Giriş

İbn Vehb der ki: Bana Yunus, İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kureyş kadınları deveye binen Arap kadınlarının en hayırlısıdır. Onlar çocuğa en şefkatli olan, elinde bulunan eşinin malını en iyi gözetendir." Ebu Hureyre der ki: "İmrân kızı Meryem asla deveye binme­di." Zuhrî'nin kardeşinin oğlu ve İshâk el-Kelbî bu hadisin Zuhrî'den rivayetinde (Yunus'a) mutâbaat etmişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Vehb arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
33162 B003434 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 46

Bize Muhammed b. Sinân, ona Füleyh b. Süleyman, ona Hilal b. Ali, ona Abdurrahman b. Ebu Amra, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Dünya ve ahirette, insanların Meryem oğlu İsa'ya en ya­kını benim. Peygamberler babaları bir, anaları farklı kardeştirler ve onların dinleri de tektir." Ve yine İbrahim b. Tahmân bu hadisi Mûsâ b. Ukbe'den, o Safvân b. Suleym'den, o Atâ b. Yesâr'dan, o Ebu Hureyre'den (ra) o da Ra­sulullah'tan (sav) rivayet etmiştir.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisle projesini ilgilendiren kısım: الأَنْبِيَاءُ إِخْوَةٌ لِعَلاَّتٍ ، أُمَّهَاتُهُمْ شَتَّى ، وَدِينُهُمْ وَاحِدٌ

    Öneri Formu
33179 B003443 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 48

"Geceleyin rüyada Kabe'nin yanında ansızın es­mer bir adam bana gösterildi. O kişi erkeklerin en yakışıklısı gibiydi. Saçları iki omuzunun arasında sarkıyor, taranmış ve başından da su damlıyordu. Ellerini İki kişinin omzuna koyarak Beyt'i tavaf ediyordu. “bu kimdir?” dedim. “bu Meryem'in oğlu Mesih'tir” dediler. Sonra onun arkasında kıvırcık saçlı, sağ gözü şaşı gördüğüm insanlar arasında İbni Katan'a çok benzeyen biri­sini gördüm. Bu kişi de ellerini iki kişinin omuzlarına koyarak Beyt'i tavaf ediyordu. “bu kimdir?” diye sordum. “bu Mesih Deccal'dir” dediler." Ubeydullah Nâfi'den yaptığı rivayetle bu hadise mütabaat etmiştir.


    Öneri Formu
33168 B003440 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 48

Bize Müslim b. İbrahim, ona Cerîr b. Hâzım, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuşıur: "Beşikte yalnız üç çocuk konuşmuştur. Birincisi İsa'dır. (İkinci­si de şu kıssadaki çocuktur) İsrail oğulları zamanında Cureyc isminde bir rahib vardı. Bu kişi namaz kılarken annesi gelip kendisin seslenmiş, Cüreyc kendi kendine “acaba anneme cevap mı versem, yoksa namaza mı devam etsem?” diye düşündü, (ancak namaza devam etti.). Bunun üzerine annesi “Allah'ım, fahişe kadınların yüzünü ona gösterme­dikçe, canını alma” diye beddua etti. Cureyc mabette bulunduğu sırada bir kadın gelip kendisine musallat olup ona zina teklif etti. Fakat Cureyc onu reddetti. Bunun üzerine kadın bir çobana gitti, onunla birlikte oldu, bu ilişkiden bir erkek çocuk doğurdu ve bu çocuğun Cureyc'den olduğunu söyledi. Bunun üzerine halk gelip mabedin kapısını kırarak onu mabetten çıkarıp hakaretler etti. Cüreyc iki rekat namaz kıldı, ardından çocuğun yanına geldi ve ona “senin baban kim ey çocuk?” diye sordu. Çocuk da “Çoban” diye cevap verdi. Bunun üzerine halk (pişman olup) “senin mabedini altından inşa edelim” dedi. Cüreyc “hayır, sadece çamurdan olsun” dedi." "(Üçüncüsü de şudur) İsrail oğullarından emzikli bir kadın var­dı. Bir gün erkek çocuğunu emzirirken yanından yakışıklı ve haşmetli bir süvari geçti. Bunu gören kadın “Allah'ım, oğlumu bunun gibi heybetli kıl” diye dua etti. Çocuk hemen annesinin göğsünü emmeyi bırakıp süvariye dönerek “Allah'ım beni bunun gibi kılma” diye dua etti. Sonra dönüp annesini emmeye devam etti." Ebu Hureyre der ki: Hz. Peygamber'in (çocuğun emişini göstermek üzere) kendi parmağını emişi hala gözümün önünde. "Sonra kadının yanından bir cariye geç­ti, kadın “Allah'ım, oğlumu bunun gibi (hakir) biri yapma” diye dua etti. Çocuk yine annesinin göğsünü bırakıp “Allah'ım beni bunun gibi biri yap” demiş. Bunun üzerine kadın, çocuğuna “niçin böyle söyledin?” diye sordu. Çocuk da “O süvari zorbalardan bir zorbaydı. Cariye ise insanların 'sen hırsızlık yaptın, zina ettin' iftira ettikleri, ama bunları yapmamış (masum) bir kadındı” dedi."


    Öneri Formu
33164 B003436 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 48

Bize İbrahim b. Musa, ona Hişam, ona Ma'mer; (T) Bize Mahmud, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İsra gecesi Musa ile karşılaştım." Ravi der ki: Rasulullah onu şöyle tarif etti. "Gördüm ki, Musa Şenûe ka­bilesi adamlarından biri gibi zayıf ve hafif kıvırcık saçlı bir kimseydi." Rasulullah şöyle devam etti: "Ben İsa ile de karşılaştım." Pey­gamber onu da şöyle tarif etti: "İsa, orta boylu, teni sanki hamam­dan çıkmış gibi kırmızıydı. Ben İbrahim'i de gördüm. Soyu içinde ona en çok benzeyeni benim." Sonra da şöyle devam etti: "Sonra bana birinde süt, diğerinde şarap bulunan iki kap getirildi ve “bunların hangisini dilersen al” denildi. Ben sütü aldım ve onu içtim. Ardından bana “fıtrata yönlendirildin” veya “fıtrata isabet ettin. Eğer sen şa­rabı almış olsaydın, ümmetin azgın olurdu” denildi."


    Öneri Formu
33165 B003437 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 48

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Meryem oğlu İsa, hırsızlık yapmakta olan bir kimse gördü ve ona “Sen hırsızlık mı yaptın?” diye sordu. O da “kendisinden başka hiçbir tanrı bulunmayan Allah'a yemin ederim ki, ben asla çalmadım” diye cevap verdi. Bunun üzerine İsa “Allah (adına yapılan yemine) iman ettim, kendi gözümü yalanladım” dedi."


    Öneri Formu
33592 B003444 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 48

Bana Ahmed b. Muhammed el-Mekkî, ona İbrahim b. Sa'd, ona Zührî, ona Salim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir: Hayır, vallahi Peygamber (sav), İsa (as) için "kırmızı (çehreli)" demedi, ancak şöyle buyurdu: "Ben uykuda iken, Kâbe'yi tavaf ediyordum. O sırada iki kişi arasında, kollarını onların omuzlarına atmış bir şekilde yürüyen, esmer, uzun ve düz saçlı ve sanki saçlarından su damlayan bir kişi gördüm, 'bu kimdir?' diye sordum, 'Meryem oğlu' dediler. Ona yönelmek üzere yürüdüğüm sırada bir de kırmızı yüzlü, uzun boylu, kıvırcık saçlı, sağ gözü sakat, sanki salkımında­ki emsalinden dışarı çıkmış iri bir üzüm tanesi gibi pörtlek birini gördüm. 'Bu kimdir?' diye sordum, 'bu, Deccal' dediler. İnsanlar içinde ona en çok benzeyen İbn Katan'dır." Zuhrî der ki: İbn Katan, Huzâa kabilesinden, Cahiliye devrinde helâk olmuş bir adamdır.


    Öneri Formu
33169 B003441 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 48

Bize Muhammed b. Mukâtil, ona Abdullah, ona Salih b. Hayy (Onun söylediğine göre Horasanlı bir adam Şa'bî'ye bir soru sordu), ona Şa'bî, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa el-Eşarî'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kişi, cariyesini güzelce terbiye eder, eğitim-öğretimini en güzel şekilde yapar sonra onu azat edip evlendirirse o kişi için iki mükafat vardır. Kim de Hz. İsa'ya sonra da bana iman ederse ona da iki mükafat vardır. Bir köle de Allah'tan korkar ve sahibine de itaat ederse onun için de iki mükafat vardır."


    Öneri Formu
33594 B003446 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 48

Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Abdülmelik, ona da Rıb'î b. Hırâş şöyle demiştir: Ukbe b. Amr, Hu­zeyfe'ye “Rasulullah'tan işittiğiniz şeylerden bize bir şeyler rivayet etmez misin?” dedi. Huzeyfe de “Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim” dedi: "Deccal çık­tığı zaman beraberinde bir su, bir de ateş bulunacaktır. Ancak in­sanların ateş olarak gördükleri şey soğuk bir su, insanların soğuk su olarak gördükleri de yakıcı bir ateştir. Sizlerden her kim deccalın ortaya çıkacağı zamana yetişirse ateş olarak gördüğü şeyin tarafında bulunsun. Çünkü o, tatlı soğuk bir sudur."


    Öneri Formu
33608 B003450 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 50

Huzeyfe der ki: Ben Hz. Peygamber'i şöyle derken işittim: "Bir adamın ölümü yaklaştı, artık hayattan ümidini kesince, aile halkına “ben ölürsem benim için çok miktarda odun toplayın, o odunu yakın, (beni de içine atın), nihayet ateş etimi yiyip kemiklerime kadar ulaşıp, kömür gibi kavrulacak olursam, o zaman onu alın ve öğütün, sonra da oldukça şiddetli bir günde onu denize savurun” dedi. Onlar da bunu yaptılar. (Allah) onu bir araya getirip topladı ve ona: “bunu ne diye yaptın?” dedi. O: “Senden korktuğum için” dedi. Allah da onun günahlarını bağışladı." Ukbe b. Amr der ki: Ben de Hz. Peygamber'i (sav) böyle derken işittim. O kişi bir kefen soyucusu idi.


    Öneri Formu
33610 B003452 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 50