10634 Kayıt Bulundu.
Bize Bişr b. Muhammed, ona Ubeydullah, ona Yunus, ona Zührî, ona Salim, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Bir adam kibirli bir şekilde eteklerini yerde sürürken yerin dibine batırıldı ve kıyamet gününe kadar yerin dibine yuvarlanmaya devam edecektir." [Aburrahman b. Hâlid, Zührî’den rivayetinde Yunus b. Yezid’e mutabbat etmiştir.]
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Abdurrezzâk, ona Ma’mer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Allah Âdem’i yarattı. Boyu atmış arşın idi. Sonra Allah Teâlâ, Âdem’e, ‘Git! Şu meleklere selam ver! Senin selamına nasıl karşılık vereceklerine iyice kulak ver. Bu selam, senin ve neslinin selam şekli olacak’ dedi. Âdem (as) onlara ‘es-selâmu aleyküm’ dedi. Onlar da ‘es-selâmu aleyke ve rahmetüllâhi’ dediler. ‘ve rahmetüllâhi’ kelimesini ilave ettiler. Cennete giren herkes Âdem’in suretindedir. Ancak yaratılmışların boyu şu ana kadar hep kısalmaya devam etti.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Mahzûm oğullarından, hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyş'i hüzünlendirmişti. Birisi “bu kadının durumunu Rasulullah (sav) ile kim konuşur? ” dedi. Bazıları da “Rasulullah'ın (sav) huzurunda, bu konuyu ancak O'nun sevdiği kişi, Usame b. Zeyd dile getirebilir” dediler. Bunun üzerine Usame, Rasulullah (sav) ile bu hususta konuştu, Rasulullah (sav) da "sen, fenalıkları men' için Allah'ın tayin ettiği cezalardan bir cezanın affı hakkında şefaat mı etmek istiyorsun" buyurdu. Ardından kalkıp bir hutbe okuyarak şöyle buyurdu: "Sizden evvel gelip geçen ümmetler, içlerinde şerefli bir kimse hırsızlık yaptığı zaman, onu cezalandırmaz, fakat güçsüz olan biri çaldığı zaman ona ceza verirlerdi. İşte bu tutumları onları helak etmiştir. Allah'a yemin ederim ki, şayet Muhammed'in kızı Fâtıma hırsızlık etse, hiç tereddüt etmeden onun elini de keserdim."
Bize Ömer b. Hafs, ona babası (Hafs b. Ğiyâs), ona A'meş, ona Şakîk, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) peygamberlerden bir peygamberi anlatışı şu an gözümün önünde. Kavmi o peygamberi dövüp kan revan içinde bırakmış, o ise bir yandan yüzünden kanları siliyor bir yandan da "Allah'ım! Kavmimi bağışla. Çünkü onlar bilmiyorlar" diyordu.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona İbn Tâvûs, ona babası (Tâvûs b. Keysân) ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bizler (dünyada) en sonda gelenleriz, ama kıyamet gününde en başa geçecek olanlarız. Her ümmete, bizden önce, kitap verildi, bize de onlardan sonra kitap verildi. Şu cuma günü (ibadet günü olması hakkında) onlar ihtilâfa düştüler. Bunun üzerine yarın (cumartesi) Yahudilerin, yarından sonraki gün (pazar) Hristiyanların günüdür."