4856 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Hucr, ona Abdulhamid b. Ömer el-Hilâlî, ona Said b. İyâs el-Cüreyrî, ona da Ebu Selîl, Ebu Hüreyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam 'Ey Allah’ın Rasûlü (sav)! Bu gece yaptığınız duayı duydum. Duanızdan aklımda kalan şu sözleriniz oldu: Allah’ım! Günahlarımı bağışla, rızkımı genişlet ve bana verdiğin rızkı bereketli kıl. Rasulullah (sav) 'Galiba eksik bir şey bırakmadan hepsini duymuşsun' buyurdu." “Bu duâyı yaparsan istemedik bir şey bıraktığını zanneder misin? Yani her şeyi istemiş olursun.” [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis garîbdir. Ebu Selîl’in ismin Durayb b. Nufeyr olup, kendisine İbn Nüfeyr denilir.]
Açıklama: Dureyb b. Nukayr ile Ebu Hüreyre arasında inkıta bulunmaktadır.
Bize el-Ensâri, ona Ma‘n, ona Malik, ona İbn Şihâb (ez-Zührî), ona İbn Ezher'in azadlısı Ebu Ubeyd, ona da Ebu Hureyre, Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dua ettim fakat duam kabul edilmedi diyerek acele etmediği sürece, aranızdan herkesin duasına icabet edilir." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen sahihtir. Ebu Ubeyde’nin ismi Sa'd’dır. Abdurrahman b. Ezher’in azadlı kölesidir. Abdurrahman b. Avf’ın azadlısı olduğu da söylenir. Abdurrahman b. Ezher ise Abdurrahman b. Avf’ın amcaoğludur. Bu konuda Enes’ten (ra) de hadis rivayet edilmiştir.]
Bize Abdullah b. Muaviye el-Cumahî –ki o salih bir kimsedir-, ona Salih el-Mürrî, ona Hişam b. Hassân, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a, kabul edileceğine gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, gafil ve ciddiyetten uzak bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis garîbdir. Biz bu rivayeti sadece bu senedle bilmekteyiz. Abbas el Anberî’nin 'Abdullah b. Muaviye el-Cumahî’den hadis yazınız, çünkü o güvenilir biridir' dediğini işittim.]
Bize Kuteybe (b. Said), ona Rişdîn b. Sa'd, ona Ebu Hânî el-Havlânî, ona da Ebu Ali el-Cenbî, Fedâle b. Ubeyd'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'la (sav) birlikte mescidde oturmakta iken, bir adam geldi, namaz kıldı ve 'Allah’ım beni bağışla, bana merhamet et' diye dua etti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Ey namaz kılan! Acele ettin. Namaz kılıp oturduğun vakit, önce Allah’a layık olduğu şekilde hamdet, sonra bana salat ve selam getir sonra da duanı yap' buyurdu. Daha sonra başka biri gelip namaz kıldı. Sonra Allah’a hamdetti ve Peygambere salat getirdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o kimseye 'Ey namaz kılan! Dua et, duana icabet edilecektir' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. Hayve b. Şürayh bu hadisi Ebû Hanî'den rivayet etmiştir. Ebu Hanî'nin ismi Humeyd b. Hânî'dir. Ebu Ali el Cenbî’nin ismi ise Amr b. Mâlik'tir.]
Bize (İshak b. Musa) el-Ensâri, ona Ma‘n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için bir zorlayıcı yoktur." [Tirmizî, bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.]
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Abdullah b. Yezid el-Mukrî, ona Hayve b. Şureyh, ona Ebu Hânî el-Havlânî, ona da Amr b. Malik el-Cenbî, Fedâle b. Ubeyd’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebi (sav), bir adamın Hz. Peygamber'e (sav) salat ve selam getirmeden namazında dua ettiğini işitti ve 'Bu adam acele etti' buyurdu: Sonra onu çağırarak ona ve başkalarına 'Sizden biriniz namaz kıldığında, önce Allah’a hamd ve sena etsin, ardından Nebi’ye salat ve selam getirsin. Sonra da dilediği şekilde duasını yapsın' buyurdu." [ُEbu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.]
Bize Muhammed b. Yahya es-Sekafî el-Mervezî, ona Hafs b. Ğıyâs, ona İbn Cüreyc, ona da Abdurrahman b. Sâbıt, Ebu Ümâme'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav) 'Ey Allah’ın Rasulü! Duaların hangisi daha makbuldür?' diye sorulduğunda, 'Gecenin son yarısında ve farz namazlardan sonra yapılan dualardır' cevabını verdi." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis hasendir. Ebu Zer ve İbn Ömer’den Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğu da rivayet edilmiştir: 'Gecenin son yarısında yapılan duadır. Zira o vakitte yapılan dua daha değerli ve (kabul edilmeye) daha yakındır' veya benzeri bir ifade kullanmıştır.]
Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik, ona Yahyâ b. Saîd, ona da Muhammed b. İbrahim et-Teymî, Hz. Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah'ın (sav) yanında uyurken bir gece Onu yatağında bulamadım. Bunun üzerine, elimle araştırdım, elim Onun ayağına değdi. O secde hâlinde, her iki ayağı dikilmiş vaziyette şöyle dua ediyordu: "Allahım! Gazabından (öfkenden) rızana, azabından da affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana layık övgüler sayamayacağım kadar çoktur. Sen, kendini övdüğün şekilde övülmeye layıksın." [Tirmizî der ki: Bu hadis hasendir. Bir çok tarikle Hz. Âişe’den (r. anha) rivâyet edilmiştir. Kuteybe, Leys vasıtasıyla Yahya b. Saîd’den bu senedle hadisin bir benzerini bize aktarmış olup şu ilaveyi yapmıştır: "Senden sana sığınırım, Sana layık övgüler sayamayacağım kadar çoktur."]
Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik, ona Yahyâ b. Saîd, ona da Muhammed b. İbrahim et-Teymî, Âişe’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) yanı başında uyumaktaydım. Geceleyin onu yanımda bulamadım, elimle araştırdığımda elim ayaklarına dokundu; secde vaziyetinde şöyle dua etmekteydi: "Gazabından hoşnutluğuna, cezalandırmandan bağışlanmana sığınırım, seni nasıl öveceğimi bilemem, sen kendini övdüğün gibisin." Tirmizî: Bu hasen bir hadistir. Farklı bir isnadla Âişe’den rivâyet edilmiştir. Bize Kuteybei ona Leys ona Yahya b. Saîd bu senedle hadisin bir benzerini bize aktarmış olup şu ilaveyi yapmıştır: "Senden sana sığınırım, Seni nasıl öveceğimi bilemem".
Bize Ebu Musa Muhammed b. el-Müsenna, İbrahim b. Yakup ve diğerleri, onlara Hammad b. İsa el-Cüheni, ona Hanzala b. Ebu Süfyan el-Cümahî, ona Salim b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer), Ömer b. Hattab'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), duâda ellerini kaldırdığı zaman onları yüzüne sürmedikçe indirmezdi. Muhammed b. el-Müsenna kendi rivâyetinde: “Ellerini yüzüne sürmedikçe aşağı koymazdı” demektedir. Ebû Îsâ (et-Tirmizî) 'Bu hadis sahih garibtir. Hadisi sadece Hammad b. İsa'nın rivâyeti olarak bilmekteyiz. O bu hadisi rivayette teferrüd etmiştir (tek kalmıştır). Bu kimse kalîlu'l-hadîs (hadis rivâyeti az olan) bir ravidir. Birçok kişi ondan hadis rivâyet etmiştir. Senedde yer alan Hanzala b. Ebu Süfyân sika (güvenilir) bir ravidir. Yahya b. Said de onun güvenilir olduğunu söylemiştir' dedi.