حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ مِسْعَرٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ الأَقْمَرِ عَنْ أَبِى جُحَيْفَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ آكُلُ مُتَّكِئًا » .
Bize Muhammed b. Sabbâh, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Mis'ar, ona Ali b. el-Akmer, ona da Ebu Cühayfe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben iyice (bağdaş kurup) iyice yerleşerek yemek yemem."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) daha mütevazi oturmayı tercih ederek kibir alameti sayılabilecek gösterişli bir oturma şeklini tercih etmemiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30624, İM003262
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ مِسْعَرٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ الأَقْمَرِ عَنْ أَبِى جُحَيْفَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ آكُلُ مُتَّكِئًا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sabbâh, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Mis'ar, ona Ali b. el-Akmer, ona da Ebu Cühayfe'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben iyice (bağdaş kurup) iyice yerleşerek yemek yemem."
Açıklama:
Hz. Peygamber (sav) daha mütevazi oturmayı tercih ederek kibir alameti sayılabilecek gösterişli bir oturma şeklini tercih etmemiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 6, /531
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ali b. Akmer el-Vedai (Ali b. Akmer b. Amr b. Haris b. Muaviye)
3. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Sabbah el-Cürcerâî (Muhammed b. Sabbah b. Süfyan b. Ebu Süfyan)
Konular:
Adab, oturma adabı
Bize Ali b. el-Münzir, ona Muhammed b. Fudayl, ona İbrahim el-Hecerî, ona Ebu'l-Ahvas, ona Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinizin hizmetçisi yemeğini getirdiğinde onu yanına oturtsun veya yemekten ona da versin. Çünkü (yemek hazırlarken) yemeğin sıcaklık ve dumanına maruz kalan hizmetçidir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30709, İM003291
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ الْهَجَرِىُّ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم " إِذَا جَاءَ خَادِمُ أَحَدِكُمْ بِطَعَامِهِ فَلْيُقْعِدْهُ مَعَهُ أَوْ لِيُنَاوِلْهُ مِنْهُ فَإِنَّهُ هُوَ الَّذِى وَلِىَ حَرَّهُ وَدُخَانَهُ " .
Tercemesi:
Bize Ali b. el-Münzir, ona Muhammed b. Fudayl, ona İbrahim el-Hecerî, ona Ebu'l-Ahvas, ona Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinizin hizmetçisi yemeğini getirdiğinde onu yanına oturtsun veya yemekten ona da versin. Çünkü (yemek hazırlarken) yemeğin sıcaklık ve dumanına maruz kalan hizmetçidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 19, /536
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ahves Avf b. Malik el-Cüşemi (Avf b. Malik b. Nadle)
3. Ebu İshak İbrahim b. Müslim el-Abdî (İbrahim b. Müslim)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Hasan Ali b. Münzir et-Tarîkî (Ali b. Münzirb. Zeyd)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
İkram, hizmetçiye ikram etmek
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا وَقَعَتِ اللُّقْمَةُ مِنْ يَدِ أَحَدِكُمْ فَلْيَمْسَحْ مَا عَلَيْهَا مِنَ الأَذَى وَلْيَأْكُلْهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30664, İM003279
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا وَقَعَتِ اللُّقْمَةُ مِنْ يَدِ أَحَدِكُمْ فَلْيَمْسَحْ مَا عَلَيْهَا مِنَ الأَذَى وَلْيَأْكُلْهَا » .
Tercemesi:
Bize Ali b. el-Münzir, ona Muhammed b. Fudayl, ona el-A’meş, ona Ebu Süfyan, ona Cabir Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “(Yemek yerken) her hangi birinizin elinden lokma yere düştüğü zaman lokmanın üzerinde bulunan (toz, toprak vs. gibi) şeyleri gidersin ve o onu yesin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 13, /534
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Hasan Ali b. Münzir et-Tarîkî (Ali b. Münzirb. Zeyd)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
İsraf, İsraf etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31560, İM003362
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ الْخَزَّازُ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا عَمِلْتَ مَرَقَةً فَأَكْثِرْ مَاءَهَا وَاغْتَرِفْ لِجِيرَانِكَ مِنْهَا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Osman b. Ömer, ona Ebû Âmir el-Hazzâz, ona Ebû İmrân el-Cevnî, ona Abdullah b. Sâmit, ona Ebû Zerr (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Çorba yaptığın zaman suyunu bol koy ve bir kepçe de komşularına ver."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 58, /546
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
4. Ebu Âmir Salih b. Rüstem el-Hazzaz (Salih b. Rüstem)
5. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31549, İM003361
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَرْحَبِىُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِى يَعْقُوبَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ دَخَلَ عَلَيْهِ عُمَرُ وَهُوَ عَلَى مَائِدَتِهِ فَأَوْسَعَ لَهُ عَنْ صَدْرِ الْمَجْلِسِ فَقَالَ بِسْمِ اللَّهِ . ثُمَّ ضَرَبَ بِيَدِهِ فَلَقِمَ لُقْمَةً ثُمَّ ثَنَّى بِأُخْرَى ثُمَّ قَالَ إِنِّى لأَجِدُ طَعْمَ دَسَمٍ مَا هُوَ بِدَسَمِ اللَّحْمِ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنِّى خَرَجْتُ إِلَى السُّوقِ أَطْلُبُ السَّمِينَ لأَشْتَرِيَهُ فَوَجَدْتُهُ غَالِيًا فَاشْتَرَيْتُ بِدِرْهَمٍ مِنَ الْمَهْزُولِ وَحَمَلْتُ عَلَيْهِ بِدِرْهَمٍ سَمْنًا فَأَرَدْتُ أَنْ يَتَرَدَّدَ عِيَالِى عَظْمًا عَظْمًا . فَقَالَ عُمَرُ مَا اجْتَمَعَا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَطُّ إِلاَّ أَكَلَ أَحَدَهُمَا وَتَصَدَّقَ بِالآخَرِ . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ خُذْ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ فَلَنْ يَجْتَمِعَا عِنْدِى إِلاَّ فَعَلْتُ ذَلِكَ . قَالَ مَا كُنْتُ لأَفْعَلَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Yahya b. Abdurrahman el-Erhabi, ona Yunus b. Ebu Ya'kub, ona babası, ona da İbn Ömer'den (Abdullah) (ra) gelen rivayet göre: Bir gün kendisi sofrası üstünde (yemekte) iken (babası) Ömer (b. el-Hattâb) (ra) onun yanıa giriyor. Abdullah sofranın baş kısmında (babası) Ömer için yer açıyor. Ömer de: Bismillah diyerek elini vurup bir lokma alıyor. Sonra diğer bir lokma ile ikiliyor, (yâni ikinci bir lokmayı alıyor). Sonra Ömer (ra): Ben bir yağ tadım cidden buluyorum. Bu, et yağı (tadı) değildir, deyince Abdullah (ra): Ey mü'minlerin emîri (halifesi), ben çarşıya çıkıp satın alayım diye semiz et aradım. Fakat bunu pahalı bulunca bir dirhem ile zayıf et aldım ve üstüne bir dirhemlik yağ koydum. Böylece aile ferdlerimin kemiklerden yararlanmasını istedim, diyor. Bunun üzerine Ömer (ra): Rasulullah'ın (sav) yanında et ve yağ birleştiği her zaman O. mutlaka birini yemiş, diğerini de sadaka etmiş (ikisini yediği katiyen vâki olmamıştır), diyor. Abdullah (ra): Yâ mü'minlerin emîri (bu defa) al. Bundan sonra et ve yağ benim yanımda birleştiğinde mutlaka bunu yapacağım (yâni birisini yiyip diğerini sadaka edeceğim), diyor. Fakat Ömer (ra): Ben yapacak değilim (Yâni bu yemeği yemem), diyor.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 57, /546
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31575, İM003367
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى السُّدِّىُّ حَدَّثَنَا سَيْفُ بْنُ هَارُونَ عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ النَّهْدِىِّ عَنْ سَلْمَانَ الْفَارِسِىِّ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ السَّمْنِ وَالْجُبْنِ وَالْفِرَاءِ قَالَ « الْحَلاَلُ مَا أَحَلَّ اللَّهُ فِى كِتَابِهِ وَالْحَرَامُ مَا حَرَّمَ اللَّهُ فِى كِتَابِهِ وَمَا سَكَتَ عَنْهُ فَهُوَ مِمَّا عَفَا عَنْهُ » .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Musa es-Süddi, ona Seyf b. Harun, ona Süleyman et-Teymi, ona Ebu Osman en-Nehdi, ona da Selmân-ı Fârisî'den (ra) şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) sâde yağ, peynir ve firâ (yâni yabanî eşek veya deriden mamul elbise) hükmü soruldu. Resûl-i Ekrem (sav):
"Helâl, Allah'ın, Kitâb'ında (açık veya kapalı olarak) helâlliğini bildirdiği, haram da Allah'ın, Kitâb'ında (açık veya kapalı olarak) haramlığını bildirdiği şeydir. Kitâb'ın (veya Allah'ın) söz etmediği (yâni helâl veya haram olduğunu belirtmediği) şey de Allah'ın af iv ettiği (yâni mubah kıldığı) şeylerdendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 60, /547
Senetler:
()
Konular:
İttika, şüpheli şeylerden uzak durmak
Kazanç, helal kazanç
Yiyecekler, haram gıdalar, tüketimi, ticareti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31537, İM003353
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يُوسُفَ الْفِرْيَابِىُّ حَدَّثَنَا وَسَّاجُ بْنُ عُقْبَةَ بْنِ وَسَّاجٍ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمُوَقَّرِىُّ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ دَخَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الْبَيْتَ فَرَأَى كِسْرَةً مُلْقَاةً فَأَخَذَهَا فَمَسَحَهَا ثُمَّ أَكَلَهَا وَقَالَ « يَا عَائِشَةُ أَكْرِمِى كَرِيمًا فَإِنَّهَا مَا نَفَرَتْ عَنْ قَوْمٍ قَطُّ فَعَادَتْ إِلَيْهِمْ » .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Muhammed b. Yusuf el-Firyâbî, ona Vessâc b. Ukbe b. Vessâc, ona Velid b. Muhammed el-Muvakarî, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona da Urve (b. Zübeyr), Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti:
(Bir gün) Hz. Peygamber (sav) eve girdi de yere atılmış bir ekmek parçası gördü. Onu yerden alıp sildi sonrada yedi ve:
'Ey Aişe, değerli olana değerini ver. Çünkü O (ekmek parçası) hangi topluluktan kaçarsa bir daha asla onlara dönmemiştir, buyurdu.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 52, /545
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Bişr Velid b. Muhammed el-Muvakkari (Velid b. Muhammed)
5. Ebu Ukbe Vessâc b. Ukbe el-Ezdî (Vessâc b. Ukbe b. Vessâc)
6. İbrahim b. Muhammed el-Makdisî (İbrahim b. Muhammed b. Yusuf)
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber, ailesinin geçimini sağlaması
Hz. Peygamber, zühdü
Kültürel Hayat, yemek kültürü
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31563, İM003363
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ الْغَطَفَانِىِّ عَنْ مَعْدَانَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ الْيَعْمُرِىِّ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَامَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ خَطِيبًا فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّكُمْ تَأْكُلُونَ شَجَرَتَيْنِ لاَ أُرَاهُمَا إِلاَّ خَبِيثَتَيْنِ هَذَا الثُّومُ وَهَذَا الْبَصَلُ وَلَقَدْ كُنْتُ أَرَى الرَّجُلَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُوجَدُ رِيحُهُ مِنْهُ فَيُؤْخَذُ بِيَدِهِ حَتَّى يُخْرَجَ بِهِ إِلَى الْبَقِيعِ فَمَنْ كَانَ آكِلَهُمَا لاَ بُدَّ فَلْيُمِتْهُمَا طَبْخًا .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona İsmail İbn Uleyye, ona Said b. Ebu Arube, ona Katade, ona Sâlim b. Ebu'l-Ca'd el-Ğatafanî, ona da Ma'dan b. Ebu Talha el-Ya'merî (ra) şöyle demiştir: Ömer b. el-Hattâb (ra), Cuma günü hutbe okumak üzere ayağa kalktı. Allah'a hamd ve sena ettikten sonra şöyle Ey insanlar! Siz, benim ancak habis (yâni hoşlanılmaz) sandığım şu sarımsak ve soğan (denilen) iki yeşilliği gerçekten yiyorsunuz. Halbuki Rasulullah (sav) hayatta iken (mescidde) kendisinden mezkûr yeşillik kokusu hâsıl olan adam görürdüm. (Böylesi mescidden uzaklaştırılarak) Bakî tarafına çıkarılıncaya kadar elinden tutuluyor (götürülüyor) du. Şu hâlde, kim bunları behemehal yiyecek olursa pişirmek suretiyle kokusunu gidermesi gerekir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 59, /546
Senetler:
()
Konular:
İbadethane, mescitte insanları rahatsız etmemek
Mescid, kötü kokuları gidermek
Yiyecekler, sarımsak veya soğan yiyen mescidimize yaklaşmasın
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31573, İM003366
Hadis:
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى ابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ نُعَيْمٍ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ نَهِيكٍ عَنْ دُخَيْنٍ الْحَجْرِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ عُقْبَةَ بْنَ عَامِرٍ الْجُهَنِىَّ يَقُولُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لأَصْحَابِهِ « لاَ تَأْكُلُوا الْبَصَلَ » . ثُمَّ قَالَ كَلِمَةً خَفِيَّةً « النِّىءَ » .
Tercemesi:
Bize Hermele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Lahia, ona Osman b. Nuaym, ona el-Muğire b. Nehik, ona Düheyn el-Hacri, ona da Ukbe b. Âmir el-Cühenî'den (ra) rivayet edildiğine göre: Rasulullah (sav), sahabelerine
"Soğan yemeyiniz" buyurmuş, sonra gizli (yâni alçak sesli) bir kelime "çiğ" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 59, /547
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, haram olanlar
Yiyecekler, sarımsak veya soğan yiyen mescidimize yaklaşmasın
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الطَّلْحِىُّ حَدَّثَنَا نُقَيْبُ بْنُ حَاجِبٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ الزُّبَيْرِىِّ عَنْ طَلْحَةَ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَبِيَدِهِ سَفَرْجَلَةٌ فَقَالَ « دُونَكَهَا يَا طَلْحَةُ فَإِنَّهَا تُجِمُّ الْفُؤَادَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31580, İM003369
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الطَّلْحِىُّ حَدَّثَنَا نُقَيْبُ بْنُ حَاجِبٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ الزُّبَيْرِىِّ عَنْ طَلْحَةَ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَبِيَدِهِ سَفَرْجَلَةٌ فَقَالَ « دُونَكَهَا يَا طَلْحَةُ فَإِنَّهَا تُجِمُّ الْفُؤَادَ » .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Muhammed b. et-Talha, ona Nukayb b. Habib, ona Ebu Said, ona Abdülmelik ez-Zübeyri, ona da Talha (ra) şöyle demiştir: Bir gün ben Peygamber'in (sav) yanına girdim. Elinde ayva vardı. Buyurdu ki:
"Bunu al (ye), ey Talha. Çünkü ayva, şüphesiz gönlü rahatlatır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Et'ime 61, /547
Senetler:
()
Konular:
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Yiyecekler, Tayyibat, temiz ve helal yiyecekler