4875 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Yunus b. Bükeyr, ona Muhammed b. İshak, ona Zührî, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah'ın (sav) peygamberliğinin başlangıcı -Allah (cc), kendisine ikram etmek ve kullara, onun vesilesi ile rahmet etmeyi murad ettiğinde- gördüğü bütün rüyaların sabahın aydınlığı gibi gerçekleşmesi şeklindeydi. Bu durum, Allah'ın dilediği kadar böylece devam etti. Ardından, O'na (sav) yalnızlık sevdirildi. Hz. Peygamber (sav) hiçbir şeyi yalnızlıktan daha çok arzu etmiyordu. Ebu İsa [Tirmizî], "Bu, 'hasen-garîb' bir hadistir" demiştir.
Açıklama: 'Hasen-garib' gibi birleşik sıhhat değerlendirmeleri Tirmizî'nin Sünen'inde çokca yer almaktadır. Araştırmacılar tarafından hasen-garîb terimi, "Tek isnadla rivayet edilmiş ve hasen seviyesine ulaşmış hadis demektir” şeklindeki açıklanmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Mücteba Uğur, "Hasen" maddesi, DİA, İstanbul, 1997, 16/374-375.
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n b. İsa, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Haris b. Hişam, Hz. Peygamber'e (sav) vahyin nasıl geldiğini sordu. Hz. Peygamber (sav), 'Bazen çıngırak sesi şeklinde gelir. Bu da bana en zor gelen şeklidir. Bazen de melek insan şekline bürünerek vahyi getirir; benimle konuşur ve ben de söylediklerini aklımda tutarım.' dedi. Hz. Aişe, "Soğuk bir günde Hz. Peygamber'e vahiy geldiğini gördüm. Vahiy alması bitince baktım ki alnından oluk gibi ter boşalıyordu." demiştir. Ebu İsa [Tirmizî], "Bu, 'hasen-sahih' bir hadistir" demiştir.
Açıklama: 'Hasen-Sahih' gibi birleşik sıhhat değerlendirmeleri Tirmizî'nin Sünen'inde çokca yer almaktadır. Ancak tam olarak hangi anlama geldiği konusunda hadis alimleri arasında ihtilafa sebep olmuştur. “Hadis iki tarikten rivayet edilmiş olup birine göre sahih, diğerine göre hasen seviyesindedir” şeklindeki açıklamanın tercih edildiği kaydedilmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Mücteba Uğur, "Hasen" maddesi, DİA, İstanbul, 1997, 16/374-375.
Bize Zeyd b. Ahzem et-Tâî, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona Câbir, ona Ebu Nasr, ona da Enes (ra), şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) toplamakta olduğum bir çeşit baklayı bana künye olarak [Ebu Hamza] vermişti." Tirmizî: "Bu, garîb bir hadistir. Bu hadisi sadece Câbir el Cu'fî’nin, Ebu Nasr’dan naklettiği rivayetle bilmekteyiz. Ebu Nasr, Hayseme el Basrî’dir. Enes’ten pek çok hadis rivayet etmiştir.”
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَاطِمَةُ سَيِّدَةُ نِسَاءِ أَهْلِ الْجَنَّةِ
Açıklama: Hayır: Amel ile ortaya konulmuş ve Allah'ın lütfetmiş olduğu bir ilim. Ali el-Kârî, Mirkât, 9/4018.
Açıklama: Bildirildiğine göre ''النَّاسُ'' kelimesi ile fetihle birlikte müslüman olan Mekkeliler kastedilmiştir. Amr ise, fetihten önce bile-isteye muhacir olarak Medine'ye gelmiştir (Tuhfetü'l-ahvezî, X, 231).