Bize Ebu Ammâr Hüseyin b. Hureys el-Huzâî, ona Veki, ona Kehmes b. Hasan, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Yahya b. Ya’mur şöylerivayet etmiştir:
Kader konusunda ilk konuşan kişi, Ma’bed el-Cühenî oldu. Bunun üzerine biz de, Hz. Peygamber’in (sav) ashabından bir kişi ile karşılaşırsak ona bu kimselerin ortaya attığı kader konusunu soralım diye Humeyd b. Abdurrahman el-Hımyerî ile birlikte yola çıkıp Medine’ye geldik. Bu sırada Abdullah b. Ömer ile karşılaştık, mescitten dışarı çıkıyordu. Arkadaşımla birlikte onun yanına vardık. Arkadaşımın, bu konuda konuşmayı bana bıraktığını düşünerek İbn Ömer’e “Ey Ebu Abdurrahman, Bazı kimseler Kur’ân okuyor, ilimde derin meselelere dalıyor ve kader diye bir şeyin olmadığını her işin (ezelde takdir edilmeyip) hemen o anda meydana geliveren bir durum olduğunu söylüyorlar” dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer şöyle dedi: Onlarla bir daha karşılaşırsan benim onlardan, onların da benden uzak olduklarını kendilerine bildir. Abdullah’ın adına yemin ettiği Allah'a ant olsun ki onlardan biri Allah yolunda Uhud dağı kadar altın harcasa, yine de kadere ve hayır ve şerrin ondan olduğuna iman etmedikçe, onların bu infakı kabul edilmez. Râvi Yahya b. Ya’mur der ki: Daha sonra Abdullah b. Ömer, Ömer b. Hattâb'ın şöyle dediğini rivayet etti:
"Rasulullah’ın (sav) yanında bulunduğumuz bir sırada, elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah bir adam çıkageldi. Üzerinde yolculuk belirtisi görülmüyordu, içimizden hiçbir kimse de kendisini tanımıyordu. Bu kimse Rasulullah’ın (sav) yanına geldi, dizini onun dizine dayadı ve 'ey Muhammed! İman nedir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'İman, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ahiret gününe, hayır ve şerri ile kadere inanmaktır' diye cevap verdi. Sonra o adam 'İslam nedir?' diye sordu. Allah Rasulü (sav) 'Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in, Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır' buyurdu. Sonra o adam 'ihsan nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'Allah’ı görür gibi ibadet etmendir. Sen onu görmesen de o seni her an görmektedir' buyurdu. Ömer der ki: Soru soran kimse her sorunun ardından 'doğru söyledin' diye tasdik ediyordu. Biz de bu adama hayret ettik, hem soru soruyor hem de aldığı cevabı doğruluyordu. O adam tekrar 'kıyamet ne zaman kopacaktır?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'Sorulan kimse, sorandan daha bilgili değildir' buyurdu. Adam 'kıyametin alametleri nedir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Cariyenin efendisini doğurması, (yani doğan çocukların ana ve babalarına köle muamelesi yapmaları), yalın ayak, baldırı çıplak ve fakir koyun çobanlarının yüksek yüksek binalar yaptırdığını görmendir' buyurdu. Ömer der ki: Bu olaydan üç gün sonra Rasulullah (sav), benimle karşılaştı ve 'Ey Ömer! O (gün) soru soran kimdi biliyor musun? O Cibril idi, size dini temel prensiplerini öğretmeye gelmişti' buyurdu."
[Bize Ahmed b. Muhammed, ona İbn Mübarek, ona Kehmes b. Hasan, bu isnadla hadisin benzerini rivayet etmiştir. Bize Muhamed b. Müsennâ, ona Muaz b. Muaz, ona Kehmes aynı senedle mana itibarıyla benzer rivayette bulunmuştur. Bu konuda Talha b. Ubeydullah, Enes b. Mâlik ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivayet edilmiştir.]
[Tirmizî der ki: Bu hadis hasen-sahihtir. Ömer’den farklı yollarla bu hadisin benzeri rivayet edilmiştir. Aynı hadis, İbn Ömer vasıtası ile Hz. Peygamberden rivayet edilmiştir. Sahih olan rivayet, İbn Ömer’in (babası) Ömer’den yaptığı rivayettir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15197, T002610
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ الْخُزَاعِىُّ أَخْبَرَنَا وَكِيعٌ عَنْ كَهْمَسِ بْنِ الْحَسَنِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمُرَ قَالَ : أَوَّلُ مَنْ تَكَلَّمَ فِى الْقَدَرِ مَعْبَدٌ الْجُهَنِىُّ قَالَ : فَخَرَجْتُ أَنَا وَحُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحِمْيَرِىُّ حَتَّى أَتَيْنَا الْمَدِينَةَ فَقُلْنَا لَوْ لَقِينَا رَجُلاً مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلْنَاهُ عَمَّا أَحْدَثَ هَؤُلاَءِ الْقَوْمُ . قَالَ فَلَقِينَاهُ يَعْنِى عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ وَهُوَ خَارِجٌ مِنَ الْمَسْجِدِ قَالَ : فَاكْتَنَفْتُهُ أَنَا وَصَاحِبِى قَالَ: فَظَنَنْتُ أَنَّ صَاحِبِى سَيَكِلُ الْكَلاَمَ إِلَىَّ فَقُلْتُ : يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّ قَوْمًا يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ وَيَتَقَفَّرُونَ الْعِلْمَ وَيَزْعُمُونَ أَنْ لاَ قَدَرَ وَأَنَّ الأَمْرَ أُنُفٌ قَالَ : فَإِذَا لَقِيتَ أُولَئِكَ فَأَخْبِرْهُمْ أَنِّى مِنْهُمْ بَرِىءٌ وَأَنَّهُمْ مِنِّى بُرَآءُ وَالَّذِى يَحْلِفُ بِهِ عَبْدُ اللَّهِ لَوْ أَنَّ أَحَدَهُمْ أَنْفَقَ مِثْلَ أُحُدٍ ذَهَبًا مَا قُبِلَ ذَلِكَ مِنْهُ حَتَّى يُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ . قَالَ: ثُمَّ أَنْشَأَ يُحَدِّثُ فَقَالَ: قَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ كُنَّا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَاءَ رَجُلٌ شَدِيدُ بَيَاضِ الثِّيَابِ شَدِيدُ سَوَادِ الشَّعَرِ لاَ يُرَى عَلَيْهِ أَثَرُ السَّفَرِ وَلاَ يَعْرِفُهُ مِنَّا أَحَدٌ حَتَّى أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَلْزَقَ رُكْبَتَهُ بِرُكْبَتِهِ ثُمَّ قَالَ : يَا مُحَمَّدُ مَا الإِيمَانُ ؟ قَالَ « أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ » . قَالَ فَمَا الإِسْلاَمُ ؟ قَالَ « شَهَادَةُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ وَإِقَامُ الصَّلاَةِ وَإِيتَاءُ الزَّكَاةِ وَحَجُّ الْبَيْتِ وَصَوْمُ رَمَضَانَ » . قَالَ فَمَا الإِحْسَانُ ؟ قَالَ « أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ فَإِنَّكَ إِنْ لَمْ تَكُنْ تَرَاهُ فَإِنَّهُ يَرَاكَ » . قَالَ فِى كُلِّ ذَلِكَ يَقُولُ لَهُ صَدَقْتَ . قَالَ فَتَعَجَّبْنَا مِنْهُ يَسْأَلُهُ وَيُصَدِّقُهُ . قَالَ فَمَتَى السَّاعَةُ ؟ قَالَ « مَا الْمَسْئُولُ عَنْهَا بِأَعْلَمَ مِنَ السَّائِلِ » . قَالَ فَمَا أَمَارَتُهَا ؟ قَالَ أَنْ تَلِدَ الأَمَةُ رَبَّتَهَا وَأَنْ تَرَى الْحُفَاةَ الْعُرَاةَ الْعَالَةَ أَصْحَابَ الشَّاءِ يَتَطَاوَلُونَ فِى الْبُنْيَانِ » . قَالَ عُمَرُ فَلَقِيَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بَعْدَ ذَلِكَ بِثَلاَثٍ فَقَالَ « يَا عُمَرُ هَلْ تَدْرِى مَنِ السَّائِلُ ؟ ذَاكَ جِبْرِيلُ أَتَاكُمْ يُعَلِّمُكُمْ مَعَالِمَ دِينِكُمْ » حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا كَهْمَسُ بْنُ الْحَسَنِ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ . حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ عَنْ كَهْمَسٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ وَأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ قَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ نَحْوُ هَذَا عَنْ عُمَرَ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالصَّحِيحُ هُوَ ابْنُ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ebu Ammâr Hüseyin b. Hureys el-Huzâî, ona Veki, ona Kehmes b. Hasan, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Yahya b. Ya’mur şöylerivayet etmiştir:
Kader konusunda ilk konuşan kişi, Ma’bed el-Cühenî oldu. Bunun üzerine biz de, Hz. Peygamber’in (sav) ashabından bir kişi ile karşılaşırsak ona bu kimselerin ortaya attığı kader konusunu soralım diye Humeyd b. Abdurrahman el-Hımyerî ile birlikte yola çıkıp Medine’ye geldik. Bu sırada Abdullah b. Ömer ile karşılaştık, mescitten dışarı çıkıyordu. Arkadaşımla birlikte onun yanına vardık. Arkadaşımın, bu konuda konuşmayı bana bıraktığını düşünerek İbn Ömer’e “Ey Ebu Abdurrahman, Bazı kimseler Kur’ân okuyor, ilimde derin meselelere dalıyor ve kader diye bir şeyin olmadığını her işin (ezelde takdir edilmeyip) hemen o anda meydana geliveren bir durum olduğunu söylüyorlar” dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer şöyle dedi: Onlarla bir daha karşılaşırsan benim onlardan, onların da benden uzak olduklarını kendilerine bildir. Abdullah’ın adına yemin ettiği Allah'a ant olsun ki onlardan biri Allah yolunda Uhud dağı kadar altın harcasa, yine de kadere ve hayır ve şerrin ondan olduğuna iman etmedikçe, onların bu infakı kabul edilmez. Râvi Yahya b. Ya’mur der ki: Daha sonra Abdullah b. Ömer, Ömer b. Hattâb'ın şöyle dediğini rivayet etti:
"Rasulullah’ın (sav) yanında bulunduğumuz bir sırada, elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah bir adam çıkageldi. Üzerinde yolculuk belirtisi görülmüyordu, içimizden hiçbir kimse de kendisini tanımıyordu. Bu kimse Rasulullah’ın (sav) yanına geldi, dizini onun dizine dayadı ve 'ey Muhammed! İman nedir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'İman, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ahiret gününe, hayır ve şerri ile kadere inanmaktır' diye cevap verdi. Sonra o adam 'İslam nedir?' diye sordu. Allah Rasulü (sav) 'Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in, Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır' buyurdu. Sonra o adam 'ihsan nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'Allah’ı görür gibi ibadet etmendir. Sen onu görmesen de o seni her an görmektedir' buyurdu. Ömer der ki: Soru soran kimse her sorunun ardından 'doğru söyledin' diye tasdik ediyordu. Biz de bu adama hayret ettik, hem soru soruyor hem de aldığı cevabı doğruluyordu. O adam tekrar 'kıyamet ne zaman kopacaktır?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'Sorulan kimse, sorandan daha bilgili değildir' buyurdu. Adam 'kıyametin alametleri nedir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Cariyenin efendisini doğurması, (yani doğan çocukların ana ve babalarına köle muamelesi yapmaları), yalın ayak, baldırı çıplak ve fakir koyun çobanlarının yüksek yüksek binalar yaptırdığını görmendir' buyurdu. Ömer der ki: Bu olaydan üç gün sonra Rasulullah (sav), benimle karşılaştı ve 'Ey Ömer! O (gün) soru soran kimdi biliyor musun? O Cibril idi, size dini temel prensiplerini öğretmeye gelmişti' buyurdu."
[Bize Ahmed b. Muhammed, ona İbn Mübarek, ona Kehmes b. Hasan, bu isnadla hadisin benzerini rivayet etmiştir. Bize Muhamed b. Müsennâ, ona Muaz b. Muaz, ona Kehmes aynı senedle mana itibarıyla benzer rivayette bulunmuştur. Bu konuda Talha b. Ubeydullah, Enes b. Mâlik ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivayet edilmiştir.]
[Tirmizî der ki: Bu hadis hasen-sahihtir. Ömer’den farklı yollarla bu hadisin benzeri rivayet edilmiştir. Aynı hadis, İbn Ömer vasıtası ile Hz. Peygamberden rivayet edilmiştir. Sahih olan rivayet, İbn Ömer’in (babası) Ömer’den yaptığı rivayettir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 4, 5/6
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
4. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
5. Ebu Hasan Kehmes b. Hasan et-Teymî (Kehmes b. Hasan)
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
İhsan, ihsan nedir?
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, Esasları, Kitaplara iman
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, islam nedir?
KTB, İMAN
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15201, T002612
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ الْبَغْدَادِىُّ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ الْحَذَّاءُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنْ أَكْمَلِ الْمُؤْمِنِينَ إِيمَانًا أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا وَأَلْطَفُهُمْ بِأَهْلِهِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ . وَلاَ نَعْرِفُ لأَبِى قِلاَبَةَ سَمَاعًا مِنْ عَائِشَةَ . وَقَدْ رَوَى أَبُو قِلاَبَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ رَضِيعٌ لِعَائِشَةَ عَنْ عَائِشَةَ غَيْرَ هَذَا الْحَدِيثِ وَأَبُو قِلاَبَةَ اسْمُهُ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ زَيْدٍ الْجَرْمِىُّ . حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ قَالَ ذَكَرَ أَيُّوبُ السَّخْتِيَانِىُّ أَبَا قِلاَبَةَ فَقَالَ كَانَ وَاللَّهِ مِنَ الْفُقَهَاءِ ذَوِى الأَلْبَابِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Meni’ el-Bağdâdî, ona İsmail b. Uleyye, ona Halid el-Hazzâ, ona Ebu Kılâbe, ona Hz. Ayşe, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Mü’minlerin imanı en mükemmel olanı, ahlakı en güzel ve çoluk çocuğuna karşı en yumuşak olanıdır.”
Bu konuda Ebu Hüreyre ve Enes b. Mâlik’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Bu hadis sahihtir, ancak Ebu Kılâbe’nin Ayşe’den hadis işittiğini bilmiyoruz. Ebû Kılâbe, Âişe’nin süt çocuğu Abdullah b. Yezîd vasıtasıyla Ayşe’den bu hadisten başka bir hadis rivayet etmiştir. Ebû Kılâbe’nin adı Abdullah b. Zeyd el Cermî’dir. İbn Ebu Ömer’in nakline göre Süfyan b. Uyeyne şöyle demiştir: Eyyûb es Sahtiyanî, Ebû Kılâbe’den bahsetti ve “Vallahi o, aklı başında fıkıhçılardandı” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 6, 5/9
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Bişr İsmail b. İbrahim el-Minkari (İsmail b. İbrahim)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Aile, Erkeğin ailesine iyi davranması, geçimini sağlaması
İman, imanın amelle ilişkisi
İman, imanın artıp eksilmesi
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15274, T002642
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَرَفَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى عَمْرٍو الشيْبَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الدَّيْلَمِىِّ قَالَ: سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرٍو يَقُولُ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ: « إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ خَلَقَ خَلْقَهُ فِى ظُلْمَةٍ فَأَلْقَى عَلَيْهِمْ مِنْ نُورِهِ فَمَنْ أَصَابَهُ مِنْ ذَلِكَ النُّورِ اهْتَدَى وَمَنْ أَخْطَأَهُ ضَلَّ فَلِذَلِكَ أَقُولُ: جَفَّ الْقَلَمُ عَلَى عِلْمِ اللَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ .
Tercemesi:
Bize el-Hasen b. Arafe, ona İsmail b. Ayyâş, ona Yahya b. Ebu Amr eş-Şeybânî, ona Abdullah b. ed-Deylemî, ona Abdullah b. Amr, Rasul-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Allah yaratıklarını karanlık içerisinde yarattı. Onların üzerine kendi nurundan serpti. O nurdan kime bir parça isabet ederse hidayeti bulur. Kime de o nurdan bir parça ulaşmazsa sapıklıkta kalır. İşte bunun için Allah’ın ilmi (ve ezelde takdiri) üzere kalem ve mürekkep kurudu (değişmez) diyorum.” Tirmizî: Bu hadis hasendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 18, 5/26
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdullah b. Feyruz ed-Deylemi (Abdullah b. Feyruz)
3. Ebu Zür'a Yahya b. Ebu Amr es-Seybanî (Yahya b. Zür'a)
4. Ebu Utbe İsmail b. Ayyâş el-Ansî (İsmail b. Ayyâş b. Süleym)
5. Hasan b. Arafe el-Abdi (Hasan b. Arafe b. Yezid)
Konular:
Allah İnancı, hidayet ve dalalete sevketmesi
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15206, T002614
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الإِيمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ بَابًا فَأَدْنَاهَا إِمَاطَةُ الأَذَى عَنِ الطَّرِيقِ وَأَرْفَعُهَا قَوْلُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَهَكَذَا رَوَى سُهَيْلُ بْنُ أَبِى صَالِحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . وَرَوَى عُمَارَةُ بْنُ غَزِيَّةَ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الإِيمَانُ أَرْبَعَةٌ وَسِتُّونَ بَابًا » . قَالَ حَدَّثَنَا بِذَلِكَ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا بَكْرُ بْنُ مُضَرَ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ غَزِيَّةَ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Veki’, ona Süfyan, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebu salih, Ona Ebu Hüreyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “İmanın yetmiş küsur bölümü vardır. Bunların en aşağı mertebesi, yoldan zarar veren şeyleri kaldırıp atmak, en yüksek mertebesi de Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur) sözünü söylemektir.”
Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Süheyl b. Ebu Salih, hadisi Abdullah b. Dinar, Ebu Salih, Ebu Hüreyre isnadıyla bu şekilde rivayet etmiştir. Umara b. Gazıyye’nin Ebu Salih vasıtası ile Ebu Hüreyre’den nakline göre ise Rasul-i Ekrem “İman altmış dört bölümdür” demiştir. Tirmizî: Kuteybe, Bekir b. Mudar, Umara b. Gazıyye, Ebû Salih Ebû Hüreyre isnadıyla hadisi bize bu şekilde “altmış dört bölümdür” şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 6, 5/10
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
4. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
İman, imanın amelle ilişkisi
İman, imanın artıp eksilmesi
İman, şubeleri
KTB, İMAN
KTB, TEVHİD
Tevhid, Kelime-i tevhidin fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15237, T002625
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا عَبِيدَةُ بْنُ حُمَيْدٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَزْنِى الزَّانِى حِينَ يَزْنِى وَهُوَ مُؤْمِنٌ وَلاَ يَسْرِقُ السَّارِقُ حِينَ يَسْرِقُ وَهُوَ مُؤْمِنٌ وَلَكِنِ التَّوْبَةُ مَعْرُوضَةٌ » . وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَعَائِشَةَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى أَوْفَى . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . - وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا زَنَى الْعَبْدُ خَرَجَ مِنْهُ الإِيمَانُ فَكَانَ فَوْقَ رَأْسِهِ كَالظُّلَّةِ فَإِذَا خَرَجَ مِنْ ذَلِكَ الْعَمَلِ عَادَ إِلَيْهِ الإِيمَانُ » . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى جَعْفَرٍ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىٍّ أَنَّهُ قَالَ فِى هَذَا خَرَجَ مِنَ الإِيمَانِ إِلَى الإِسْلاَمِ . وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ فِى الزِّنَا وَالسَّرِقَةِ « مَنْ أَصَابَ مِنْ ذَلِكَ شَيْئًا فَأُقِيمَ عَلَيْهِ الْحَدُّ فَهُوَ كَفَّارَةُ ذَنْبِهِ وَمَنْ أَصَابَ مِنْ ذَلِكَ شَيْئًا فَسَتَرَ اللَّهُ عَلَيْهِ فَهُوَ إِلَى اللَّهِ إِنْ شَاءَ عَذَّبَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَإِنْ شَاءَ غَفَرَ لَهُ » . رَوَى ذَلِكَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ وَعُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ وَخُزَيْمَةُ بْنُ ثَابِتٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Abîde b. Humeyd, ona el-A’meş, ona Ebu Salih, ona Ebu Hüreyre, Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Zina eden kişi, mü’min olduğu halde zina etmez. Hırsızlık eden de mü’min olarak hırsızlık edemez. Fakat tövbe kapısı açıktır.”
Bu konuda İbn Abbâs, Ayşe ve Abdullah b. Ebu Evfâ’dan da hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi, bu şekliyle hasen-sahih-garibtir. Ebu Hüreyre vasıtası ile Hz. Peygamberden (sav) şu şekilde bir rivayet de nakledilmiştir: “Bir kul zina ettiğinde iman ondan çıkar. Gölgelik gibi başının üzerinde bulunur. O işi bıraktığı vakit iman tekrar kendisine döner.” Ebu Cafer Muhammed b. Ali’nin (el-Bâkır) bu konuda “Bir kul zina ettiğinde İmandan İslam’a çıkar” dediği rivayet edilmiştir. Başka bir şekilde Hz. Peygamber’in (sav) zina ve hırsızlık hakkında “Kim bu suçlardan birini işler de had cezası uygulanırsa bu ceza, onun günahına kefarettir. Kim de bu suçlardan birini işler da Allah onun bu suçunu örterse onun işi Allah’a kalmıştır. Dilerse kıyamet gününde ona azap eder, dilerse kendisini bağışlar” dediği rivayet edilmiştir.
Hadis bu şekilde Ali b. Ebu Tâlib, Ubâde b. es-Sâmit ve Huzeyme b. Sabit Hz. Peygamber’den (sav) rivayet etmişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 11, 5/15
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdurrahman Abide b. Humeyd el-Teymî (Abide b. Humeyd b. Suheyb)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
Ceza, dünyada çekilen cezalar günahlara kefarettir
KTB, İMAN
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَأَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِرَجُلٍ وَهُوَ يَعِظُ أَخَاهُ فِى الْحَيَاءِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْحَيَاءُ مِنَ الإِيمَانِ » . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ فِى حَدِيثِهِ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ رَجُلاً يَعِظُ أَخَاهُ فِى الْحَيَاءِ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى بَكْرَةَ وَأَبِى أُمَامَةَ .
Bize İbn Ebu Ömer ve Ahmed b. Menî’ –ki rivayet ettikleri hadisin manası birdir-, bu ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona da Salim, babası (Abdullah b. Ömer el-Adevî) rivayet etti:
Rasulullah (sav) kardeşini haya konusunda uyaran bir kimseye rastladı ve şöyle buyurdu:
"Haya imandandır."
Ahmed b. Meni' aynı hadisi 'Rasul-i Ekrem (sav), kardeşine haya konusunda uyaran birini işitti ...' şeklinde rivayet eder.
Tirmizî, bu hadis hasen-sahihtir dedi.
Bu konuda Ebu Hüreyre, Ebu Bekre ve Ebu Ümâme’den de hadis rivayet edilmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15208, T002615
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَأَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِرَجُلٍ وَهُوَ يَعِظُ أَخَاهُ فِى الْحَيَاءِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْحَيَاءُ مِنَ الإِيمَانِ » . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ فِى حَدِيثِهِ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ رَجُلاً يَعِظُ أَخَاهُ فِى الْحَيَاءِ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى بَكْرَةَ وَأَبِى أُمَامَةَ .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer ve Ahmed b. Menî’ –ki rivayet ettikleri hadisin manası birdir-, bu ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona da Salim, babası (Abdullah b. Ömer el-Adevî) rivayet etti:
Rasulullah (sav) kardeşini haya konusunda uyaran bir kimseye rastladı ve şöyle buyurdu:
"Haya imandandır."
Ahmed b. Meni' aynı hadisi 'Rasul-i Ekrem (sav), kardeşine haya konusunda uyaran birini işitti ...' şeklinde rivayet eder.
Tirmizî, bu hadis hasen-sahihtir dedi.
Bu konuda Ebu Hüreyre, Ebu Bekre ve Ebu Ümâme’den de hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الْحَيَاءُ مِنَ الإِيمَانِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 7, 5/11
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Haya, utanma duygusu imandandır
KTB, İMAN
Müslüman, haya sahibidir
Seçki, Güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15203, T002613
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ هُرَيْمُ بْنُ مِسْعَرٍ الأَزْدِىُّ التِّرْمِذِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ النَّاسَ فَوَعَظَهُمْ ثُمَّ قَالَ « يَا مَعْشَرَ النِّسَاءِ تَصَدَّقْنَ فَإِنَّكُنَّ أَكْثَرُ أَهْلِ النَّارِ » . فَقَالَتِ امْرَأَةٌ مِنْهُنَّ : وَلِمَ ذَاكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟ قَالَ « لِكَثْرَةِ لَعْنِكُنَّ » . يَعْنِى وَكُفْرَكُنَّ الْعَشِيرَ . قَالَ « وَمَا رَأَيْتُ مِنْ نَاقِصَاتِ عَقْلٍ وَدِينٍ أَغْلَبَ لِذَوِى الأَلْبَابِ وَذَوِى الرَّأْىِ مِنْكُنَّ » . قَالَتِ امْرَأَةٌ مِنْهُنَّ وَمَا نُقْصَانُ دِينِهَا وَعَقْلِهَا ؟ قَالَ « شَهَادَةُ امْرَأَتَيْنِ مِنْكُنَّ بِشَهَادَةِ رَجُلٍ وَنُقْصَانُ دِينِكُنَّ الْحَيْضَةُ تَمْكُثُ إِحْدَاكُنَّ الثَّلاَثَ وَالأَرْبَعَ لاَ تُصَلِّى » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ حَسَنٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah Hüreym b. Mis’ar el-Ezdî et-Tirmizî, ona Abdulaziz b. Muhammed, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, Ebu Hüreyre’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) insanlara bir konuşma yaparak öğüt verdi ve şöyle buyurdu: “Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz, çünkü Cehennemin çoğunluğu sizdendir.” Bunun üzerine içlerinden bir kadın “Ey Allah’ın Rasulü! Bunun sebebi nedir?” diye sorunca Rasul-i Ekrem (sav) “Çok lanet okumanızdır” yani kocalarınıza karşı nankörlük etmenizdir dedi. Rasulullah (sav) şöyle devam etti: “Akıllı ve dirayetli erkekleri; siz akıl ve dini noksan kadınlardan daha çabuk yoldan çıkaranı görmedim.” İçlerinden bir kadın “Kadının dininin ve aklının eksik olması ne demektir?” diye sordu. Allah Rasulü (sav) şöyle dedi: “Sizden iki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine eşittir. Dininizin eksikliği ise âdet görmenizdir ki âdetli olduğunuz günlerde üç dört gün namaz kılamazsınız.”
Bu konuda Ebu Said ve İbn Ömer’den de hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle sahih-garib-hasendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 6, 5/10
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Abdullah Hüreym b. Mis'ar el-Ezdî (Hüreym b. Mis'ar)
Konular:
Kadın, ahiretteki durumu
Kadın, akıl ve dini eksik mi?
Nankörlük, kadının kocasına karşı nankörlüğü
Oruç, hayızlı kadının oruç tutması
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَأَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِرَجُلٍ وَهُوَ يَعِظُ أَخَاهُ فِى الْحَيَاءِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْحَيَاءُ مِنَ الإِيمَانِ » . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ فِى حَدِيثِهِ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ رَجُلاً يَعِظُ أَخَاهُ فِى الْحَيَاءِ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى بَكْرَةَ وَأَبِى أُمَامَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279846, T002615-2
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَأَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِرَجُلٍ وَهُوَ يَعِظُ أَخَاهُ فِى الْحَيَاءِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْحَيَاءُ مِنَ الإِيمَانِ » . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ فِى حَدِيثِهِ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ رَجُلاً يَعِظُ أَخَاهُ فِى الْحَيَاءِ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى بَكْرَةَ وَأَبِى أُمَامَةَ .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer ve Ahmed b. Menî’ –mana birdir-, bu ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Salim, ona babası’nın şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) kardeşine haya etmemesi hakkında nasihat eden bir kimseye rastladı ve şöyle buyurdu: “Haya imandandır.”
Ahmed b. Meni aynı hadisi “Rasul-i Ekrem (sav), kardeşine hayat etmemesi konusunda nasihat eden birini işitti de…” şeklinde rivayet eder.
Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Bu konuda Ebu Hüreyre, Ebu Bekre ve Ebu Ümâme’den de hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 7, 5/11
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
İman, şubeleri
KTB, İMAN
Müslüman, haya sahibidir
Seçki, Güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280487, T002644-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى ثَابِتٍ وَعَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ رُفَيْعٍ وَالأَعْمَشِ كُلُّهُمْ سَمِعُوا زَيْدَ بْنَ وَهْبٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَتَانِى جِبْرِيلُ فَبَشَّرَنِى فَأَخْبَرَنِى أَنَّهُ مَنْ مَاتَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ » . قُلْتُ وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ قَالَ « نَعَمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ .
Tercemesi:
Biz Mahmud b. Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu’be, ona Habib b. Ebu Sâbit, Abdulaziz b. Rufey’ ve el-A’meş, bunların üçüne Zeyd b. Vehb, Ebu Zerr’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasul-i Ekrem (sav) bana “Cebrail bana geldi ve Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayarak ölen kimsenin Cennete gireceğini müjdeledi” dedi. Ben de “Zina etse de hırsızlık yapsa da mı?” diye sordum. Rasulullah (sav) “Evet” cevabını verdi. Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Bu konuda Ebü’d Derdâ’dan da hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 18, 5/27
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Habib b. Ebu Sabit el-Esedî (Habib b. Kays b. Dinar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Kelime-i Şahadet, Kelime-i Şehadetin Fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280488, T002644-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى ثَابِتٍ وَعَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ رُفَيْعٍ وَالأَعْمَشِ كُلُّهُمْ سَمِعُوا زَيْدَ بْنَ وَهْبٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَتَانِى جِبْرِيلُ فَبَشَّرَنِى فَأَخْبَرَنِى أَنَّهُ مَنْ مَاتَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ » . قُلْتُ وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ قَالَ « نَعَمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ .
Tercemesi:
Biz Mahmud b. Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu’be, ona Habib b. Ebu Sâbit, Abdulaziz b. Rufey’ ve el-A’meş, bunların üçüne Zeyd b. Vehb, Ebu Zerr’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasul-i Ekrem (sav) bana “Cebrail bana geldi ve Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayarak ölen kimsenin Cennete gireceğini müjdeledi” dedi. Ben de “Zina etse de hırsızlık yapsa da mı?” diye sordum. Rasulullah (sav) “Evet” cevabını verdi. Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Bu konuda Ebü’d Derdâ’dan da hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 18, 5/27
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Abdullah Abdulaziz b. Rufey' el-Esedî (Abdulaziz b. Rufey')
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Muhammed b. Ğaylan el-Hazzaz (Muhammed b. Abdullah b. Ğaylan)
Konular:
Kelime-i Şahadet, Kelime-i Şehadetin Fazileti