Bize Hüseyin b. Hureys, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkıd, ona babası (Hüseyin b. Vâkıd), ona Abdullah b. Büreyde, ona da Büreyde (b. Husayn) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (sav) bir savaşa çıkmıştı. Savaştan dönünce siyah bir cariye geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Allah seni sağ salim bu savaştan döndürürse senin huzurunda def çalıp şarkı söylemeye dair adakta bulunmuştum' dedi. Hz. Peygamber de (sav) 'Eğer gerçekten adak adadıysan çal, aksi takdirde gerek yok' buyurdu. Cariye defi çalmaya başladı. Derken içeriye Ebu Bekir girdi. Cariye çalmaya devam etti. Sonra içeriye Ali girdi. Cariye yine çalmaya devam etti. Sonra içeri Osman girdi. Cariye yine çalmaya devam etti. Sonra içeriye Ömer girince cariye (korkusundan) defi altına alıp üstüne oturdu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Ey Ömer! Şeytan bile senden korkuyor. Cariye, ben oturuyorken çalıyordu. İçeriye Ebu Bekir girdi. Cariye çalmaya devam etti. Sonra içeriye Ali girdi. Cariye yine çalmaya devam etti. Sonra içeri Osman girdi. Cariye yine çalmaya devam etti. Sen içeri gelince cariye defi elinden attı."
[Ebu İsa (et-Tirmizî) der ki: Bu hadis Büreyde rivayeti olan bu hadis hasen sahih garib'tir. Bu konuda Ömer, Sa'd b. Ebu Vakkas ve Aişe'den de hadis rivayet edilmiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21850, T003690
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ حَدَّثَنِى أَبِى حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ قَالَ سَمِعْتُ بُرَيْدَةَ يَقُولُ خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ مَغَازِيهِ فَلَمَّا انْصَرَفَ جَاءَتْ جَارِيَةٌ سَوْدَاءُ فَقَالَتْ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى كُنْتُ نَذَرْتُ إِنْ رَدَّكَ اللَّهُ سَالِمًا أَنْ أَضْرِبَ بَيْنَ يَدَيْكَ بِالدُّفِّ وَأَتَغَنَّى . فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنْ كُنْتِ نَذَرْتِ فَاضْرِبِى وَإِلاَّ فَلاَ » . فَجَعَلَتْ تَضْرِبُ فَدَخَلَ أَبُو بَكْرٍ وَهِىَ تَضْرِبُ ثُمَّ دَخَلَ عَلِىٌّ وَهِىَ تَضْرِبُ ثُمَّ دَخَلَ عُثْمَانُ وَهِىَ تَضْرِبُ ثُمَّ دَخَلَ عُمَرُ فَأَلْقَتِ الدُّفَّ تَحْتَ اسْتِهَا ثُمَّ قَعَدَتْ عَلَيْهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ الشَّيْطَانَ لَيَخَافُ مِنْكَ يَا عُمَرُ إِنِّى كُنْتُ جَالِسًا وَهِىَ تَضْرِبُ فَدَخَلَ أَبُو بَكْرٍ وَهِىَ تَضْرِبُ ثُمَّ دَخَلَ عَلِىٌّ وَهِىَ تَضْرِبُ ثُمَّ دَخَلَ عُثْمَانُ وَهِىَ تَضْرِبُ فَلَمَّا دَخَلْتَ أَنْتَ يَا عُمَرُ أَلْقَتِ الدُّفَّ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ بُرَيْدَةَ . وَفِى الْبَابِ عَنْ عُمَرَ وَسَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ وَعَائِشَةَ .
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Hureys, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkıd, ona babası (Hüseyin b. Vâkıd), ona Abdullah b. Büreyde, ona da Büreyde (b. Husayn) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (sav) bir savaşa çıkmıştı. Savaştan dönünce siyah bir cariye geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Allah seni sağ salim bu savaştan döndürürse senin huzurunda def çalıp şarkı söylemeye dair adakta bulunmuştum' dedi. Hz. Peygamber de (sav) 'Eğer gerçekten adak adadıysan çal, aksi takdirde gerek yok' buyurdu. Cariye defi çalmaya başladı. Derken içeriye Ebu Bekir girdi. Cariye çalmaya devam etti. Sonra içeriye Ali girdi. Cariye yine çalmaya devam etti. Sonra içeri Osman girdi. Cariye yine çalmaya devam etti. Sonra içeriye Ömer girince cariye (korkusundan) defi altına alıp üstüne oturdu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Ey Ömer! Şeytan bile senden korkuyor. Cariye, ben oturuyorken çalıyordu. İçeriye Ebu Bekir girdi. Cariye çalmaya devam etti. Sonra içeriye Ali girdi. Cariye yine çalmaya devam etti. Sonra içeri Osman girdi. Cariye yine çalmaya devam etti. Sen içeri gelince cariye defi elinden attı."
[Ebu İsa (et-Tirmizî) der ki: Bu hadis Büreyde rivayeti olan bu hadis hasen sahih garib'tir. Bu konuda Ömer, Sa'd b. Ebu Vakkas ve Aişe'den de hadis rivayet edilmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/620
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
4. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Adak, Nezir, geçerliliği
KTB, ADAK
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21848, T003689
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ أَبُو عَمَّارٍ الْمَرْوَزِىُّ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ حَدَّثَنِى أَبِى حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى بُرَيْدَةُ قَالَ أَصْبَحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَعَا بِلاَلاً فَقَالَ « يَا بِلاَلُ بِمَ سَبَقْتَنِى إِلَى الْجَنَّةِ ؟ مَا دَخَلْتُ الْجَنَّةَ قَطُّ إِلاَّ سَمِعْتُ خَشْخَشَتَكَ أَمَامِى دَخَلْتُ الْبَارِحَةَ الْجَنَّةَ فَسَمِعْتُ خَشْخَشَتَكَ أَمَامِى فَأَتَيْتُ عَلَى قَصْرٍ مُرَبَّعٍ مُشَرَّفٍ مِنْ ذَهَبٍ فَقُلْتُ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ ؟ فَقَالُوا لِرَجُلٍ مِنَ الْعَرَبِ فَقُلْتُ أَنَا عَرَبِىٌّ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ ؟ قَالُوا لِرَجُلٍ مِنْ قُرَيْشٍ قُلْتُ أَنَا قُرَشِىٌّ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ؟ قَالُوا لِرَجُلٍ مِنْ أُمَّةِ مُحَمَّدٍ قُلْتُ أَنَا مُحَمَّدٌ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ ؟ قَالُوا لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ » . فَقَالَ بِلاَلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا أَذَّنْتُ قَطُّ إِلاَّ صَلَّيْتُ رَكْعَتَيْنِ وَمَا أَصَابَنِى حَدَثٌ قَطُّ إِلاَّ تَوَضَّأْتُ عِنْدَهَا وَرَأَيْتُ أَنَّ لِلَّهِ عَلَىَّ رَكْعَتَيْنِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « بِهِمَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَمُعَاذٍ وَأَنَسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « رَأَيْتُ فِى الْجَنَّةِ قَصْرًا مِنْ ذَهَبٍ فَقُلْتُ لِمَنْ هَذَا ؟ فَقِيلَ لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَمَعْنَى هَذَا الْحَدِيثِ أَنِّى دَخَلْتُ الْبَارِحَةَ الْجَنَّةَ يَعْنِى رَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ كَأَنِّى دَخَلْتُ الْجَنَّةَ هَكَذَا رُوِىَ فِى بَعْضِ الْحَدِيثِ . وَيُرْوَى عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ قَالَ رُؤْيَا الأَنْبِيَاءِ وَحْىٌ .
Tercemesi:
Bize Hüseyin b. Hureys Ebu Ammar el-Mervezî, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkıd, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Ebu Büreyde (Büreyde b. Husayb) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) bir sabah Bilal'i çağırdı ve ona: "Ey Bilal! Cennete girmede benim önüme nasıl geçtin? Cennete ne zaman girsem önümde senin sesini duydum. Dün gece yine cennete girdim. Yine önümde senin sesini duydum. İlerlerken dört köşeli altından balkonu olan bir saraya geldim ve bu saray kimindir? diye sordum. 'Araplar'dan bir adamın' dediler. Ben de dedim ki: 'Ben de Arabım! Bu köşk kimin?' Bana 'Kureyş’den bir adamın' dediler. 'Ben de Kureyşliyim, bu köşk kimindir?' dedim. 'Muhammed'in ümmetinden bir adamın' dediler. Ben de: 'Ben Muhammed'im bu köşk kimindir?' dedim. Onlar da 'Ömer b. Hattab'ındır' dediler." Bilal söze atıldı ve: Ey Allah'ın Rasulü! Ben her ezan okuduğumda iki rekat namaz kıldım. Ne zaman abdestim bozulduysa hemen abdest aldım ve Allah rızası için bu (kılmış kıldığım) iki rekat namazı kılmayı bırakmadım. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Cennette önümde olman) Bu ikisi sebebiyleydir."
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu konuda Cabir, Muaz, Enes ve Ebu Hureyre’den de hadis rivayet edilmiş olup Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cennette altından bir köşk gördüm. Bu köşk kimindir? dedim. Ömer b. Hattab'ın, diye cevap verildi."
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih garib bir hadistir. Bu hadiste geçen: "Dün gece cennete girdim" sözü ile kast edilen "rüyamda cennete girdiğimi gördüm" şeklindedir. Diğer bazı hadislerde de buna benzer şeyler anlatılmaktadır. Zaten İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: "Peygamber'in rüyası vahiydir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/620
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
4. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Ezan, abdestli okumak
Ezan, mesajı
KTB, EZAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21854, T003692
Hadis:
حَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نَافِعٍ الصَّائِغُ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ عُمَرَ الْعُمَرِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَا أَوَّلُ مَنْ تَنْشَقُّ عَنْهُ الأَرْضُ ثُمَّ أَبُو بَكْرٍ ثُمَّ عُمَرُ ثُمَّ آتِى أَهْلَ الْبَقِيعِ فَيُحْشَرُونَ مَعِى ثُمَّ أَنْتَظِرُ أَهْلَ مَكَّةَ حَتَّى أُحْشَرَ بَيْنَ الْحَرَمَيْنِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ وَعَاصِمُ بْنُ عُمَرَ الْعُمَرِىُّ لَيْسَ بِالْحَافِظِ .
Tercemesi:
Bize Seleme b. Şebîb, ona Abdullah b. Nâfi’ es-Sâiğ, ona Âsım b. Ömer el-Ömerî, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer (ra.) Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
“Kıyâmet günü mezarı ilk açılacak olan kişi benim. Sonra Ebû Bekir, sonra da Ömer’in mezarları açılacak. Sonra Bakî’ mezarlığına giderim, oradakiler de benimle birlikte haşrolunurlar. Sonra da Haremeyn ehli arasında haşrolmak için Mekkelileri beklerim.”
Ebû İsa (Tirmizî) şöyle dedi: “Bu hadis dir. Âsım b. Ömer el-Ömerî hafız değildir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/622
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
3. Asım b. Ömer el-Ömeri (Asım b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Nafi' el-Mahzumi (Abdullah b. Nafi' b. Ebu Nafi')
5. Ebu Abdurrahman Seleme b. Şebîb el-Mismeî' (Seleme b. Şebîb)
Konular:
İman, Ahirete, mahşer günü
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنِ النَّضْرِ أَبِى عُمَرَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « اللَّهُمَّ أَعِزَّ الإِسْلاَمَ بِأَبِى جَهْلِ بْنِ هِشَامٍ أَوْ بِعُمَرَ » . قَالَ فَأَصْبَحَ فَغَدَا عُمَرُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَسْلَمَ . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَقَدْ تَكَلَّمَ بَعْضُهُمْ فِى النَّضْرِ أَبِى عُمَرَ وَهُوَ يَرْوِى مَنَاكِيرَ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21834, T003683
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنِ النَّضْرِ أَبِى عُمَرَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « اللَّهُمَّ أَعِزَّ الإِسْلاَمَ بِأَبِى جَهْلِ بْنِ هِشَامٍ أَوْ بِعُمَرَ » . قَالَ فَأَصْبَحَ فَغَدَا عُمَرُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَسْلَمَ . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَقَدْ تَكَلَّمَ بَعْضُهُمْ فِى النَّضْرِ أَبِى عُمَرَ وَهُوَ يَرْوِى مَنَاكِيرَ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ .
Tercemesi:
İbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım! İslam’ı, Ebû Cehil b. Hişâm veya Ömer b. Hattâb ile kuvvetlendir.” İbn Abbâs şöyle demiştir: “Sabah olunca Ömer, Rasûlullah (s.a.v.)’e vardı ve Müslüman oldu.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garibtir. Kimi hadisçiler Nadr b. Ömer’i hafızası yönünden tenkid etmişlerdir. Kendisinden münker rivâyetler yapılmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/618
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Tarihsel şahsiyetler, Ebu Cehil ve karısı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21835, T003684
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دَاوُدَ الْوَاسِطِىُّ أَبُو مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ ابْنُ أَخِى مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : قَالَ عُمَرُ لأَبِى بَكْرٍ يَا خَيْرَ النَّاسِ بَعْدَ رَسُولِ اللَّهِ . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ أَمَا إِنَّكَ إِنْ قُلْتَ ذَاكَ فَلَقَدْ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَا طَلَعَتِ الشَّمْسُ عَلَى رَجُلٍ خَيْرٍ مِنْ عُمَرَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَلَيْسَ إِسْنَادُهُ بِذَاكَ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ .
Tercemesi:
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer, Ebû Bekir’e “Rasûlullah (s.a.v.)’den sonra insanların en hayırlısı diye” hitab etmişti. Ebû Bekir bunun üzerine şöyle dedi: “Madem sen bunu söyledin. Ben de Rasûlullah (s.a.v.)’den senin hakkında şöyle söylediğini işittim: “Güneş Ömer’den daha hayırlı bir kimse üzerine doğmamıştır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Senedi de pek sağlam değildir. Bu konuda Ebû’d Derdâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/618
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21839, T003686
Hadis:
حَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ حَدَّثَنَا الْمُقْرِئُ عَنْ حَيْوَةَ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ بَكْرِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ مِشْرَحِ بْنِ هَاعَانَ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ كَانَ بَعْدِى نَبِىٌّ لَكَانَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ مِشْرَحِ بْنِ هَاعَانَ .
Tercemesi:
Ukbe b. Âmir (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Benden sonra Peygamber gelecek olsaydı, o Ömer b. Hattâb olurdu.” Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Müşerrih b. Ahân rivâyetiyle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/619
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21844, T003687
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ حَمْزَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ رضى الله عنهما قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « رَأَيْتُ كَأَنِّى أُتِيتُ بِقَدَحٍ مِنْ لَبَنٍ فَشَرِبْتُ مِنْهُ فَأَعْطَيْتُ فَضْلِى عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ » . قَالُوا فَمَا أَوَّلْتَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟ قَالَ « الْعِلْمَ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Rüyamda bana bir bardak süt verilmiş ondan içmişim artanını da Ömer b. Hattâb’a vermişim.” Ashab: “Ey Allah’ın Rasûlü! bunu nasıl yorumladınız?” Rasûlullah (s.a.v.): “İlme” buyurdu. Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/619
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
Konular:
Bilgi, ehil olan kimseye öğretmek
Bilgi, faydalı olanına talip olmak
Rüya, rüyanın tabiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21846, T003688
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « دَخَلْتُ الْجَنَّةَ فَإِذَا أَنَا بِقَصْرٍ مِنْ ذَهَبٍ فَقُلْتُ لِمَنْ هَذَا الْقَصْرُ؟ قَالُوا لِشَابٍّ مِنْ قُرَيْشٍ فَظَنَنْتُ أَنِّى أَنَا هُوَ فَقُلْتُ وَمَنْ هُوَ؟ فَقَالُوا عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “İsra gecesi Cennete girdim, birde ne göreyim. Altından yapılmış bir köşk. Bu köşk kimindir? diye sordum. Bir delikanlının dediler. O delikanlının kendim olduğumu sandım. Kim o? Diye sordum. Dediler ki: Ömer b. Hattâb.” Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/619
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
Konular:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ صَبَّاحٍ الْبَزَّارُ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ عَنْ خَارِجَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سُلَيْمَانَ بْنِ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ رُومَانَ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَالِسًا فَسَمِعْنَا لَغَطًا وَصَوْتَ صِبْيَانٍ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَإِذَا حَبَشِيَّةٌ تُزْفِنُ وَالصِّبْيَانُ حَوْلَهَا فَقَالَ « يَا عَائِشَةُ تَعَالَىْ فَانْظُرِى » . فَجِئْتُ فَوَضَعْتُ لَحْيَىَّ عَلَى مَنْكِبِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلْتُ أَنْظُرَ إِلَيْهَا مَا بَيْنَ الْمَنْكِبِ إِلَى رَأْسِهِ فَقَالَ لِى « أَمَا شَبِعْتِ أَمَا شَبِعْتِ » . قَالَتْ فَجَعَلْتُ أَقُولُ لاَ لأَنْظُرَ مَنْزِلَتِى عِنْدَهُ إِذْ طَلَعَ عُمَرُ قَالَ فَارْفَضَّ النَّاسُ عَنْهَا قَالَتْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَنْظُرُ إِلَى شَيَاطِينِ الإِنْسِ وَالْجِنِّ قَدْ فَرُّوا مِنْ عُمَرَ » . قَالَتْ فَرَجَعْتُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21852, T003691
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ صَبَّاحٍ الْبَزَّارُ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ عَنْ خَارِجَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سُلَيْمَانَ بْنِ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ رُومَانَ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَالِسًا فَسَمِعْنَا لَغَطًا وَصَوْتَ صِبْيَانٍ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَإِذَا حَبَشِيَّةٌ تُزْفِنُ وَالصِّبْيَانُ حَوْلَهَا فَقَالَ « يَا عَائِشَةُ تَعَالَىْ فَانْظُرِى » . فَجِئْتُ فَوَضَعْتُ لَحْيَىَّ عَلَى مَنْكِبِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلْتُ أَنْظُرَ إِلَيْهَا مَا بَيْنَ الْمَنْكِبِ إِلَى رَأْسِهِ فَقَالَ لِى « أَمَا شَبِعْتِ أَمَا شَبِعْتِ » . قَالَتْ فَجَعَلْتُ أَقُولُ لاَ لأَنْظُرَ مَنْزِلَتِى عِنْدَهُ إِذْ طَلَعَ عُمَرُ قَالَ فَارْفَضَّ النَّاسُ عَنْهَا قَالَتْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَنْظُرُ إِلَى شَيَاطِينِ الإِنْسِ وَالْجِنِّ قَدْ فَرُّوا مِنْ عُمَرَ » . قَالَتْ فَرَجَعْتُ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) yanımızda oturmakta idi derken bir gürültü ve çocuk sesleri duyduk. Rasûlullah (s.a.v.) kalktı. Bir de ne görelim! Habeşistânlı bir kadın oynuyor ve çocuklar da etrafını çevirip ona bakıyorlar. Rasûlullah (s.a.v.): “Ey Âişe, gel de sende bak” buyurdu. Geldim çenemi Peygamber (s.a.v)’in omuzu üzerine koyarak omuzu ile başı arasından o kadını seyretmeye başladım. Rasûlullah (s.a.v.) bana: “Seyretmeye doydun mu? doydun mu?” buyurdu. Ben de oynayan kadını seyretmek için değil Peygamber (s.a.v)’in yanındaki kıymetini anlamak için hayır diyordum. Bu arada Ömer geliverdi. Herkes o kadının çevresinden dağılıverdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “İnsan ve cin şeytanlarının Ömer’den kaçtıklarını görmekteyim.” Ben de evime döndüm. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 17, 5/621
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Eğlence, oyun
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe'ye sevgisi