4852 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. İsmail, ona Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adî, ona Hişâm b. Hassân, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: [Allah Teâlâ tarafından] Rasulullah'a (sav) kırk yaşındayken vahyedildi. Mekke'de on üç; Medine'de ise on sene kadar kaldı. Altmış üç yaşındayken de vefat etti. Ebu İsa [Tirmizî], "Bu, 'hasen-sahih' bir hadistir" demiştir.
Açıklama: 'Hasen-Sahih' gibi birleşik sıhhat değerlendirmeleri Tirmizî'nin Sünen'inde çokca yer almaktadır. Ancak tam olarak hangi anlama geldiği konusunda hadis alimleri arasında ihtilafa sebep olmuştur. “Hadis iki tarikten rivayet edilmiş olup birine göre sahih, diğerine göre hasen seviyesindedir” şeklindeki açıklamanın tercih edildiği kaydedilmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Mücteba Uğur, "Hasen" maddesi, DİA, İstanbul, 1997, 16/374-375.
Bize Abdullah b. İshak el-Cevherî, ona Ebu Âsım, ona Abdullah b. el-Müemmel, ona İbn Ebu Müleyke Hz. Ayşe'nin şöyle anlattığını rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) Zübeyr'in evinde bir kandil gördü ve 'Ey Ayşe! (Ablan) Esma'nın doğum yaptığını zannediyorum. Çocuğa isim vermeyiniz onun ismini ben vereceğim' buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) o çocuğa Abdullah ismini verdi ve elindeki (çiğnenmiş) hurmayla bebeğin damağını ovdu." Tirmizî, bu hadisin hasen-garib olduğunu söylemiştir.
Bize İshâk b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona arz usulü ile Mâlik b. Enes, ona İshâk b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: Ebu Talha, Ümmü Süleym'e "Rasulullah'ın (sav) sesinin az çıktığını duydum ve aç olduğunu anladım. Yiyecek bir şeyler var mı?" diye sordu. Ümmü Süleym "Evet" diye cevap verdi. Arpa unundan yapılmış birkaç ekmek ve bir örtü çıkardı. Ekmekleri örtüyle sardı ve elime verdi. Bir kısmını da kendine bıraktı ve beni Rasulullah'a (sav) gönderdi. Ekmekleri götürdüm. Rasulullah’ı (sav) yanında ashabıyla birlikte mescitte otururken buldum. Onların yanında durdum. Rasulullah (sav) "Seni Ebu Talha mı gönderdi?" diye sordu. "Evet" dedim. "Yemekle mi?" diye sordu. "Evet" dedim. Rasulullah (sav) yanındakilere "Haydi kalkın" buyurdu. Hep birlikte yürüdüler. Ben de onların önünden yürüdüm. Ebu Talha’ya varınca durumu haber verdim. Ebu Talha “Ey Ümmü Süleym! Rasûlullah (sav), beraberindekilerle birlikte bize geldi kendilerine yedirecek bir şeyimiz de yok!” dedi. Ümmü Süleym "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" dedi. Ebu Talha gidip Rasulullah’ı (sav) karşıladı. Daha sonra (Rasulullah (sav) ve Ebu Talha) birlikte eve geldiler. Rasulullah (sav) "Haydi Ümmü Süleym, ne varsa getir!" dedi. Ümmü Süleym, ekmeği getirdi. Hz. Peygamber (sav) ekmeğin ufalanmasını emretti. Ümmü Süleym, yağ tulumunu sıkarak onun içinden katık çıkardı. Sonra Rasulullah (sav), kaba bir şeyler okudu ve Ebu Talha’ya "On kişiye izin ver gelsinler" dedi. Ebu Talha on kişiye yemek yemeleri için izin verdi. Yemekten yeyip doydular ve evden çıktılar. Daha sonra Rasulullah (sav), Ebu Talha’ya "On kişiye daha izin ver" dedi. Sonra onlara izin verdi, bunlar da girdiler. Doyana kadar yediler ve ardından çıktılar. Bütün hepsi yediler, doydular. O gün o topluluk yetmiş veya seksen kişiydi. Ebu İsa (et-Tirmizî): "Bu, sahîh bir hadistir" demiştir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّمَا فَاطِمَةُ بُضْعَةٌ مِنِّي