6747 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Main, ona Haccâc, ona İbn Cüreyc, ona el-Ahvel, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle haber vermiştir: "Hz. Peygamber (sav), Kâbe'yi tavaf ederken, burnuna bağlanmış bir hızmayla çekilen bir insana denk geldi. Eliyle hızmayı kopardı ve onun elinden tutup götürülmesini emretti."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona el-A'meş; (T) Bize Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Müslim el-Betîn, ona Said b. Cübeyr, ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: "Bir kadın Hz. Peygamber'e (sav) gelip, ölmüş annesinin bir ay oruç borcu olduğunu söyledi ve “annemin oruç borcunu ben (oruç tutarak) ödeyebilir miyim?” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) kadına “annenin birisine borcu olsa öder miydin?” dedi. Kadın da “evet” diye cevapladı. Hz. Peygamber (sav) de “Allah'a olan borç ödemeye daha layıktır” buyurdu."
Açıklama: Kurban kesmek için adak adadığı yer
Bize Ahmed b. Hafs b. Abdullah es-Sülemî, ona babası (Hafs b Abdullah), ona İbrahim b. Tahman, ona Matar, ona İkrime, ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: "Ukbe b. Amir'in kız kardeşi kendisini yürüyerek hacca gitmeye adadı. Ama buna gücü de yetmiyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), (Ukbe'ye) 'Allah kız kardeşinin yürümesine muhtaç değildir. (Bir bineğe) binsin ve büyükbaş bir hayvan kurban etsin' demiştir."
Bize Şuayb b. Eyyüb, ona Muaviye b. Hişam, ona Süfyan, ona babası (Said b. Mesruk), ona da İkrime şöyle rivayet etmiştir: "Ukbe b. Amir el-Cühenî, Hz. Peygamber'e (sav) 'Kız kardeşim yürüyerek Kâbe'ye kadar gitmeyi adadı' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Kız kardeşinin Kâbe'ye kadar yürüyerek (eziyet çekmesi) Allah'a bir fayda sağlamaz' buyurdu."
Bize Hasan b. Ali, ona Yezid b. Harub, ona Taif halkından olan Abdullah b. Yezid b. Miksem es-Sekafî, ona Sâre bt. Müslim es-Sekafî, ona da Meymune bt. Kerdem şöyle demiştir: "Babamla birlikte Rasulullah'ın (sav) yaptığı hac kafilesinde yola çıktık. Rasulullah’ı (sav) gördüm ve insanların 'İşte Rasulullah! işte Rasulullah!' dediklerini işittim. Gözümü ona dikmiş bakıyordum. Babam ona yaklaştı. Peygamber (sav), devesi üzerindeydi. Elinde, kıraat hocalarının kullandığı gibi bir değnek vardı. Bedevilerin ve halkın, Peygamber’in gelişi karşısında hayranlıkla 'ṭabṭabiyye! ṭabṭabiyye!' diye haykırdıklarını işittim. (Babam) Rasulullah’a yaklaşarak ayağından tuttu. Rasulullah ona yöneldi, durdu ve onu kulak verdi. Babam 'Ey Allah’ın Rasulü! Ben, eğer bir erkek çocuğum olursa, onun adına Senâya geçitlerinden birinde, Buvâne tepesinde bir miktar koyun kurban etmeyi adamıştım' dedi. [Ravi der ki: Sanırım, Meymûne 'elli koyun' demişti.] Rasulullah (sav) 'Orada (o bölgede) putlardan bir şey var mı?' buyurdu. Babam 'Hayır' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'O hâlde Allah için adadığını yerine getir' buyurdu. Babam koyunları bir araya getirdi ve kesmeye başladı. Ancak bir koyun kaçtı. Onun peşinden koştu ve 'Allah’ım! adadığımı yerine getirmeyi bana nasip et' diyerek o koyunu da yakaladı ve kesti."