حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ أَبِى رِزْمَةَ أَخْبَرَنِى زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنِى أَبِى أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ: كَانَتْ يَمِينُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا حَلَفَ يَقُولُ:
"لاَ، وَأَسْتَغْفِرُ اللَّهَ."
Açıklama: Hadiste geçen 'lâ v'estağfirullah' ifadesi, daha önce yapılan bir yemini geçersiz kılmak anlamına gelebileceği gibi, (lâ uksimu gibi) takdiri bir yemin olabileceği de söylenmiştir. (Avnu'l-mabud, IX, 66)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21018, D003265
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ أَبِى رِزْمَةَ أَخْبَرَنِى زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنِى أَبِى أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ: كَانَتْ يَمِينُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا حَلَفَ يَقُولُ:
"لاَ، وَأَسْتَغْفِرُ اللَّهَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdülaziz b. Ebu Rizme, ona Zeyd b. Hubab, ona Muhammed b. Hilal, ona babası (Hilal b. Ebu Hilal), ona da Ebu Hureyre şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber'in (sav) yemin ettiği zaman "hayır, estağfirullah" derdi.
Açıklama:
Hadiste geçen 'lâ v'estağfirullah' ifadesi, daha önce yapılan bir yemini geçersiz kılmak anlamına gelebileceği gibi, (lâ uksimu gibi) takdiri bir yemin olabileceği de söylenmiştir. (Avnu'l-mabud, IX, 66)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 12, /761
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İbn Ebu Hilal Hilal b. Ebu Hilal el-Mezhicî (Hilal b. Ebu Hilal)
3. Muhammed b. Hilal el-Mezhıci (Muhammed b. Hilal b. Ebu Hilal)
4. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
5. Muhammed b. Abdülaziz el-Yeşkurî (Muhammed b. Abdülaziz b. Gazvan)
Konular:
Hz. Peygamber, yemini
Yemin, yeminle istenileni vermek
Açıklama: Tercümede yer alan "ki ondan [Numan b. Beşir'den] sonra "Rasulullah'tan işittim" diyen başka birine rastlamadım" sözü Şa'bî'ye aittir. Öte yandan Arapça metinde yer alan "Bazen [müştebihât yerine] müştebihe derdi." cümlesi anlama etki etmediğinden dolayı tercümeye yansıtılmamıştır. Nitekim her ikisi de "umur/şeyler" sözcüğünün biri dişil tekil, diğeri dişil çoğul formundaki sıfatıdır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22145, D003329
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو شِهَابٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ سَمِعْتُ النُّعْمَانَ بْنَ بَشِيرٍ - وَلاَ أَسْمَعُ أَحَدًا بَعْدَهُ يَقُولُ - سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِنَّ الْحَلاَلَ بَيِّنٌ وَإِنَّ الْحَرَامَ بَيِّنٌ وَبَيْنَهُمَا أُمُورٌ مُشْتَبِهَاتٌ." وَأَحْيَانًا يَقُولُ
"مُشْتَبِهَةٌ. وَسَأَضْرِبُ لَكُمْ فِى ذَلِكَ مَثَلاً إِنَّ اللَّهَ حَمَى حِمًى وَإِنَّ حِمَى اللَّهِ مَا حَرَّمَ وَإِنَّهُ مَنْ يَرْعَ حَوْلَ الْحِمَى يُوشِكْ أَنْ يُخَالِطَهُ وَإِنَّهُ مَنْ يُخَالِطِ الرِّيبَةَ يُوشِكْ أَنْ يَجْسُرَ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Şihâb, ona İbn Avn, ona Şa'bî, ona da Numan b. Beşir'in naklettiğine göre -ki ondan (Numan b. Beşir'den) sonra Rasulullah'tan işittim diyen başka birine rastlamadım- Rasulullah "helaller de bellidir, haramlar da. İkisinin arasında şüpheli şeyler vardır. Size bir misal vereceğim: Allah bir koruluk edinmiştir. İşte Allah'ın o koruluğu haram kıldığı şeylerdir. Şüphe yok ki koruluğun çevresinde (sürü) otlatan koruluğa (sürüsüyle) dalmak üzeredir. İşte bunun gibi kim şüpheli şeylere dalarsa haramları işlemesine ramak kalır" buyurmuştur.
Açıklama:
Tercümede yer alan "ki ondan [Numan b. Beşir'den] sonra "Rasulullah'tan işittim" diyen başka birine rastlamadım" sözü Şa'bî'ye aittir. Öte yandan Arapça metinde yer alan "Bazen [müştebihât yerine] müştebihe derdi." cümlesi anlama etki etmediğinden dolayı tercümeye yansıtılmamıştır. Nitekim her ikisi de "umur/şeyler" sözcüğünün biri dişil tekil, diğeri dişil çoğul formundaki sıfatıdır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Buyû' 3, /777
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Şihâb Abdürabbih b. Nafi' el-Kinanî (Abdürabbih b. Nafi')
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Helal, Haram, helal-haram sınırı ve şüpheli olanlar
Kulluk, haramdan kaçınmak
Teşvik edilenler, Şüphe uyandıracak davranışlardan kaçınmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21269, D003309
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَطَاءٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ بُرَيْدَةَ : أَنَّ امْرَأَةً أَتَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ: كُنْتُ تَصَدَّقْتُ عَلَى أُمِّى بِوَلِيدَةٍ ، وَإِنَّهَا مَاتَتْ وَتَرَكَتْ تِلْكَ الْوَلِيدَةَ. قَالَ:
"قَدْ وَجَبَ أَجْرُكِ ، وَرَجَعَتْ إِلَيْكِ فِى الْمِيرَاثِ." قَالَتْ: وَإِنَّهَا مَاتَتْ وَعَلَيْهَا صَوْمُ شَهْرٍ. فَذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ عَمْرٍو.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Abdullah b. Ata, ona Abdullah b. Büreyde, ona babası Büreyde rivayet ettiğine göre bir kadın Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldi ve anneme sadaka olarak bir cariye hediye etmiştim. Annem vefat etti ve bu cariyeyi miras olarak bıraktı dedi. Hz. Peygamber (sav) "ecrini aldın, mirasta sana geri döndü" buyurdu. Kadın annem öldüğünde oruç borcu vardı dedi. Burada Amr b. Avn'ın hadisinin benzerini nakletti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 25, /771
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Ebu Ata Abdullah b. Ata et-Taifî (Abdullah b. Ata)
4. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Adak, ölen kimsenin adağı
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Oruç, başkasının yerine
Oruç, ölen kimsenin oruç borcu
Bize Ahmed b. Salih, ona Enes b. İyaz, ona Abdurrahman b. Harmele, ona Ümmü Habib bt. Züeyb b. Kays el-Müzeniyye -ki o ilk olarak Eslem'den bir adamla evliydi sonrasında ise Hz. Peygamber'in (sav) eşi Safiyye'nin erkek kardeşinin oğluyla evlendi- (Abdurrahman) b. Harmele şöyle demiştir:
"Ümmü Habîb bize bir sa' hibe etti. Bize yine (Ümmü Habib) Safiyye'nin erkek kardeşinin oğlundan, ona Safiyye şöyle haber vermiştir: O hibe edilen sa', Hz. Peygamber'in (sav) sa'ı oldu."
[Enes (b. Malik) şöyle demiştir. Ben o sa'ı ölçtüm, Hişam'ın (b. Abdülmelik) müddüyle iki buçuk müd olarak buldum.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21132, D003279
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ قَالَ قَرَأْتُ عَلَى أَنَسِ بْنِ عِيَاضٍ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ حَرْمَلَةَ عَنْ أُمِّ حَبِيبٍ بِنْتِ ذُؤَيْبِ بْنِ قَيْسٍ الْمُزَنِيَّةِ - وَكَانَتْ تَحْتَ رَجُلٍ مِنْهُمْ مِنْ أَسْلَمَ ثُمَّ كَانَتْ تَحْتَ ابْنِ أَخٍ لِصَفِيَّةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ ابْنُ حَرْمَلَةَ:
"فَوَهَبَتْ لَنَا أُمُّ حَبِيبٍ صَاعًا - حَدَّثَتْنَا عَنِ ابْنِ أَخِى صَفِيَّةَ عَنْ صَفِيَّةَ أَنَّهُ صَاعُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم."
[قَالَ أَنَسٌ : فَجَرَّبْتُهُ ، أَوْ قَالَ فَحَزَرْتُهُ فَوَجَدْتُهُ مُدَّيْنِ وَنِصْفًا بِمُدِّ هِشَامٍ .]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Enes b. İyaz, ona Abdurrahman b. Harmele, ona Ümmü Habib bt. Züeyb b. Kays el-Müzeniyye -ki o ilk olarak Eslem'den bir adamla evliydi sonrasında ise Hz. Peygamber'in (sav) eşi Safiyye'nin erkek kardeşinin oğluyla evlendi- (Abdurrahman) b. Harmele şöyle demiştir:
"Ümmü Habîb bize bir sa' hibe etti. Bize yine (Ümmü Habib) Safiyye'nin erkek kardeşinin oğlundan, ona Safiyye şöyle haber vermiştir: O hibe edilen sa', Hz. Peygamber'in (sav) sa'ı oldu."
[Enes (b. Malik) şöyle demiştir. Ben o sa'ı ölçtüm, Hişam'ın (b. Abdülmelik) müddüyle iki buçuk müd olarak buldum.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 18, /765
Senetler:
1. Ümmül müminin Safiyye bt. Huyey (Safiyye bt. Huyey b. Ahtab b. Sa'ye b. Âmir)
2. Rabî' (Mechul) (Rabî')
3. Ümmü Habîbe bt. Züeyb el-Müzeniyye (Ümmü Habîbe bt. Züeyb b. Kays)
4. Ebu Harmele Abdurrahman b. Harmele el-Eslemi (Abdurrahman b. Harmele b. Amr)
5. Ebu Damra Enes b. İyaz el-Leysî (Enes b. İyaz b. Damra)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Kültürel hayat, Ölçü ve Tartı birimleri, Rasulullah döneminde
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ - يَعْنِى ابْنَ مُحَمَّدٍ - عَنْ عَمْرٍو - يَعْنِى ابْنَ أَبِى عَمْرٍو - عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ:
"أَنَّ رَجُلاً لَزِمَ غَرِيمًا لَهُ بِعَشْرَةِ دَنَانِيرَ، فَقَالَ وَاللَّهِ لاَ أُفَارِقُكَ حَتَّى تَقْضِيَنِى أَوْ تَأْتِيَنِى بِحَمِيلٍ، فَتَحَمَّلَ بِهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم. فَأَتَاهُ بِقَدْرِ مَا وَعَدَهُ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ أَيْنَ أَصَبْتَ هَذَا الذَّهَبَ؟ قَالَ مِنْ مَعْدِنٍ. قَالَ لاَ حَاجَةَ لَنَا فِيهَا، وَلَيْسَ فِيهَا خَيْرٌ. فَقَضَاهَا عَنْهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم."
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
"Adamın biri kendisine on dinar borcu olan birinin yakasına yapışıp 'Vallahi, borcunu ödeyene veya kendine bir kefil bulana dek seni bırakmayacağım' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onun borcuna kefil oldu. Borçlu adam söz verdiği vakit borcu kadar olan malı getirdi. Hz. Peygamber (sav) 'Nereden buldun bu altınları?' deyince, adam 'Bir maden kaynağından' diye cevapladı. Rasulullah da (sav) 'Bu altınlara ihtiyacımız yoktur. Onlardan hayır da gelmez' buyurdu. Ardından Rasulullah (sav) adamın borcunu kendisi kapattı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22143, D003328
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ - يَعْنِى ابْنَ مُحَمَّدٍ - عَنْ عَمْرٍو - يَعْنِى ابْنَ أَبِى عَمْرٍو - عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ:
"أَنَّ رَجُلاً لَزِمَ غَرِيمًا لَهُ بِعَشْرَةِ دَنَانِيرَ، فَقَالَ وَاللَّهِ لاَ أُفَارِقُكَ حَتَّى تَقْضِيَنِى أَوْ تَأْتِيَنِى بِحَمِيلٍ، فَتَحَمَّلَ بِهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم. فَأَتَاهُ بِقَدْرِ مَا وَعَدَهُ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ أَيْنَ أَصَبْتَ هَذَا الذَّهَبَ؟ قَالَ مِنْ مَعْدِنٍ. قَالَ لاَ حَاجَةَ لَنَا فِيهَا، وَلَيْسَ فِيهَا خَيْرٌ. فَقَضَاهَا عَنْهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
"Adamın biri kendisine on dinar borcu olan birinin yakasına yapışıp 'Vallahi, borcunu ödeyene veya kendine bir kefil bulana dek seni bırakmayacağım' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onun borcuna kefil oldu. Borçlu adam söz verdiği vakit borcu kadar olan malı getirdi. Hz. Peygamber (sav) 'Nereden buldun bu altınları?' deyince, adam 'Bir maden kaynağından' diye cevapladı. Rasulullah da (sav) 'Bu altınlara ihtiyacımız yoktur. Onlardan hayır da gelmez' buyurdu. Ardından Rasulullah (sav) adamın borcunu kendisi kapattı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Buyû' 2, /777
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Osman Amr b. Ebu Amr el-Kuraşi (Amr b. Meysere)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Borç, borç vermek, vadeli
Borç, borca kefil olma, kefil olanın durumu
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Doğal kaynaklar, yeraltı kaynaklarının kullanımı
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
Ticaret, kefil olmak
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ - قَالَ ابْنُ يَحْيَى كَتَبْتُهُ مِنْ كِتَابِهِ - أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ: كَانَ أَبُو هُرَيْرَةَ يُحَدِّثُ أَنَّ رَجُلاً أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ : إِنِّى أَرَى اللَّيْلَةَ فَذَكَرَ رُؤْيَا فَعَبَّرَهَا أَبُو بَكْرٍ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم:
"أَصَبْتَ بَعْضًا وَأَخْطَأْتَ بَعْضًا." فَقَالَ : أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِى أَنْتَ لَتُحَدِّثَنِّى مَا الَّذِى أَخْطَأْتُ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم:
"لاَ تُقْسِمْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21039, D003268
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ - قَالَ ابْنُ يَحْيَى كَتَبْتُهُ مِنْ كِتَابِهِ - أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ: كَانَ أَبُو هُرَيْرَةَ يُحَدِّثُ أَنَّ رَجُلاً أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ : إِنِّى أَرَى اللَّيْلَةَ فَذَكَرَ رُؤْيَا فَعَبَّرَهَا أَبُو بَكْرٍ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم:
"أَصَبْتَ بَعْضًا وَأَخْطَأْتَ بَعْضًا." فَقَالَ : أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِى أَنْتَ لَتُحَدِّثَنِّى مَا الَّذِى أَخْطَأْتُ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم:
"لاَ تُقْسِمْ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Abdürrezzak (b. Hemmam) -Muhammed b. Yahya hadisi Abdürrezzak'ın kitabından yazdığını söylemiştir-, ona Mamer (b. Raşid), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Ubeydullah (b. Abdullah), ona da (Abdullah) b. Abbas, Ebu Hureyre'nin şöyle haber verdiğini nakletmiştir. Bir adam, Hz. Peygamber'e (sav) geldi ben bu gece bir rüya gördüm, dedi. Hz. Ebu Bekir de rüyasını tabir etti. Hz. Peygamber (sav) ona "yorumunun bazısında isabet ettin, bazısında ise hata ettin." Hz. Ebu Bekir de senin adına yemin ediyorum, anam babam sana feda olsun Ey Allah'ın Rasulü! Hata ettiğim yer neresidir, dedi. Hz. Peygamber (sav) "yemin etme" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 13, /762
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Rüya, rüyanın tabiri
Sahabe, Hz. Peygamber'e itirazları
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Yemin, yeminle istenileni vermek
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ أَبِى يَحْيَى عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ: أَنَّ رَجُلَيْنِ اخْتَصَمَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الطَّالِبَ الْبَيِّنَةَ ، فَلَمْ تَكُنْ لَهُ بَيِّنَةٌ فَاسْتَحْلَفَ الْمَطْلُوبَ فَحَلَفَ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"بَلَى قَدْ فَعَلْتَ ، وَلَكِنْ قَدْ غُفِرَ لَكَ بِإِخْلاَصِ قَوْلِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ : يُرَادُ مِنْ هَذَا الْحَدِيثِ أَنَّهُ لَمْ يَأْمُرْهُ بِالْكَفَّارَةِ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21122, D003275
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ أَبِى يَحْيَى عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ: أَنَّ رَجُلَيْنِ اخْتَصَمَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الطَّالِبَ الْبَيِّنَةَ ، فَلَمْ تَكُنْ لَهُ بَيِّنَةٌ فَاسْتَحْلَفَ الْمَطْلُوبَ فَحَلَفَ بِاللَّهِ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"بَلَى قَدْ فَعَلْتَ ، وَلَكِنْ قَدْ غُفِرَ لَكَ بِإِخْلاَصِ قَوْلِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ : يُرَادُ مِنْ هَذَا الْحَدِيثِ أَنَّهُ لَمْ يَأْمُرْهُ بِالْكَفَّارَةِ.]
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ata b. Saib, ona Ebu Yahya, ona da İbn Abbas şöyle haber vermiştir. İki adam davalarını Hz. Peygamber'e (sav) getirdiler, Hz. Peygamber de (sav) (davacıdan) delil istedi. Ancak onun delili yoktu. Davalıdan da yemin talep etti. Davalı da kendisinden başka ilah olmayan Allah adına yemin ederim, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber de (sav) şöyle buyurdu:
"Hayır bilakis sen (bu suçu) işledin. Fakat Allah'tan başka ilah yoktur sözünün ihlası sebebiyle bağışlandın," buyurdu.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadiste Hz. Peygamber'in onu kefaretle sorumlu tutmadığı anlaşılır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 16, /764
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Yahya Ziyad el-A'rec (Ziyad)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Yalan, yalancılık
Yargı, davalaşma
Yargı, Davalıdan yemin veya şahit istenmesi
Yargı, keffaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21126, D003277
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ الْبَزَّازُ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا يُونُسُ وَمَنْصُورٌ - يَعْنِى ابْنَ زَاذَانَ - عَنِ الْحَسَنِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَمُرَةَ قَالَ قَالَ لِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم:
"يَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ سَمُرَةَ إِذَا حَلَفْتَ عَلَى يَمِينٍ فَرَأَيْتَ غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا، فَأْتِ الَّذِى هُوَ خَيْرٌ وَكَفِّرْ يَمِينَكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: سَمِعْتُ أَحْمَدَ يُرَخِّصُ فِيهَا الْكَفَّارَةَ قَبْلَ الْحِنْثِ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sabbah el-Bezzaz, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Yunus (b. Ubeyd) ve Mansur b. Zâzân, o ikisine Hasan (el-Basrî) ona da Abdurrahman b. Semure, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle dediğini nakletmiştir:
"Ey Abdurrahman b. Semure! Bir şey hakkında yemin ettiğinde ondan daha hayırlısını görürsen, daha hayırlı olanı yap ve yeminin için kefaret ver."
[Ebû Davud şöyle demiştir: Ahmed (b. Hanbel), yemini bozmadan da kefaret ödemeye ruhsat vermiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 17, /764
Senetler:
1. Abdurrahman b. Semure el-Kuraşi (Abdurrahman b. Semure b. Habib b. Abduşems)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Mansur b. Zâzân el-Vasıtî (Mansur b. Zâzân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Sabbah ed-Dûlâbî (Muhammed b. Sabbah)
Konular:
Toplumsal düzenin tesisi
Yemin, hayırlı işler için yemini bozmak
Yemin, keffareti
Yönetim, yönetici olmada istekli olmamak
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِىُّ أَخْبَرَنَا عِيسَى حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا عَنْ عَامِرٍ الشَّعْبِىِّ قَالَ سَمِعْتُ النُّعْمَانَ بْنَ بَشِيرٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ
"وَبَيْنَهُمَا مُشَبَّهَاتٌ لا يَعْلَمُهَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ فَمَنِ اتَّقَى الشُّبُهَاتِ اسْتَبْرَأَ عِرْضَهُ وَدِينَهُ وَمَنْ وَقَعَ فِى الشُّبُهَاتِ وَقَعَ فِى الْحَرَامِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22147, D003330
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِىُّ أَخْبَرَنَا عِيسَى حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا عَنْ عَامِرٍ الشَّعْبِىِّ قَالَ سَمِعْتُ النُّعْمَانَ بْنَ بَشِيرٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ
"وَبَيْنَهُمَا مُشَبَّهَاتٌ لا يَعْلَمُهَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ فَمَنِ اتَّقَى الشُّبُهَاتِ اسْتَبْرَأَ عِرْضَهُ وَدِينَهُ وَمَنْ وَقَعَ فِى الشُّبُهَاتِ وَقَعَ فِى الْحَرَامِ."
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa, ona Zekeriya, ona Amir eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) bu hadisi (bir önceki rivayeti) dile getirip "her ikisi arasında (haramlar ile helaller arasında) insanların çoğunun bilmediği şüpheli şeyler bulunmaktadır. Her kim şüpheli şeylerden uzak durursa itibarını/şerefini ve dinini korumuş demektir. Kim de şüpheli şeylere yaklaşırsa harama düşer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Buyû' 3, /778
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Zekeriyya b. Ebu Zâide el-Vâdiî (Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Fîruz)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Haram, Helal, şüpheli şeylerden uzak durmak gerekir
Helal, Haram, helal-haram sınırı ve şüpheli olanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22150, D003331
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا عَبَّادُ بْنُ رَاشِدٍ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ أَبِى خَيْرَةَ يَقُولُ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ مُنْذُ أَرْبَعِينَ سَنَةً عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم ح
وَحَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ عَنْ دَاوُدَ - يَعْنِى ابْنَ أَبِى هِنْدٍ - وَهَذَا لَفْظُهُ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى خَيْرَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لَيَأْتِيَنَّ عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ لاَ يَبْقَى أَحَدٌ إِلاَّ أَكَلَ الرِّبَا فَإِنْ لَمْ يَأْكُلْهُ أَصَابَهُ مِنْ بُخَارِهِ."
[قَالَ ابْنُ عِيسَى "أَصَابَهُ مِنْ غُبَارِهِ."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Huşeym, ona Abbad b. Raşid, ona Said b. Ebu Hayre, ona Hasan kırk yıl önce, ona Ebu Hureyre, ona da Hz. Peygamber (sav); (T)
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid, ona Davud b. Ebu Hind -ki hadisin metni ona aittir-, ona Said b. Ebu Hayre, ona Hasan, ona da Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Rasulullah (sav); "insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, faiz yemeyen hiçbir kimse kalmayacaktır. Kişi, faiz yemese bile, kendisine onun buharından bulaşacaktır" buyurdu.
[Ebû Davud şöyle dedi: (Hadisin ravisi Muhammed) İbn İsa "ona tozu bulaşacak" diye rivayet etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Buyû' 3, /778
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. İbn Ebu Hayre Said b. Ebu Hayre el-Basrî (Said b. Ebu Hayre)
4. Abbad b. Raşid et-Temimi (Abbad b. Raşid)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
Faiz, Riba