10631 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Abdülaziz, ona Ebu Hâzım, ona da Sehl b. Sa'd (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) "Yarın sancağı öyle birisine vereceğim ki Allah onun eliyle Hayber fethini nasip edecek" buyurdu. Râvî der ki: Bunun üzerine orada bulunan sahabîler sancağın kime verileceği düşüncesiyle o geceyi geçirdiler ve sabah olur olmaz Rasulullah'ın huzuruna vardılar. Hepsi sancağın kendisine verilmesini umuyordu. Rasulullah (sav) "Ali b. Ebu Tâlib nerededir?" diye sordu. Sahabîler “onun gözleri ağrıyor ey Allah'ın Rasulü” dediler. Rasulullah (sav) "ona haber gönderin de bana gelsin" buyurdu. Ali gelince, Rasulullah (sav) onun gözlerine tükürüğünden bir parça sürüp dua etti ve Ali'nin gözleri hemen iyileşiverdi, hatta hiç ağrımamış gibi oldu. Sancağı Ali'ye verdi. Bunun üzerine Ali “ey Allah'ın Rasulü, Hayber Yahudileri ile onlar da bizim gibi (Müslüman) oluncaya kadar mı savaşacağım?” dedi. Rasulullah (sav) "Hayberliler'in sahasına konaklayıncaya kadar sükûnetle hareket et. Sonra onları İslâm'a girmeye davet et ve onlara İslâm'da onların sorumluluğu olacak Allah'ın haklarını bildir. Allah'a yemin ederim ki, senin sayende Allah'ın, bir tek kişiye bile hidayet vermesi senin için, kızıl develere sahip olmandan daha hayırlıdır" buyurdu.
Bana Amr b. Ali, ona Yezîd b. Harun, ona İsmail b. Ebu Halid, ona da Şa'bî_şöyle demiştir: İbn Ömer (r.anhuma), İbn Ca'fer'e selâm verdiğinde “es-Selâmu aleyke ey iki kanatlı adamın oğlu” derdi.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyir, ona da Âişe şöyle rivayet etmiştir: Fâtıma, Ebu Bekir'e haber gönderip, Hz. Peygamber'den kendine düşen miras payını; Allah'ın, Rasulü'ne fey olarak bıraktığı ve Peygamber'in de Müminlere sadaka yaptığı Medine'deki Fedek ile Hayber ganimetinin beşte birinden kendi payına kalanı istedi.
Bize Abdullah b. Abdulvahhâb, ona Halid, ona Şu'be, ona Vâkıd, ona babası (Muhammed b. Zeyd) ona İbn Ömer, ona da Ebu Beki: Muhammed'e (sav) saygınızı, O'nun ev halkı hususunda da gözetip koruyunuz
Bize Ebu Velîd, ona İbn Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona İbn Ebu Muleyke, ona da Misver b. Mahrame'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Fâtıma benden bir parçadır. Onu öfkelendiren kimse, beni öfkelendirmiş olur"
Fâtıma der ki: Peygamber (sav) ölmeden önceki hastalığında, vefat edeceğini bana gizlice haber verdi. Bunun üzerine ben ağladım. Sonra bana, yine gizlice, hane halkından kendisine ilk kavuşan kimsenin ben olacağımı haber verdi. Buna da (sevinip) güldüm.