6725 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Musa er-Razî, ona İsa b. Yunus, ona Sevr, ona Husayn el-Hubrânî, ona da Ebu Saîd'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Gözlerine sürme çeken kimse tek sayıda çeksin. Böyle yapan güzel yapmış olur. Yapmayana da sorumluluk yoktur. Taşla taharet alan da tek sayıyla yapsın. Böyle yapan iyi yapmış olur, yapmayana da günah yoktur. Yemek yiyen dişlerinin dibinde kalan kırıntıları dışarı çıkarsın. Ağzında geri kalanı dili ile toplarsa yutsun. Böyle yapan iyi yapmış olur, yapmayana ise sorumluluk yoktur. Abdest bozmak isteyen kişi kendini korusun. Korunacak yer bulamayan kimse kum biriktirerek onu arkasına alsın. Çünkü şeytan insanoğlunun oturaklarıyla oynar. Kim böyle yaparsa iyi yapar, yapmazsa sorumluluk yoktur." [Ebu Davud der ki: 'Bu hadisi Ebu Asım bu şekilde Sevr'den rivayet etmiş ancak Husayn el-Hubrânî yerine 'Husayn el-Himyerî' demiştir.'] [Yine Ebu Davud şöyle demiştir: 'Abdülmelik b. Sabbah da bu hadisi Sevr'den rivayet etmiş, o da Ebu Saîd el-Hudrî yerine 'Ebu Saîd el-Hayr' demiştir. Ebu Davud, Ebu Saîd el-Hayr Hz. Peygamber'in (sav) ashabından olduğunu söylemektedir.]
Açıklama: Beden temizliği veya özel hayata ilişkin tavsiyelerde bulunan Hz. Peygamber, önerilen fiillerin yapılamaması durumunda bir sorumluluğun olmadığını vurgulamıştır. Bu yaklaşım müslümanların birbirlerine ilişkin değerlendirmelerinde hoşgörülü olmalarını zorunlu kılmaktadır. Ancak tuvalet ihtiyacının giderilmesi için yer seçimi, idrar serpintilerinden korunulması, büyük abdeste ilişkin temizlikte titiz davranılması ve avret mahallinin başkaları tarafından görülmemesi için çaba sarfedilmesini; bunun için de örtünün arkasında yapılmasını veya kum gibi şeylerden engeller oluşturulmasını önermektedir. Burada zikredilen şeytanın insanoğlunun oturaklarıyla oynama fiilini sembolik olarak düşünmek gerekmektedir.
Bize Yezid b. Halid b. Abdullah b. Mevheb el-Hemdanî, ona Mufaddal -yani İbn Fedâle el-Mısrî-, ona Ayyâş b. Abbas el-Kitbânî, ona Şüyeym b. Beytân, ona da Şeyban el-Kitbânî şöyle demiştir: "Mesleme b. Muhalled, Ruveyfi' b. Sâbit'i Mısır'ın aşağı kısımlarına emir tayin etti. Şeybân dedi ki: 'Alkam denen yere gitmek isteyen Ruveyfi' ile Küm-i Şeriyk'ten Alkamâ'ya, yahut Alkamâ'dan Küm-i Şeriyk'e kadar beraber yolculuk yaptık. Ruveyfi' dedi ki: Bizlerden biri Hz. Peygamber (sav) zamanında cihaddan elde edeceği ganimetin yarısını ona vermek ve yarısı da kendisinin olması şartıyla bir din kardeşinin arık devesini isterse alıp cihada giderdi. Şayet kendisine ganimetten bir pay düşerse okun temreni ile tüyü kendisinin olur, ağaç kısmı da din kardeşinin olurdu. (Bunları dedikten sonra) Ruveyfi', Hz. Peygamber'in kendisine şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ey Ruveyfi! Umarım ki sen, benden sonra uzun zaman yaşarsın. Eğer öyle olursa insanlara de ki 'Kim sakallarını bağlarsa veya boynuna muska veya nazarlık gibi bir şey takarsa ya da hayvan tezeğiyle veya kemikle temizlenirse Muhammed (sav) ondan beridir."
Açıklama: Rivayette anlaşma veya ortaklıktaki hassasiyete dikkat çekilmektedir. Cihada çıkabilmek için din kardeşinden, ganimeti paylaşmak kaydıyla aldığı arık yani çelimsiz/zayıf deve karşılığında elde ettiği okun ucu ve tüyü birine, ağaç kısmı da diğerine düşecek şekilde yapılan bir ayırım, adaleti ve hak teslimindeki hassasiyeti göstermektedir. Hz. Peygamber'i kendi dönemindeki bu hassasiyetin ihlali ve yaşam biçiminin değişimi anlamına gelen bir takım sembolik eylemlere dikkat çekerek, cahiliyyeye dönüş sembolü olan sakalın bağlanması, Allah'a teslimiyet ve onun hıfzının, muska veya nazar boncuğu gibi kul yapımı unsurlara aktarımı, ya da tezekle temizlenmek gibi yasakladığı hususların meşrulaştırılması, başkalaşmayı ifade etmektedir. Söz konusu hususlara yapılan vurgu, başkalaşma karşısında duyarlılık oluşturmanın hedeflendiği üç nokta olarak görülmelidir. Bunlar cahiliyeye dönüş, Allah'a teslimiyet ve sığınma duygusunun zaafa uğraması, üçüncüsü de Hz. Peygamber'in emir ve yasaklarının ters yüz edilmesidir. Bu anlamda rivayet geleceğe ilişkin mucizevi bir beyan olarak görülmektedir.
Bize Said b. Mansur ve Kuteybe b. Said, onlara Yakub b. Abdurrahman, ona Ebû Hazim, ona Müslim b. Kurt, ona Urve, ona da Hz. Aişe, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Herhangi biriniz, tuvalet ihtiyacını gidermeye çıktığında temizlik için yanına üç taş alsın. Bu taşlar ona yeter."
Açıklama: İhtiyaç gidermeye gitmeden temizlik için hazırlık yapılmasına Hz. Peygamber'in (sav) vurgu yapması, temizliğin önemini ve önceliğini göstermektedir.
Bize Yezid b. Halid, ona Mufaddal, ona Ayyaş'ın rivayet ettiğine göre Şüyeym b. Beytân bu hadisin benzerini Ebu Salim el-Ceyşâni vasıtasıyla Abdullah b. Amr'dan nakletmiştir. Abdullah, bu hadisi, Ebu Sâlim'e Elyon Kapısı Kalesinde kendi yanında murâbıt iken rivayet etmiştir. [Ebu Davud, 'Elyon Kalesi, Fustât'da bir dağ üzerindedir. O (Şeyban) da Ebu Huzeyfe künyesi ile tanınan Şeybân b. Ümeyye'dir' dedi.]
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Ravh b. Ubade, ona Zekeriyya b. İshak, ona Ebu Zübeyr, oan da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bizi kemik veya hayvan tezeği ile taharetlenmekten menetti."
Bize Kuteybe b. Said ve Halef b. Hişam el-Mukrî, onlara Abdullah b. Yahya et-Tev'em; (T) Bize Amr b. Avn, ona Ebu Yakub et-Tev'em, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona annesi ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) küçük abdestini bozdu. Arkasında su kabı ile bekleyen Hz. Ömer'e: "Bu nedir, Ey Ömer?" diye sordu. Hz. Ömer, abdest alacağınız sudur diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her bevledişimde bana abdest almak emredilmedi. Eğer böyle yapsaydım, (her bevilden sonra) abdest almak sünnet olurdu."
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona Amr b. Huzeyme, ona Umare b. Huzeyme, ona da Huzeyme b. Sabit şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) istinca sorulunca O, şöyle buyurdu: "İstinca, içinde tezek bulunmayan üç taş ile yapılır." [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi Ebu Üsame ve İbn Nümeyr, Hişam'dan yani İbn Zübeyr'den de nakletmişlerdir.]
Açıklama: İstitabe, Arapçada güzel olanı vurgulayan bir kalıptır. Temizlikte taşın zikredilmesi, dönemin ve iklimin gereği olarak kullanılan bir araç olmasındandır. Üç rakamı ise, sayıyı değil 'temizleninceye kadar' vurgusu için kullanılmaktadır.
Bize Muhammed b. Hatim b. Bezî', ona Vehhab b. Ata, ona Said, ona Ebu Ma'şer, ona İbrahim, ona Esved, ona da Hz. Âişe bir önceki hadisin manasına benzer başka bir rivayet nakletmiştir.
Bize Hayve b. Şurayh el-Hımsî, ona İbn Ayyaş, ona Yahya b. Ebu Amr es-Seybânî, ona Abdullah b. ed-Deylemî, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: "Bir cin topluluğu heyet olarak Hz. Peygamber'in huzuruna geldiler. 'Ya Muhammed! Ümmetine, kemik, tezek ve kömürle taharetlenmeyi yasakla. Zira Allah-u Teâlâ onları bize rızık kıldı.' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) bunlarla taharetlenmeyi yasakladı."
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid -yani el-Vasıti-, ona Halid -yani el-Hazzâ-, ona Ata b. Ebu Meymune, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ibrik taşıyan bir çocukla birlikte duvarla çevrili bir bahçeye girdi. Bu çocuk bizim en küçüğümüzdü. İbriği Sidre ağacının yanına koydu. Rasulullah (sav) abdest bozduktan sonra su ile taharetlenerek bizim yanımıza geldi."