Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Atâ b. Ebu Rabâh, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir:
Cabir b. Abdullah, fetih yılında, Mekke'de Rasulullah'ın (sav) "Şüphesiz Allah (ac) şarap, leş, domuz ve putların satışını haram kıldı" buyurduğunu işitmiştir. Kendisine “Ey Allah'ın Rasulü, leş yağları konusunda ne dersin? Onlarla gemiler boyanıyor, deriler yağlanıyor, insanlar aydınlanıyor” dediler. Rasulullah (sav) da "Hayır, haramdır" buyurdu. Daha sonra Rasulullah (sav) şöyle devam etti "Allah, Yahudileri kahretsin! Allah onlara leşlerin iç yağlarını yasakladığı zaman, onu erittiler sonra satıp parasını yediler."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22619, D003486
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى حَبِيبٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِى رَبَاحٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ عَامَ الْفَتْحِ وَهُوَ بِمَكَّةَ
"إِنَّ اللَّهَ حَرَّمَ بَيْعَ الْخَمْرِ وَالْمَيْتَةِ وَالْخِنْزِيرِ وَالأَصْنَامِ." فَقِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ شُحُومَ الْمَيْتَةِ فَإِنَّهُ يُطْلَى بِهَا السُّفُنُ وَيُدْهَنُ بِهَا الْجُلُودُ وَيَسْتَصْبِحُ بِهَا النَّاسُ فَقَالَ
"لاَ هُوَ حَرَامٌ." ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عِنْدَ ذَلِكَ
"قَاتَلَ اللَّهُ الْيَهُودَ إِنَّ اللَّهَ لَمَّا حَرَّمَ عَلَيْهِمْ شُحُومَهَا أَجْمَلُوهُ ثُمَّ بَاعُوهُ فَأَكَلُوا ثَمَنَهُ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Atâ b. Ebu Rabâh, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir:
Cabir b. Abdullah, fetih yılında, Mekke'de Rasulullah'ın (sav) "Şüphesiz Allah (ac) şarap, leş, domuz ve putların satışını haram kıldı" buyurduğunu işitmiştir. Kendisine “Ey Allah'ın Rasulü, leş yağları konusunda ne dersin? Onlarla gemiler boyanıyor, deriler yağlanıyor, insanlar aydınlanıyor” dediler. Rasulullah (sav) da "Hayır, haramdır" buyurdu. Daha sonra Rasulullah (sav) şöyle devam etti "Allah, Yahudileri kahretsin! Allah onlara leşlerin iç yağlarını yasakladığı zaman, onu erittiler sonra satıp parasını yediler."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 66, /810
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. İbn Ebu Habib Yezid b. Kays el-Ezdî (Yezid b. Süveyd)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ehl-i kitap, Yahudi tasvirleri, Kur'an, Rasulullah ve Sahabenin
Hz. Peygamber, uyarıları
İçki, alış-verişinin yasaklanması
Kazanç, haram kazançlar
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
Ticaret, günahdan arındırmak
Ticaret, hayvanların
Ticaret, Suyun Satılması
Ticaret, yasak olan şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22646, D003513
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الشُّفْعَةُ فِى كُلِّ شِرْكٍ رَبْعَةٍ أَوْ حَائِطٍ لاَ يَصْلُحُ أَنْ يَبِيعَ حَتَّى يُؤْذِنَ شَرِيكَهُ فَإِنْ بَاعَ فَهُوَ أَحَقُّ بِهِ حَتَّى يُؤْذِنَهُ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona İsmail b. İbrahim, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Şüf'a hakkı evlerde ve bahçelerde her türlü ortaklıkta vardır. Bir ortak mallarını ortağına satış teklifi yapmadan hissesini başkasına satamaz. Ortağına satış teklifi yapmadan satarsa, kendisine haber verinceye kadar ortağı onu öncelikli olarak alma hakkına sahiptir" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 75, /815
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Komşuluk, Ticaret, şuf'a hakkı
Ticaret, Ortaklık
Ticaret, ticaret
Ticaret, yasak olan şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22647, D003514
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ
"إِنَّمَا جَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الشُّفْعَةَ فِى كُلِّ مَالٍ لَمْ يُقْسَمْ فَإِذَا وَقَعَتِ الْحُدُودُ وَصُرِفَتِ الطُّرُقُ فَلاَ شفعَةَ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid), ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona Cabir b. Abdullah (ra) şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) taksim edilmemiş tüm (taşınmazlarda) şuf'a hakkının olduğuna hükmetti. (Taksim edilip hisselere ait) sınırlar konularak (belirlendiği) ve yollar da tayin edilerek (ayrıldığında) şuf'a hakkı kalmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 75, /815
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Komşuluk, Ticaret, şuf'a hakkı
Ticaret, ticaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22648, D003515
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ أَوْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ أَوْ عَنْهُمَا جَمِيعًا عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِذَا قُسِّمَتِ الأَرْضُ وَحُدَّتْ فَلاَ شفعَةَ فِيهَا."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Hasan b. Rabi', ona İbn İdris, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihab ez-Zührî, ona Ebu Seleme veya Said b. Müseyyeb ya da ikisi birden, ona da Ebu Hureyre (ra) Hz. Peygamber'in (sav), "arazi taksim edildiği ve sınırları ayrıldığı zaman onda daha şüf'a olmaz" dediğini rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 75, /815
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
6. Ebu Muhammed Abdullah b. İdris el-Evdî (Abdullah b. İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
7. Hasan b. Rabi' el-Burani (Hasan b. Rabi b. Süleyman)
8. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Komşuluk, Ticaret, şuf'a hakkı
Ticaret, ticaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22621, D003488
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَنَّ بِشْرَ بْنَ الْمُفَضَّلِ وَخَالِدَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَاهُمُ - الْمَعْنَى - عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ بَرَكَةَ قَالَ مُسَدَّدٌ فِى حَدِيثِ خَالِدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ بَرَكَةَ أَبِى الْوَلِيدِ ثُمَّ اتَّفَقَا - عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَالِسًا عِنْدَ الرُّكْنِ - قَالَ - فَرَفَعَ بَصَرَهُ إِلَى السَّمَاءِ فَضَحِكَ فَقَالَ
"لَعَنَ اللَّهُ الْيَهُودَ." ثَلاَثًا
"إِنَّ اللَّهَ حَرَّمَ عَلَيْهِمُ الشُّحُومَ فَبَاعُوهَا وَأَكَلُوا أَثْمَانَهَا وَإِنَّ اللَّهَ إِذَا حَرَّمَ عَلَى قَوْمٍ أَكْلَ شَىْءٍ حَرَّمَ عَلَيْهِمْ ثَمَنَهُ."
[وَلَمْ يَقُلْ فِى حَدِيثِ خَالِدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الطَّحَّانِ رَأَيْتُ. وَقَالَ قَاتَلَ اللَّهُ الْيَهُودَ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, Bişr b. Mufaddal ve Halid b. Abdullah, onlara -mana olarak- Halid el-Hazzâ, ona Bereke, ona Müsedded, Halid b. Abdullah hadisinde Bereke Ebu'l-Velid ittifakla ikisinden İbn Abbas'ın (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber'i (sav) (Kâbe'de) rüknün yanında otururken gördüm. Gözünü havaya doğru kaldırıp güldü ve üç defa: "Allah yahudilere lanet etsin!" dedi ve devamla "şüphesiz Allah (cc) onlara iç yağım haram etti ama onlar yağları satıp, parasını yediler. Allah bir topluma bir şeyi yemeyi haram ettiğinde onlara parasını da haram eder" buyurdu.
[Müsedded: Halid b. Abdullah (et-Tahhan) hadisinde (İbn Abbas'ın) gördüm (dediğini) söylemedi. Ayrıca (Allah yahudilere lanet etsin sözü yerine) Allah yahudileri kahretsin dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 66, /810
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Velid Bereke el-Mücâşi'î (Bereke b. Velid)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Ehl-i kitap, Yahudi tasvirleri, Kur'an, Rasulullah ve Sahabenin
Haram, haram yemek
HELALLER VE HARAMLAR
Kazanç, haram kazançlar
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
Olumsuz Davranışlar, Yasaklanan Bazı Hususlar
Ticaret, günahdan arındırmak
Ticaret, kazancı helal olmayan işler
Ticaret, Suyun Satılması
Ticaret, yasak olan şekilleri
Yahudilik, yahudi kültürü
Yiyecekler, haram olanlar
حَدَّثَنَا مُسَدَّدُ بْنُ مُسَرْهَدٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنِ ابْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"عَلَى الْيَدِ مَا أَخَذَتْ حَتَّى تُؤَدِّىَ."
[ثُمَّ إِنَّ الْحَسَنَ نَسِىَ فَقَالَ هُوَ أَمِينُكَ لاَ ضَمَانَ عَلَيْهِ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22714, D003561
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدُ بْنُ مُسَرْهَدٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنِ ابْنِ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"عَلَى الْيَدِ مَا أَخَذَتْ حَتَّى تُؤَدِّىَ."
[ثُمَّ إِنَّ الْحَسَنَ نَسِىَ فَقَالَ هُوَ أَمِينُكَ لاَ ضَمَانَ عَلَيْهِ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded b. Müserhed, ona Yahya b. Said, ona (Said) b. Ebu Arûbe, ona Katade (b. Diame), ona Hasan (el-Basrî), ona Semüra b. Cündüb, Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"(Müsteir/ödünç alan) el, aldığı malı ödeyinceye kadar ondan sorumludur."
[Sonra Hasen (bu hadisi) unuttu ve o eminindir, kendisine (müsteire) sorumluluk yoktur dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 90, /823
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, vermek/almak
Bize (Ebu Amr) Ubeydullah b. Muaz (el-Anberî), ona babası (Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî), ona Şube (b. Haccac el-Atekî), ona Abdullah b. Ebu Sefer (el-Hemdanî), ona (Ebu Amr Amir) eş-Şa'bî, ona da Harice b. Salt (el-Bürcümî), amcasının (İlaka b. Suhar et-Temimi) şöyle dediğini rivayet etmiştir: O (Harice'nin amcası) bir kavme uğradı. Kavimdekiler onun, yanına gelip şüphesiz sen o zatın (Peygamber'in (sav) yanından hayırlı bir şey getirmişsindir, bizim için şu adama rukye yap dediler ve kendisine iplerle bağlı deli bir adam getirdiler. Harice'nin amcası sabahlı akşamlı üç gün adama Fatiha suresini okudu (Fatiha süresiyle rukye yaptı). Sureyi her bitirişinde tükrüğünü biriktiriyor sonra da tükürüyordu. Adam sanki kösteğinden kurtulmuş gibi oldu, (iyileşti). (Delinin arkadaşları) rukye yapan zata (ücret olarak) bir şey verdiler. Adam, Nebi'ye (sav) gelip durumu haber verdi. Nebi (sav); "ye, ömrüme yemin ederim ki, kimileri bâtıl bir rukye ile yerler, sen ise hak bir rukye ile yersin" buyurdu.
Açıklama: Bâtıl rukye; yıldızları anmak, yıldızlardan ve cinlerden yardım dilemek şeklinde anlaşılmıştır. (Azimabadî, Avnü'l-ma'bud, III, 278)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275025, D003420-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ خَارِجَةَ بْنِ الصَّلْتِ عَنْ عَمِّهِ أَنَّهُ مَرَّ بِقَوْمٍ فَأَتَوْهُ فَقَالُوا إِنَّكَ جِئْتَ مِنْ عِنْدِ هَذَا الرَّجُلِ بِخَيْرٍ فَارْقِ لَنَا هَذَا الرَّجُلَ. فَأَتَوْهُ بِرَجُلٍ مَعْتُوهٍ فِى الْقُيُودِ فَرَقَاهُ بِأُمِّ الْقُرْآنِ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ غُدْوَةً وَعَشِيَّةً كُلَّمَا خَتَمَهَا جَمَعَ بُزَاقَهُ ثُمَّ تَفَلَ فَكَأَنَّمَا أُنْشِطَ مِنْ عِقَالٍ فَأَعْطُوهُ شَيْئًا فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَهُ لَهُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"كُلْ فَلَعَمْرِى لَمَنْ أَكَلَ بِرُقْيَةٍ بَاطِلٍ لَقَدْ أَكَلْتَ بِرُقْيَةٍ حَقٍّ."
Tercemesi:
Bize (Ebu Amr) Ubeydullah b. Muaz (el-Anberî), ona babası (Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî), ona Şube (b. Haccac el-Atekî), ona Abdullah b. Ebu Sefer (el-Hemdanî), ona (Ebu Amr Amir) eş-Şa'bî, ona da Harice b. Salt (el-Bürcümî), amcasının (İlaka b. Suhar et-Temimi) şöyle dediğini rivayet etmiştir: O (Harice'nin amcası) bir kavme uğradı. Kavimdekiler onun, yanına gelip şüphesiz sen o zatın (Peygamber'in (sav) yanından hayırlı bir şey getirmişsindir, bizim için şu adama rukye yap dediler ve kendisine iplerle bağlı deli bir adam getirdiler. Harice'nin amcası sabahlı akşamlı üç gün adama Fatiha suresini okudu (Fatiha süresiyle rukye yaptı). Sureyi her bitirişinde tükrüğünü biriktiriyor sonra da tükürüyordu. Adam sanki kösteğinden kurtulmuş gibi oldu, (iyileşti). (Delinin arkadaşları) rukye yapan zata (ücret olarak) bir şey verdiler. Adam, Nebi'ye (sav) gelip durumu haber verdi. Nebi (sav); "ye, ömrüme yemin ederim ki, kimileri bâtıl bir rukye ile yerler, sen ise hak bir rukye ile yersin" buyurdu.
Açıklama:
Bâtıl rukye; yıldızları anmak, yıldızlardan ve cinlerden yardım dilemek şeklinde anlaşılmıştır. (Azimabadî, Avnü'l-ma'bud, III, 278)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 38, /798
Senetler:
1. İlaka b. Suhar et-Temimi (İlaka b. Suhar)
2. Harice b. Salt el-Bürcümî (Harice b. Salt b. Suhar)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Zekeriyya b. Ebu Zâide el-Vâdiî (Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Fîruz)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Dua, dua etme adabı
Dua, hastalar için dua etmek
Dua, kabul olma şartları
KTB, ADAB
Kur'an, Fatiha isimleri ve önemi
Rukye, rukye karşılığında ücret almak
Sahabe, ictihadı
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22379, D003417
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ وَكَثِيرُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ حَدَّثَنِى بِشْرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَسَارٍ قَالَ عَمْرٌو حَدَّثَنِى عُبَادَةُ بْنُ نُسَىٍّ عَنْ جُنَادَةَ بْنِ أَبِى أُمَيَّةَ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ نَحْوَ هَذَا الْخَبَرِ - وَالأَوَّلُ أَتَمُّ - فَقُلْتُ مَا تَرَى فِيهَا يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ
"جَمْرَةٌ بَيْنَ كَتِفَيْكَ تَقَلَّدْتَهَا." أَوْ "تَعَلَّقْتَهَا."
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman ve Kesir b. Ubeyd, o ikisine Bakiyye (b. Velîd), ona Bişr b. Abdullah b. Yesar, -Amr b. Osman; Bişr b. Abdullah'ın haddesenî lafzı kullanarak hadisi aldığını söylemiştir- ona Ubade b. Nüsey, ona Cünade b. Ebu Ümeyye, ona da Ubade b. Samit (önceki) haberin benzerini nakletmiştir. Önceki rivayet daha tam ve eksiksizdir. (Bu rivayette farklı olarak) Ubade şöyle demiştir. (Zekât memuru olarak elde edilen mal konusunda) Ey Allah'ın Resulü bu konuda ne buyurursun, dedim.
"Omuzların arasına taktığın veya astığın bir kordur," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 37, /797
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Cünade b. Ebu Ümeyye el-Ezdî (Cünade b. Kübeyr)
3. Ebu Ömer Ubade b. Nüsey el-Kindi (Ubade b. Nüsey)
4. Bişr b. Abdullah eş-Şami (Bişr b. Abdullah b. Yesar)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Hafs Amr b. Osman el-Kuraşî (Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
Konular:
Hediye, memurun hediye alması
İstismar, Kur'an'ı
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Kur'an, öğretmenin fazileti
Sahabe, Ashab-ı Suffa
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22587, D003459
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْخَلِيلِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ حَكِيمِ بْنِ حِزَامٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"الْبَيِّعَانِ بِالْخِيَارِ مَا لَمْ يَفْتَرِقَا فَإِنْ صَدَقَا وَبَيَّنَا بُورِكَ لَهُمَا فِى بَيْعِهِمَا وَإِنْ كَتَمَا وَكَذَبَا مُحِقَتِ الْبَرَكَةُ مِنْ بَيْعِهِمَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَكَذَلِكَ رَوَاهُ سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ وَحَمَّادٌ وَأَمَّا هَمَّامٌ فَقَالَ "حَتَّى يَتَفَرَّقَا أَوْ يَخْتَارَ." ثَلاَثَ مِرَات.]
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Velid et-Tayâlisi, ona Şube (b. Haccâc), ona Katade (b. Diame), ona Ebu Halil (Salih b. Ebu Meryem), ona Abdullah b. Haris, ona da Hakîm b. Hizam'ın haber verdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ayrılmadıkları sürece alıcı ve satıcı (alışverişten) vazgeçme hakkına sahiptirler. Şayet onlar doğru söyler ve malın her şeyini açıklarlarsa bu alışveriş onlara bereket getirir. Şayet onlar maldaki bir kusuru gizler ve yalan konuşurlarsa bu alışverişlerinde bereket olmaz."
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi aynıyla Said b. Ebu Arûbe ve Hammad da nakletmişlerdir. Hemmam ise rivayetinde üç defa "onlar ayrılıncaya yahut bir tercihte bulununcaya kadar" demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 53, /805
Senetler:
1. Hakîm b. Hizam el-Kuraşî (Hakîm b. Hizam b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza b. Kusay b. Kilab)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Haris el-Haşimî (Abdullah b. Haris b. Nevfel b. Haris b. Abdülmuttalib)
3. Ebu Halil Salih b. Ebu Meryem ed-Duba'î (Salih b. Ebu Meryem)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Ahlak, ticaret ahlakı
Aldatmak, alış-verişte aldatmak
Bereket, malın bereketinin kaybolması
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
TİCARET HAYATI
Ticaret, muhayyerlik
Ticaret, ticaret
Ticaret, ticari ilişkiler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275024, D003417-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ وَكَثِيرُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ حَدَّثَنِى بِشْرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَسَارٍ قَالَ عَمْرٌو حَدَّثَنِى عُبَادَةُ بْنُ نُسَىٍّ عَنْ جُنَادَةَ بْنِ أَبِى أُمَيَّةَ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ نَحْوَ هَذَا الْخَبَرِ - وَالأَوَّلُ أَتَمُّ - فَقُلْتُ مَا تَرَى فِيهَا يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ
"جَمْرَةٌ بَيْنَ كَتِفَيْكَ تَقَلَّدْتَهَا." أَوْ "تَعَلَّقْتَهَا."
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman ve Kesir b. Ubeyd, o ikisine Bakiyye (b. Velîd), ona Bişr b. Abdullah b. Yesar, -Amr b. Osman; Bişr b. Abdullah'ın haddesenî lafzı kullanarak hadisi aldığını söylemiştir- ona Ubade b. Nüsey, ona Cünade b. Ebu Ümeyye, ona da Ubade b. Samit (önceki) haberin benzerini nakletmiştir. Önceki rivayet daha tam ve eksiksizdir. (Bu rivayette farklı olarak) Ubade şöyle demiştir. (Zekât memuru olarak elde edilen mal konusunda) Ey Allah'ın Resulü bu konuda ne buyurursun, dedim.
"Omuzların arasına taktığın veya astığın bir kordur," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 37, /797
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Cünade b. Ebu Ümeyye el-Ezdî (Cünade b. Kübeyr)
3. Ebu Ömer Ubade b. Nüsey el-Kindi (Ubade b. Nüsey)
4. Bişr b. Abdullah eş-Şami (Bişr b. Abdullah b. Yesar)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Hasan Kesir b. Ubeyd el-Mezhicî (Kesir b. Ubeyd b. Nümeyr)
Konular:
Hediye, memurun hediye alması
İstismar, Kur'an'ı
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
Kur'an, öğrenmek, öğretmek, okumak, okutmak
Kur'an, öğretmenin fazileti
Sahabe, Ashab-ı Suffa
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri