Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Yunus b. Bükeyr, ona Muhammed b. İshak, ona Zührî, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti:
Rasulullah'ın (sav) peygamberliğinin başlangıcı -Allah (cc), kendisine ikram etmek ve kullara, onun vesilesi ile rahmet etmeyi murad ettiğinde- gördüğü bütün rüyaların sabahın aydınlığı gibi gerçekleşmesi şeklindeydi. Bu durum, Allah'ın dilediği kadar böylece devam etti. Ardından, O'na (sav) yalnızlık sevdirildi. Hz. Peygamber (sav) hiçbir şeyi yalnızlıktan daha çok arzu etmiyordu.
Ebu İsa [Tirmizî], "Bu, 'hasen-garîb' bir hadistir" demiştir.
Açıklama: 'Hasen-garib' gibi birleşik sıhhat değerlendirmeleri Tirmizî'nin Sünen'inde çokca yer almaktadır. Araştırmacılar tarafından hasen-garîb terimi, "Tek isnadla rivayet edilmiş ve hasen seviyesine ulaşmış hadis demektir” şeklindeki açıklanmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Mücteba Uğur, "Hasen" maddesi, DİA, İstanbul, 1997, 16/374-375.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21706, T003632
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى الزُّهْرِىُّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ: أَوَّلُ مَا ابْتُدِئَ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ النُّبُوَّةِ حِينَ أَرَادَ اللَّهُ كَرَامَتَهُ وَرَحْمَةَ الْعِبَادِ بِهِ أَنْ لاَ يَرَى شَيْئًا إِلاَّ جَاءَتْ مِثْلَ فَلَقِ الصُّبْحِ فَمَكَثَ عَلَى ذَلِكَ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَمْكُثَ وَحُبِّبَ إِلَيْهِ الْخَلْوَةُ فَلَمْ يَكُنْ شَىْءٌ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ أَنْ يَخْلُوَ : قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Yunus b. Bükeyr, ona Muhammed b. İshak, ona Zührî, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti:
Rasulullah'ın (sav) peygamberliğinin başlangıcı -Allah (cc), kendisine ikram etmek ve kullara, onun vesilesi ile rahmet etmeyi murad ettiğinde- gördüğü bütün rüyaların sabahın aydınlığı gibi gerçekleşmesi şeklindeydi. Bu durum, Allah'ın dilediği kadar böylece devam etti. Ardından, O'na (sav) yalnızlık sevdirildi. Hz. Peygamber (sav) hiçbir şeyi yalnızlıktan daha çok arzu etmiyordu.
Ebu İsa [Tirmizî], "Bu, 'hasen-garîb' bir hadistir" demiştir.
Açıklama:
'Hasen-garib' gibi birleşik sıhhat değerlendirmeleri Tirmizî'nin Sünen'inde çokca yer almaktadır. Araştırmacılar tarafından hasen-garîb terimi, "Tek isnadla rivayet edilmiş ve hasen seviyesine ulaşmış hadis demektir” şeklindeki açıklanmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Mücteba Uğur, "Hasen" maddesi, DİA, İstanbul, 1997, 16/374-375.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 6, 5/596
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Bükeyr Yunus b. Bükeyr eş-Şeybanî (Yunus b. Bükeyr b. Vasıl)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
KTB, VAHİY
Rüya, doğru çıkanı
Vahiy, başlangıcı
حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ أَخْزَمَ الطَّائِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ جَابِرٍ عَنْ أَبِى نَصْرٍ عَنْ أَنَسٍ رضى الله عنه قَالَ كَنَّانِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِبَقْلَةٍ كُنْتُ أَجْتَنِيهَا . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ جَابِرٍ الْجُعْفِىِّ عَنْ أَبِى نَصْرٍ . وَأَبُو نَصْرٍ هُوَ خَيْثَمَةُ الْبَصْرِىُّ رَوَى عَنْ أَنَسٍ أَحَادِيثَ .
Bize Zeyd b. Ahzem et-Tâî, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona Câbir, ona Ebu Nasr, ona da Enes (ra), şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) toplamakta olduğum bir çeşit baklayı bana künye olarak [Ebu Hamza] vermişti."
Tirmizî: "Bu, garîb bir hadistir. Bu hadisi sadece Câbir el Cu'fî’nin, Ebu Nasr’dan naklettiği rivayetle bilmekteyiz. Ebu Nasr, Hayseme el Basrî’dir. Enes’ten pek çok hadis rivayet etmiştir.”
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23945, T003830
Hadis:
حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ أَخْزَمَ الطَّائِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ جَابِرٍ عَنْ أَبِى نَصْرٍ عَنْ أَنَسٍ رضى الله عنه قَالَ كَنَّانِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِبَقْلَةٍ كُنْتُ أَجْتَنِيهَا . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ جَابِرٍ الْجُعْفِىِّ عَنْ أَبِى نَصْرٍ . وَأَبُو نَصْرٍ هُوَ خَيْثَمَةُ الْبَصْرِىُّ رَوَى عَنْ أَنَسٍ أَحَادِيثَ .
Tercemesi:
Bize Zeyd b. Ahzem et-Tâî, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona Câbir, ona Ebu Nasr, ona da Enes (ra), şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) toplamakta olduğum bir çeşit baklayı bana künye olarak [Ebu Hamza] vermişti."
Tirmizî: "Bu, garîb bir hadistir. Bu hadisi sadece Câbir el Cu'fî’nin, Ebu Nasr’dan naklettiği rivayetle bilmekteyiz. Ebu Nasr, Hayseme el Basrî’dir. Enes’ten pek çok hadis rivayet etmiştir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 45, 5/682
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Hayseme b. Ebu Hayseme (Hayseme b. Abdurrahman)
3. Ebu Abdullah Cabir b. Yezid el-Cu'fî (Cabir b. Yezid b. Haris b. Abduyeğus b. Kab)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Zeyd b. Ahzem et-Tai (Zeyd b. Ahzem)
Konular:
Lakap, lakab takmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23651, T003763
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : قالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « رَأَيْتُ جَعْفَرًا يَطِيرُ فِى الْجَنَّةِ مَعَ الْمَلاَئِكَةِ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ أَبِى هُرَيْرَةَ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَعْفَرٍ . وَقَدْ ضَعَّفَهُ يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ وَغَيْرُهُ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ هُوَ وَالِدُ عَلِىِّ بْنِ الْمَدِينِىِّ . وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Abdullah b. Cafer, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cafer'i meleklerle birlikte cennete uçarken gördüm.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, Ebu Hureyre'den gelen bir hadis olarak garîbdir. Bu hadisi sadece Abdullah b. Cafer'in hadisi olarak biliyoruz. Yahya b. Ma'în ve başkaları (Abdullah b. Cafer'i) zayıf saymışlardır. Abdullah b. Cafer, Ali b. el-Medînî'nin babasıdır. Bu konuda İbn Abbas'tan da hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 29, 5/654
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Abdullah b. Cafer es-Sa'di (Abdullah b. Cafer b. Necih)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
İman, Esasları, Melek sembolizmi
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23999, T003839
Hadis:
حَدَّثَنَا عِمْرَانُ بْنُ مُوسَى الْقَزَّازُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا الْمُهَاجِرُ عَنْ أَبِى الْعَالِيَةِ الرِّيَاحِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِتَمَرَاتٍ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ادْعُ اللَّهَ فِيهِنَّ بِالْبَرَكَةِ . فَضَمَّهُنَّ ثُمَّ دَعَا لِى فِيهِنَّ بِالْبَرَكَةِ فَقَالَ لِى « خُذْهُنَّ وَاجْعَلْهُنَّ فِى مِزْوَدِكَ هَذَا أَوْ فِى هَذَا الْمِزْوَدِ كُلَّمَا أَرَدْتَ أَنْ تَأْخُذَ مِنْهُ شَيْئًا فَأَدْخِلْ فِيهِ يَدَكَ فَخُذْهُ وَلاَ تَنْثُرْهُ نَثْرًا » . فَقَدْ حَمَلْتُ مِنْ ذَلِكَ التَّمْرِ كَذَا وَكَذَا مِنْ وَسْقٍ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَكُنَّا نَأْكُلُ مِنْهُ وَنُطْعِمُ وَكَانَ لاَ يُفَارِقُ حَقْوِى حَتَّى كَانَ يَوْمُ قَتْلِ عُثْمَانَ فَإِنَّهُ انْقَطَعَ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ .
Tercemesi:
Bize İmrân b. Musa el-Fezzâz, ona Hammâd b. Zeyd, ona el-Muhâcir [b. Mahled], ona Ebu’l-Â’liyye er-Reyyâhî, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir: Nebî’ye (sav), birkaç hurma getirip: “Ya Rasulullah (sav)! Bunların bereketlenmesi için dua etseniz” dedim. Hurmaları eline alıp, bana özel olarak bereketlenmesi için dua ve bana: “Bunları al ve [rari şüpheye düşüp] şu erzak çantana koy veya bu erzak çantasına koy. Ne zaman ondan biraz almak istersen elini ona koyup alabilirsin; ama dağarcığını saçma (silkeleme)!” buyurdu. Allah yolunda şu kadar taşıdım. Onlardan hem yiyor hem de ikram ediyorduk. Dağarcık, Osman’ın öldürüldüğü güne kadar kemerimde ayrılmıyordu, artık o gün kayboldu.
Ebu İsa (et-Tirmizî), hadisin bu tarikiyle “hasen garib” olduğunu ve Ebu Hüreyre’den bu vecih dışında da nakledildiğini ifade etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 46, 5/685
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Bereket, yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24102, T003896
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنِ الْوَلِيدِ عَنْ زَيْدِ بْنِ زَائِدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « لاَ يُبَلِّغُنِى أَحَدٌ عَنْ أَحَدٍ مِنْ أَصْحَابِى شَيْئًا فَإِنِّى أُحِبُّ أَنْ أَخْرُجَ إِلَيْهِمْ وَأَنَا سَلِيمُ الصَّدْرِ » . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ :فَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمَالٍ فَقَسَمَهُ فَانْتَهَيْتُ إِلَى رَجُلَيْنِ جَالِسَيْنِ وَهُمَا يَقُولاَنِ :وَاللَّهِ مَا أَرَادَ مُحَمَّدٌ بِقِسْمَتِهِ الَّتِى قَسَمَهَا وَجْهَ اللَّهِ وَلاَ الدَّارَ الآخِرَةَ . فَتَثَبَّتُّ حِينَ سَمِعْتُهُمَا فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَخْبَرْتُهُ فَاحْمَرَّ وَجْهُهُ وَقَالَ: « دَعْنِى عَنْكَ فَقَدْ أُوذِىَ مُوسَى بِأَكْثَرَ مِنْ هَذَا فَصَبَرَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَقَدْ زِيدَ فِى هَذَا الإِسْنَادِ رَجُلٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya ez-Zühli, ona Muhammed b. Yusuf el-Firyabî, ona İsrail b. Yunus, ona Velid b. Hişam, ona Zeyd b. Zaide, ona da Abdullah b. Mesud (ra), (sav) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kimse ashabımdan hiçbiri için bana kötü bir şey ulaştırmasın. Çünkü ben onların arasına tüm kötülükler ve kırgınlıklardan kurtulmuş olarak çıkmayı severim.” Abdullah dedi ki: Rasulullah'a (sav) bir mal getirildi. Rasulullah (sav), o malı ashabı arasında taksim etti. Derken oturmakta olan iki adamın yanına vardım şöyle konuşmakta idiler: “Vallahi, Muhammed yaptığı bu taksimde ne Allah’ın rızasını ne de ahiret yurdundaki Cenneti düşünerek yapmıştır bunu duyar duymaz şaşırdım Peygamber’e (sav) gelip durumu haber verdim Rasulullah'ın (sav) yüzü öfkesinden kızardı ve beni kendi hâlime bırak dedi. Musa’ya bundan fazla eziyet edildi ve o bütün o eziyetlere katlanmıştı.” Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garibtir. Hadisin senedine bir ravi ilavesi vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 63, 5/710
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Zeyd b. Zaide (Zeyd b. Zaide)
3. Velid b. Hişam el-Hamedani (Velid b. Hişam)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Bedevi, bedevilik
Hz. Peygamber, kendisine yapılan eziyetler
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
Zan, Ön Yargı, insanlar hakkında ön yargı oluşturacak bilgilerden uzak durmak gerekir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24196, T003927
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى الأَزْدِىُّ وَأَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ قَالُوا: حَدَّثَنَا أَبُو بَدْرٍ شُجَاعُ بْنُ الْوَلِيدِ عَنْ قَابُوسِ بْنِ أَبِى ظَبْيَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَلْمَانَ قَالَ :قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : "يَا سَلْمَانُ لاَ تَبْغَضْنِى فَتُفَارِقَ دِينَكَ." قُلْتُ : 'يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَبْغَضُكَ وَبِكَ هَدَانَا اللَّهُ؟' قَالَ: "تَبْغَضُ الْعَرَبَ فَتَبْغَضُنِى."
[قَالَ :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ أَبِى بَدْرٍ شُجَاعِ بْنِ الْوَلِيدِ . وَسَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ يَقُولُ :أَبُو ظَبْيَانَ لَمْ يُدْرِكْ سَلْمَانَ مَاتَ سَلْمَانُ قَبْلَ عَلِىٍّ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya (b. Abdülkerim b. Nafi) el-Ezdî, Ahmed b. Meni’ (el-Begavî) ve başkaları, onlara Ebu Bedr Şuca b. Velid (es-Sekunî), ona Kabus b. Ebu Zabyan (el-Cenbî), ona da babası (Husayn b. Cündüb
el-Mezhicî) Selman (el-Farisî)’nin şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav), bana "Ey Selman! Bana buğz etme, yoksa dininden ayrılmış olursun" dedi. Bunun üzerine: 'Ey Allah’ın Rasulü! Sana nasıl buğz edebilirim; Allah senin sayende bizi hidayete erdirmiştir' dedim. Rasulullah (sav) "Arab’a buğz edersen bana buğz etmiş olursun" buyurdu.
[Tirmizî: Bu hadis hasen-garibtir. Hadisi sadece Ebu Bedr Şüca b. Velid’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail’den işittim şöyle diyordu: Ebu Zabyan, Selman’a yetişmemiştir. Selman, Ali’den önce vefat etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 69, 5/723
Senetler:
1. Selman el-Farisî (Selman b. İslam)
2. Ebu Zabyan Husayn b. Cündüb el-Mezhicî (Husayn b. Cündüb b. Amr b. Haris)
3. Kabus b. Ebu Zabyan el-Cenbi (Kabus b. Husayn b. Cündeb)
4. Ebu Bedr Şucâ' b. Velid es-Sekûnî (Şucâ' b. Velid b. Kays)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Hâtim el-Ezdî (Muhammed b. Yahya b. Abdulkerim b. Nâfi')
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Asabiyet, Irkçılık, Arab'a buğzetmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23749, T003781
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَإِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ مَيْسَرَةَ بْنِ حَبِيبٍ عَنِ الْمِنْهَالِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ سَأَلَتْنِى أُمِّى مَتَى عَهْدُكَ - تَعْنِى - بِالنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . فَقُلْتُ مَا لِى بِهِ عَهْدٌ مُنْذُ كَذَا وَكَذَا . فَنَالَتْ مِنِّى فَقُلْتُ لَهَا دَعِينِى آتِى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأُصَلِّىَ مَعَهُ الْمَغْرِبَ وَأَسْأَلُهُ أَنْ يَسْتَغْفِرَ لِى وَلَكِ . فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّيْتُ مَعَهُ الْمَغْرِبَ فَصَلَّى حَتَّى صَلَّى الْعِشَاءَ ثُمَّ انْفَتَلَ فَتَبِعْتُهُ فَسَمِعَ صَوْتِى فَقَالَ « مَنْ هَذَا؟ حُذَيْفَةُ ؟» . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « مَا حَاجَتُكَ غَفَرَ اللَّهُ لَكَ وَلأُمِّكَ » . قَالَ « إِنَّ هَذَا مَلَكٌ لَمْ يَنْزِلِ الأَرْضَ قَطُّ قَبْلَ هَذِهِ اللَّيْلَةِ اسْتَأْذَنَ رَبَّهُ أَنْ يُسَلِّمَ عَلَىَّ وَيُبَشِّرَنِى بِأَنَّ فَاطِمَةَ سَيِّدَةُ نِسَاءِ أَهْلِ الْجَنَّةِ وَأَنَّ الْحَسَنَ وَالْحُسَيْنَ سَيِّدَا شَبَابِ أَهْلِ الْجَنَّةِ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ إِسْرَائِيلَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdurrahman ve İshak b. Mansûr, onlara Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Meysera b. Habib, ona Minhâl b. Amr, ona Zir b. Hubeyş, ona da Huzeyfe şöyle rivayet etmiştir:
Annem bana ''Nebî (sav)'yi ne zaman göreceksin'' diye sordu. Ben, ''epeydir onu görmüyorum'' dedim. (Bunun üzerine) beni azarladı. Ben de ''tamam, dur. Nebî (sav)'ye gideyim, onunla akşam namazını kılayım ve benim ile senin bağışlanmamız için ondan dua isteyeyim'' dedim. Nebî (sav)'nin yanına geldim, onunla akşam namazını kıldım. O ise yatsıyı kılana dek (nafile) namaz kılmaya (devam etti). Ardından (mescitten) ayrıldı, ben de onu izledim. Benim sesimi işitip ''bu kim, Huzeyfe (sen) mi(sin)'' buyurdu. ''Evet'' dedim. ''Derdin nedir, Allah seni ve anneni bağışlasın'' buyurdu. (Sonra), ''bu, bu geceden önce yeryüzüne asla inmemiş bir melektir. Bana selam vermek, Fatıma'nın cennetlik kadınlarının hanımı ve Hasan ile Hüseyin'in de cennetlik gençlerin efendisi (olduğunu) müjdelemek için Rabbinden izin istedi'' dedi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, sadece İsrail'in hadisi olarak bu tarikten bildiğimiz hasen-garib bir hadistir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
فَاطِمَةُ سَيِّدَةُ نِسَاءِ أَهْلِ الْجَنَّةِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 30, 5/660
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Meryem Zir b. Hubeyş el-Esedi (Zir b. Hubeyş b. Hubabe b. Evs b. Bilal b. Sa'd)
3. Minhal b. Amr el-Esedî (Minhal b. Amr)
4. Ebu Hazim Meysere b. Habib en-Nehdî (Meysere b. Habib)
5. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
7. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Dua, tevbe istiğfar duası
Ehl-i beyt
İman, Esasları, Melek sembolizmi
KTB, İMAN
Açıklama: Hayır: Amel ile ortaya konulmuş ve Allah'ın lütfetmiş olduğu bir ilim. Ali el-Kârî, Mirkât, 9/4018.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23889, T003811
Hadis:
حَدَّثَنَا الْجَرَّاحُ بْنُ مَخْلَدٍ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ خَيْثَمَةَ بْنِ أَبِى سَبْرَةَ قَالَ أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ فَسَأَلْتُ اللَّهَ أَنْ يُيَسِّرَ لِى جَلِيسًا صَالِحًا فَيَسَّرَ لِى أَبَا هُرَيْرَةَ فَجَلَسْتُ إِلَيْهِ فَقُلْتُ لَهُ إِنِّى سَأَلْتُ اللَّهَ أَنْ يُيَسِّرَ لِى جَلِيسًا صَالِحًا فَوُفِّقْتَ لِى . فَقَالَ لِى ممن أَنْتَ ؟ قُلْتُ مِنْ أَهْلِ الْكُوفَةِ جِئْتُ أَلْتَمِسُ الْخَيْرَ وَأَطْلُبُهُ . قَالَ أَلَيْسَ فِيكُمْ سَعْدُ بْنُ مَالِكٍ مُجَابُ الدَّعْوَةِ وَابْنُ مَسْعُودٍ صَاحِبُ طَهُورِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَعْلَيْهِ وَحُذَيْفَةُ صَاحِبُ سِرِّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَعَمَّارٌ الَّذِى أَجَارَهُ اللَّهُ مِنَ الشَّيْطَانِ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ وَسَلْمَانُ صَاحِبُ الْكِتَابَيْنِ؟ . قَالَ قَتَادَةُ وَالْكِتَابَانِ الإِنْجِيلُ وَالْفُرْقَانُ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَخَيْثَمَةُ هُوَ ابْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى سَبْرَةَ إِنَّمَا نُسِبَ إِلَى جَدِّهِ .
Tercemesi:
Bize Cerrah b. Mahled el-Basrî, ona Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katade, ona da Hayseme b. Ebu Sebre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Medine'ye geldim ve Allah'tan salih bir kimseyi bana arkadaş etmesini istedim. Allah da Ebû Hüreyre'yi bana arkadaş kıldı. Onun yanına oturdum ve şöyle dedim: 'Allah'tan, salih bir insanı bana arkadaş kıl diye dua ettim de Allah seni bana arkadaş kıldı.' Bunun üzerine Ebu Hüreyre,'sen nerelisin?' diye sordu. 'Küfeliyim, hayır arayıp bulmaya geldim' dedim. Ebu Hüreyre dedi ki,'Duâsı makbul olan Sa'd b. Malik; Rasulullah'ın (sav) abdest/taharet suyunun ve nalınlarının görevlisi İbn Mesud; Rasulullah'ın (sav) sırdaşı Huzeyfe ve Rasulullah'ın (sav) duasıyla Allah'ın şeytandan koruduğu Ammâr ve iki kitabı iyi bilen Selman sizin aranızda değil mi ki (buraya hayır arayıp bulmaya geldin!).
Katâde "iki kitap, İncil ve Kur'ân" dedi. Tirmizî hadis hakkında, "Bu hadis hasen sahih garibtir." Hayseme, Abdurrahman b. Ebu Sebre'nin oğludur fakat dedesine nispet edilmiştir.
Açıklama:
Hayır: Amel ile ortaya konulmuş ve Allah'ın lütfetmiş olduğu bir ilim. Ali el-Kârî, Mirkât, 9/4018.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 37, 5/674
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
6. Cerrah b. Mahled el-Kazzaz (Cerrah b. Mahled)
Konular:
Hadis rivayeti, ilim, Rihle, ilim yolculuğu Fazileti
Kavramlar, furkan
Önceki ümmetler, İncil
Açıklama: Bildirildiğine göre ''النَّاسُ'' kelimesi ile fetihle birlikte müslüman olan Mekkeliler kastedilmiştir. Amr ise, fetihten önce bile-isteye muhacir olarak Medine'ye gelmiştir (Tuhfetü'l-ahvezî, X, 231).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24006, T003844
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ مِشْرَحِ بْنِ عَاهَانَ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَسْلَمَ النَّاسُ وَآمَنَ عَمْرُو بْنُ الْعَاصِ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ لَهِيعَةَ عَنْ مِشْرَحِ بْنِ هَاعَانَ وَلَيْسَ إِسْنَادُهُ بِالْقَوِىِّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona İbn Lehî'a, ona Mişrah b. Hâ'ân, ona da Ukbe b. Âmir, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
İnsanlar teslim olup (müslüman oldular); Amr b. Âs ise iman etti.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, sadece İbn Lehî'a'nın Mişrah b. Hâ'ân'dan riveyeti ile bildiğimiz garîb bir hadis olup isnadı zayıftır (leyse isnâduhu bi'l-kavî).
Açıklama:
Bildirildiğine göre ''النَّاسُ'' kelimesi ile fetihle birlikte müslüman olan Mekkeliler kastedilmiştir. Amr ise, fetihten önce bile-isteye muhacir olarak Medine'ye gelmiştir (Tuhfetü'l-ahvezî, X, 231).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 48, 5/687
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ebu Musab Mişrah b. Hâ'ân el-Meafirî (Mişrah b. Hâ'ân)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Lehîa el-Hadramî (Abdullah b. Lehîa b. Ukbe)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
İman, İslam, İhsan
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280079, T003781-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَإِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ مَيْسَرَةَ بْنِ حَبِيبٍ عَنِ الْمِنْهَالِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ سَأَلَتْنِى أُمِّى مَتَى عَهْدُكَ - تَعْنِى - بِالنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . فَقُلْتُ مَا لِى بِهِ عَهْدٌ مُنْذُ كَذَا وَكَذَا . فَنَالَتْ مِنِّى فَقُلْتُ لَهَا دَعِينِى آتِى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأُصَلِّىَ مَعَهُ الْمَغْرِبَ وَأَسْأَلُهُ أَنْ يَسْتَغْفِرَ لِى وَلَكِ . فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّيْتُ مَعَهُ الْمَغْرِبَ فَصَلَّى حَتَّى صَلَّى الْعِشَاءَ ثُمَّ انْفَتَلَ فَتَبِعْتُهُ فَسَمِعَ صَوْتِى فَقَالَ « مَنْ هَذَا؟ حُذَيْفَةُ ؟» . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « مَا حَاجَتُكَ غَفَرَ اللَّهُ لَكَ وَلأُمِّكَ » . قَالَ « إِنَّ هَذَا مَلَكٌ لَمْ يَنْزِلِ الأَرْضَ قَطُّ قَبْلَ هَذِهِ اللَّيْلَةِ اسْتَأْذَنَ رَبَّهُ أَنْ يُسَلِّمَ عَلَىَّ وَيُبَشِّرَنِى بِأَنَّ فَاطِمَةَ سَيِّدَةُ نِسَاءِ أَهْلِ الْجَنَّةِ وَأَنَّ الْحَسَنَ وَالْحُسَيْنَ سَيِّدَا شَبَابِ أَهْلِ الْجَنَّةِ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ إِسْرَائِيلَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdurrahman ve İshak b. Mansûr, onlara Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Meysera b. Habib, ona Minhâl b. Amr, ona Zir b. Hubeyş, ona da Huzeyfe şöyle rivayet etmiştir:
Annem bana ''Nebî (sav)'yi ne zaman göreceksin'' diye sordu. Ben, ''epeydir onu görmüyorum'' dedim. (Bunun üzerine) beni azarladı. Ben de ''tamam, dur. Nebî (sav)'ye gideyim, onunla akşam namazını kılayım ve benim ile senin bağışlanmamız için ondan dua isteyeyim'' dedim. Nebî (sav)'nin yanına geldim, onunla akşam namazını kıldım. O ise yatsıyı kılana dek (nafile) namaz kılmaya (devam etti). Ardından (mescitten) ayrıldı, ben de onu izledim. Benim sesimi işitip ''bu kim, Huzeyfe (sen) mi(sin)'' buyurdu. ''Evet'' dedim. ''Derdin nedir, Allah seni ve anneni bağışlasın'' buyurdu. (Sonra), ''bu, bu geceden önce yeryüzüne asla inmemiş bir melektir. Bana selam vermek, Fatıma'nın cennetlik kadınlarının hanımı ve Hasan ile Hüseyin'in de cennetlik gençlerin efendisi (olduğunu) müjdelemek için Rabbinden izin istedi'' dedi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, sadece İsrail'in hadisi olarak bu tarikten bildiğimiz hasen-garib bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 30, 5/660
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Meryem Zir b. Hubeyş el-Esedi (Zir b. Hubeyş b. Hubabe b. Evs b. Bilal b. Sa'd)
3. Minhal b. Amr el-Esedî (Minhal b. Amr)
4. Ebu Hazim Meysere b. Habib en-Nehdî (Meysere b. Habib)
5. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
7. Ebu Muhammed Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî (Abdullah b. Abdurrahman b. Fadl b. Behrâm b. Abdussamed)
Konular:
Dua, tevbe istiğfar duası
Ehl-i beyt
İman, Esasları, Melek sembolizmi
KTB, İMAN