Giriş

Bize Kuteybe, ona Malik b. Enes; (T) Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik, ona Yahya b. Said, ona da Amre, Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) sabah namazını kıldırdığında, kadınlar örtülerine bürünmüş halde mescitten ayrılırlardı -(Ravilerden) Ensârî, 'kadınlar yürürlerdi' lafzıyla rivayet etmiştir-. Hava hâlâ alacakaranlık (aydınlanmamış) olduğu için onları tanımak mümkün olmazdı." (Hadisin râvilerinden) Kuteybe, rivayetinde: Ensarî rivayetinde: ('müteleffifât (sarılıp sarmalanmış)' lafzı yerine), "Müteleffiât (Örtülerine bürünmüş oldukları halde)" kelimesini kullanmıştır. [Tirmizî şöyle demiştir: 'Bu konuda İbn Ömer, Enes ve Kayle bt. Mahrame'den de hadis rivayet edilmiştir.' Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Aişe'nin hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisin benzerini Zührî, Urve vasıtasıyla, Aişe'den rivayet etmiştir: (Sabah namazını hava henüz aydınlanmadan, yani karanlık vakitte kılma hususunu) Nebî'nin (sav) ashabından, Ebu Bekir ve Ömer bunlardandır, ve onlardan sonra gelen tâbiîn âlimlerinden pek çok kimse benimsemiştir. Şâfiî, Ahmed ve İshak (gibi âlimler de) bu görüştedirler. Sabah namazını karanlık iken kılmayı müstehab saymışlardır.']


    Öneri Formu
10446 T000153 Tirmizi, Salat, 2

Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona da Zührî, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), öğle namazını güneş tepeden (batıya) meylettiğinde kıldı." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, sahih bir hadistir. Bu konudaki en güzel (sağlam) hadis budur. Bu konuda Câbir'den de hadis rivayet edilmiştir.]


    Öneri Formu
10449 T000156 Tirmizi, Salat, 4

Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber 'in(sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sıcak şiddetlendiğinde namazı (öğle namazını) serinliğe bırakın. Çünkü 'Sıcaklığın şiddeti cehennemin yakıcı nefesidir (esintisidir)." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Said, Ebu Zen, İbn Ömer, Muğîre, babası vasıtasıyla Kâsım b. Safvân , Ebu Musa, İbn Abbas ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ömer vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet edilen hadis de vardır. Ancak sahih değildir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bir grup âlim, sıcağın şiddetli olduğu zamanlarda öğle namazını geciktirmeyi tercih etmişlerdir. İbn Mübârek, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk'ın görüşü de bu şekildedir. Şâfi'î ise şöyle demiştir: 'Öğle namazını serinliğe bırakmak, sadece insanların uzak yerden geldiği mescid için geçerlidir. Tek başına ya da mahallesinin mescidinde namaz kılan kişinin, şiddetli sıcaktan dolayı namazın geciktirmemesi, benim tercihime göre daha uygundur.' Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Şiddetli sıcaktan dolayı öğle namazını geciktirmeyi benimseyenlerin görüşü daha uygun ve sünnete (Hz. Peygamber'in uygulamasına) tabi olmaya daha yakındır (uygundur). Şâfiî'nin benimsediği, 'namazın geciktirilmesindeki ruhsat, mescide uzaktan gelen ve sıkıntı içinde olan kimse içindir' görüşüne gelince, Ebu Zer hadisinde, Şâfiî'nin görüşünün aksini gösteren bir delil vardır. Nitekim Ebu Zer şöyle demiştir: "Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bir yolculuktaydık. Bilal, öğle namazı için ezan okudu. Bunun üzerine Nebî (sav): 'Ey Bilal, (namazı/ezanı) serinliğe bırak, sonra yine serinliğe bırak' buyurdu." Eğer durum Şâfi'î'nin ifade ettiği gibi olsaydı, (namazı kılacak olanlar) seferde beraber olduklarından dolayı, o vakitte namazı serinliğe bırakmalarının bir anlamı olmazdı. Zira onlar, uzaktan gelecek kimseleri beklemiyorlardı.]


    Öneri Formu
10450 T000157 Tirmizi, Tahare, 5

Bize Hennâd b. Serî, ona Vekî', ona Süfyân, ona Hakîm b. Cübeyr, ona İbrahim, ona da Esved, Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), Ebu Bekir ve Ömer'den başka, öğle namazını (ilk vaktinde) kılma konusunda aşırı aceleci davranan birini görmedim." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Câbir b. Abdullah, Habbâb, Ebu Berze, İbn Mesud, Zeyd b. Sâbit, Enes ve Câbir b. Semura'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Aişe'nin hadisi, hasen bir hadistir. Nebî'nin (sav) ashabından ve tabiînden ilim ehli olanların tercih de budur. Ali b. el-Medînî'nin bildirdiğine göre Yahya b. Said (el-Kattân) şöyle demiştir: Şu'be (b. Haccâc), Hakîm b. Cübeyr'i, İbn Mesud vasıtasıyla Hz. Peygamber (sav)'den rivayet ettiği, "İhtiyacı olmadığı halde insanlardan (bir şeyler) isteyen kimse" hakkında rivayet ettiği hadisten dolayı tenkit etmiştir. Yahya ise: 'Süfyân ve Zâide, Hakîm'den rivayette bulunmuştur.' demiş ve onun hadisinde bir sakınca görmemiştir. Muhammed (b. İsmail el-Buhârî) şöyle demiştir: Öğle namazının ilk vaktinde (hemen) kılınmasına dair Hakîm b. Cübeyr'den, ona Said b. Cübeyr, Aişe vasıtasıyla Nebî'den (sav) rivayette bulunulmuştur.]


    Öneri Formu
10448 T000155 Tirmizi, Salat, 4

Bize Kuteybe, ona Ebu Avâne, ona Osman b. Muğîre, ona Ali b. Rabîa, ona Esmâ b. Hakem el-Fezârî, ona da Ali şöyle rivayet etmiştir: Ben Rasulullah'tan (sav) bir hadis duyduğumda, Allah Teâlâ o hadisle bana ne fayda murat ettiyse, o şekilde faydalanmaya çalışan bir adamdım. Sahabeden biri bana hadis rivayet ettiğinde ondan yemin ister, eğer yemin ederse onu doğrulardım. Ebu Bekir -ki doğru sözlüdür- bana hadis rivayet etti ve işittiğine göre Rasulullah'ın (sav) "Bir kimse günah işler, sonra (pişman olarak) kalkıp abdest alır, ardından namaz kılar sonunda da Allah'tan bağışlanma dilerse Allah, onu mutlaka bağışlar." buyurdu, ardından "Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah'tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir" ayetini okudu. [Bu konuda İbn Mesud, Ebu Derdâ, Enes, Ebu Ümâme, Muâz, Vâsile ve Ebu Yeser Ka'b b. Amr'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa der ki: Ali hadisi, hasen bir hadis olup onu, sadece bu tarikten Osman b. Muğire'nin rivayeti ile bilmekteyiz. Ondan Şu'be ve daha pek çok kimse rivayette bulunmuş ve Ebu Avâne hadisinde olduğu gibi rivayeti merfû olarak aktarmıştır. Süfyân es-Sevrî ve Mis'ar da ondan rivayette bulunmuş ancak hadisi mevkûf olarak rivayet edip Hz. Peygamber'e nisbet etmemişlerdir. Aynı şekilde bu hadis, merfû olarak da Mis'ar'dan nakledilmiştir. Bu hadis dışında Esmâ b. Hakem'den rivayet edilen merfû bir hadis bilmiyoruz.]


    Öneri Formu
12211 T000406 Tirmizi, Salat, 181


Açıklama: Rivayet munkatıdır. Avn b. Abdullah ile İbn Mesud arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
11477 T000261 Tirmizi, Salat, 79


    Öneri Formu
11479 T000262 Tirmizi, Salat, 79


    Öneri Formu
11480 T000263 Tirmizi, Salat, 79


    Öneri Formu
12213 T000407 Tirmizi, Salat, 182


    Öneri Formu
12215 T000408 Tirmizi, Salat, 183