حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ مِسْعَرٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ الأَقْمَرِ عَنْ أَبِى جُحَيْفَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ آكُلُ مُتَّكِئًا » .
Bize Muhammed b. Sabbâh, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Mis'ar, ona Ali b. el-Akmer, ona da Ebu Cühayfe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben iyice (bağdaş kurup) iyice yerleşerek yemek yemem."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) daha mütevazi oturmayı tercih ederek kibir alameti sayılabilecek gösterişli bir oturma şeklini tercih etmemiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30624, İM003262
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ مِسْعَرٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ الأَقْمَرِ عَنْ أَبِى جُحَيْفَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ آكُلُ مُتَّكِئًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sabbâh, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Mis'ar, ona Ali b. el-Akmer, ona da Ebu Cühayfe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben iyice (bağdaş kurup) iyice yerleşerek yemek yemem."
Açıklama:
Hz. Peygamber (sav) daha mütevazi oturmayı tercih ederek kibir alameti sayılabilecek gösterişli bir oturma şeklini tercih etmemiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 6, /531
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ali b. Akmer el-Vedai (Ali b. Akmer b. Amr b. Haris b. Muaviye)
3. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Sabbah el-Cürcerâî (Muhammed b. Sabbah b. Süfyan b. Ebu Süfyan)
Konular:
Adab, oturma adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31535, İM003351
Hadis:
حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الْعَسْكَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ قَالاَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الثَّقَفِىُّ عَنْ مُوسَى الْجُهَنِىِّ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ عَامِرٍ الْجُهَنِىِّ قَالَ سَمِعْتُ سَلْمَانَ وَأُكْرِهَ عَلَى طَعَامٍ يَأْكُلُهُ فَقَالَ حَسْبِى إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ شِبَعًا فِى الدُّنْيَا أَطْوَلُهُمْ جُوعًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Davud b. Süleyman el-Askerî ve Muhammed b. es-Sabbah, o ikisine Said b. Muhammed es-Sekafi, ona Musa el-Cüheni, ona Zeyd b. Vehb, ona da Atîyye b. Âmir el-Cühenî (ra) şöyle demiştir: Selmân (ra), yediği yemekten biraz daha yemesi için ısrar edilirken şunu işittim: (Yediğim miktar) bana yeter. Çünkü ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim:
"Dünyada nisanların en çok doyasıya yiyeni kıyamet günü açlığı en uzun olanıdır."
Kot: Zevâid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Sald bin Muhammed el-Verrak es-Sakafi bulunur. Âlimler onu zayıf saymıştır. İbn Hibbân ve Hâkim de (mu sıka, güvenilir saymışlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 50, /544
Senetler:
()
Konular:
Beslenme, çok yemenin zararı
Beslenme, ihtiyaç kadar yemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31536, İM003352
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَسُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ وَيَحْيَى بْنُ عُثْمَانَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ كَثِيرِ بْنِ دِينَارٍ الْحِمْصِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ نُوحِ بْنِ ذَكْوَانَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنَ السَّرَفِ أَنْ تَأْكُلَ كُلَّ مَا اشْتَهَيْتَ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar ve Süveyd b. Said ve Yahya b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar el-Hımsî, onlara Bakıyye b. el-Velid, ona Yusuf b. Ebu Kesir, ona Nuh b. Zekvan, ona el-Hasan, ona da Enes b. Mâlik'ten (ra) rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Senin İştiha ettiğin her şeyi yemen israftandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 51, /544
Senetler:
()
Konular:
Beslenme, çok yemenin zararı
Beslenme, ihtiyaç kadar yemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31549, İM003361
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَرْحَبِىُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِى يَعْقُوبَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ دَخَلَ عَلَيْهِ عُمَرُ وَهُوَ عَلَى مَائِدَتِهِ فَأَوْسَعَ لَهُ عَنْ صَدْرِ الْمَجْلِسِ فَقَالَ بِسْمِ اللَّهِ . ثُمَّ ضَرَبَ بِيَدِهِ فَلَقِمَ لُقْمَةً ثُمَّ ثَنَّى بِأُخْرَى ثُمَّ قَالَ إِنِّى لأَجِدُ طَعْمَ دَسَمٍ مَا هُوَ بِدَسَمِ اللَّحْمِ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنِّى خَرَجْتُ إِلَى السُّوقِ أَطْلُبُ السَّمِينَ لأَشْتَرِيَهُ فَوَجَدْتُهُ غَالِيًا فَاشْتَرَيْتُ بِدِرْهَمٍ مِنَ الْمَهْزُولِ وَحَمَلْتُ عَلَيْهِ بِدِرْهَمٍ سَمْنًا فَأَرَدْتُ أَنْ يَتَرَدَّدَ عِيَالِى عَظْمًا عَظْمًا . فَقَالَ عُمَرُ مَا اجْتَمَعَا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَطُّ إِلاَّ أَكَلَ أَحَدَهُمَا وَتَصَدَّقَ بِالآخَرِ . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ خُذْ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ فَلَنْ يَجْتَمِعَا عِنْدِى إِلاَّ فَعَلْتُ ذَلِكَ . قَالَ مَا كُنْتُ لأَفْعَلَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Yahya b. Abdurrahman el-Erhabi, ona Yunus b. Ebu Ya'kub, ona babası, ona da İbn Ömer'den (Abdullah) (ra) gelen rivayet göre: Bir gün kendisi sofrası üstünde (yemekte) iken (babası) Ömer (b. el-Hattâb) (ra) onun yanıa giriyor. Abdullah sofranın baş kısmında (babası) Ömer için yer açıyor. Ömer de: Bismillah diyerek elini vurup bir lokma alıyor. Sonra diğer bir lokma ile ikiliyor, (yâni ikinci bir lokmayı alıyor). Sonra Ömer (ra): Ben bir yağ tadım cidden buluyorum. Bu, et yağı (tadı) değildir, deyince Abdullah (ra): Ey mü'minlerin emîri (halifesi), ben çarşıya çıkıp satın alayım diye semiz et aradım. Fakat bunu pahalı bulunca bir dirhem ile zayıf et aldım ve üstüne bir dirhemlik yağ koydum. Böylece aile ferdlerimin kemiklerden yararlanmasını istedim, diyor. Bunun üzerine Ömer (ra): Rasulullah'ın (sav) yanında et ve yağ birleştiği her zaman O. mutlaka birini yemiş, diğerini de sadaka etmiş (ikisini yediği katiyen vâki olmamıştır), diyor. Abdullah (ra): Yâ mü'minlerin emîri (bu defa) al. Bundan sonra et ve yağ benim yanımda birleştiğinde mutlaka bunu yapacağım (yâni birisini yiyip diğerini sadaka edeceğim), diyor. Fakat Ömer (ra): Ben yapacak değilim (Yâni bu yemeği yemem), diyor.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 57, /546
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31575, İM003367
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى السُّدِّىُّ حَدَّثَنَا سَيْفُ بْنُ هَارُونَ عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ النَّهْدِىِّ عَنْ سَلْمَانَ الْفَارِسِىِّ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ السَّمْنِ وَالْجُبْنِ وَالْفِرَاءِ قَالَ « الْحَلاَلُ مَا أَحَلَّ اللَّهُ فِى كِتَابِهِ وَالْحَرَامُ مَا حَرَّمَ اللَّهُ فِى كِتَابِهِ وَمَا سَكَتَ عَنْهُ فَهُوَ مِمَّا عَفَا عَنْهُ » .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Musa es-Süddi, ona Seyf b. Harun, ona Süleyman et-Teymi, ona Ebu Osman en-Nehdi, ona da Selmân-ı Fârisî'den (ra) şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) sâde yağ, peynir ve firâ (yâni yabanî eşek veya deriden mamul elbise) hükmü soruldu. Resûl-i Ekrem (sav):
"Helâl, Allah'ın, Kitâb'ında (açık veya kapalı olarak) helâlliğini bildirdiği, haram da Allah'ın, Kitâb'ında (açık veya kapalı olarak) haramlığını bildirdiği şeydir. Kitâb'ın (veya Allah'ın) söz etmediği (yâni helâl veya haram olduğunu belirtmediği) şey de Allah'ın af iv ettiği (yâni mubah kıldığı) şeylerdendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 60, /547
Senetler:
()
Konular:
İttika, şüpheli şeylerden uzak durmak
Kazanç, helal kazanç
Yiyecekler, haram gıdalar, tüketimi, ticareti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31534, İM003350
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَبُو يَحْيَى عَنْ يَحْيَى الْبَكَّاءِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ تَجَشَّأَ رَجُلٌ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « كُفَّ جُشَاءَكَ عَنَّا فَإِنَّ أَطْوَلَكُمْ جُوعًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَكْثَرُكُمْ شِبَعًا فِى دَارِ الدُّنْيَا » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Rafi', ona Abdülaziz b. Abdullah Ebu Yahya el-Bekka, ona da İbn Ömer'den (ra) rivayet edildiğine göre: Bir defa bir adam Peygamber'in (sav) yanında (tokluğundan dolayı) geğirdi. Bunun üzerine Peygamber (sav) (adama):
"Geğirtini bizden uzaklaştır. Çünkü şüphesiz, kıyamet günü açlığı en uzun olanınız, dünya hayatında en çok tok olanınızdır," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 50, /544
Senetler:
()
Konular:
Beslenme, çok yemenin zararı
Beslenme, ihtiyaç kadar yemek
Dünya, dünyaya düşkünlük
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31537, İM003353
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يُوسُفَ الْفِرْيَابِىُّ حَدَّثَنَا وَسَّاجُ بْنُ عُقْبَةَ بْنِ وَسَّاجٍ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمُوَقَّرِىُّ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ دَخَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الْبَيْتَ فَرَأَى كِسْرَةً مُلْقَاةً فَأَخَذَهَا فَمَسَحَهَا ثُمَّ أَكَلَهَا وَقَالَ « يَا عَائِشَةُ أَكْرِمِى كَرِيمًا فَإِنَّهَا مَا نَفَرَتْ عَنْ قَوْمٍ قَطُّ فَعَادَتْ إِلَيْهِمْ » .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Muhammed b. Yusuf el-Firyâbî, ona Vessâc b. Ukbe b. Vessâc, ona Velid b. Muhammed el-Muvakarî, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona da Urve (b. Zübeyr), Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti:
(Bir gün) Hz. Peygamber (sav) eve girdi de yere atılmış bir ekmek parçası gördü. Onu yerden alıp sildi sonrada yedi ve:
'Ey Aişe, değerli olana değerini ver. Çünkü O (ekmek parçası) hangi topluluktan kaçarsa bir daha asla onlara dönmemiştir, buyurdu.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 52, /545
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Bişr Velid b. Muhammed el-Muvakkari (Velid b. Muhammed)
5. Ebu Ukbe Vessâc b. Ukbe el-Ezdî (Vessâc b. Ukbe b. Vessâc)
6. İbrahim b. Muhammed el-Makdisî (İbrahim b. Muhammed b. Yusuf)
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber, ailesinin geçimini sağlaması
Hz. Peygamber, zühdü
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31563, İM003363
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ الْغَطَفَانِىِّ عَنْ مَعْدَانَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ الْيَعْمُرِىِّ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَامَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ خَطِيبًا فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّكُمْ تَأْكُلُونَ شَجَرَتَيْنِ لاَ أُرَاهُمَا إِلاَّ خَبِيثَتَيْنِ هَذَا الثُّومُ وَهَذَا الْبَصَلُ وَلَقَدْ كُنْتُ أَرَى الرَّجُلَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُوجَدُ رِيحُهُ مِنْهُ فَيُؤْخَذُ بِيَدِهِ حَتَّى يُخْرَجَ بِهِ إِلَى الْبَقِيعِ فَمَنْ كَانَ آكِلَهُمَا لاَ بُدَّ فَلْيُمِتْهُمَا طَبْخًا .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona İsmail İbn Uleyye, ona Said b. Ebu Arube, ona Katade, ona Sâlim b. Ebu'l-Ca'd el-Ğatafanî, ona da Ma'dan b. Ebu Talha el-Ya'merî (ra) şöyle demiştir: Ömer b. el-Hattâb (ra), Cuma günü hutbe okumak üzere ayağa kalktı. Allah'a hamd ve sena ettikten sonra şöyle Ey insanlar! Siz, benim ancak habis (yâni hoşlanılmaz) sandığım şu sarımsak ve soğan (denilen) iki yeşilliği gerçekten yiyorsunuz. Halbuki Rasulullah (sav) hayatta iken (mescidde) kendisinden mezkûr yeşillik kokusu hâsıl olan adam görürdüm. (Böylesi mescidden uzaklaştırılarak) Bakî tarafına çıkarılıncaya kadar elinden tutuluyor (götürülüyor) du. Şu hâlde, kim bunları behemehal yiyecek olursa pişirmek suretiyle kokusunu gidermesi gerekir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 59, /546
Senetler:
()
Konular:
İbadethane, mescitte insanları rahatsız etmemek
Mescid, kötü kokuları gidermek
Yiyecekler, sarımsak veya soğan yiyen mescidimize yaklaşmasın
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31573, İM003366
Hadis:
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى ابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ نُعَيْمٍ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ نَهِيكٍ عَنْ دُخَيْنٍ الْحَجْرِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ عُقْبَةَ بْنَ عَامِرٍ الْجُهَنِىَّ يَقُولُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لأَصْحَابِهِ « لاَ تَأْكُلُوا الْبَصَلَ » . ثُمَّ قَالَ كَلِمَةً خَفِيَّةً « النِّىءَ » .
Tercemesi:
Bize Hermele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Lahia, ona Osman b. Nuaym, ona el-Muğire b. Nehik, ona Düheyn el-Hacri, ona da Ukbe b. Âmir el-Cühenî'den (ra) rivayet edildiğine göre: Rasulullah (sav), sahabelerine
"Soğan yemeyiniz" buyurmuş, sonra gizli (yâni alçak sesli) bir kelime "çiğ" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 59, /547
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, haram olanlar
Yiyecekler, sarımsak veya soğan yiyen mescidimize yaklaşmasın
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الطَّلْحِىُّ حَدَّثَنَا نُقَيْبُ بْنُ حَاجِبٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ الزُّبَيْرِىِّ عَنْ طَلْحَةَ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَبِيَدِهِ سَفَرْجَلَةٌ فَقَالَ « دُونَكَهَا يَا طَلْحَةُ فَإِنَّهَا تُجِمُّ الْفُؤَادَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31580, İM003369
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الطَّلْحِىُّ حَدَّثَنَا نُقَيْبُ بْنُ حَاجِبٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ الزُّبَيْرِىِّ عَنْ طَلْحَةَ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَبِيَدِهِ سَفَرْجَلَةٌ فَقَالَ « دُونَكَهَا يَا طَلْحَةُ فَإِنَّهَا تُجِمُّ الْفُؤَادَ » .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Muhammed b. et-Talha, ona Nukayb b. Habib, ona Ebu Said, ona Abdülmelik ez-Zübeyri, ona da Talha (ra) şöyle demiştir: Bir gün ben Peygamber'in (sav) yanına girdim. Elinde ayva vardı. Buyurdu ki:
"Bunu al (ye), ey Talha. Çünkü ayva, şüphesiz gönlü rahatlatır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 61, /547
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Yiyecekler, Tayyibat, temiz ve helal yiyecekler