Açıklama: Hz. Ebu Bekir (ra), Enes b. Malik'i (ra) Bahreyn'e zekat memuru olarak göndermiş ve gönderirken de ona, Rasulullah (sav) tarafından belirlenen zekat oranlarını içerir bir yazı yazıp vermiştir. Bahsi geçen yazı, bu yazıdır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29857, B003106
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الأَنْصَارِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ ثُمَامَةَ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ أَبَا بَكْرٍ - رضى الله عنه - لَمَّا اسْتُخْلِفَ بَعَثَهُ إِلَى الْبَحْرَيْنِ ، وَكَتَبَ لَهُ هَذَا الْكِتَابَ وَخَتَمَهُ ، وَكَانَ نَقْشُ الْخَاتَمِ ثَلاَثَةَ أَسْطُرٍ مُحَمَّدٌ سَطْرٌ ، وَرَسُولُ سَطْرٌ ، وَاللَّهِ سَطْرٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah (el-Ensârî), ona babası (Abdullah b. Müsenna el-Ensârî), ona Sümâme (b. Abdullah el-Ensarî), ona da Enes (b. Malik) (ra) rivayet etmiştir:
"Hz. Ebu Bekir (ra) halife seçilince onu (Enes'i), Bahreyne'e gönderdi ve ona, bu yazıyı yazıp mühürledi. Mühür üzerindeki yazı, üç satırdı. 'Muhammed' kelimesi bir satır, 'Rasûl' kelimesi bir satır, 'Allah' kelimesi bir satırdı."
Açıklama:
Hz. Ebu Bekir (ra), Enes b. Malik'i (ra) Bahreyn'e zekat memuru olarak göndermiş ve gönderirken de ona, Rasulullah (sav) tarafından belirlenen zekat oranlarını içerir bir yazı yazıp vermiştir. Bahsi geçen yazı, bu yazıdır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 5, 1/817
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Sümame b. Abdullah el-Ensarî (Sümame b. Abdullah b. Enes b. Malik)
3. Ebu Müsenna Abdullah b. Müsenna el-Ensarî (Abdullah b. Müsenna b. Abdullah b. Enes b. Malik)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Ensari (Muhammed b. Abdullah b. Müsenna b. Abdullah b. Enes b. Malik)
Konular:
İbadet, Zekat
Mühür, resmi evrakta
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Zimmet Ehli, Hukuku
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ عَنْ عَمْرَةَ ابْنَةِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ عَائِشَةَ زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَخْبَرَتْهَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ عِنْدَهَا ، وَأَنَّهَا سَمِعَتْ صَوْتَ إِنْسَانٍ يَسْتَأْذِنُ فِى بَيْتِ حَفْصَةَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، هَذَا رَجُلٌ يَسْتَأْذِنُ فِى بَيْتِكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أُرَاهُ فُلاَنًا ، لِعَمِّ حَفْصَةَ مِنَ الرَّضَاعَةِ ، الرَّضَاعَةُ تُحَرِّمُ مَا تُحَرِّمُ الْوِلاَدَةُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29850, B003105
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ عَنْ عَمْرَةَ ابْنَةِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ عَائِشَةَ زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَخْبَرَتْهَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ عِنْدَهَا ، وَأَنَّهَا سَمِعَتْ صَوْتَ إِنْسَانٍ يَسْتَأْذِنُ فِى بَيْتِ حَفْصَةَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، هَذَا رَجُلٌ يَسْتَأْذِنُ فِى بَيْتِكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أُرَاهُ فُلاَنًا ، لِعَمِّ حَفْصَةَ مِنَ الرَّضَاعَةِ ، الرَّضَاعَةُ تُحَرِّمُ مَا تُحَرِّمُ الْوِلاَدَةُ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik (b. Enes), ona Abdullah b. Ebu Bekir, ona Amra bt. Abdurrahman, ona da Rasulullah'ın (sav) eşi Aişe (bt. Ebu Bekir) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Aişe'nin yanındaydı. Bu sırada Aişe, Hafsa'nın odasına girmek için izin isteyen bir insanın sesini duydu. Ben dedim ki (Aişe): Ey Allah'ın Rasulü! Bu adam evine girmek için izin istiyor. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Sanıyorum ki o adam Hafsa'nın süt amcası falan kimsedir. Süt, doğumun haram kıldığı her şeyi haram kılar" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 4, 1/816
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Akraba, süt akrabalığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29923, B003113
Hadis:
حَدَّثَنَا بَدَلُ بْنُ الْمُحَبَّرِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى الْحَكَمُ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ أَبِى لَيْلَى حَدَّثَنَا عَلِىٌّ أَنَّ فَاطِمَةَ - عَلَيْهَا السَّلاَمُ - اشْتَكَتْ مَا تَلْقَى مِنَ الرَّحَى مِمَّا تَطْحَنُ ، فَبَلَغَهَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِسَبْىٍ ، فَأَتَتْهُ تَسْأَلُهُ خَادِمًا فَلَمْ تُوَافِقْهُ ، فَذَكَرَتْ لِعَائِشَةَ ، فَجَاءَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَتْ ذَلِكَ عَائِشَةُ لَهُ ، فَأَتَانَا وَقَدْ دَخَلْنَا مَضَاجِعَنَا ، فَذَهَبْنَا لِنَقُومَ فَقَالَ « عَلَى مَكَانِكُمَا » حَتَّى وَجَدْتُ بَرْدَ قَدَمَيْهِ عَلَى صَدْرِى فَقَالَ « أَلاَ أَدُلُّكُمَا عَلَى خَيْرٍ مِمَّا سَأَلْتُمَاهُ ، إِذَا أَخَذْتُمَا مَضَاجِعَكُمَا فَكَبِّرَا اللَّهَ أَرْبَعًا وَثَلاَثِينَ ، وَاحْمَدَا ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ ، وَسَبِّحَا ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ ، فَإِنَّ ذَلِكَ خَيْرٌ لَكُمَا مِمَّا سَأَلْتُمَاهُ » .
Tercemesi:
Bize Bedel b. Muhabber, ona Şu'be (b. Haccac), ona Hakem (b. Uteybe), ona İbn Ebu Leyla, ona da Hz. Ali şöyle demiştir: Hz. Fatıma aleyhesselam el değirmeniyle un öğütmekten dolayı şikayette bulunmuştu. Hz. Fatıma'ya Hz. Peygamber'e (sav) savaş esirlerinin getirildiği haberi ulaştı. Hz. Peygamber'e (sav) bir hizmetçi talep etmek üzere geldi, ancak Hz. Peygamberle (sav) görüşemedi. Durumu Hz. Aişe'ye anlattı. Hz. Peygamber (sav) gelince Hz. Aişe durumu ona anlattı. Hz. Peygamber biz yatağa girdiğimizde bizim yanımıza geldi. Yataktan kalkmaya davrandık o da bize yerinizde kalın buyurdu. (Yanımıza geldi) Hatta ayaklarının soğukluğunu göğsümde hissettim ve şöyle buyurdu: Size istediğinizden daha hayırlı bir şey söyleyeyim mi? Yatağa girdiğiniz vakit otuz dört defa Allahu ekber, otuz üç defa Elhamdülillah, otuz üç defa da Sübhanallah, deyiniz. Bu talep ettiklerinizden sizin için daha hayırlıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 6, 1/818
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Münîr Bedel b. Mubahher et-Temimi (Bedel b. Muhabber b. Münebbih)
Konular:
Dua, Allah’la iletişim aracı
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Ganimet, hak sahiplerine taksimi
Hz. Peygamber, örnekliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29938, B003116
Hadis:
حَدَّثَنَا حِبَّانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ يُونُسَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُ سَمِعَ مُعَاوِيَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ يُرِدِ اللَّهُ بِهِ خَيْرًا يُفَقِّهْهُ فِى الدِّينِ ، وَاللَّهُ الْمُعْطِى وَأَنَا الْقَاسِمُ ، وَلاَ تَزَالُ هَذِهِ الأُمَّةُ ظَاهِرِينَ عَلَى مَنْ خَالَفَهُمْ حَتَّى يَأْتِىَ أَمْرُ اللَّهِ وَهُمْ ظَاهِرُونَ » .
Tercemesi:
Bize Hibbân, ona Abdullah b. Yunus, ona ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Muâviye'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Allah her kimin hayrını isterse ona dinde anlayış sahibi kılar. Veren sadece Allah'tır. Ben ise sadece taksim ederim. Bu ümmet kıyamet günü gelinceye kadar kendilerine muhalefet edenler galip gelmeye devam edecek. Bu ümmet galip gelendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 7, 1/819
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Hibbân b. Musa el-Mervezî (Hibbân b. Musa b. Sevvâr)
Konular:
Bilgi, dinde fakih olmak
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, KADER
Bize Ebu Velîd, ona ona Şu'be, ona Süleyman, Mansûr ve Katâde, onlara Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah (r.anhuma) şöyle demiştir:
Ensâr'dan bizim bir adamın bir oğlu doğdu. Oğluna Muhammed adını vermek istedi. Şu'be, Mansûr'un rivayetinde şöyle demiştir: Ensar'dan olan bu kişi “ben oğlumu omuzu alıp onu Peygamber'e (sav) getirdim” dedi. Süleyman'ın hadisinde ise şöyle demiştir: Ensar'dan bir kişinin bir oğlu oldu. Ona Muhammed ismini vermek istedi. Peygamber (sav) "(çocuklarınıza) benim adımı verin ama künyemi kullanmayın. Hiç şüphesiz ben Kasım, (yani taksim edici) kılındım, aranızdaki taksimatı ben yaparım" buyurdu.
Husayn der ki Hz. Peygamber (sav) "Ben bir taksim edici olarak gönderildim, aranızdaki taksimatı ben yaparım" buyurdu.
Amr der ki: Bize Şu'be, ona Katâde, ona Sâlim, ona da Câbir şöyle rivayet etmiştir: Ensar'dan biri oğluna Kasım ismini vermek istedi. Peygamber (sav) de "Çocuklarınıza benim adımı koyun, ama künyem ile de isimlendirmeyin" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29926, B003114
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سُلَيْمَانَ وَمَنْصُورٍ وَقَتَادَةَ سَمِعُوا سَالِمَ بْنَ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ وُلِدَ لِرَجُلٍ مِنَّا مِنَ الأَنْصَارِ غُلاَمٌ ، فَأَرَادَ أَنْ يُسَمِّيَهُ مُحَمَّدًا - قَالَ شُعْبَةُ فِى حَدِيثِ مَنْصُورٍ إِنَّ الأَنْصَارِىَّ قَالَ حَمَلْتُهُ عَلَى عُنُقِى فَأَتَيْتُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم . وَفِى حَدِيثِ سُلَيْمَانَ وُلِدَ لَهُ غُلاَمٌ ، فَأَرَادَ أَنْ يُسَمِّيَهُ مُحَمَّدًا - قَالَ « سَمُّوا بِاسْمِى ، وَلاَ تَكَنَّوْا بِكُنْيَتِى ، فَإِنِّى إِنَّمَا جُعِلْتُ قَاسِمًا أَقْسِمُ بَيْنَكُمْ » . وَقَالَ حُصَيْنٌ « بُعِثْتُ قَاسِمًا أَقْسِمُ بَيْنَكُمْ » . قَالَ عَمْرٌو أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ قَالَ سَمِعْتُ سَالِمًا عَنْ جَابِرٍ أَرَادَ أَنْ يُسَمِّيَهُ الْقَاسِمَ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « سَمُّوا بِاسْمِى وَلاَ تَكْتَنُوا بِكُنْيَتِى » .
Tercemesi:
Bize Ebu Velîd, ona ona Şu'be, ona Süleyman, Mansûr ve Katâde, onlara Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah (r.anhuma) şöyle demiştir:
Ensâr'dan bizim bir adamın bir oğlu doğdu. Oğluna Muhammed adını vermek istedi. Şu'be, Mansûr'un rivayetinde şöyle demiştir: Ensar'dan olan bu kişi “ben oğlumu omuzu alıp onu Peygamber'e (sav) getirdim” dedi. Süleyman'ın hadisinde ise şöyle demiştir: Ensar'dan bir kişinin bir oğlu oldu. Ona Muhammed ismini vermek istedi. Peygamber (sav) "(çocuklarınıza) benim adımı verin ama künyemi kullanmayın. Hiç şüphesiz ben Kasım, (yani taksim edici) kılındım, aranızdaki taksimatı ben yaparım" buyurdu.
Husayn der ki Hz. Peygamber (sav) "Ben bir taksim edici olarak gönderildim, aranızdaki taksimatı ben yaparım" buyurdu.
Amr der ki: Bize Şu'be, ona Katâde, ona Sâlim, ona da Câbir şöyle rivayet etmiştir: Ensar'dan biri oğluna Kasım ismini vermek istedi. Peygamber (sav) de "Çocuklarınıza benim adımı koyun, ama künyem ile de isimlendirmeyin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 7, 1/818
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Hz. Peygamber, isim ve künyesinin başkasına verilmesi
قَالَ الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُوقَةَ قَالَ سَمِعْتُ مُنْذِرًا الثَّوْرِىَّ عَنِ ابْنِ الْحَنَفِيَّةِ قَالَ أَرْسَلَنِى أَبِى ، خُذْ هَذَا الْكِتَابَ فَاذْهَبْ بِهِ إِلَى عُثْمَانَ ، فَإِنَّ فِيهِ أَمْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الصَّدَقَةِ .
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Humeydî arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29920, B003112
Hadis:
قَالَ الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُوقَةَ قَالَ سَمِعْتُ مُنْذِرًا الثَّوْرِىَّ عَنِ ابْنِ الْحَنَفِيَّةِ قَالَ أَرْسَلَنِى أَبِى ، خُذْ هَذَا الْكِتَابَ فَاذْهَبْ بِهِ إِلَى عُثْمَانَ ، فَإِنَّ فِيهِ أَمْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الصَّدَقَةِ .
Tercemesi:
Bize el-Humeydî, ona Süfyân, ona Muhammed b. Sûka, ona Münzir es-Sevrî, ona da İbn Hanefiyye şöyle demiştir:
"Babam Ali bana bir ulak gönderdi de: 'Şu kitabı al ve onu Osman'a götür. Çünkü bunun içinde Peygamber'in (sav) sadaka hususundaki emri vardır.' Dedi."
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Humeydî arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 5, 1/818
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Kasım Muhammed b. Hanefiyye el-Haşimi (Muhammed b. Ali b. Ebu Talib)
3. Ebu Ya'lâ Münzir b. Ya'lâ es-Sevrî (Münzir b. Ya'lâ)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Sûka el-Ğanevi (Muhammed b. Sûka)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hadis, hadislerin yazılması
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ لَمْ تَخْرُجْ مِنْ حُجْرَتِهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29823, B003103
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ لَمْ تَخْرُجْ مِنْ حُجْرَتِهَا .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Münzir, ona Enes b. İyâz, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Âişe (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) ikindi namazını güneş henüz benim odamdan çıkmadan kılardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 4, 1/816
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Damra Enes b. İyaz el-Leysî (Enes b. İyaz b. Damra)
5. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
Konular:
Namaz, ikindi namazı
Namaz, namaz vakitleri
SAĞLIK, ÖNEMİ VE KORUNMASI
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ عَنْ عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - أَنَّ قَدَحَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم انْكَسَرَ ، فَاتَّخَذَ مَكَانَ الشَّعْبِ سِلْسِلَةً مِنْ فِضَّةٍ . قَالَ عَاصِمٌ رَأَيْتُ الْقَدَحَ وَشَرِبْتُ فِيهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29892, B003109
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ عَنْ عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ - رضى الله عنه - أَنَّ قَدَحَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم انْكَسَرَ ، فَاتَّخَذَ مَكَانَ الشَّعْبِ سِلْسِلَةً مِنْ فِضَّةٍ . قَالَ عَاصِمٌ رَأَيْتُ الْقَدَحَ وَشَرِبْتُ فِيهِ .
Tercemesi:
Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona Âsım, ona İbn Sîrîn, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle demiştir:
"Peygamber'in (sav) su bardağı kırıldı, sonra da kırık bardak yerine gümüşten bir bardak edindi.
Ravi Âsim el-Ahvel: 'Ben bu kadehi gördüm ve ondan su içtim.' demiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 5, 1/817
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Hamza Muhammed b. Meymun el-Mervezî (Muhammed b. Meymun)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
HZ. PEYGAMBER'İN EŞYALARI
Kaplar, Eşyalar, Hz Peygamber döneminde kullanılan kap kacak
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سُوقَةَ عَنْ مُنْذِرٍ عَنِ ابْنِ الْحَنَفِيَّةِ قَالَ لَوْ كَانَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - ذَاكِرًا عُثْمَانَ - رضى الله عنه - ذَكَرَهُ يَوْمَ جَاءَهُ نَاسٌ فَشَكَوْا سُعَاةَ عُثْمَانَ ، فَقَالَ لِى عَلِىٌّ اذْهَبْ إِلَى عُثْمَانَ فَأَخْبِرْهُ أَنَّهَا صَدَقَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَمُرْ سُعَاتَكَ يَعْمَلُونَ فِيهَا . فَأَتَيْتُهُ بِهَا فَقَالَ أَغْنِهَا عَنَّا . فَأَتَيْتُ بِهَا عَلِيًّا فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ ضَعْهَا حَيْثُ أَخَذْتَهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29917, B003111
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سُوقَةَ عَنْ مُنْذِرٍ عَنِ ابْنِ الْحَنَفِيَّةِ قَالَ لَوْ كَانَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - ذَاكِرًا عُثْمَانَ - رضى الله عنه - ذَكَرَهُ يَوْمَ جَاءَهُ نَاسٌ فَشَكَوْا سُعَاةَ عُثْمَانَ ، فَقَالَ لِى عَلِىٌّ اذْهَبْ إِلَى عُثْمَانَ فَأَخْبِرْهُ أَنَّهَا صَدَقَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، فَمُرْ سُعَاتَكَ يَعْمَلُونَ فِيهَا . فَأَتَيْتُهُ بِهَا فَقَالَ أَغْنِهَا عَنَّا . فَأَتَيْتُ بِهَا عَلِيًّا فَأَخْبَرْتُهُ فَقَالَ ضَعْهَا حَيْثُ أَخَذْتَهَا .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Süfyân, ona Muhammed b. Sûka, ona Münzir, ona da İbnü'l-Hanefiyye şöyle demiştir:
'Eğer Ali (ra), Osman’ı (ra) kötü bir şekilde anmak isteseydi insanlar Osman'a gelip zekat memurlarından şikayetçi oldukları o gün mutlaka anardı. Aksine Ali (ra) bana şöyle dedi:
‘Git Osman’a, ve bu (sahifenin), Rasulullah’ın (sav) sadakası (yani sadakanın verileceği yerlerin yazılı olduğu) sahife olduğunu söyle dedi. Memurlarına söylesin ona göre davransınlar.’ Ben de bu mesajı Osman’a götürdüm. O da şöyle dedi: ‘Onu bize hatırlatma.’ Ben geri dönüp meseleyi Ali’ye (ra) ilettim. Bunun üzerine şöyle dedi: ‘Onu aldığın yere geri koy.’
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 5, 1/817
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Kasım Muhammed b. Hanefiyye el-Haşimi (Muhammed b. Ali b. Ebu Talib)
3. Ebu Ya'lâ Münzir b. Ya'lâ es-Sevrî (Münzir b. Ya'lâ)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Sûka el-Ğanevi (Muhammed b. Sûka)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hadis, hadislerin yazılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29913, B003110
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْجَرْمِىُّ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبِى أَنَّ الْوَلِيدَ بْنَ كَثِيرٍ حَدَّثَهُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَلْحَلَةَ الدُّؤَلِىِّ حَدَّثَهُ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ حَدَّثَهُ أَنَّ عَلِىَّ بْنَ حُسَيْنٍ حَدَّثَهُ أَنَّهُمْ حِينَ قَدِمُوا الْمَدِينَةَ مِنْ عِنْدِ يَزِيدَ بْنِ مُعَاوِيَةَ مَقْتَلَ حُسَيْنِ بْنِ عَلِىٍّ رَحْمَةُ اللَّهِ عَلَيْهِ لَقِيَهُ الْمِسْوَرُ بْنُ مَخْرَمَةَ فَقَالَ لَهُ هَلْ لَكَ إِلَىَّ مِنْ حَاجَةٍ تَأْمُرُنِى بِهَا فَقُلْتُ لَهُ لاَ . فَقَالَ لَهُ فَهَلْ أَنْتَ مُعْطِىَّ سَيْفَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَإِنِّى أَخَافُ أَنْ يَغْلِبَكَ الْقَوْمُ عَلَيْهِ ، وَايْمُ اللَّهِ ، لَئِنْ أَعْطَيْتَنِيهِ لاَ يُخْلَصُ إِلَيْهِمْ أَبَدًا حَتَّى تُبْلَغَ نَفْسِى ، إِنَّ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ خَطَبَ ابْنَةَ أَبِى جَهْلٍ عَلَى فَاطِمَةَ - عَلَيْهَا السَّلاَمُ - فَسَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ النَّاسَ فِى ذَلِكَ عَلَى مِنْبَرِهِ هَذَا وَأَنَا يَوْمَئِذٍ مُحْتَلِمٌ فَقَالَ "إِنَّ فَاطِمَةَ مِنِّى ، وَأَنَا أَتَخَوَّفُ أَنْ تُفْتَنَ فِى دِينِهَا" ثُمَّ ذَكَرَ صِهْرًا لَهُ مِنْ بَنِى عَبْدِ شَمْسٍ ، فَأَثْنَى عَلَيْهِ فِى مُصَاهَرَتِهِ إِيَّاهُ قَالَ "حَدَّثَنِى فَصَدَقَنِى ، وَوَعَدَنِى فَوَفَى لِى ، وَإِنِّى لَسْتُ أُحَرِّمُ حَلاَلاً وَلاَ أُحِلُّ حَرَامًا ، وَلَكِنْ وَاللَّهِ لاَ تَجْتَمِعُ بِنْتُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَبِنْتُ عَدُوِّ اللَّهِ أَبَدًا."
Tercemesi:
Bize Saîd b. Muhammed el-Cermî, ona Ya'kûb b. İbrahim, ona da babası (İbrahim), ona Velîd b. Kesîr, ona Muhammed b. Amr b. Halhale ed-Düelî, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin şöyle demiştir:
Yezîd b. Muâviye'nin yanından, Hüseyin b. Ali’nin (Allah ona rahmet etsin) öldürülmesinden sonra Medine’ye döndüğümüzde, el-Misver b. Mahreme karşılaştı. Bana şöyle dedi: ‘Bana iletmemi istediğin herhangi bir ihtiyacın var mı?'
Ben de ona, 'Hayır.' dedim. Bunun üzerine bana şöyle dedi: ‘Öyleyse Rasulullah'ın (sav) kılıcını bana verir misin? Doğrusu, kavmin bu konuda sana üstünlük sağlayabileceğinden endişe ediyorum. Allah’a yemin ederim, eğer onu bana verirsen, nefsim tükenip bitmedikçe o kılıç asla onların eline geçmez.
Şüphesiz Ali b. Ebu Tâlib, Ebu Cehil’in kızını Fâtıma üzerine nikâhlamak istemişti. O sırada ben ergenliğe yeni girmiştim; Rasulullah’ın (sav) bu hususta şu minberinde halka hitap ettiğini bizzat işittim. Şöyle diyordu:
"Fâtıma bendendir. Onun din konusunda imtihana düşmesinden korkuyorum." Sonra, Benî Abdüşems’ten olan bir diğer dünürünü andı ve onunla olan dünürlüğüne dair övgüde bulundu. Şöyle dedi: "Bana haber verdi, doğru söyledi. Bana söz verdi, yerine getirdi. Ben helâli haram, haramı helâl kılmıyorum. Fakat Allah’a yemin ederim ki, Rasulullah'ın (sav) kızı ile Allah’ın düşmanının kızı asla bir arada bulunamazlar!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 5, 1/817
Senetler:
1. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
2. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Muhammed b. Amr ed-Dîlî (Muhammed b. Amr b. Halhale)
5. Ebu Muhammed Velid b. Kesir el-Kuraşi (Velid b. Kesir)
6. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
8. Ebu Muhammed Said b. Muhammed el-Cermi (Said b. Muhammed b. Said)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
HZ. PEYGAMBER'İN ÇOCUKLARI
Hz. Peygamber, kızı üzerine ikinci eşe izin vermemesi