10616 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yeman (Hakem b. Nafi'), ona Şuayb (b. Dinar), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah Lut'u bağışlasın. Şüphesiz o, sırtını sağlam bir kale olarak Allah'a dayamıştı."
Bize Muhammed b. Miskin, ona Ebu Hasan, ona Ebu Zekeriya Yahya b. Hassân b. Hayyân, ona Abdullah b. Dinar, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Tebûk gazvesinde, Semûd kavminin helak olduğu Hıcr vadisinde konakladığı zaman, sahâbîlerine buranın kuyusundan su içmemelerini ve buradan su almamalarını emretmiş. Sahâbîler “biz bu kuyunun suyundan alıp hamur yoğurduk ve su kaplarımızı doldurduk” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onlara bu hamuru atmalarını ve doldurdukları suyu da dökmelerini emretti. Sebre b. Ma'bed ve Ebu Şumûs'tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) yiyeceklerin atılmasını emretmiştir. Ebu Zer'in rivayetinde ise Peygamber (sav) buranın suyuyla hamur yoğuran kimsenin yoğurduğu hamuru atmasını emretmiştir.
Bize Mahmud b. Ğaylân, Şu'be, ona Ebu Ahmed, ona Süfyân, ona Ebu İshâk, ona Esved, ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) [Kamer Sûresi’nin 17. ayetini] "Fe-hel min müddekir" şeklinde (dâl) ile okudu."
Açıklama: Bu hadiste Kur’ân-ı Kerîm’in 54. sûresi olan Kamer Sûresi’nin 17. ayetine dair Hz. Peygamber’in (sav) kıraatindeki farklılığa işaret edilmiştir. İlgili ayetin meali şöyle: “Andolsun ki biz Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?” Hz. Peygamber (sav) ilgili ayetteki ﴿فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ﴾ ibaresindeki “مُدَّكِرٍ” kelimesini (dâl) harfiyle okumuş; ancak Abdullah b. Mes‘ûd ilgili kelimesi yani “مُدَّكِرٍ”i (zâl) ile okudu. Onun bu okuyuşuna yönelik Hz. Peygamber (sav) bir uyarıda bulunmamıştır. Bu farklı okuyuşlar, Kur’ân-ı Kerîm’in "Yedi Harf” yani el-Ahrufü’s-Seb‘a üzere nazil olduğunu ifade etmektedir.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Enes b. Iyâd, ona Übeydullah, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: İnsanlar Rasuûlullah (sav) ile birlikte Semûd arazisi olan Hicr'de konakladılar, sonra da oranın kuyusundan su çekip hamur yoğurdular. Rasulullah (sav) onlara, kuyudan aldıkları suyu dökmelerini, o su ile yoğurulan hamuru develere yedirmelerini ve Salih Peygamber'in devesinin su içmeye geldiği olduğu kuyudan su çekmelerini emretti. Bu hadisin Nâfi'den rivayetinde Usâme, (Ubeydullah'a) mutâbaat etmiştir .
Bize Rabî b. Yahya el-Basrî, ona Zâide, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Ebu Bürde b. Ebu Musa, ona da babası (Ebu Musa el-Eş'arî şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) hastalandı "Ebu Bekir'e emrimi iletin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe “Ebu Bekir şöyle şöyle (yufka yürekli) bir adamdır" dedi. Peygamber (sav) aynı emrini tekrarladı, Âişe de aynı cevabı verdi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Ebu Bekir'e emrimi iletin! Sizler Yusuf Peygamber'in etrafındaki kadınlardansınız" buyurdu. Böylece Ebu Bekir, Rasulullah hayatta iken imam oldu. Hüseyin, Zaide'den rivayetinde "yufka yürekli bir adam" demiştir.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona A'rac, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua etmiştir: "Allah'ım, Ayyaş b. Ebu Rabia'yı kurtar, Allah'ım, Seleme b. Hişam'ı kurtar, Allah'ım, Velid b. Velid'i kurtar, Allah'ım, zayıf ve güçsüz müminleri kurtar, Allah'ım, Mudar üzerindeki baskını daha da artır. Allah'ım, onlar üzerine bu yılları Yusuf'un (kıtlık) yılları gibi yap."