Açıklama: Önceki hadiste Hz. Peygamber (sav) selem akdi yapılan bir alışverişten sonra afet meydana gelirse alınan peşin paranın helal olmayacağını ifade etmiştir. Atâ da bu hadiste afete nelerin dahil olduğunu kendi görüşü olarak açıklamıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22604, D003471
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْمَهْرِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عُثْمَانُ بْنُ الْحَكَمِ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ قَالَ
"الْجَوَائِحُ كُلُّ ظَاهِرٍ مُفْسِدٍ مِنْ مَطَرٍ أَوْ بَرْدٍ أَوْ جَرَادٍ أَوْ رِيحٍ أَوْ حَرِيقٍ."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Osman b. Hakem, ona İbn Cüreyc, ona da Ata (b. Ebu Rabah) şöyle haber vermiştir:
"Cevâih; yağmur, soğuk, çekirge, rüzgâr veya yangın gibi, zarar veren, telef eden her şeydir. "
Açıklama:
Önceki hadiste Hz. Peygamber (sav) selem akdi yapılan bir alışverişten sonra afet meydana gelirse alınan peşin paranın helal olmayacağını ifade etmiştir. Atâ da bu hadiste afete nelerin dahil olduğunu kendi görüşü olarak açıklamıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 61, /807
Senetler:
1. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
2. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
3. Osman b. Hakem el-Cüzami (Osman b. Hakem)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Süleyman b. Davud el-Mehri (Süleyman b. Davud b. Hammad b. Sa'd)
Konular:
Ticaret, alış verişte risk
Ticaret, ticaret
Ticaret, ticari ilişkiler
Açıklama: Caiha, afet olarak değerlendirilmiş, parası peşin verilen ve olgunlaşmamış ürün üzerine yapılan selem akdinde ürüne afet vurursa alışveriş geçersiz olması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak Yahya'ya göre malın değerinin üçte birinden azına isabet eden zarar uygulama olarak afet olarak değerlendirilmez ve alışveriş bozulmaz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22605, D003472
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عُثْمَانُ بْنُ الْحَكَمِ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ
"لاَ جَائِحَةَ فِيمَا أُصِيبَ دُونَ ثُلُثِ رَأْسِ الْمَالِ - قَالَ يَحْيَى - وَذَلِكَ فِى سُنَّةِ الْمُسْلِمِينَ."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Osman b. Hakem, ona da Yahyâ b. Saîd, şöyle haber vermiştir:
"Selem akdinde yapılan alışverişteki ürünün üçte birinden azına isabet eden zarar, afet olarak değerlendirilmez. Müslümanların uygulaması bu yöndedir."
Açıklama:
Caiha, afet olarak değerlendirilmiş, parası peşin verilen ve olgunlaşmamış ürün üzerine yapılan selem akdinde ürüne afet vurursa alışveriş geçersiz olması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak Yahya'ya göre malın değerinin üçte birinden azına isabet eden zarar uygulama olarak afet olarak değerlendirilmez ve alışveriş bozulmaz.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 61, /807
Senetler:
1. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
2. Osman b. Hakem el-Cüzami (Osman b. Hakem)
3. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
4. Süleyman b. Davud el-Mehri (Süleyman b. Davud b. Hammad b. Sa'd)
Konular:
Ticaret
Ticaret, alış verişte risk
Ticaret, Teslim-tesellüm
Ticaret, yasak olan şekilleri
Ticaret, zararı tazmin edilmeyen
Açıklama: Elinde olmayan malı satmanın yasaklanması, henüz başkasının mülkünde olan bir malı sahibinden habersiz satma anlamına geleceği için uygun görülmemiştir. (Avnu'l-mabud, IX, 291)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22636, D003503
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ أَبِى بِشْرٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ مَاهَكَ عَنْ حَكِيمِ بْنِ حِزَامٍ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ يَأْتِينِى الرَّجُلُ فَيُرِيدُ مِنِّى الْبَيْعَ لَيْسَ عِنْدِى أَفَأَبْتَاعُهُ لَهُ مِنَ السُّوقِ فَقَالَ
"لاَ تَبِعْ مَا لَيْسَ عِنْدَكَ."
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Ebu Bişr (Cafer b. Ebu Vahşiyye), ona Yusuf b. Mâhek, ona da Hakîm b. Hizam şöyle haber vermiştir: Hakîm b. Hizâm, Ey Allah'ın Rasulü! Bir adam bana gelip henüz elimde olmayan bir şeyi satın almak istiyor. Alacağı şeyi (alacak kişiye satmak için) çarşıdan satın alayım mı? diye sordu? Hz. Peygamber (sav), "elinde olmayan şeyi satma!" buyurdu.
Açıklama:
Elinde olmayan malı satmanın yasaklanması, henüz başkasının mülkünde olan bir malı sahibinden habersiz satma anlamına geleceği için uygun görülmemiştir. (Avnu'l-mabud, IX, 291)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 70, /813
Senetler:
1. Hakîm b. Hizam el-Kuraşî (Hakîm b. Hizam b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza b. Kusay b. Kilab)
2. Yusuf b. Mâhek el-Fârisi (Yusuf b. Mâhek b. Behzâz)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Ticaret, elde / malik olmayan, olunmayan malın
Ticaret, Teslim-tesellüm
Ticaret, ticaret
Ticaret, yasak olan şekilleri
YASAKLANAN SATIŞ ŞEKİLLERİ
Açıklama: Hadiste geçen Allah'ın ruhu ifadesini Hattâbî, Kur'ân'ı Kerîm olarak tevil etmiştir. (Meâlimü's-sünen, III, 165; Avnu'l-ma'bûd, IX, 322)
Kitâbu'l-büyu'da nakledilen ve bu konuyla doğrudan irtibatı görülmeyen bu rivayet birçok nüshada yer almadığı gibi Münzirî'de de yer almamaktadır. Ayrıca Ebu Davud'un Lü'lüî nüshasında bulunmadığı, İbn Dâse nüshasında olduğu belirtilmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22660, D003527
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ بْنِ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ لأُنَاسًا مَا هُمْ بِأَنْبِيَاءَ وَلاَ شُهَدَاءَ يَغْبِطُهُمُ الأَنْبِيَاءُ وَالشُّهَدَاءُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِمَكَانِهِمْ مِنَ اللَّهِ تَعَالَى." قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ تُخْبِرُنَا مَنْ هُمْ. قَالَ
"هُمْ قَوْمٌ تَحَابُّوا بِرُوحِ اللَّهِ عَلَى غَيْرِ أَرْحَامٍ بَيْنَهُمْ وَلاَ أَمْوَالٍ يَتَعَاطَوْنَهَا فَوَاللَّهِ إِنَّ وُجُوهَهُمْ لَنُورٌ وَإِنَّهُمْ عَلَى نُورٍ لاَ يَخَافُونَ إِذَا خَافَ النَّاسُ وَلاَ يَحْزَنُونَ إِذَا حَزِنَ النَّاسُ." وَقَرَأَ هَذِهِ الآيَةَ "(أَلاَ إِنَّ أَوْلِيَاءَ اللَّهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ)."
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe, o ikisine Cerir (b. Abdulhamid), ona Umare b. Ka'ka', ona Ebu Zür'a b. Amr b. Cerir, ona da Hz. Ömer b. el-Hattab, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Allah'ın kulları arasında öyle kulları vardık ki nebilerden ve şehitlerden olmadıkları halde kıyamet günündeki konumlarından dolayı nebiler ve şehitler onlara gıpta edeceklerdir." (Orada bulunanlar) Ey Allah'ın Rasulü! Onların kim olduklarını bize haber ver dediler. Hz. Peygamber (sav); "onlar aralarında herhangi bir akrabalık veya karşılıklı alıp verdikleri bir maddi kazanç bağı olmadığı halde Allah'ın ruhu ile birbirlerini sevenlerdir. Allah'a yemin olsun ki onların yüzleri nurdur ve bir nur üstündedirler. İnsanlar korktuğu zaman korkmaz, üzüldükleri zaman da üzülmezler." Sonra şu ayeti okudu. "(Dikkat edin! Allah'ın veli kullarına korku da yoktur, üzüntü de duymazlar.)" (Yunus, 10/62)
Açıklama:
Hadiste geçen Allah'ın ruhu ifadesini Hattâbî, Kur'ân'ı Kerîm olarak tevil etmiştir. (Meâlimü's-sünen, III, 165; Avnu'l-ma'bûd, IX, 322)
Kitâbu'l-büyu'da nakledilen ve bu konuyla doğrudan irtibatı görülmeyen bu rivayet birçok nüshada yer almadığı gibi Münzirî'de de yer almamaktadır. Ayrıca Ebu Davud'un Lü'lüî nüshasında bulunmadığı, İbn Dâse nüshasında olduğu belirtilmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 78, /817
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
1. İnkıta (İnkıta)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Kardeşlik, müslümanlar arası ilişkiler
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE KARŞI ÖDEVLERİ
Salih Amel, Allah'ın razı olacağı ameller
Sevgi, Allah için sevmek
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لاَ تُرْقِبُوا وَلاَ تُعْمِرُوا فَمَنْ أُرْقِبَ شَيْئًا أَوْ أُعُمِرَهُ فَهُوَ لِوَرَثَتِهِ."
Açıklama: Rukba: bağış yapılan kimsenin ölümü halinde malın kendisine dönmesi şartıyla yapılan bağış.
Umra: Bağışlayanın veya lehine bağışta bulunulan kişinin hayatıyla sınırlı olarak yapılan hibe türü.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22709, D003556
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لاَ تُرْقِبُوا وَلاَ تُعْمِرُوا فَمَنْ أُرْقِبَ شَيْئًا أَوْ أُعُمِرَهُ فَهُوَ لِوَرَثَتِهِ."
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona İbn Cüreyc, on Ata (b. Ebu Rabah), ona da Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Rukba (bağış yapılan kişinin ölmesi halinde bağışın sahibine döneceği) ve umra (ömür sınırlaması konularak yapılan) bağışı yapmayınız. Kim rukba veya umra bağışı yaparsa o bağış varislerindir."
Açıklama:
Rukba: bağış yapılan kimsenin ölümü halinde malın kendisine dönmesi şartıyla yapılan bağış.
Umra: Bağışlayanın veya lehine bağışta bulunulan kişinin hayatıyla sınırlı olarak yapılan hibe türü.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 88, /823
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. İshak b. İsmail el-Yetim (İshak b. İsmail)
Konular:
Bağış, Hibe
Miras, kimlere ve ne kadar düştüğü
Ticaret, Rukbe
Umre
Vakıf, malı vb. her şeyi vakfetmek
Açıklama: Hadiste geçen Allah'ın ruhu ifadesini Hattâbî, Kur'ân'ı Kerîm olarak tevil etmiştir. (Meâlimü's-sünen, III, 165; Avnu'l-ma'bûd, IX, 322)
Kitâbu'l-büyu'da nakledilen ve bu konuyla doğrudan irtibatı görülmeyen bu rivayet birçok nüshada yer almadığı gibi Münzirî'de de yer almamaktadır. Ayrıca Ebu Davud'un Lü'lüî nüshasında bulunmadığı, İbn Dâse nüshasında olduğu belirtilmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270974, D003527-2
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ بْنِ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ لأُنَاسًا مَا هُمْ بِأَنْبِيَاءَ وَلاَ شُهَدَاءَ يَغْبِطُهُمُ الأَنْبِيَاءُ وَالشُّهَدَاءُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِمَكَانِهِمْ مِنَ اللَّهِ تَعَالَى." قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ تُخْبِرُنَا مَنْ هُمْ. قَالَ
"هُمْ قَوْمٌ تَحَابُّوا بِرُوحِ اللَّهِ عَلَى غَيْرِ أَرْحَامٍ بَيْنَهُمْ وَلاَ أَمْوَالٍ يَتَعَاطَوْنَهَا فَوَاللَّهِ إِنَّ وُجُوهَهُمْ لَنُورٌ وَإِنَّهُمْ عَلَى نُورٍ لاَ يَخَافُونَ إِذَا خَافَ النَّاسُ وَلاَ يَحْزَنُونَ إِذَا حَزِنَ النَّاسُ." وَقَرَأَ هَذِهِ الآيَةَ "(أَلاَ إِنَّ أَوْلِيَاءَ اللَّهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ)."
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe, o ikisine Cerir (b. Abdulhamid), ona Umare b. Ka'ka', ona Ebu Zür'a b. Amr b. Cerir, ona da Hz. Ömer b. el-Hattab, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Allah'ın kulları arasında öyle kulları vardık ki nebilerden ve şehitlerden olmadıkları halde kıyamet günündeki konumlarından dolayı nebiler ve şehitler onlara gıpta edeceklerdir." (Orada bulunanlar) Ey Allah'ın Rasulü! Onların kim olduklarını bize haber ver dediler. Hz. Peygamber (sav); "onlar aralarında herhangi bir akrabalık veya karşılıklı alıp verdikleri bir maddi kazanç bağı olmadığı halde Allah'ın ruhu ile birbirlerini sevenlerdir. Allah'a yemin olsun ki onların yüzleri nurdur ve bir nur üstündedirler. İnsanlar korktuğu zaman korkmaz, üzüldükleri zaman da üzülmezler." Sonra şu ayeti okudu. "(Dikkat edin! Allah'ın veli kullarına korku da yoktur, üzüntü de duymazlar.)" (Yunus, 10/62)
Açıklama:
Hadiste geçen Allah'ın ruhu ifadesini Hattâbî, Kur'ân'ı Kerîm olarak tevil etmiştir. (Meâlimü's-sünen, III, 165; Avnu'l-ma'bûd, IX, 322)
Kitâbu'l-büyu'da nakledilen ve bu konuyla doğrudan irtibatı görülmeyen bu rivayet birçok nüshada yer almadığı gibi Münzirî'de de yer almamaktadır. Ayrıca Ebu Davud'un Lü'lüî nüshasında bulunmadığı, İbn Dâse nüshasında olduğu belirtilmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 78, /817
Senetler:
1. İnkıta (İnkıta)
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Umare b. Ka'ka' ed-Dabbî (Umare b. Ka'ka' b. Şübrüme)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Kardeşlik, müslümanlar arası ilişkiler
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE KARŞI ÖDEVLERİ
Salih Amel, Allah'ın razı olacağı ameller
Sevgi, Allah için sevmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275040, D003464-2
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى مُحَمَّدٌ أَوْ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُجَالِدٍ قَالَ
"اخْتَلَفَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ شَدَّادٍ وَأَبُو بُرْدَةَ فِى السَّلَفِ فَبَعَثُونِى إِلَى ابْنِ أَبِى أَوْفَى فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ إِنْ كُنَّا نُسْلِفُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَبِى بَكْرٍ وَعُمَرَ فِى الْحِنْطَةِ وَالشَّعِيرِ وَالتَّمْرِ وَالزَّبِيبِ - زَادَ ابْنُ كَثِيرٍ - إِلَى قَوْمٍ مَا هُوَ عِنْدَهُمْ. ثُمَّ اتَّفَقَا وَسَأَلْتُ ابْنَ أَبْزَى فَقَالَ مِثْلَ ذَلِكَ."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube (b. Haccâc); (T)
Bize (Muhammed) b. Kesîr, ona Şube (b. Haccâc), ona Muhammed veya Abdullah b. Mücalid şöyle haber vermiştir:
"Abdullah b. Şeddad ve Ebu Bürde, selem akdi konusunda ihtilaf ettiler ve beni (Abdullah) b. Ebu Evfâ'ya gönderdiler. Abdullah b. Ebu Evfâ, biz Hz. Peygamber (sav) zamanında, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer zamanında arpa, buğday, hurma ve kuru üzüm ticaretinde- (Muhammed) b Kesir şunu ilave etmiştir- bu ürünleri yanlarında bulundurmayan insanlarla selem akdi yapardık. Sonra (Abdullah b. Şeddad ve Ebu Bürde) anlaştılar. İbn Ebzâ'ya da bunu sordum, o da benzerini söyledi."
Açıklama:
Selem akdi, nitelikleri belirlenen vadeli malın peşin bedelle satımı.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 57, /806
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Abdullah b. Ebu Mücalid (Abdullah b. Ebu Mücalid)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Hadis, anlaşılması, yorumu
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Ticaret, elde / malik olmayan, olunmayan malın
Ticaret, meyveyi olgunlaşmadan satmak
Ticaret, selem/selef akdi
Ticaret, ticaret
Ticaret, yasak olan şekilleri
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ
"كَانُوا يَتَبَايَعُونَ الطَّعَامَ جُزَافًا بِأَعْلَى السُّوقِ فَنَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَبِيعُوهُ حَتَّى يَنْقُلُوهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22627, D003494
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ
"كَانُوا يَتَبَايَعُونَ الطَّعَامَ جُزَافًا بِأَعْلَى السُّوقِ فَنَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَبِيعُوهُ حَتَّى يَنْقُلُوهُ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya (b. Said el-Kattan), ona Ubeydullah (b. Ömer), ona Nafi', ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle haber vermiştir:
"İnsanlar çarşıya girmeden çarşının üst taraflarında götürü usulüyle (ölçüsü ve miktarı belli olmaksızın) alışveriş yapıyorlardı. Hz. Peygamber (sav), o malı (kabz ettikleri belli olsun diye aldıkları yerden başka bir yere) nakledinceye kadar satışını yasakladı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 67, /811
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Ticaret, elde / malik olmayan, olunmayan malın
Ticaret, Teslim-tesellüm
Ticaret, ticaret
Ticaret, yasak olan şekilleri
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مُوسَى بْنِ السَّائِبِ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ وَجَدَ عَيْنَ مَالِهِ عِنْدَ رَجُلٍ فَهُوَ أَحَقُّ بِهِ وَيَتَّبِعُ الْبَيِّعُ مَنْ بَاعَهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22664, D003531
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ مُوسَى بْنِ السَّائِبِ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ وَجَدَ عَيْنَ مَالِهِ عِنْدَ رَجُلٍ فَهُوَ أَحَقُّ بِهِ وَيَتَّبِعُ الْبَيِّعُ مَنْ بَاعَهُ."
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Musa b. es-Saib, ona Katade (b. Diame), ona Hasan (el-Basrî), ona da Semüra b. Cündüb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"(Gasbedilmiş, çalınmış veya kaybolmuş bir) malını başkasının yanında gören bir kişi onu (geri) almaya hak sahibidir. (O malı daha önce) satın alan da hesabını malı kendisine satan kişiden alır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 80, /818
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Musa b. Saib el-Vasıti (Musa b. Saib)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
Lukata (Kayıp mal)
Lukata, yitik malın sahibine iadesi
Ticaret, ticaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22668, D003535
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ وَأَحْمَدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالاَ حَدَّثَنَا طَلْقُ بْنُ غَنَّامٍ عَنْ شَرِيكٍ - قَالَ ابْنُ الْعَلاَءِ وَقَيْسٍ - عَنْ أَبِى حَصِينٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَدِّ الأَمَانَةَ إِلَى مَنِ ائْتَمَنَكَ وَلاَ تَخُنْ مَنْ خَانَكَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ ve Ahmed b. İbrahim, o ikisine Talk b. Gannâm, ona Şerik (b. Abdullah), -(Muhammed) b. Alâ, ona (Talk b. Gannâm'a hem Şerîk, hem) Kays (b. Rabi')- o ikisine (Şerik'e ve Kays'a) Ebu Hasîn (Osman b. Asım), ona Ebu Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Sana güvenene emaneti öde. Sana hıyanet edene sen hıyanet etme."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, İcâre 81, /819
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Hasîn Osman b. Asım el-Esedî (Osman b. Asım b. Husayn)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ebu Muhammed Talk b. Ğannam en-Nehai (Talk b. Ğannam b. Talk b. Muaviye)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. İbrahim ed-Devrakî (Ahmed b. İbrahim b. Kesir)
Konular:
Hainlik, hiyanet, ihanet
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı