6730 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Vezîr ed-Dımaşkî, ona Velid, ona Şebîb b. Şeybe, ona Osman b. Ebu Sevde, ona da Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'den (sav) (önceki hadisi) rivayet etmiştir.
Açıklama: Hadisin tam metni için D003641 numaralı hadise bakınız.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Zâide, ona A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim ilim elde etmek üzere yola koyulursa, bu gayreti nedeniyle Allah da ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Amelleri yetersiz kalan kimseyi, soyu-sopu kurtaramaz"
Açıklama: Orijinal metindeki ''لَمْ يُسْرِعْ'' ifadesi, Türkçe'ye uygunluk açısından, hadisin manası da dikkate alınarak ''kurtarmaz'' şeklinde tercüme edilmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süreyc b. Numan, ona Füleyh, ona Ebu Tuvale Abdullah b. Abdurrahman b. Ma'mer el-Ensarî, ona Said b. Yesar ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim Aziz ve Celil Allah’ın rızasını kazanmak için öğrenilmesi gereken bir ilmi, sadece dünya menfaati elde etmek amacıyla öğrenirse, kıyamet gününde cennetin kokusunu dahi alamaz."
Bize Ahmed b. Yunus, ona İbn Ebu Zinad, ona babası (Abdullah b. Zekvan), ona Hârice b. Zeyd b. Sabit, ona da Zeyd b. Sabit şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bana 'And olsun ki ben, yazışma konusunda Yahudilere güvenmiyorum' diyerek bana İbranice öğrenmemi emretti. Ben de on beş gün içinde gayet iyi bir şekilde İbranice öğrendim. Artık Hz. Peygamber (sav) İbranice bir şey yazdırmak istediğinde onu ben yazıyor, okutmak istediğinde onu ben okuyordum."
Bize Nasr b. Ali, ona Ebu Ahmed, ona Kesir b. Zeyd, ona da Muttalib b. Abdullah b. Hantab şöyle rivayet etti: "Zeyd b. Sabit, Muaviye'nin huzuruna girdi. Muaviye, bir hadis hakkında ona soru sordu, ardından, birine hadisi yazmasını emretti. Bunun üzerine Zeyd ona, “Rasulullah (sav), bize hadislerini yazmamamızı emretti” dedi, Muaviye de hadisi sildi."
Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Şihâb, ona Hazzâ, ona Ebu Mütevekkil en-Nâcî, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: "Bizler, teşehhüd (duası) ve Kur'ân (ayetleri) dışında (başka bir şey) yazmıyorduk."
Bize Müemmel, ona Velid; (T) Bize Abbas b. Velid b. Mezyed, ona babası (Velid b. Mezyed), ona Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Mekke fethedildiğinde Hz. Peygamber (sav), kalktı ve hutbe verdi. (Ebu Hureyre), Nebî'nin (sav) verdiği hutbeyi anlattı ve şöyle dedi: Yemen ahalisinden, kendisine Ebu Şâh denilen bir zât kalktı ve 'ey Allah'ın Rasulü, benim için (hutbeyi) yazdırsanız keşke!' dedi. Hz. Peygamber (sav) de '(Hutbeyi) Ebu Şâh için yazın' buyurdu."
Bize Ali b. Sehl er-Remlî, ona da Velid şöyle rivayet etti: "Ebu Amr'a 'Ebu Şâh için ne yazdılar' dedim. 'Hz. Peygamber'den (sav) o gün işittiği hutbeyi' dedi."
Bize Muhammed b. Mansur et-Tusi, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona da Urve şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Hureyre (ra) Hz. Aişe'nin (r.anha) odasının yanı başında oturuyordu. Hz. Aişe de o sırada namaz kılmaktaydı. Ebu Hureyre iki defa, Ey hücrenin sahibi dinle! diye seslendi. Hz. Aişe (r.anha) namazını bitirince, şu adama ve konuşmasına hayret etmez misiniz? Hz. Peygamber (sav) bir şey söylediğinde dinleyici onun kelimelerini saymak istese sayabilirdi! dedi."
Bize Hasan b. Ali, ona Ebu Abdurrahman el-Mukrî, ona Said b. Ebu Eyyüb, ona Bekir b. Amr, ona Ebu Osman Müslim b. Yesar, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) "kim fetva verirse" buyurduğunu; (T) Bize Süleyman b. Davud, ona İbn Vehb, ona Yahya b. Eyyüb, ona Bekir b. Amr, ona Amr b. Ebu Nuayme, ona Abdülmelik b. Mervan'ın süt kardeşi Ebu Osman et-Tunbüzi, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İlme dayanmadan verilen bir fetvanın vebali, fetvayı alan kişiye değil, onu verene aittir." Süleyman el-Mehrî, rivayetinde, "Bir konuda akıl verirken, doğrunun ne olduğunu bildiği halde kardeşini yanlışa yönlendiren kimse, ona ihanet etmiş olur" ifadesini eklemiştir. [Bu rivayet, Süleyman'ın lafzıdır.]