Giriş

Bize Amr b. Avn, ona Halid; (T) Bize Müsedded, ona Halid -hadisin manası aynı olmak üzere-, ona Beyan b. Bişr -Müsedded, Ebu Bişr demiştir-, ona Vebere b. Abdurrahman, ona Amir b. Abdullah b. Zübeyir, ona babası (Abdullah b. Zübeyir) şöyle demiştir: Zübeyir'e “Seni, sahabenin rivayet ettiği gibi, Rasulullah'tan (sav) hadis rivayet etmekten alıkoyan nedir” dedim. şöyle cevap verdi: Vallahi, benim de onun yanında saygınlığım ve yakınlığım vardı. Ancak ben Hz. Peygamber'in (sav) "benim adıma yalan söyleyen cehennemdeki yerine hazırlansın" buyurduğunu işittim.


    Öneri Formu
22934 D003651 Ebu Davud, İlm, 4

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ali b. Hakem, ona Ata, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kendisine bir ilim sorulup da bunu gizleyen kimseye Allah, Kıyamet gününde ateşten bir gem vurur!"


    Öneri Formu
25587 D003658 Ebu Davud, İlm, 9

Bize Müsedded b. Müserhed, ona Abdullah b. Davud, ona Asım b. Racâ b. Hayve, ona Davud b. Cemil, ona da Kesir b. Kays şöyle rivayet etti: Ben, Dımaşk mescidinde Ebu Derdâ ile oturuyordum. Derken bir adam gelip ve “ey Ebu Derdâ! Ben, sana, Rasulullah'ın (sav) şehrinden bana ulaşan bir hadis için geldim ki onu, Hz. Peygamber'den (sav) sen rivayet ediyormuşsun. (Başka bir) ihtiyaç için (de) gelmedim” dedi. Bunun üzerine Ebu Derdâ, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim, ilim talep edeceği bir yola girerse, Allah da onu cennet yollarından birine girdirir. Şüphesiz melekler, memnun olduklarından dolayı ilim talibine kanatlarını sererler. Şüphesiz göktekiler, yerdekiler ve denizdeki balıklar alim için istiğfarda bulunurlar. Alimin âbide üstünlüğü, Dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şüphesiz ki ulema, peygamberlerin mirasçılarıdırlar. Nitekim peygamberler ne dinar ne de dirhem bırakırlar. Onlar ancak ilim bırakırlar. Kim onu alırsa büyük bir nasip edinmiş olur."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَضْلَ الْعَالِمِ عَلَى الْعَابِدِ كَفَضْلِ الْقَمَرِ لَيْلَةَ الْبَدْرِ عَلَى سَائِرِ الْكَوَاكِبِ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: وَإِنَّ الْمَلاَئِكَةَ لَتَضَعُ أَجْنِحَتَهَا رِضًا لِطَالِبِ الْعِلْمِ

    Öneri Formu
22921 D003641 Ebu Davud, İlm, 1

Bize Ahmed b. Muhammed b. Sabit el-Mervezî, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona İbn Ebu Nemle el-Ensari, ona da babası (Ömer b. Muaz) şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi, Rasulullah'ın (sav) yanında otururken Yahudi bir adam da yanındaydı. O sırada yanlarından bir cenaze geçti. Yahudi 'Ey Muhammed! Bu cenaze konuşabilir mi?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Allah daha iyi bilir' dedi. Yahudi de 'konuşabilir' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Ehli kitabın dediklerini ne onaylayın ne de yalanlayın. Sadece 'Biz Allah'a ve peygamberlerine inandık' deyin. Eğer (dedikleri) batıl ise onaylamamış, hak ise de yalanlamamış olursunuz' buyurdu."


    Öneri Formu
22926 D003644 Ebu Davud, İlm, 2

Bize Müsedded ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Yahya, ona Ubeydullah b. Ahnes, ona Velid b. Abdullah b. Ebu Muğîs, ona Yusuf b. Mâhek, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etti: 'Ben, Rasulullah'tan (sav) işittiğim her şeyi ezberlemek için yazıyordum. Kureyş, beni engelleyip 'Rasulullah (sav) kızgınlık ve hoşnutluk esnasında konuşabilen bir beşer iken ondan duyduğun her şeyi yazıyor musun' dediler. Ben de yazmaktan geri durdum ve bunu Rasulullah'a (sav) bildirdim. Hz. Peygamber (sav) parmağı ile ağzını işaret edip "Sen yaz! Canım elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, buradan sadece hak söz çıkar" buyurdu.'


    Öneri Formu
22929 D003646 Ebu Davud, İlm, 3

Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz, ona babası (Hişam b. Ebu Abdullah), ona Katade, ona Ebu Hassan, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), sabahlayana dek bize İsrail oğullarından nakilde bulunurdu. Öyle ki sadece farz namaz için kalkardı."


    Öneri Formu
25592 D003663 Ebu Davud, İlm, 11

Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Müshir, ona Abbâd b. Abbâd el-Havvâs, ona Yahya b. Ebu Amr es-Seybânî, ona Amr b. Abdullah es-Seybânî, ona Avf b. Malik el-Eşcaî Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Topluma kıssa anlatıp, nasihat etmek, ya bir yöneticinin, ya da yöneticinin yetkilendirdiği birinin işidir. Ya da (böyle bir yetkisi yoksa) bu kişi kendini beğenmiş, ön plana çıkmaya çalışan biridir."


    Öneri Formu
25594 D003665 Ebu Davud, İlm, 13

Bize Müsedded, ona Cafer b. Süleyman, ona Mualla b. Ziyad, ona Ala b. Beşir el- Müzeni, ona Ebu Sıddîk en-Naci, ona Ebu Said el-Hudrî şöyle demiştir: "Zayıf (yoksul) muhacirlerden oluşan bir toplulukla birlikte oturuyordum. Öyle ki, bazılarımız çıplaklıktan dolayı (elbiseleri yetmediğinden) birbirinin arkasına saklanıyordu. O sırada bir kişi bize Kur'an okuyordu. Derken Rasulullah (sav) yanımıza geldi. Yanımıza vardığında Kur'an okuyan sustu. Peygamber (sav) selam verdi ve 'ne yapıyordunuz?' diye sordu. Biz de 'ey Allah’ın Rasulü! Bize Kur'an okuyan bir kardeşimiz vardı, biz de Allah’ın kitabını dinliyorduk' dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'ümmetim içinde, kendileriyle birlikte sabretmem emredilen kimseleri var var eden Allah'a hamdolsun' buyurdu, sonra Peygamber (sav) bizim ortamıza oturdu, adeta aramızda eşit olmak için kendisini tam ortamıza konumlandırdı ve elini şöyle (daire çizer gibi) yaptı, biz de hemen halka oluşturduk, yüzlerimiz O’na bakar hâle geldi. (Ebu Saîd el Hudrî der ki:) Rasulullah’ın (sav) aramızdan bir tek beni tanıdığını fark ettim. Sonra şöyle buyurdu: Müjde size ey yoksul muhacirler topluluğu! Kıyamet günü, sizler tam bir nurla parlayacak ve zenginlerden yarım gün önce cennete gireceksiniz. Bu da beş yüz yıl demektir."


    Öneri Formu
25595 D003666 Ebu Davud, İlm, 13


    Öneri Formu
25598 D003669 Ebu Davud, Eşribe, 1


    Öneri Formu
25599 D003670 Ebu Davud, Eşribe, 1