Öneri Formu
Hadis Id, No:
15239, T002626
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عُبَيْدَةَ بْنُ أَبِى السَّفَرِ - وَاسْمُهُ أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْهَمْدَانِىُّ الْكُوفِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ يُونُسَ بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ الْهَمْدَانِىِّ عَنْ أَبِى جُحَيْفَةَ عَنْ عَلِىٍّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ أَصَابَ حَدًّا فَعُجِّلَ عُقُوبَتُهُ فِى الدُّنْيَا فَاللَّهُ أَعْدَلُ مِنْ أَنْ يُثَنِّىَ عَلَى عَبْدِهِ الْعُقُوبَةَ فِى الآخِرَةِ وَمَنْ أَصَابَ حَدًّا فَسَتَرَهُ اللَّهُ عَلَيْهِ وَعَفَا عَنْهُ فَاللَّهُ أَكْرَمُ مِنْ أَنْ يَعُودَ فِى شَىْءٍ قَدْ عَفَا عَنْهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ صَحِيحٌ . وَهَذَا قَوْلُ أَهْلِ الْعِلْمِ لاَ نَعْلَمُ أَحَدًا كَفَّرَ أَحَدًا بِالزِّنَا أَوِ السَّرِقَةِ وَشُرْبِ الْخَمْرِ .
Tercemesi:
Bize asıl adı Ahmed b. Abdullah el-Hemedânî el-Kûfî olan Ebu Ubeyde b. Ebü’s-Sefer, ona Haccac b. Muhammed, ona Yunus b. Ebu İshak, ona Ebu İshak el-Hemedânî, ona Ebu Cuhayfe, ona Hz. Ali Rasul-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Kim bir suç (had) işler de cezasını bu dünyada çekerse Allah ahirette kuluna cezayı ikileyerek tekrar vermeyecek kadar adildir. Kim bir suç (had) işler de Allah onu örter ve kendisini affederse, kıyamet günü (dünyada) affettiği bir suçtan dolayı (kuluna) tekrar ceza vermeyecek kadar kerîmdir.
Tirmizî: Bu hadis hasen-garib-sahihtir. İlim adamlarının görüşü, bu hadis doğrultusundadır. Zina, hırsızlık ve içki yüzünden kişinin kafir olacağına hüküm veren bir alim olduğunu bilmiyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 11, 5/16
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Avn b. Ebu Cuheyfe es-Süvâi (Avn b. Vehb b. Abdullah)
3. Ebu İsrail Yunus b. Ebu İshak es-Sebî'î (Yunus b. Amr b. Abdullah)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
5. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
6. Ahmed b. Abdullah el-Hemdanî (Ahmed b. Abdullah b. Muhammed)
Konular:
Ceza, dünyada çekilen cezalar günahlara kefarettir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15249, T002631
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو حَفْصٍ عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ قَيْسٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « آيَةُ الْمُنَافِقِ ثَلاَثٌ: إِذَا حَدَّثَ كَذَبَ وَإِذَا وَعَدَ أَخْلَفَ وَإِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ الْعَلاَءِ وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَأَنَسٍ وَجَابِرٍ . حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ أَبِى سُهَيْلِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ وَأَبُو سُهَيْلٍ هُوَ عَمُّ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَاسْمُهُ نَافِعُ بْنُ مَالِكِ بْنِ أَبِى عَامِرٍ الأَصْبَحِىُّ الْخَوْلاَنِىُّ .
Tercemesi:
Bize Ebu Hafs Amr b. Ali, ona Yahya b. Muhammed b. Kays, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona Ebu Hüreyre, Rasul-i Ekrem’in şöyle dediğini rivayet etti: “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiğinde ona hıyanet eder.”
Tirmizî: Bu hadis el-Alâ hadisi olarak hasen-garibtir. Ebû Hüreyre’den değişik yollarla rivâyet edilmiştir. Bu konuda İbn Mes’ud, Enes ve Câbir’den de hadis rivayet edilmiştir. Ali b. Hucr, İsmail b. Cafer, Ebu Süheyl b. Mâlik, babası Mâlik isnadıyla Ebu Hüreyre’den mana olarak bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Ebu Süheyl, Mâlik b. Enes’in amcası olup adı Nâfi’ b. Mâlik b. Ebu Âmir el Asbahî el Havlânî’dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 14, 5/19
Senetler:
()
Konular:
Münafık, Münafığın Alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15251, T002632
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ ابْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ : « أَرْبَعٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ كَانَ مُنَافِقًا وَإِنْ كَانَتْ خَصْلَةٌ مِنْهُنَّ فِيهِ كَانَتْ فِيهِ خَصْلَةٌ مِنَ النِّفَاقِ حَتَّى يَدَعَهَا : مَنْ إِذَا حَدَّثَ كَذَبَ وَإِذَا وَعَدَ أَخْلَفَ وَإِذَا خَاصَمَ فَجَرَ وَإِذَا عَاهَدَ غَدَرَ » . قَالَ : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْخَلاَّلُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُرَّةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ . قَالَ: أبُو عِيسى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ، وَإِنَّمَا مَعْنَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ العِلْمِ نِفَاقُ العَمَلِ، وَإِنَّمَا كَانَ نِفَاقُ التَّكْذِيبِ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ» هَكَذَا رُوِيَ عَنِ الحَسَنِ البَصْرِيِّ، شَيْءٌ مِنْ هَذَا أَنَّهُ قَالَ: " النِّفَاقُ نِفَاقَانِ: نِفَاقُ العَمَلِ، وَنِفَاقُ التَّكْذِيبِ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ubeydullah b. Musa, ona Süfyan, ona el-A’meş, ona Abdullah b. Murra, ona Mesruk, ona Adullah b. Amr, Hz. Peygamber’in şöyle dediğini rivayet etti: “Dört özellik vardır ki bunlar kimde bulunursa o kişi münafık olur. Bunlardan biri bulunursa o özelliği terk edinceye kadar o kimsede münafıklık özelliği bulunmuş olur. Konuştuğu zaman yalan söyleyen, söz verdiği zaman sözünde durmayan, davalaştığında yalan söyleyen, sözleşme yaptığı zaman sözleşmesini bozan.”
Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Hasan b. Ali el Hallâl, Abdullah b. Nümeyr el-A’meş vasıtası ile Abdullah b. Murra’dan bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. Tirmizî: Hadis hasen-sahihtir. Bu hadiste sözü edilen nifak, ilim adamlarınca amelde münafıklıktır. Yalanlama (inanç) nifakı, Rasulullah (sav) zamanında yapılmış olan nifaktır. Hasan-ı Basrî’den buna benzer bir şey rivayet edilmiştir ki o şöyle der: Nifak iki türlüdür. Amelde olan nifak, diğeri de yalanlama (inanç) nifakı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 14, 5/19
Senetler:
()
Konular:
Münafık, Münafığın Alametleri
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Süfyân, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona Muaz b. Cebel'in naklettiğine göre Rasulullah (sav):
"Allah'ın kullar üzerindeki hakkı nedir, bilir misin?" dedi. Muaz, 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah'ın kulları üzerindeki hakkı O'na kulluk etmeleri ve hiç bir şeyi O'na ortak koşmamalarıdır" buyurdu. "Bunu yaptıkları zaman kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin?" dedi. O da 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Onlara azap etmemesidir" buyurdu.
Tirmizî bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir. Bu hadis Muaz b. Cebel'den başka bir tarikten de nakledilmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15277, T002643
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُوداود حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: "أَتَدْرِى مَا حَقُّ اللَّهِ عَلَى الْعِبَادِ؟." قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ: "فَإِنَّ حَقَّهُ عَلَيْهِمْ أَنْ يَعْبُدُوهُ وَلاَ يُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا." قَالَ :" اتَدْرِى مَا حَقُّهُمْ عَلَيْهِ إِذَا فَعَلُوا ذَلِكَ ؟" قُلْتُ : اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ:" أَنْ لاَ يُعَذِّبَهُمْ" . هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Süfyân, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona Muaz b. Cebel'in naklettiğine göre Rasulullah (sav):
"Allah'ın kullar üzerindeki hakkı nedir, bilir misin?" dedi. Muaz, 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah'ın kulları üzerindeki hakkı O'na kulluk etmeleri ve hiç bir şeyi O'na ortak koşmamalarıdır" buyurdu. "Bunu yaptıkları zaman kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin?" dedi. O da 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Onlara azap etmemesidir" buyurdu.
Tirmizî bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir. Bu hadis Muaz b. Cebel'den başka bir tarikten de nakledilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 18, 5/26
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaz b. Cebel el-Ensarî (Muaz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz)
2. Ebu Abdullah Amr b. Meymun el-Evdî (Amr b. Meymun)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Kelime-i Şahadet, Kelime-i Şehadetin Fazileti
Kulluk, Allah'a kulluk
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15245, T002629
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « إِنَّ الإِسْلاَمَ بَدَأَ غَرِيبًا وَسَيَعُودُ غَرِيبًا كَمَا بَدَأَ فَطُوبَى لِلْغُرَبَاءِ » . وَفِى الْبَابِ: عَنْ سَعْدٍ وَابْنِ عُمَرَ وَجَابِرٍ وَأَنَسٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ مَسْعُودٍ إِنَّمَا نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ حَفْصِ بْنِ غِيَاثٍ عَنِ الأَعْمَشِ وَأَبُو الأَحْوَصِ اسْمُهُ عَوْفُ بْنُ مَالِكِ بْنِ نَضْلَةَ الْجُشَمِىُّ تَفَرَّدَ بِهِ حَفْصٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Hafs b. Ğıyâs, Ona el-A’meş, ona Ebu İshak, ona Ebü’l-Ahvas, ona Abdullah b. Mes’ud Rasul-i Ekrem’in şöyle dediğini rivayet etti: “İslam garib (toplumlar arasında yabancı) bir halde başladı, ilk başladığı gibi yine garib bir hale dönecektir. Ne mutlu o gariblere.”
Bu konuda Sa’d, İbn Ömer, Câbir, Enes ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî: İbn Mes’ûd rivâyeti olarak bu hadis hasen-sahih garibtir. Bu hadisi Hafs b. Ğıyâs’ın A’meş’den rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebü’l Ahvas’ın ismi Avf b. Mâlik b. Nadle el-Cüşemî’dir. Kendisinden sadece Hafs rivayet etmiştir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
فطوبى للغرباء
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 13, 5/18
Senetler:
()
Konular:
İslam, İslam garip olarak başlamış ve garip olarak bitecektir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15188, T002606
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَإِذَا قَالُوهَا مَنَعُوا مِنِّى دِمَاءَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ إِلاَّ بِحَقِّهَا وَحِسَابُهُمْ عَلَى اللَّهِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَأَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona el-A’meş, ona Ebu Salih, ona Ebu Hüreyre, Rasul-i Ekrem’in şöyle dediğini rivayet etti: “İnsanlarla Allah’tan başka ilah yoktur deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bu cümleyi söylediklerinde -haklı olma durumu hariç- mallarını ve canlarını benden kurtarırlar. Ancak gizli durumlarının hesabı Allah’a kalmıştır.” Bu konuda Câbir, Ebu Sai’d ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 1, 5/3
Senetler:
()
Konular:
KTB, TEVHİD
Siyer, Hz. Peygamberin müşriklere savaş ilanı
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15247, T002630
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى أُوَيْسٍ حَدَّثَنِى كَثِيرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَوْفِ بْنِ زَيْدِ بْنِ مِلْحَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « إِنَّ الدِّينَ لَيَأْرِزُ إِلَى الْحِجَازِ كَمَا تَأْرِزُ الْحَيَّةُ إِلَى جُحْرِهَا وَلَيَعْقِلَنَّ الدِّينُ مِنَ الْحِجَازِ مَعْقِلَ الأُرْوِيَّةِ مِنْ رَأْسِ الْجَبَلِ إِنَّ الدِّينَ بَدَأَ غَرِيبًا وَيَرْجِعُ غَرِيبًا فَطُوبَى لِلْغُرَبَاءِ الَّذِينَ يُصْلِحُونَ مَا أَفْسَدَ النَّاسُ مِنْ بَعْدِى مِنْ سُنَّتِى » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona İsmail b. Ebu Üveys, ona Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf b. Zeyd b. Milha, ona babası, ona dedesi Resul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Yılanın toplanıp deliğine girdiği gibi din de (dini yaşayanlar da) toplanıp hicaz bölgesine çekilecektir. Dağ keçilerinin dağların başında toplandıkları gibi din de (dini yaşayanlar da) Hicaz bölgesinde toplanacaktır. Din, garib (yabancı bir sistem) olarak başlamıştır ve ileride tekrar garib hale gelecektir. Ne mutlu o gariblere ki benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyleri değiştirip düzelteceklerdir.” Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 13, 5/18
Senetler:
()
Konular:
Din, din eksikliği
İslam, İslam garip olarak başlamış ve garip olarak bitecektir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15270, T002640
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ أَبُو عَمَّارٍ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « تَفَرَّقَتِ الْيَهُودُ عَلَى إِحْدَى وَسَبْعِينَ أَوِ اثْنَتَيْنِ وَسَبْعِينَ فِرْقَةً وَالنَّصَارَى مِثْلَ ذَلِكَ وَتَفْتَرِقُ أُمَّتِى عَلَى ثَلاَثٍ وَسَبْعِينَ فِرْقَةً » . وَفِى الْبَابِ عَنْ سَعْدٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَعَوْفِ بْنِ مَالِكٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى: حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize el-Hüseyin b. Hureys Ebu Ammâr, ona el-Fadl b. Musa, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona Ebu Hüreyre Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle dediğini rivayet etti: “Yahudiler yetmiş bir veya yetmiş iki fırkaya ayrıldılar. Hıristiyanlar da bir o kadar. Benim ümmetim ise yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır.”
Bu konuda Sa’d, Abdullah b. Amr ve Avf b. Mâlik’den de hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi hasen-sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 18, 5/25
Senetler:
()
Konular:
Mezhep, fırka
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15281, T002644
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى ثَابِتٍ وَعَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ رُفَيْعٍ وَالأَعْمَشِ كُلُّهُمْ سَمِعُوا زَيْدَ بْنَ وَهْبٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَتَانِى جِبْرِيلُ فَبَشَّرَنِى فَأَخْبَرَنِى أَنَّهُ مَنْ مَاتَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ » . قُلْتُ وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ قَالَ « نَعَمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ .
Tercemesi:
Biz Mahmud b. Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu’be, ona Habib b. Ebu Sâbit, Abdulaziz b. Rufey’ ve el-A’meş, bunların üçüne Zeyd b. Vehb, Ebu Zerr’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasul-i Ekrem (sav) bana “Cebrail bana geldi ve Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayarak ölen kimsenin Cennete gireceğini müjdeledi” dedi. Ben de “Zina etse de hırsızlık yapsa da mı?” diye sordum. Rasulullah (sav) “Evet” cevabını verdi. Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Bu konuda Ebü’d Derdâ’dan da hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 18, 5/27
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Kelime-i Şahadet, Kelime-i Şehadetin Fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15273, T002641
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الْحَفَرِىُّ عَنْ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زِيَادِ بْنِ أَنْعُمَ الإِفْرِيقِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « لَيَأْتِيَنَّ عَلَى أُمَّتِى مَا أَتَى عَلَى بَنِى إِسْرَائِيلَ حَذْوَ النَّعْلِ بِالنَّعْلِ حَتَّى إِنْ كَانَ مِنْهُمْ مَنْ أَتَى أُمَّهُ عَلاَنِيَةً لَكَانَ فِى أُمَّتِى مَنْ يَصْنَعُ ذَلِكَ وَإِنَّ بَنِى إِسْرَائِيلَ تَفَرَّقَتْ عَلَى ثِنْتَيْنِ وَسَبْعِينَ مِلَّةً وَتَفْتَرِقُ أُمَّتِى عَلَى ثَلاَثٍ وَسَبْعِينَ مِلَّةً كُلُّهُمْ فِى النَّارِ إِلاَّ مِلَّةً وَاحِدَةً قَالُوا: وَمَنْ هِىَ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ مَا أَنَا عَلَيْهِ وَأَصْحَابِى » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ مُفَسَّرٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِثْلَ هَذَا إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud el-Haferî, ona Süfyan es-Sevrî, ona Abdurrahman b. Ziyâd b. En’um el-İfrîkî, ona Abdullah b. Yezid, ona Abdullah b. Amr Rasulullah’ın (sav) şöyle dediğini rivayet etti: “İsrail oğullarının başına gelen her şey, ayakkabının ayakkabıya eşitliği gibi (karışı karışına) benim ümmetimin başına da mutlaka gelecektir. Hatta onlardan bir kimse açıkça annesine yaklaşmış olsa ümmetimden de böyle yapanlar çıkacaktır. İsrail oğulları yetmiş iki millete ayrılmışlardı. Ümmetim ise yetmiş üç millete ayrılacaktır. Bunlardan biri hariç hepsi Cehennem’de olacaktır. “O millet kimdir? Ey Allah’ın Rasulü” diye sordular da Rasulullah (sav) şöyle cevap verdi: “Ben ve ashabım hangi milletten isek o milletten ve dinden olanlardır.”
Tirmizî: Bu hadis, ayrıntılı olarak rivayet edilmiş (müfesser) olup, gariptir. Onu sadece bu şekliyle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 18, 5/26
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Meafirî (Abdullah b. Yezid)
3. Abdurrahman b. Ziyad el-İfriki (Abdurrahman b. Ziyad b. Enam)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Davud Ömer b. Sa'd el-Haferî (Ömer b. Sa'd b. Ubeyd)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Mezhep, fırka