Öneri Formu
Hadis Id, No:
30253, B002993
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ كُنَّا إِذَا صَعِدْنَا كَبَّرْنَا ، وَإِذَا نَزَلْنَا سَبَّحْنَا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Sâlim b. Ebu Ca'd, ona da Câbir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir:
(Yüksek bir yere) çıktığımızda tekbir getirir, (bir yerden) indiğimizde de "Subhânallah" derdik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 132, 1/793
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30254, B002994
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ جَابِرٍ - رضى الله عنه - قَالَ كُنَّا إِذَا صَعِدْنَا كَبَّرْنَا ، وَإِذَا تَصَوَّبْنَا سَبَّحْنَا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adî, ona Şu'be, ona Husayn, ona Sâlim, ona da Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir:
(Yüksek bir yere) çıktığımızda tekbir getirir, (bir yerden) indiğimizde de "Subhânallah" derdik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 133, 1/793
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Bize Müsedded, ona Yahya b. Said (el-Kattân), ona Yahya b. Said el-Ensârî, ona Ebu Salih, ona da Ebu Huryere (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Ümmetime zorluk verecek olmasam, hiçbir seriyyeden geri kalmazdım. Ancak ne (seriyye için) bir binek ne de onları bindireceğim kimseyi bulmam mümkün değildir. Benim ardımda kalmaları (bana katılmamaları) da bana ağır gelir. Gerçekten Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra diriltilip ardından öldürülmeyi, ardından tekrar diriltilmeyi çok isterim."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30182, B002972
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ الأَنْصَارِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو صَالِحٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ رضى الله عنه قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"لَوْلاَ أَنْ أَشُقَّ عَلَى أُمَّتِى مَا تَخَلَّفْتُ عَنْ سَرِيَّةٍ. وَلَكِنْ لاَ أَجِدُ حَمُولَةً، وَلاَ أَجِدُ مَا أَحْمِلُهُمْ عَلَيْهِ، وَيَشُقُّ عَلَىَّ أَنْ يَتَخَلَّفُوا عَنِّى. وَلَوَدِدْتُ أَنِّى قَاتَلْتُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَقُتِلْتُ، ثُمَّ أُحْيِيتُ ثُمَّ قُتِلْتُ، ثُمَّ أُحْيِيتُ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya b. Said (el-Kattân), ona Yahya b. Said el-Ensârî, ona Ebu Salih, ona da Ebu Huryere (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Ümmetime zorluk verecek olmasam, hiçbir seriyyeden geri kalmazdım. Ancak ne (seriyye için) bir binek ne de onları bindireceğim kimseyi bulmam mümkün değildir. Benim ardımda kalmaları (bana katılmamaları) da bana ağır gelir. Gerçekten Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra diriltilip ardından öldürülmeyi, ardından tekrar diriltilmeyi çok isterim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 119, 1/789
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Cihad, fazileti
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Şehitlik, şehitliğe özendirilmek
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ قَالَ يُونُسُ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَقْبَلَ يَوْمَ الْفَتْحِ مِنْ أَعْلَى مَكَّةَ عَلَى رَاحِلَتِهِ ، مُرْدِفًا أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ وَمَعَهُ بِلاَلٌ وَمَعَهُ عُثْمَانُ بْنُ طَلْحَةَ مِنَ الْحَجَبَةِ ، حَتَّى أَنَاخَ فِى الْمَسْجِدِ ، فَأَمَرَهُ أَنْ يَأْتِىَ بِمِفْتَاحِ الْبَيْتِ ، فَفَتَحَ وَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ أُسَامَةُ وَبِلاَلٌ وَعُثْمَانُ ، فَمَكَثَ فِيهَا نَهَارًا طَوِيلاً ثُمَّ خَرَجَ ، فَاسْتَبَقَ النَّاسُ ، وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَوَّلَ مَنْ دَخَلَ ، فَوَجَدَ بِلاَلاً وَرَاءَ الْبَابِ قَائِمًا ، فَسَأَلَهُ أَيْنَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشَارَ لَهُ إِلَى الْمَكَانِ الَّذِى صَلَّى فِيهِ ، قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَنَسِيتُ أَنْ أَسْأَلَهُ كَمْ صَلَّى مِنْ سَجْدَةٍ
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Yunus, ona Nâfi, ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav), Fetih günü, bineği üzerinde, Mekke'nin en yüksek yerinden indi. Terkisinde Üsame b. Zeyd, beraberinde de Bilal ile Kabe'nin hizmetkarlarından Osman b. Talha vardı. (Osman'a) Kabe'nin anahtarlarını getirmesini emretti, o da (Kabe'nin kapısını açtı). Rasulullah (sav), beraberinde Üsame, Bilal ve Osman vârken (Kabe'ye) girdi. Orada gündüzün epeyce bir kısmını geçirdi. Ardından çıktı. İnsanlar da (Kabe'ye) koşuştular. ilk giren Abdullah b. Ömer oldu. Bilal'i kapının arkasında ayakta iken bulup Rasulullah'ın (sav) nerede namaz kıldığını sordu. O da Nebî'nin (sav) namaz kıldığı yeri işaret etti. Abdullah der ki: Kaç rekat namaz kıldığını sormayı unuttum."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30243, B002988
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ قَالَ يُونُسُ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَقْبَلَ يَوْمَ الْفَتْحِ مِنْ أَعْلَى مَكَّةَ عَلَى رَاحِلَتِهِ ، مُرْدِفًا أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ وَمَعَهُ بِلاَلٌ وَمَعَهُ عُثْمَانُ بْنُ طَلْحَةَ مِنَ الْحَجَبَةِ ، حَتَّى أَنَاخَ فِى الْمَسْجِدِ ، فَأَمَرَهُ أَنْ يَأْتِىَ بِمِفْتَاحِ الْبَيْتِ ، فَفَتَحَ وَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ أُسَامَةُ وَبِلاَلٌ وَعُثْمَانُ ، فَمَكَثَ فِيهَا نَهَارًا طَوِيلاً ثُمَّ خَرَجَ ، فَاسْتَبَقَ النَّاسُ ، وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَوَّلَ مَنْ دَخَلَ ، فَوَجَدَ بِلاَلاً وَرَاءَ الْبَابِ قَائِمًا ، فَسَأَلَهُ أَيْنَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشَارَ لَهُ إِلَى الْمَكَانِ الَّذِى صَلَّى فِيهِ ، قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَنَسِيتُ أَنْ أَسْأَلَهُ كَمْ صَلَّى مِنْ سَجْدَةٍ
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Yunus, ona Nâfi, ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav), Fetih günü, bineği üzerinde, Mekke'nin en yüksek yerinden indi. Terkisinde Üsame b. Zeyd, beraberinde de Bilal ile Kabe'nin hizmetkarlarından Osman b. Talha vardı. (Osman'a) Kabe'nin anahtarlarını getirmesini emretti, o da (Kabe'nin kapısını açtı). Rasulullah (sav), beraberinde Üsame, Bilal ve Osman vârken (Kabe'ye) girdi. Orada gündüzün epeyce bir kısmını geçirdi. Ardından çıktı. İnsanlar da (Kabe'ye) koşuştular. ilk giren Abdullah b. Ömer oldu. Bilal'i kapının arkasında ayakta iken bulup Rasulullah'ın (sav) nerede namaz kıldığını sordu. O da Nebî'nin (sav) namaz kıldığı yeri işaret etti. Abdullah der ki: Kaç rekat namaz kıldığını sormayı unuttum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 127, 1/792
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
KABE
Kabe, içerisine girilebilir mi?
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ الْعَبَّاسَ يَقُولُ لِلزُّبَيْرِ رضى الله عنهما هَا هُنَا أَمَرَكَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ تَرْكُزَ الرَّايَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30192, B002976
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ الْعَبَّاسَ يَقُولُ لِلزُّبَيْرِ رضى الله عنهما هَا هُنَا أَمَرَكَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ تَرْكُزَ الرَّايَةَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Üsame, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Nâfi' b. Cübeyr şöyle rivayet etmiştir:
Abbâs'ı, Zübeyr'e (ra), "Nebî (sav) sancağı işte buraya dikmeni emretti" derken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 121, 1/790
Senetler:
1. Ebu Fadl Abbas b. Abdulmuttalib el-Haşimî (Abbas b. Abdulmuttalib b. Hişam b. Abdu Menaf)
2. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Hz. Peygamber, sancağı
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « بُعِثْتُ بِجَوَامِعِ الْكَلِمِ ، وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ ، فَبَيْنَا أَنَا نَائِمٌ أُتِيتُ بِمَفَاتِيحِ خَزَائِنِ الأَرْضِ ، فَوُضِعَتْ فِى يَدِى » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ وَقَدْ ذَهَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنْتُمْ تَنْتَثِلُونَهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30204, B002977
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « بُعِثْتُ بِجَوَامِعِ الْكَلِمِ ، وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ ، فَبَيْنَا أَنَا نَائِمٌ أُتِيتُ بِمَفَاتِيحِ خَزَائِنِ الأَرْضِ ، فَوُضِعَتْ فِى يَدِى » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ وَقَدْ ذَهَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنْتُمْ تَنْتَثِلُونَهَا .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Az sözle çok şey anlatma kabiliyeti (cevâmi'u'l-kelim) ile gönderildim. (Düşmanlarımın benden) korkması ile desteklendim. Uyurken yeryüzü hazinelerinin anahtarları bana verilip elime konuldu.
Ebu Hureyre, "Rasulullah (sav), (bu dünyadan göçüp) gitti. Siz de (o hazineleri) çıkarıyorsunuz!" demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 122, 1/790
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
Hz. Peygamber, düşmanlarına korku salması
Hz. Peygamber, hasaisi, cevamiu'l-kelim
SÖZÜN BÜYÜSÜ
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ - رضى الله عنه - قَالَ كَانَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - تَخَلَّفَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى خَيْبَرَ ، وَكَانَ بِهِ رَمَدٌ ، فَقَالَ أَنَا أَتَخَلَّفُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَخَرَجَ عَلِىٌّ فَلَحِقَ بِالنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، فَلَمَّا كَانَ مَسَاءُ اللَّيْلَةِ الَّتِى فَتَحَهَا فِى صَبَاحِهَا ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لأُعْطِيَنَّ الرَّايَةَ - أَوْ قَالَ لَيَأْخُذَنَّ - غَدًا رَجُلٌ يُحِبُّهُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ - أَوْ قَالَ يُحِبُّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ - يَفْتَحُ اللَّهُ عَلَيْهِ » . فَإِذَا نَحْنُ بِعَلِىٍّ ، وَمَا نَرْجُوهُ ، فَقَالُوا هَذَا عَلِىٌّ ، فَأَعْطَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَفَتَحَ اللَّهُ عَلَيْهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30189, B002975
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ - رضى الله عنه - قَالَ كَانَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - تَخَلَّفَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى خَيْبَرَ ، وَكَانَ بِهِ رَمَدٌ ، فَقَالَ أَنَا أَتَخَلَّفُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَخَرَجَ عَلِىٌّ فَلَحِقَ بِالنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، فَلَمَّا كَانَ مَسَاءُ اللَّيْلَةِ الَّتِى فَتَحَهَا فِى صَبَاحِهَا ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لأُعْطِيَنَّ الرَّايَةَ - أَوْ قَالَ لَيَأْخُذَنَّ - غَدًا رَجُلٌ يُحِبُّهُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ - أَوْ قَالَ يُحِبُّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ - يَفْتَحُ اللَّهُ عَلَيْهِ » . فَإِذَا نَحْنُ بِعَلِىٍّ ، وَمَا نَرْجُوهُ ، فَقَالُوا هَذَا عَلِىٌّ ، فَأَعْطَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَفَتَحَ اللَّهُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Hâtim b. İsmail, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme b. Ekva' (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Ali (ra) Hayber'de Hz. Peygamber'in (sav) gerisinde kalmıştı. Gözünde rahatsızlık vardı. "Ben Rasulullah'ın (sav) gerisinde (mi) kalacağım!" deyip (orduya katılmak üzere yola çıktı) da Nebî'ye (sav) yetişti. Sabahında fethin müyesser olacağı gece olunca Rasulullah (sav), "Sancağı yarın fethin kendisi ile müyesser olacağı (ve) Allah'ın ve rasulünün sevdiği -râvilerden biri şüpheye düşüp 'Allah'ı ve rasulünü seven' demiştir- bir adama vereceğim -râvilerden biri şüpheye düşüp "(Sancağı) alacak" demiştir-" buyurdu. Bir de baktık ki Ali (çıkagelmiş)! Onu görmeyi ummuyorduk! "(İşte) o Ali'dir!" dediler. Hz. Peygamber (sav), (sancağı) ona verdi. Allah da onun eliyle fethi nasip etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 121, 1/790
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Halid Yezid b. Ebu Ubeyd el-Eslemî (Yezid b. Ebu Ubeyd)
3. Ebu İsmail Hatim b. İsmail el-Harisî (Hatim b. İsmail b. Muhammed)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hz. Peygamber, sancağı
Siyer, Hayber günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30209, B002978
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَا سُفْيَانَ أَخْبَرَهُ أَنَّ هِرَقْلَ أَرْسَلَ إِلَيْهِ وَهُمْ بِإِيلِيَاءَ ، ثُمَّ دَعَا بِكِتَابِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَلَمَّا فَرَغَ مِنْ قِرَاءَةِ الْكِتَابِ كَثُرَ عِنْدَهُ الصَّخَبُ ، فَارْتَفَعَتِ الأَصْوَاتُ ، وَأُخْرِجْنَا ، فَقُلْتُ لأَصْحَابِى حِينَ أُخْرِجْنَا لَقَدْ أَمِرَ أَمْرُ ابْنِ أَبِى كَبْشَةَ ، إِنَّهُ يَخَافُهُ مَلِكُ بَنِى الأَصْفَرِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas, Ebu Süfyân'dan naklen şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Süfyân (arkadaşları ile) Îlîyâ'da iken Hirakl, kendisine (haber) yollamış, ardından (maiyyetinden) Rasulullah'ın (sav) mektubunu istemiş. Mektubu okumayı bitirince huzurunda homurtular çoğalmış ve sesler yükselmiş! (Ebu Süfyân anlatıyor): "(Biz de huzurundan) çıkartıldık. Çıkarıldığımızda, arkadaşlarıma, "İbn Ebu Kebşe'nin işi ciddiye bindi! Bizanslılar'ın kralı bile ondan korkuyor!" dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 122, 1/790
Senetler:
1. Ebu Süfyan b. Harb el-Kuraşi (Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdüşems b. Abdümenaf)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
6. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Ebu Süfyan, Herakliyusla konuşması
Hz. Peygamber, dine davet mektupları
Tarihsel şahsiyetler, Herakliyus
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30211, B002979
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامٍ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى وَ حَدَّثَتْنِى أَيْضًا فَاطِمَةُ عَنْ أَسْمَاءَ - رضى الله عنها - قَالَتْ صَنَعْتُ سُفْرَةَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَيْتِ أَبِى بَكْرٍ حِينَ أَرَادَ أَنْ يُهَاجِرَ إِلَى الْمَدِينَةِ ، قَالَتْ فَلَمْ نَجِدْ لِسُفْرَتِهِ وَلاَ لِسِقَائِهِ مَا نَرْبِطُهُمَا بِهِ ، فَقُلْتُ لأَبِى بَكْرٍ وَاللَّهِ مَا أَجِدُ شَيْئًا أَرْبِطُ بِهِ إِلاَّ نِطَاقِى . قَالَ فَشُقِّيهِ بِاثْنَيْنِ ، فَارْبِطِيهِ بِوَاحِدٍ السِّقَاءَ وَبِالآخَرِ السُّفْرَةَ . فَفَعَلْتُ ، فَلِذَلِكَ سُمِّيَتْ ذَاتَ النِّطَاقَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Üsâme, ona Hişâm, ona da babası (Urve b. Zübeyr) ve Fatıma, Esmâ'dan (ra) naklen şöyle rivayet etmişlerdir:
Medine'ye hicret etmek istediğinde Rasulullah'a (sav), Ebu Bekir'in evinde yolluk hazırladım. Yolluğu ve su tulumunu bağlayacak bir şey bulamadım. Ebu Bekir'e, "Vallahi! Kuşağımdan başka onları bağlayacak bir şey bulamıyorum!" dedim. O, "Onu ikiye böl! Biri ile tulumu, diğeri ile de yolluğu bağla!" dedi. Ben de yaptım. Bundan dolayı (Esmâ), iki kuşaklı (ذَاتَ النِّطَاقَيْنِ) olarak isimlendirildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 123, 1/790
Senetler:
1. Esma bt. Ebu Bekir el-Kuraşiyye (Esma bt. Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe)
2. Fatıma bt. Münzir el-Esediyye (Fatıma bt. Münzir b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Abdullah b. İsmail el-Hebari (Ubeyd b. İsmail)
Konular:
Siyer, Hicret Medine'ye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30255, B002995
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ صَالِحِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا قَفَلَ مِنَ الْحَجِّ أَوِ الْعُمْرَةِ - وَلاَ أَعْلَمُهُ إِلاَّ قَالَ الْغَزْوِ - يَقُولُ كُلَّمَا أَوْفَى عَلَى ثَنِيَّةٍ أَوْ فَدْفَدٍ كَبَّرَ ثَلاَثًا ثُمَّ قَالَ « لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ، وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ ، لَهُ الْمُلْكُ ، وَلَهُ الْحَمْدُ ، وَهْوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ ، آيِبُونَ تَائِبُونَ عَابِدُونَ سَاجِدُونَ لِرَبِّنَا حَامِدُونَ ، صَدَقَ اللَّهُ وَعْدَهُ ، وَنَصَرَ عَبْدَهُ ، وَهَزَمَ الأَحْزَابَ وَحْدَهُ » . قَالَ صَالِحٌ فَقُلْتُ لَهُ أَلَمْ يَقُلْ عَبْدُ اللَّهِ إِنْ شَاءَ اللَّهُ قَالَ لاَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme, ona Sâlih b. Keysân, ona Sâlim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) hacdan, umreden -aynı şekilde gazâdan da- döndüğünde her ne zaman bir tepeye çıksa ya da düzlükte yol alsa üç kere tekbir getirir, ardında da "Allah'tan başka ilah yoktur! Onun ortağı yoktur! Mülk onundur. Hamd onadır. O her şeye kâdirdir. Rabbimize dönenleriz, tövbekârlarız, ibadet edenleriz, secde edenleriz ve hamd edenleriz! Allah, vaadinde durmuş, kuluna zafer vermiştir ve tek başına düşmanları (ahzâb) hezimete uğratmıştır" buyururdu.
(Râvi) Sâlih şöyle demiştir: (Sâlim'e), "Abdullah, 'İnşâllah' demedi mi?" dedim. O, "Hayır" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 133, 1/793
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
4. Ebu Abdullah Abdülaziz b. Ebu Seleme el-Macişun (Abdülaziz b. Abdullah b. Meymun)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Dua, Umre, Hac ve sefer dönüşünde yapılacak dua