حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ أَعْرَابِيًّا بَايَعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الإِسْلاَمِ فَأَصَابَهُ وَعَكٌ بِالْمَدِينَةِ فَجَاءَ الأَعْرَابِىُّ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ: أَقِلْنِى بَيْعَتِى . فَأَبَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَخَرَجَ الأَعْرَابِىُّ ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ: أَقِلْنِى بَيْعَتِى . فَأَبَى فَخَرَجَ الأَعْرَابِىُّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« إِنَّمَا الْمَدِينَةُ كَالْكِيرِ تَنْفِى خَبَثَهَا وَتُنَصِّعُ طَيِّبَهَا » . قَالَ: وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ :وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24169, T003920
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ أَعْرَابِيًّا بَايَعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الإِسْلاَمِ فَأَصَابَهُ وَعَكٌ بِالْمَدِينَةِ فَجَاءَ الأَعْرَابِىُّ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ: أَقِلْنِى بَيْعَتِى . فَأَبَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَخَرَجَ الأَعْرَابِىُّ ثُمَّ جَاءَهُ فَقَالَ: أَقِلْنِى بَيْعَتِى . فَأَبَى فَخَرَجَ الأَعْرَابِىُّ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« إِنَّمَا الْمَدِينَةُ كَالْكِيرِ تَنْفِى خَبَثَهَا وَتُنَصِّعُ طَيِّبَهَا » . قَالَ: وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ :وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Câbir (r.a.)’den rivâyete göre: Bir bedevî, Peygamber (s.a.v)’e; Müslüman olmak üzere biat etti. Medîne de sıtmaya yakalandı ve Peygamber (s.a.v)’e gelerek: “Benim biatımı geri ver” dedi. Rasûlullah (s.a.v.), kabul etmedi. Sonra yine geldi ve “Biatımı geri ver” dedi. Rasûlullah (s.a.v.), yine kabul etmedi de o bedevî Medîne’den çıkıp gitti. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Medîne bir pota’ya benzer kirini atar temizini bırakır.” Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 67, 5/720
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
Konular:
Biat, bağlılık bildirimi
Şehirler, Medine, önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24160, T003917
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« مَنِ اسْتَطَاعَ أَنْ يَمُوتَ بِالْمَدِينَةِ فَلْيَمُتْ بِهَا فَإِنِّى أَشْفَعُ لِمَنْ يَمُوتُ بِهَا » . قَالَ :وَفِى الْبَابِ عَنْ سُبَيْعَةَ بِنْتِ الْحَارِثِ الأَسْلَمِيَّةِ . قَالَ :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ أَيُّوبَ السَّخْتِيَانِىِّ .
Tercemesi:
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim Medîne’de yerleşip orada ölmeye gücü yeterse orada ölsün; çünkü ben Medîne’de ölenlere şefaat edeceğim.” Tirmizî: Bu konuda Sübey’a binti-l Hâris el Eslemiyye’den de hadis rivâyet edilmiştir.Tirmizî: Eyyûb es Sahtiyanî’nin rivâyeti olarak bu hadis hasen garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 67, 5/719
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
Konular:
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Şehirler, Medine, önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24162, T003918
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ: سَمِعْتُ عُبَيْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ رضى الله عنهما أَنَّ مَوْلاَةً لَهُ أَتَتْهُ فَقَالَتِ :اشْتَدَّ عَلَىَّ الزَّمَانُ وَإِنِّى أُرِيدُ أَنْ أَخْرُجَ إِلَى الْعِرَاقِ . قَالَ: فَهَلاَّ إِلَى الشَّأْمِ أَرْضِ الْمَنْشَرِ اصْبِرِى لَكَاعِ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: « مَنْ صَبَرَ عَلَى شِدَّتِهَا وَلأْوَائِهَا كُنْتُ لَهُ شَهِيدًا أَوْ شَفِيعًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ » . قَالَ :وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَسُفْيَانَ بْنِ أَبِى زُهَيْرٍ وَسُبَيْعَةَ الأَسْلَمِيَّةِ . قَالَ: وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ عُبَيْدِ اللَّهِ .
Tercemesi:
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiştir: “İbn Ömer’in azâd edip hürriyetine kavuşturduğu kadın yanına gelerek zor günler geçiriyorum bu yüzden Irak’a gitmek arzusundayım.” Bunun üzerine İbn Ömer, şu karşılığı verdi: “Neden toplanma yeri olan Şam’a değil… Sabret ahmak kadın… Ben Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim: Her kim Medîne’nin darlık ve kıtlığına katlanırsa kıyamet günü ben ona şâhid ve şefaatçi olacağım.” Tirmizî: Bu konuda Ebû Saîd, Sûfyân b. ebî Züheyr ve Sübey’a el Eslemiyye’den de hadis rivâyet edilmiştir.Tirmizî: Bu hadis Ubeydullah’ın rivâyeti olarak bu şekliyle hasen sahih garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 67, 5/719
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
Konular:
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24177, T003922
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكٍ وَحَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ عَمْرِو بْنِ أَبِى عَمْرٍو عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَلَعَ لَهُ أُحُدٌ فَقَالَ :« هَذَا جَبَلٌ يُحِبُّنَا وَنُحِبُّهُ اللَّهُمَّ إِنَّ إِبْرَاهِيمَ حَرَّمَ مَكَّةَ وَإِنِّى أُحَرِّمُ مَا بَيْنَ لاَبَتَيْهَا » . قَالَ :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)’e, Uhud dağı göründü, bunun üzerine şöyle buyurdu: “Bu bizi seven bizim de kendisini sevdiğimiz bir dağdır. Allah’ım! İbrahim, Mekke’yi haram kıldı. Ben de Medîne’nin iki taşlık arasını haram kılıyorum.” Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 67, 5/721
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
Konular:
Siyer, Uhud dağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24192, T003926
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُوسَى الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا الْفُضَيْلُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُثْمَانَ بْنِ خُثَيْمٍ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ وَأَبُو الطُّفَيْلِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِمَكَّةَ: « مَا أَطْيَبَكِ مِنْ بَلَدٍ وَأَحَبَّكِ إِلَىَّ وَلَوْلاَ أَنَّ قَوْمِى أَخْرَجُونِى مِنْكِ مَا سَكَنْتُ غَيْرَكِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Mekke için şöyle buyurdu: “Ne güzel bir memleketsin, bana ne kadar da sevimlisin. Benim kavmim beni senden çıkarmış olmasaydı senden başkasında oturmazdım.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 68, 5/723
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Siyer, Mekke fethinin önemi