10635 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona da Abdurrahman b. Yezîd şöyle demiştir: Biz Huzeyfe'ye “sahâbe içinde hâl ve hareketi, yolu yordamı bakımından Peygamber'e (sav) yakın olan kimdir ki, biz onu örnek alalım?” diye sorduk. Huzeyfe de “hâl ve hareketi, meslek ve meşrebi ve gidişatı bakımından Peygamber'e(sav) İbn Ümmü Abd'den daha yakın hiçbir kimse tanımıyorum” dedi.
Bize ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Abdullah, ona Hişam b. Urve, ona babası, Abdullah b. Zübeyir şöyle söylemiştir: "Ben ve Ömer b. Ebu Seleme çocuk olduğumuz için hendek gazvesi günü kadınların yanında bırakıldık. Bir de baktım ki, babam Zübeyir atının üstünde iki veya üç kez Beni Kurayza kabilesine gidip geliyor. Eve döndüğümde 'Ey babacığım! Ben seni Kurayza oğulları yurduna gidip gelirken gördüm' dedim. Babam, 'Sen beni öyle mi gördün yavrucuğum' dedi. Ben de 'evet' dedim. Bunun üzerine babam şöyle söyledi: Rasulullah (sav) 'Kurayza oğullarına kim gider de onların haberlerini bana getirir?' dedi. Ben de hemen gittim. Döndüğümde Hz. Peygamber (sav) anne-babasını birlikte zikrederek 'Zübeyir! Anam-babam sana feda olsun' buyurdu."
Bize İbn Ebu Meryem, ona Nâfi b. Ömer, ona da İbn Ebu Müleyke şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbâs'a “vitir namazını bir tek rekât olarak kılan Müminlerin Emiri Muaviye hakkında bir şey diyecek misin?” denildi. O da “doğru yapmıştır, çünkü Muaviye bir fakihtir” dedi .
Bize Ali, ona Süfyan şöyle rivayet etmiştir: Ben Mahzumoğulları kabilesinden olan kadının hadisini sormak üzere Zührî'ye gittim, bana bağırdı. Ali der ki: Bunun üzerine Sufyan'a “sen bu hadisi başka hiçbir kimseden almadın mı?” diye sordum. O da şöyle dedi: Ben bu hadisi, Eyyub b. Musa'nın Zührî'den, onu Urve'den, onun da Hz. Aişe'den naklettiği bir senedle bir kitapta buldum. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Mahzumoğullarından bir kadın hırsızlık yapmıştı. “Bu kadının affı konusunda Hz. Peygamber'le (sav) kim konuşabilir?” dediler. Hiç kimse Hz. Peygamber'e (sav) bunu söylemeye cesaret edemedi. Nihayet Usame b. Zeyd Hz. Peygamber'e (sav) bunu söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İsrail oğulları, içlerinden nüfuz sahibi bir kişi hırsızlık yaparsa onu bırakırlardı. İçlerindeki zayıf kimseler hırsızlık yaparsa onun elini keserlerdi. Bu (hırsızlık yapan) şayet kızım Fatıma olsaydı, elini muhakkak keserdim."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Hakem, ona da Ebu Vâil şöyle demiştir: Hz. Ali, destek istemek üzere Ammâr ile Hasan'ı Kûfe'ye gönderdiği zaman, Ammâr hutbeye çıkıp “ben kesinlikle biliyorum ki Aişe dünyada ve ahirette Peygamber'in (sav) zevcesidir. Lâkin Allah sizleri, kendisine mi yoksa Âişe'ye mi uyacaksınız diye denemektedir” dedi.