10631 Kayıt Bulundu.
Bize Abdan b. Ebu Hamza, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona Mesrûk, ona Abdullah b. Amr (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah, çirkin söz ve davranışlar sergilemez, bu konuda kendini de zorlamazdı. O (sav) şöyle buyurmuştu: "Ahlaken güzel olanlarınız, sizin hayırlılarınızdandır."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: خِيَارِكُمْ أَحْسَنَكُمْ أَخْلاَقًا
Bize Müsedded, ona Hammâd, ona da Ebu Cemra, ona da İbn Abbas şöyle söylemiştir: Abdü'l-Kays heyeti Nebinin (sav) huzuruna gelerek: 'Ey Allah'ın Rasulü, bizler Rabia oğullarındanız. Bizimle sizin aranıza (size ulaşmamıza engel olan) Mudar kafirleri girdi. Bundan dolayı bizler sana ancak haram aylarda gelebiliyoruz. Bize senden alıp öğreneceğimiz, geride bıraktıklarımıza da tebliğ edeceğimiz bir şeyler söyle' dediler. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Size dört şey emrediyor, dört şeyi de yasaklıyorum. Allah'a iman edip, Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına şahitlik etmeyi, namazı dosdoğru kılmayı, zekatı vermeyi, aldığınız ganimetlerin beşte birini Allah için vermenizi emrediyorum. Sizlere dubbâ (kabağın içi oyularak yapılan kadeh), hantem (topraktan yapılmış çömlek), nakîr (hurma kütüğünün içi oyularak yapılan fıçı), müzeffeti ( içi ziftle sıvanmış kap) yasak ediyorum. (Yani bu kaplara hurma veya üzüm şırası koyarak içki haline getirmeyi yasak ediyorum.)"
Bize Ebu Nuaym, ona Abdülaziz b. Ebu Seleme b. Macişûn, ona Abdurrahman b. Ebu Sa'sa, ona da babası (Abdullah b. Abdurrahman), Ebu Said'den şöyle rivayet etmiştir: Ebu Said el-Hudrî bana, 'koyunu sevdiğini ve koyun edindiğini görüyorum. Onlara iyi bak ve ruam (bulaşıcı) hastalıklarını tedavi et. Zira ben Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini işitim: "İnsanlar öyle zamanlar yaşayacaklar ki, o dönemde müslümanın en hayırlı malı, dini nedeniyle fitneye düşmekten sakınmak için peşinde dağ başlarında ya da dere boylarında dolaştıkları koyun olacaktır."
Bize Müsedded, ona Hammad, ona Abdülaziz, ona Enes; (T) Bize Yunus, ona Sabit, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: Medîne halkı Rasulullah (sav) zamanında bir kuraklık yaşadı. Bir cuma günü Rasulullah (sav) hutbe verirken bir adam ayağa kalktı ve 'Ey Allah'ın Rasulü! At sürüleri helak oldu, davar sürüleri mahvoldu. Allah'a duâ etsen de bize yağmur yağdırsa!' dedi. Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı, dua etti. Enes (ra) şöyle dedi: Gökyüzü cam gibi parlak iken rüzgar esti, bir bulut oluşturdu. Sonra bulut toplandı. Ardından gökyüzünden bardaktan boşanırcasına yağmur yağdı. Çıktık, evlerimize gelene kadar suya bata çıka yürüdük. Öteki cumaya kadar yağmur aralıksız yağıp durdu. Ertesi cuma aynı adam -veya bir başkası- ayağa kalktı, 'Ey Allah'ın Rasulü! Evler yıkıldı, Allah'a dua etsen de yağmur kesilse!' dedi. Rasulullah (sav) gülümsedi, sonra "Üzerimize değil; çevremize yağdır" diye duâ etti. Buluta baktım, parçalanarak Medîne'nin semasını taç misali kuşattığını gördüm.
Bize Ali b. Abdullah, ona Ezher b. Sa'd, ona İbn Avn, ona da Musa b. Enes'in naklettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle anlatmıştır: Nebi (sav) (bir ara) Sabit b. Kays'ı göremeyince nerede olduğunu sordu. Bir sahabî 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben Sâbit'in durumunu sizin için öğrenirim' dedi ve kalkıp Sâbit'e gitti. Bir de baktı ki Sabit evinde başını önüne eğmiş, üzgün vaziyette oturuyor! Adam 'Hayrola, neyin var?' deyince Sâbit 'Hiç sorma, çok kötüyüm! Hz. Peygamber'in yanında O'nun sesinden daha yüksek sesle konuşuyordum, o yüzden bütün amellerim boşa gitti, cehennemlik oldum!' dedi. Adam hemen gidip durumu Hz. Peygamber'e (sav) arz etti. Ravi Musa b. Enes dedi ki: O zat, tekrar Sâbit'in yanına gelip büyük bir müjde verdi, zira Rasulullah (sav) kendisine şöyle buyurmuştu: 'Sâbit'e git! Ona sen cehennemlik değilsin, bilakis cennet ehlindensin de!”
Bize Ali b. Muhammed, ona Süfyan, ona Eyyûb, ona Muhammed, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Hayber'e sabahın erken vaktinde ulaştı. Hayberliler de tarım aletleri ile çıkmışlardı. Onu gördüklerinde “Muhammed ve ordusu!” dediler. Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı ve "Allahu Ekber, Hayber düştü. Biz düşman toprağına vardığımızda uyarılanların sabahı ne kötüdür." buyurdu.