُمْ وَيَضْرِبُوا أَعْنَاقَكُمْ ؟» . قَالُوا بَلَى . قَالَ « ذِكْرُ اللَّهِ تَعَالَى » . فَقَالَ مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ رضى الله عنه: مَا شَىْءٌ أَنْجَى مِنْ عَذَابِ اللَّهِ مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَقَدْ رَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَعِيدٍ مِثْلَ هَذَا بِهَذَا الإِسْنَادِ. وَرَوَى بَعْضُهُمْ عَنْهُ فَأَرْسَلَهُ .
Tercemesi:
Ebû’d Derdâ (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “Dikkat edin! Amellerinizin en hayırlısını Allah katında en değerlisini altın ve gümüş dağıtmaktan daha hayırlı ve derecelerinizi daha yükselten, düşmanla karşılaşıp sizin onların boyunlarını, onların da sizin boyunlarınızı vurmanızdan daha hayırlı bir şeyi size haber vereyim mi? Ashab: “Evet” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) de: “Her zaman ve her zeminde Allah’ı devamlı hatırlayıp gündemde tutmaktır.” Muâz b. Cebel dedi ki: “Allah’ın azabından kişiyi en iyi kurtaran her zamanda ve her zeminde Allah’ı gündemden çıkarmayıp her an hatırlamaktır.”Tirmizî: Bazıları bu hadisi Abdullah b. Saîd’den aynı senedle benzeri şekilde rivâyet etmişlerdir. Bazıları ise mürsel olarak rivâyet etmişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 6, 5/459
Senetler:
()
Konular:
Amel, faziletlileri
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Zikir, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20423, T003456
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا ثَوْرُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ مَعْدَانَ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ قَالَ: كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا رُفِعَتِ الْمَائِدَةُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ يَقُولُ :« الْحَمْدُ لِلَّهِ حَمْدًا كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ غَيْرَ مُوَدَّعٍ وَلاَ مُسْتَغْنًى عَنْهُ رَبُّنَا » . قَالَ: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’in önünden sofra kaldırıldığında şöyle duâ ederdi: “Eksiksiz tüm övgülerin hepsi en iyileri sanadır. Ya Rabbi! Sen mübareksin her şey senden istenir ve tüm yarattığın nimetlere her zaman muhtacız.” Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 55, 5/507
Senetler:
()
Konular:
Dua, yemek için
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
Seçki, Hz. Peygamberin dilinden dualar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20418, T003452
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ رضى الله عنه قَالَ :اسْتَبَّ رَجُلاَنِ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم حَتَّى عُرِفَ الْغَضَبُ فِى وَجْهِ أَحَدِهِمَا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم: « إِنِّى لأَعْلَمُ كَلِمَةً لَوْ قَالَهَا لَذَهَبَ غَضَبُهُ :أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ » حَدَّثَنَا بُنْدَارٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ عَنْ سُفْيَانَ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ . قَالَ: وَفِى الْبَابِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ صُرَدٍ قَالَ: وَهَذَا حَدِيثٌ مُرْسَلٌ . عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى لَمْ يَسْمَعْ مِنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ مَاتَ مُعَاذٌ فِى خِلاَفَةِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ وَقُتِلَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى غُلاَمٌ ابْنُ سِتِّ سِنِينَ وَهَكَذَا رَوَى شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى وَقَدْ رَوَى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ وَرَآهُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى لَيْلَى يُكْنَى أَبَا عِيسَى وَأَبُو لَيْلَى اسْمُهُ يَسَارٌ وَرُوِىَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى قَالَ: أَدْرَكْتُ عِشْرِينَ وَمِائَةً مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyet edilmiştir. Dedi ki: İki adam Peygamber (s.a.v)’in yanında kavga edip sövüştüler. Sonunda birinin öfkelenme belirtileri üzerinde görülmeye başlayınca Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ben bir kelime biliyorum ki bu kimse onu söylerse öfkesi mutlaka geçecektir. “Euzu billahi mineşşeytanirracim (Allah’ın rahmetinden kovulmuş taşlanmış şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım.)” Bündar, Abdurrahman vasıtasıyla Sûfyân’dan bu senedle hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir.Tirmizî: Bu konuda Süleyman b. Surad’tan da hadis rivâyet edilmiştir.Tirmizî: Bu hadis mürseldir. Çünkü Abdurrahman b. ebî Leylâ, Muâz b. Cebel’den hadis işitmemiştir. Muâz, Ömer b. Hattâb’ın halifeliği döneminde vefat etmiştir. Ömer b. Hattâb şehîd edildiği zaman Abdurrahman b. ebî Leylâ, altı yaşında bir çocuktu. Şu’be, Hakem’den ve Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan aynı şekilde rivâyet etmiştir. Abdurrahman b. ebî Leylâ, Ömer b. Hattâb’tan hadis rivâyet etmiş ve kendisini de görmüştür. Abdurrahman b. ebî Leylâ, Ebû İsa diye künyelenir. Ebû Leylâ’nın ismi Yesâr’dır. Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan şöyle dediği rivâyet edilmektedir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından yüz yirmi kişiye ulaştım.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 51, 5/504
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, kızması
Öfke, öfke kontrolü