حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ لُؤْلُؤَةَ عَنْ أَبِى صِرْمَةَ - قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ غَيْرُ قُتَيْبَةَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنْ أَبِى صِرْمَةَ صَاحِبِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ
"مَنْ ضَارَّ أَضَرَّ اللَّهُ بِهِ وَمَنْ شَاقَّ شَاقَّ اللَّهُ عَلَيْهِ."
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Yahya, ona Muhammed b. Yahya b. Habban, ona Lülüe, ona Ebu Sırme (ra) rivayet etmiştir. -Ebu Davud şöyle demiştir: Bu hadisi rivayet ederken Kuteybe dışındakiler Hz. Peygamber'in ashabından Ebu Sırme demiştir- Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim zarar verirse Allah da ona zarar verir. Kim güçlük çıkarırsa Allah da ona güçlük çıkarır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22885, D003635
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ لُؤْلُؤَةَ عَنْ أَبِى صِرْمَةَ - قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ غَيْرُ قُتَيْبَةَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ عَنْ أَبِى صِرْمَةَ صَاحِبِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ
"مَنْ ضَارَّ أَضَرَّ اللَّهُ بِهِ وَمَنْ شَاقَّ شَاقَّ اللَّهُ عَلَيْهِ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Yahya, ona Muhammed b. Yahya b. Habban, ona Lülüe, ona Ebu Sırme (ra) rivayet etmiştir. -Ebu Davud şöyle demiştir: Bu hadisi rivayet ederken Kuteybe dışındakiler Hz. Peygamber'in ashabından Ebu Sırme demiştir- Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim zarar verirse Allah da ona zarar verir. Kim güçlük çıkarırsa Allah da ona güçlük çıkarır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 31, /839
Senetler:
1. Ebu Sırme Malik b. Ebu Kays el-Mazini (Kays b. Malik b. Enes)
2. Lülüe Mevla Ensar (Lülüe)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Yahya el-Ensarî (Muhammed b. Yahya b. Habban b. Münkiz)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Müslüman, Hakka riayet etmek
Olumsuz Davranışlar, Zarar verme
Şiddet, Eziyet, eziyet etmekten kaçınmak, eziyeti ortadan kaldırmak
Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisî, ona el-Leys, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Abdullah b. ez-Zübeyr'in (ra) rivayet ettiğine göre (Ensârdan) bir adam, Harre'de halkın hurma bahçelerini suladıkları bir ark yüzünden Zübeyir’den davacı oldu. Ensarî, Zübeyr'e suyu serbest bırak, aksın! demiş ama Zübeyr kabul etmemişti. Rasulullah (sav) Zübeyr'e, "Ya Zübeyr! Önce kendin sula, sonra komşularına da suyu gönder!" buyurdu. Ensârî Hz. Peygamber'in bu sözüne kızdı ve Zübeyir, senin halanın oğlu olduğu için mi böyle hüküm veriyorsun? dedi. Bu söz üzerine Hz. Peygamber'in (sav) yüzünün rengi attı ve Zübeyr'e dönüp "Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula! Sonra suyu tut, hurma ağaçlarının köklerine ulaşmadan bırakma!" dedi.
Zübeyr (sözlerine devam ederek) dedi ki: Allah'a yemin olsun ki, "Rabbin hakkı için, onlar aralarında vuku bulan her çekişmede seni hakem kılmadıkları sürece iman etmiş olmazlar" ayetinin bu hadise hakkında indiğini zannediyorum.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22889, D003637
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ أَنَّ رَجُلاً خَاصَمَ الزُّبَيْرَ فِى شِرَاجِ الْحَرَّةِ الَّتِى يَسْقُونَ بِهَا فَقَالَ الأَنْصَارِىُّ سَرِّحِ الْمَاءَ يَمُرُّ . فَأَبَى عَلَيْهِ الزُّبَيْرُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلزُّبَيْرِ
"اسْقِ يَا زُبَيْرُ ثُمَّ أَرْسِلْ إِلَى جَارِكَ." فَغَضِبَ الأَنْصَارِىُّ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنْ كَانَ ابْنَ عَمَّتِكَ فَتَلَوَّنَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ
"اسْقِ ثُمَّ احْبِسِ الْمَاءَ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى الْجَدْرِ." فَقَالَ الزُّبَيْرُ فَوَاللَّهِ إِنِّى لأَحْسِبُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى ذَلِكَ "(فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ)" الآيَةَ.
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Velîd et-Tayâlisî, ona el-Leys, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Abdullah b. ez-Zübeyr'in (ra) rivayet ettiğine göre (Ensârdan) bir adam, Harre'de halkın hurma bahçelerini suladıkları bir ark yüzünden Zübeyir’den davacı oldu. Ensarî, Zübeyr'e suyu serbest bırak, aksın! demiş ama Zübeyr kabul etmemişti. Rasulullah (sav) Zübeyr'e, "Ya Zübeyr! Önce kendin sula, sonra komşularına da suyu gönder!" buyurdu. Ensârî Hz. Peygamber'in bu sözüne kızdı ve Zübeyir, senin halanın oğlu olduğu için mi böyle hüküm veriyorsun? dedi. Bu söz üzerine Hz. Peygamber'in (sav) yüzünün rengi attı ve Zübeyr'e dönüp "Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula! Sonra suyu tut, hurma ağaçlarının köklerine ulaşmadan bırakma!" dedi.
Zübeyr (sözlerine devam ederek) dedi ki: Allah'a yemin olsun ki, "Rabbin hakkı için, onlar aralarında vuku bulan her çekişmede seni hakem kılmadıkları sürece iman etmiş olmazlar" ayetinin bu hadise hakkında indiğini zannediyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 31, /839
Senetler:
1. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Doğal kaynaklar, Su, ortak kullanımı
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Sahabe, Hz. Peygamber'e itirazları
Yargı, Hakimlik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22878, D003628
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ وَبْرِ بْنِ أَبِى دُلَيْلَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ الشَّرِيدِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لَىُّ الْوَاجِدِ يُحِلُّ عِرْضَهُ وَعُقُوبَتَهُ." قَالَ ابْنُ الْمُبَارَكِ يُحِلُّ عِرْضَهُ يُغَلَّظُ لَهُ وَعُقُوبَتَهُ يُحْبَسُ لَهُ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nufeyl, ona Abdullah b. el-Mübarek, ona Vebr b. Ebu Düleyle, ona Muhammed b. Meymun, ona Amr b. eş-Şerid, ona da babasının rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Borcunu ödeyebilecek durumda olan kimsenin ödemeyi savsaklaması, kendisine ağır sözler söylenmesini ve cezalandırılmasını helal kılar."
[İbnü’l-Mübarek dedi ki: Hadisteki Yuhillu irdahû: Kendisine ağır sözler söylenmesini helâl kılar ibaresi ona ağır ve kaba sözlerle hitap edilmesini, ukubetehû: cezalandırmasını” ve bundan dolayı hapsedilmesini (helal kılar) demektir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 29, /838
Senetler:
1. Şerid b. Süveyd es-Sekafi (Şerîd b. Süveyd)
2. Amr b. Şerid es-Sekafi (Amr b. Şerid b. Süveyd)
3. Muhammed b. Müseyke et-Taifî (Muhammed b. Abdullah b. Meymun b. Müseyke)
4. İbn Ebu Düleyle Vebr b. Ebu Düleyle et-Taifî (Vebr b. Müslim)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, vadesinde ödenmeyen
NESLİN KORUNMASI
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22879, D003629
Hadis:
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ أَسَدٍ حَدَّثَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ أَخْبَرَنَا هِرْمَاسُ بْنُ حَبِيبٍ - رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الْبَادِيَةِ - عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِغَرِيمٍ لِى فَقَالَ لِى
"الْزَمْهُ." ثُمَّ قَالَ لِى
"يَا أَخَا بَنِى تَمِيمٍ مَا تُرِيدُ أَنْ تَفْعَلَ بِأَسِيرِكَ."
Tercemesi:
Bize Muaz b. Esed, ona Nadr b. Şümeyl, ona Hirmâs b. Habib- bedevilerden biridir-, ona da babası (Habib et-Temimî), dedesinin (Sa'lebe el-Anberî) şöyle dediği rivayet etti: Bana borçlu olan bir kimseyi Peygamber'e (sav) getirmiştim. Bana, "borçlunun peşini bırakma" buyurdu. (Bir süre) sonra da "Ey Temîm oğullarının kardeşi, esirine ne yapmak istiyorsun?" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 29, /838
Senetler:
1. Ebu Habîb Sa'lebe el-Anberî (Sa'lebe)
2. Habîb et-Temimî (Habîb)
3. Hirmas b. Habîb el-Anberî (Hirmas b. Habîb)
4. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
5. Ebu Abdullah Muaz b. Esed el-Ğanevi (Muaz b. Esed b. Sehbere)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22882, D003632
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا عَمِّى حَدَّثَنَا أَبِى عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى نُعَيْمٍ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ سَمِعَهُ يُحَدِّثُ قَالَ أَرَدْتُ الْخُرُوجَ إِلَى خَيْبَرَ فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ وَقُلْتُ لَهُ إِنِّى أَرَدْتُ الْخُرُوجَ إِلَى خَيْبَرَ. فَقَالَ
"إِذَا أَتَيْتَ وَكِيلِى فَخُذْ مِنْهُ خَمْسَةَ عَشَرَ وَسْقًا فَإِنِ ابْتَغَى مِنْكَ آيَةً فَضَعْ يَدَكَ عَلَى تَرْقُوَتِهِ."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Sa'd b. İbrahim, ona amcası (Yakub b. İbrahim), ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona İbn İshak, ona Ebu Nuaym Vehb b. Keysan, ona da Cabir b. Abdullah şöyle haber vermiştir: Hayber'e gitmek istemiştim ve Hz. Peygamber'e (sav) gelip selam verdim ve ona ben Hayber'e gitmek istiyorum, dedim. Bana şöyle buyurdu:
"Vekilime geldiğin zaman ondan on beş vesk (yiyecek) al. Eğer senden bir delil isterse (işaret olarak) elini onun boğazının altındaki köprücük kemiklerinin üstüne koy."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 30, /838
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Ubeydullah b. Sa'd el-Kuraşi (Ubeydullah b. Sa'd b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
Konular:
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
Yönetim, Vekil tayin etme
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ نَجْدَةَ وَمُوسَى بْنُ مَرْوَانَ الرَّقِّىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ بْنُ الْوَلِيدِ عَنْ بَحِيرِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ عَنْ سَيْفٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ حَدَّثَهُمْ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَضَى بَيْنَ رَجُلَيْنِ. فَقَالَ الْمَقْضِىُّ عَلَيْهِ لَمَّا أَدْبَرَ حَسْبِىَ اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ. فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ اللَّهَ يَلُومُ عَلَى الْعَجْزِ وَلَكِنْ عَلَيْكَ بِالْكَيْسِ فَإِذَا غَلَبَكَ أَمْرٌ فَقُلْ حَسْبِىَ اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ."
Bize Abdülvehhab b. Necde ve Musa b. Mervan, o ikisine Bakiyye b. Velid, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona Seyf (Şami), ona da Avf b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'in (sav) iki kişi arasında hüküm verdi.. Aleyhine hüküm verilen kişi arkasını dönüp giderken “Hasbiyallah ve ni'mel vekîl (Allah bana yeter, o ne güzel vekildir)” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah Teala işlerde gevşeklik gösterilmesini sevmez. Senin işini sıkı tutup ihtiyatlı davranman gerekirdi. Bir işin üstesinden gelmekten aciz kaldığın zaman 'Hasbiyallah ve ni'mel vekîl' de."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22877, D003627
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ نَجْدَةَ وَمُوسَى بْنُ مَرْوَانَ الرَّقِّىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ بْنُ الْوَلِيدِ عَنْ بَحِيرِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ عَنْ سَيْفٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ حَدَّثَهُمْ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَضَى بَيْنَ رَجُلَيْنِ. فَقَالَ الْمَقْضِىُّ عَلَيْهِ لَمَّا أَدْبَرَ حَسْبِىَ اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ. فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ اللَّهَ يَلُومُ عَلَى الْعَجْزِ وَلَكِنْ عَلَيْكَ بِالْكَيْسِ فَإِذَا غَلَبَكَ أَمْرٌ فَقُلْ حَسْبِىَ اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ."
Tercemesi:
Bize Abdülvehhab b. Necde ve Musa b. Mervan, o ikisine Bakiyye b. Velid, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona Seyf (Şami), ona da Avf b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'in (sav) iki kişi arasında hüküm verdi.. Aleyhine hüküm verilen kişi arkasını dönüp giderken “Hasbiyallah ve ni'mel vekîl (Allah bana yeter, o ne güzel vekildir)” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah Teala işlerde gevşeklik gösterilmesini sevmez. Senin işini sıkı tutup ihtiyatlı davranman gerekirdi. Bir işin üstesinden gelmekten aciz kaldığın zaman 'Hasbiyallah ve ni'mel vekîl' de."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 28, /838
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Seyf eş-Şami ()
3. Ebu Abdullah Halid b. Ma'dân el-Kilâ'î (Halid b. Ma'dân b. Ebu Küreyb)
4. Ebu Halid Bahîr b. Sa'd es-Suhûlî (Bahîr b. Sa'd)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Musa b. Mervan et-Temmâr (Musa b. Mervan)
Konular:
Teşvik Edilenler, Tedbir almak/tedbirli olmak
VEKALET
Yargı, Hüküm verirken delil ve şahidle hüküm vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22875, D003625
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى أَبُو الأَصْبَغِ حَدَّثَنِى مُحَمَّدٌ - يَعْنِى ابْنَ سَلَمَةَ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الْحَدِيثِ وَبِإِسْنَادِهِ قَالَ
"حَدَّثَنِى رَجُلٌ مِنْ مُزَيْنَةَ مِمَّنْ كَانَ يَتَّبِعُ الْعِلْمَ وَيَعِيهِ يُحَدِّثُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِمَعْنَاهُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Asbağ Abdulaziz b. Yahya, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, aynı isnadla (önceki) hadisi nakletmiş ve (isnattaki ravi hakkında) şöyle demiştir.
"Bana Müzeyne'den ve ilim peşinde olan ve onu ezberleyip öğrenen bir adam nakletti ve (isnadda) Said b. Müseyyeb'i zikretti. Zührî hadisin benzerini nakletmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 27, /837
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
2. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Seleme el-Bahili (Muhammed b. Seleme b. Abdullah)
4. Ebu Asbağ Abdulaziz b. Yahya el-Bekkâi (Abdulaziz b. Yahya b. Yusuf)
Konular:
Şahitlik, ehl-i kitabın birbiri arasınada
Yargı, Şahitliğin önemi
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22876, D003626
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهُ يَعْنِى لاِبْنِ صُورِيَا
"أُذَكِّرُكُمْ بِاللَّهِ الَّذِى نَجَّاكُمْ مِنْ آلِ فِرْعَوْنَ وَأَقْطَعَكُمُ الْبَحْرَ وَظَلَّلَ عَلَيْكُمُ الْغَمَامَ وَأَنْزَلَ عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى وَأَنْزَلَ عَلَيْكُمُ التَّوْرَاةَ عَلَى مُوسَى أَتَجِدُونَ فِى كِتَابِكُمُ الرَّجْمَ." قَالَ ذَكَّرْتَنِى بِعَظِيمٍ وَلاَ يَسَعُنِى أَنْ أَكْذِبَكَ. وَسَاقَ الْحَدِيثَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdula'lâ (b. Abdula'lâ), ona Said (b. Ebu Arûbe), ona Katade (b. Diame), ona da İkrime şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) İbn Sûriyâ'ya (yemin etmesi için) şöyle demiştir:
"Size Allah'ı hatırlatarak (onun adını anarak) soruyorum. Sizi Firavun ailesinden kurtaran, denizi sizin için yaran, bulutlarla sizi gölgelendiren, sizin için kudret helvası ve bıldırcın indiren ve Musa'ya indirdiği Tevrat'ı size gönderen Allah için söyleyin kitabınızda recm (cezasını) buluyor musunuz?" İbn Sûriyâ, sen bana büyük bir şeyi anıp benden yemin istedin. Artık sana yalan söylemem mümkün değildir, dedi. Ravi bundan sonra hadisin kalanını nakletti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 27, /837
Senetler:
1. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
4. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Kur'an, Recm ayeti, Tevrat'ta
Yahudilik, yahudi kültürü
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ وَمُؤَمَّلُ بْنُ هِشَامٍ - قَالَ ابْنُ قُدَامَةَ - حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ عَنْ بَهْزِ بْنِ حَكِيمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ - قَالَ ابْنُ قُدَامَةَ - إِنَّ أَخَاهُ أَوْ عَمَّهُ وَقَالَ مُؤَمَّلٌ - إِنَّهُ قَامَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَخْطُبُ فَقَالَ جِيرَانِى بِمَا أَخَذُوا. فَأَعْرَضَ عَنْهُ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"خَلُّوا لَهُ عَنْ جِيرَانِهِ."
[لَمْ يَذْكُرْ مُؤَمَّلٌ وَهُوَ يَخْطُبُ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22881, D003631
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ وَمُؤَمَّلُ بْنُ هِشَامٍ - قَالَ ابْنُ قُدَامَةَ - حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ عَنْ بَهْزِ بْنِ حَكِيمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ - قَالَ ابْنُ قُدَامَةَ - إِنَّ أَخَاهُ أَوْ عَمَّهُ وَقَالَ مُؤَمَّلٌ - إِنَّهُ قَامَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَخْطُبُ فَقَالَ جِيرَانِى بِمَا أَخَذُوا. فَأَعْرَضَ عَنْهُ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"خَلُّوا لَهُ عَنْ جِيرَانِهِ."
[لَمْ يَذْكُرْ مُؤَمَّلٌ وَهُوَ يَخْطُبُ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kudame (el-Messîsî) ve Müemmel b. Hişam (el-Yeşküri), onlara İsmail b. Uleyye el-Esedî, ona babası (Behz b. Hakim el-Kuşeyrî), ona da dedesi (Hakîm b. Muaviye el-Behzî) rivayet etmiştir: Ravi Muhammed b. Kudame'ye göre Behz b. Hakim'in dedesinin kardeşi veya amcası, Müemmel'e göre ise bizzat dedesi, hutbe irat ettiği esnada Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldi ve komşularım ne sebeple tutuklandılar? diye sordu. Hz. Peygamber (sav), iki defa ondan yüz çevirdi. Sonra adam, bir şeyler daha söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "onun için komşularını serbest bırakın" buyurdu.
[Bu olaya ilişkin olarak ravi Müemmel, hutbe irat ederken kaydını zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 29, /838
Senetler:
1. Ebu Hakîm Muaviye b. Hayde el-Kuşeyri (Muaviye b. Hayde b. Muaviye b. Kuşayr b. Kab b. Rabi'a)
2. Hakim b. Muaviye el-Behzî (Hakim b. Muaviye b. Hayde b. Muaviye)
3. Ebu Abdulmelik Behz b. Hakim el-Kuşeyrî (Behz b. Hakim b. Muaviye b. Hayde b. Muaviye b. Kuşeyr b. Kab b. Amir)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Hişam Müemmel b. Hişam el-Yeşküri (Müemmel b. Hişam)
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbenin sosyal hayat ile ilişkisi
Hutbe, zaruri durumlarda ara verilmesi
KTB, CUMA
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا الْمُثَنَّى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ بُشَيْرِ بْنِ كَعْبٍ الْعَدَوِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِذَا تَدَارَأْتُمْ فِى طَرِيقٍ فَاجْعَلُوهُ سَبْعَةَ أَذْرُعٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22883, D003633
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا الْمُثَنَّى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ بُشَيْرِ بْنِ كَعْبٍ الْعَدَوِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِذَا تَدَارَأْتُمْ فِى طَرِيقٍ فَاجْعَلُوهُ سَبْعَةَ أَذْرُعٍ."
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Müsenna b. Said, ona Katade (b. Diame), ona Büşeyr b. Ka'b el-Adevî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Yolun genişliği hakkında tartışmaya düşerseniz, onu yedi arşın olarak takdir edin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 31, /839
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Büşeyr b. Ka'b el-Adevî (Büşeyr b. Ka'b)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Müsenna b. Said ed-Dubaî (Müsenna b. Said)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Haklar, İmar ve mesken, bahçe ve tarla arasında Yol hakkı,
Kültürel hayat, Şehir planlama