حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِلَبَنٍ قَدْ شِيبَ بِمَاءٍ وَعَنْ يَمِينِهِ أَعْرَابِىٌّ وَعَنْ يَسَارِهِ أَبُو بَكْرٍ فَشَرِبَ ثُمَّ أَعْطَى الأَعْرَابِىَّ وَقَالَ
"الأَيْمَنَ فَالأَيْمَنَ."
Bize Ka'neb Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona da İbn Şihab, Enes b. Malik'in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav) suyla karışık bir süt getirilmişti. Sağında bir bedevî, solunda da Ebu Bekir bulunuyordu. Rasulullah (sav) (sütü) içip sonra (kalanını) bedeviye verdi ve "daima sıra ile sağa (ver)" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25655, D003726
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِلَبَنٍ قَدْ شِيبَ بِمَاءٍ وَعَنْ يَمِينِهِ أَعْرَابِىٌّ وَعَنْ يَسَارِهِ أَبُو بَكْرٍ فَشَرِبَ ثُمَّ أَعْطَى الأَعْرَابِىَّ وَقَالَ
"الأَيْمَنَ فَالأَيْمَنَ."
Tercemesi:
Bize Ka'neb Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona da İbn Şihab, Enes b. Malik'in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav) suyla karışık bir süt getirilmişti. Sağında bir bedevî, solunda da Ebu Bekir bulunuyordu. Rasulullah (sav) (sütü) içip sonra (kalanını) bedeviye verdi ve "daima sıra ile sağa (ver)" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 19, /858
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Adab, yeme - içme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25639, D003710
Hadis:
حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ عَنِ السَّيْبَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الدَّيْلَمِىِّ عَنْ أَبِيهِ قَالَ أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَدْ عَلِمْتَ مَنْ نَحْنُ وَمِنْ أَيْنَ نَحْنُ فَإِلَى مَنْ نَحْنُ قَالَ
"إِلَى اللَّهِ وَإِلَى رَسُولِهِ." فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ لَنَا أَعْنَابًا مَا نَصْنَعُ بِهَا قَالَ
"زَبِّبُوهَا." قُلْنَا مَا نَصْنَعُ بِالزَّبِيبِ قَالَ
"انْبِذُوهُ عَلَى غَدَائِكُمْ وَاشْرَبُوهُ عَلَى عَشَائِكُمْ وَانْبِذُوهُ عَلَى عَشَائِكُمْ وَاشْرَبُوهُ عَلَى غَدَائِكُمْ وَانْبِذُوهُ فِى الشِّنَانِ وَلاَ تَنْبِذُوهُ فِى الْقُلَلِ فَإِنَّهُ إِذَا تَأَخَّرَ عَنْ عَصْرِهِ صَارَ خَلاًّ."
Tercemesi:
Bize İsa b. Muhammed, ona Damra, ona es-Seybanî, Abdullah b. ed-Deylemi'den o da babasından nakletmiş. Buna göre Abdullah'ın babası (Feyrûz) ed-Deylemî anlatıyor: Allah'ın Rasulüne geldik. O'na Ey Allah'ın Rasulü! Bizim kim olduğumuzu, nereden gelip, nereye gittiğimizi biliyorsun dedik. Efendimiz, "Allah'a ve Resulüne gidiyorsunuz" diye karşılık verdi. Konuşmaya devam ettik: Ey Allah'ın Resulü! Bizim üzümlerimiz var. Onları ne yapalım? Efendimiz "üzümlerinizi kurutun" buyurdu. Biz kurutulmuş üzümleri ne yapalım? dedik. Efendimiz, "sabahtan suya yatırın, akşam için. Üzümü tulumlarda şıra yapın, testilerde şıra yapmayın. Çünkü tulumlardaki şıra bekleme süresini aşarsa (en fazla) sirkeye dönüşür. (Halbuki, testide çok beklerse şarap olur)" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 10, /854
Senetler:
1. Ebu Abdullah Feyrûz ed-Deylemî (Feyrûz)
2. Abdullah b. Feyruz ed-Deylemi (Abdullah b. Feyruz)
3. Ebu Zür'a Yahya b. Ebu Amr es-Seybanî (Yahya b. Zür'a)
4. Damra b. Rebia el-Filistînî (Damra b. Rebia)
5. ibn Nehhâs er-Remli (İsa b. Muhammed b. İshak)
Konular:
İçecekler, şıra
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنِى عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ الثَّقَفِىُّ عَنْ يُونُسَ بْنِ عُبَيْدٍ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أُمِّهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ
"كَانَ يُنْبَذُ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سِقَاءٍ يُوكَأُ أَعْلاَهُ وَلَهُ عَزْلاَءُ يُنْبَذُ غُدْوَةً فَيَشْرَبُهُ عِشَاءً وَيُنْبَذُ عِشَاءً فَيَشْرَبُهُ غُدْوَةً."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25640, D003711
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنِى عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ الثَّقَفِىُّ عَنْ يُونُسَ بْنِ عُبَيْدٍ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أُمِّهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ
"كَانَ يُنْبَذُ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سِقَاءٍ يُوكَأُ أَعْلاَهُ وَلَهُ عَزْلاَءُ يُنْبَذُ غُدْوَةً فَيَشْرَبُهُ عِشَاءً وَيُنْبَذُ عِشَاءً فَيَشْرَبُهُ غُدْوَةً."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî, ona Yunus b. Ubeyd, ona Hasan, ona annesi, ona da Aişe'den (r. anha) şöyle rivayet olunmuştur:
"Rasulullah'a (sav), yukarısı bağlanan bir tulumda şıra yapılırdı. Tulumun (aşağısında içerisindekini içmeye yarayan bir de) ağzı olurdu. Sabahleyin yapılan şırayı akşamleyin içerdi. Akşamleyin yapılan şırayı da sabahleyin içerdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 10, /855
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Hayre Mevla Ümmü Seleme (Hayre)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
İçecekler, şıra
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25641, D003712
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ قَالَ سَمِعْتُ شَبِيبَ بْنَ عَبْدِ الْمَلِكِ يُحَدِّثُ عَنْ مُقَاتِلِ بْنِ حَيَّانَ قَالَ حَدَّثَتْنِى عَمَّتِى عَمْرَةُ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها
"أَنَّهَا كَانَتْ تَنْبِذُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم غُدْوَةً فَإِذَا كَانَ مِنَ الْعَشِىِّ فَتَعَشَّى شَرِبَ عَلَى عَشَائِهِ وَإِنْ فَضَلَ شَىْءٌ صَبَبْتُهُ - أَوْ فَرَغْتُهُ - ثُمَّ تَنْبِذُ لَهُ بِاللَّيْلِ فَإِذَا أَصْبَحَ تَغَدَّى فَشَرِبَ عَلَى غَدَائِهِ قَالَتْ نَغْسِلُ السِّقَاءَ غُدْوَةً وَعَشِيَّةً"
[فَقَالَ لَهَا أَبِى مَرَّتَيْنِ فِى يَوْمٍ قَالَتْ نَعَمْ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona Şebîb b. Abdülmelik, ona Mukatil b. Hayyan, ona Mukatil'in halası Amre, ona da Hz. Aişe'den (r.anha) rivayet olunduğuna göre; "Kendisi Peygamber (sav) için sabahleyin (kuru hurmayı ya da kuru üzümü ıslatarak) şıra yaparmış, akşam olunca (Hz. Peygamber) akşam yemeğini yiyip üzerine de (bu şırayı) içermiş. Eğer (şıradan) birazı artacak olursa onu (yere) dökermiş. Yahutta (başka biriniin içmesi için) onu (bir başka kaba) boşaltırmış. Sonra geceleyin Hz. Peygamber için (yeni bir) şıra hazırlarmış. Sabah olunca (Hz. Peygamber) sabah kahvaltısını yapar, kahvaltının üzerine de bu şırayı içermiş. Tulum, hem sabah hem akşam yıkanırmış."
[(Bu hadisin ravilerinden Mukatil) dedi ki: Babam (Hayyan) Hz. Aişe'ye; (yani bu tulum) bir günde iki defa mı (yıkanırdı)? diye sordu da (Hz. Aişe), evet cevabını verdi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 10, /855
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amra Ammetü Mukatil b. Hayyan (Amra)
3. Ebu Bistam Mukatil b. Hayyan en-Nabti (Mukatil b. Hayyan)
4. Şebib b. Abdülmelik et-Temîmî (Şebib b. Abdülmelik)
5. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
İçecekler, şıra
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25642, D003713
Hadis:
حَدَّثَنَا مَخْلَدُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى عُمَرَ يَحْيَى الْبَهْرَانِىِّ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
"كَانَ يُنْبَذُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم الزَّبِيبُ فَيَشْرَبُهُ الْيَوْمَ وَالْغَدَ وَبَعْدَ الْغَدِ إِلَى مَسَاءِ الثَّالِثَةِ ثُمَّ يَأْمُرُ بِهِ فَيُسْقَى الْخَدَمَ أَوْ يُهَرَاقُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ مَعْنَى يُسْقَى الْخَدَمَ يُبَادَرُ بِهِ الْفَسَادُ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو عُمَرَ يَحْيَى بْنُ عُبَيْدٍ الْبَهْرَانِىُّ.]
Tercemesi:
Bize Mahled b. Halid, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebi Ömer b. Ubeyd Behrani, ona da İbn Abbas'tan (ra) şöyle rivayet olunmuştur:
"Peygamber (sav) için kuru üzüm (ıslatılarak) şıra yapılırdı. (Peygamber Efendimiz) bu şırayı o gün, ertesi gün ve daha ertesi gün üçüncü (gün)ün akşamına kadar içerdi. (Üç gün geçtikten) sonra onu (n getirilmesini) emrederdi. (Getirilince bakardı, eğer bozulmamışsa) hizmetçilere içirirdi. Yahutta (bozulmuş olduğu için yere) dökerdi."
[Ebû Davud dedi ki: Hizmetçilere içirirdi sözünün manası (na gelince), bu hususta ilk akla gelen şey (şırada meydana gelen) bozulmadır. (Yani bozulmamışsa onlara içirirdi, bozulmuşsa içirmezdi dökerdi.)]
[Yine Ebû Davud dedi ki: (Hadisin senedinde bulunan) Ebû Ömer, Yahya b. Ubeyd el-Behrânî'dir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 10, /855
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ömer Yahya b. Ubeyd el-Behrani (Yahya b. Ubeyd)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Mahled b. Halid eş-Şa'îri (Mahled b. Halid b. Yezid)
Konular:
İçecekler, şıra
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ أَنَّهُ سَمِعَ عُبَيْدَ بْنَ عُمَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم تُخْبِرُ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَمْكُثُ عِنْدَ زَيْنَبَ بِنْتِ جَحْشٍ فَيَشْرَبُ عِنْدَهَا عَسَلاً فَتَوَاصَيْتُ أَنَا وَحَفْصَةُ أَيَّتُنَا مَا دَخَلَ عَلَيْهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَلْتَقُلْ إِنِّى أَجِدُ مِنْكَ رِيحَ مَغَافِيرَ فَدَخَلَ عَلَى إِحْدَاهُنَّ فَقَالَتْ لَهُ ذَلِكَ فَقَالَ
"بَلْ شَرِبْتُ عَسَلاً عِنْدَ زَيْنَبَ بِنْتِ جَحْشٍ وَلَنْ أَعُودَ لَهُ." فَنَزَلَتْ "(لِمَ تُحَرِّمُ مَا أَحَلَّ اللَّهُ لَكَ تَبْتَغِى)" إِلَى "(إِنْ تَتُوبَا إِلَى اللَّهِ)" لِعَائِشَةَ وَحَفْصَةَ رضى الله عنهما "(وَإِذْ أَسَرَّ النَّبِىُّ إِلَى بَعْضِ أَزْوَاجِهِ حَدِيثًا)" لِقَوْلِهِ
"بَلْ شَرِبْتُ عَسَلاً."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25643, D003714
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ أَنَّهُ سَمِعَ عُبَيْدَ بْنَ عُمَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم تُخْبِرُ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَمْكُثُ عِنْدَ زَيْنَبَ بِنْتِ جَحْشٍ فَيَشْرَبُ عِنْدَهَا عَسَلاً فَتَوَاصَيْتُ أَنَا وَحَفْصَةُ أَيَّتُنَا مَا دَخَلَ عَلَيْهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَلْتَقُلْ إِنِّى أَجِدُ مِنْكَ رِيحَ مَغَافِيرَ فَدَخَلَ عَلَى إِحْدَاهُنَّ فَقَالَتْ لَهُ ذَلِكَ فَقَالَ
"بَلْ شَرِبْتُ عَسَلاً عِنْدَ زَيْنَبَ بِنْتِ جَحْشٍ وَلَنْ أَعُودَ لَهُ." فَنَزَلَتْ "(لِمَ تُحَرِّمُ مَا أَحَلَّ اللَّهُ لَكَ تَبْتَغِى)" إِلَى "(إِنْ تَتُوبَا إِلَى اللَّهِ)" لِعَائِشَةَ وَحَفْصَةَ رضى الله عنهما "(وَإِذْ أَسَرَّ النَّبِىُّ إِلَى بَعْضِ أَزْوَاجِهِ حَدِيثًا)" لِقَوْلِهِ
"بَلْ شَرِبْتُ عَسَلاً."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc (Abdulmelik b. Abdülaziz), ona Ata (b. Ebu Rabah), ona da Ubeydullah b. Umeyr, Peygamber'in (sav) hanımı Aişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav), (bazen hanımı) Zeyneb bt. Cahş'ın yanında kalır, oradayken bal (şerbeti) içerdi. Ben, Hz. Peygamber (hanımlarından) Hafsa ile hangimizin yanına gelirse o Peygambere: Senin ağzından megâfir kokusu geliyor desin diye anlaştım. (Gerçekten de Hz. Peygamber) hanımlarından birinin yanına vardı o da (Hz.) Peygamber'e bu ifadeyi söyledi, (Hz. Peygamber de):
"Hayır! Ben Zeyneb bt. Cahş'ın yanında bal (şerbeti) içtim ve bir daha bunu asla içmeyeceğim" dedi.
Bunun üzerine, "(Ey Peygamber!) Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun?" (Tahrîm, 66/1) "... Eğer ikiniz de Allah'a tövbe ederseniz..." (Tahrîm, 66/4) ayetine kadar (ayetin bu kısmı) Aişe ve Hafsa (r.anhüma) hakkında (nazil oldu). "Peygamber eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti" (Tahrîm 66/3) ayeti ise "bilakis, bal şerbeti içtim" sözü için indi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 11, /855
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ubeyd b. Umeyr el-Cündeî (Ubeyd b. Umeyr b. Katade)
3. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Aile, eşler, arasında kıskançlık
Kadın, siyaseti
Yiyecekler, Bal, pekmez
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25645, D003716
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ وَاقِدٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ عَلِمْتُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَصُومُ فَتَحَيَّنْتُ فِطْرَهُ بِنَبِيذٍ صَنَعْتُهُ فِى دُبَّاءٍ ثُمَّ أَتَيْتُهُ بِهِ فَإِذَا هُوَ يَنِشُّ فَقَالَ
"اضْرِبْ بِهَذَا الْحَائِطَ فَإِنَّ هَذَا شَرَابُ مَنْ لاَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ."
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Zeyd b. Vakıd, Halid b. Abdullah b. Hüseyin, ona da Ebu Hureyre'den (ra) şöyle rivayet olunmuştur: Ben Rasulullah'ın (sav) oruç tutmakta olduğunu biliyordum. Kabaktan yapılmış bir kap içerisinde hazırlamış olduğum şira(yı ona içirmek kasdı) ile oruçlu olmadığı günü kollamaya başladım. Sonra (onun oruçlu olmadığını öğrendiğim gün) bu şırayı kendisine getirdim. Bir de ne görelim, şıra kükreyip çıkmış. (Bunu gören Hz. Peygamber):
"Bunu bahçeye dök. Çünkü bu Allah'a ve ahiret gününe inanmayan (lar) ın içkisidir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 12, /856
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Halid b. Abdullah (Halid b. Abdullah b. Hüseyin)
3. Zeyd b. Vakıd el-Kuraşi (Zeyd b. Vakıd)
4. Ebu Abbas Sadaka b. Halid el-Kuraşî (Sadaka b. Halid)
5. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
İçecekler, şıra
İçecekler, Şıra kaplarıyla ilgili yasaklar
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُحِبُّ الْحَلْوَاءَ وَالْعَسَلَ . فَذَكَرَ بَعْضَ هَذَا الْخَبَرِ . وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَشْتَدُّ عَلَيْهِ أَنْ تُوجَدَ مِنْهُ الرِّيحُ . وَفِى الْحَدِيثِ قَالَتْ سَوْدَةُ بَلْ أَكَلْتَ مَغَافِيرَ. قَالَ
"بَلْ شَرِبْتُ عَسَلاً سَقَتْنِى حَفْصَةُ." فَقُلْتُ جَرَسَتْ نَحْلُهُ الْعُرْفُطَ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الْمَغَافِيرُ مُقْلَةٌ وَهِىَ صَمْغَةٌ. وَجَرَسَتْ رَعَتْ. وَالْعُرْفُطُ نَبْتٌ مِنْ نَبْتِ النَّخلِ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25644, D003715
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُحِبُّ الْحَلْوَاءَ وَالْعَسَلَ . فَذَكَرَ بَعْضَ هَذَا الْخَبَرِ . وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَشْتَدُّ عَلَيْهِ أَنْ تُوجَدَ مِنْهُ الرِّيحُ . وَفِى الْحَدِيثِ قَالَتْ سَوْدَةُ بَلْ أَكَلْتَ مَغَافِيرَ. قَالَ
"بَلْ شَرِبْتُ عَسَلاً سَقَتْنِى حَفْصَةُ." فَقُلْتُ جَرَسَتْ نَحْلُهُ الْعُرْفُطَ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الْمَغَافِيرُ مُقْلَةٌ وَهِىَ صَمْغَةٌ. وَجَرَسَتْ رَعَتْ. وَالْعُرْفُطُ نَبْتٌ مِنْ نَبْتِ النَّخلِ.]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Ebu Üsame, ona Hişam, ona da Hz. Aişe'den rivayet olunmuştur; dedi ki: Rasulullah (sav) helvayı ve balı severdi... (Ravi Hişam burada) şu (bir önceki) hadisin bir kısmım rivayet etti. (Bu rivayetinde bir önceki hadisin metninden fazla olarak şu cümle de yer almaktadır): "Rasulullah (sav) üzerinde (çirkin) koku bulunmasını sevmezdi." (Urve'nin rivayet ettiği bu hadiste (ayrıca şu cümleler de bulunmaktadır:) Hz. Şevde: Hayır, sen megâfir yemişsin dedi. (Hz. Peygamber de):
"Hayır! Ben bal (şerbeti) içtim. (Onu da) bana Hafsa içirdi" cevabını verdi. (Hz. Aişe rivayetine devamla) dedi ki: (Ben de Hz. Peygamber'e: Herhalde senin yediğin bu balın) arısı Urfut (denilen bitkiden) yemiş (de senin ağzın ondan böyle kokuyor) dedim.
[Ebû Davud dedi ki: Megâfîr, (Amman taraflarında çokça biten bir ağaçtan çıkan çirkin kokulu) bir zamktır. Cereset (kelimesi) yedi anlamına gelir. el-Urfut kelimesi de hurmagillerden bir ağaçtır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 11, /856
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Kadın, siyaseti
Yiyecekler, Bal, pekmez
Yiyecekler, Hz.Peygamberin sevdikleri
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25660, D003731
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"أَغْلِقْ بَابَكَ وَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ فَإِنَّ الشَّيْطَانَ لاَ يَفْتَحُ بَابًا مُغْلَقًا وَأَطْفِ مِصْبَاحَكَ وَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ وَخَمِّرْ إِنَاءَكَ وَلَوْ بِعُودٍ تَعْرُضُهُ عَلَيْهِ وَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ وَأَوْكِ سِقَاءَكَ وَاذْكُرِ اسْمَ اللَّهِ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona da Cabir'den (ra) rivayet olunduğuna göre, Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"(Evine girdiğin zaman) Besmele çekerek kapını kapa. Çünkü şeytan (besmeleyle) kapanan bir kapıyı açamaz. Besmele çekerek lambanı da söndür. (Yine) Besmele çekerek, enine koyacağın bir ağaç parçası ile de olsa kab(lar) ını (n ağzını) ört. Bir besmele daha çekerek su kabını (n ağzını da) ört."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 22, /859
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Besmele, her işe besmele ile başlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272635, D003679-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى - فِى آخَرِينَ - قَالُوا حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - يَعْنِى ابْنَ زَيْدٍ - عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"كُلُّ مُسْكِرٍ خَمْرٌ وَكُلُّ مُسْكِرٍ حَرَامٌ وَمَنْ مَاتَ وَهُوَ يَشْرَبُ الْخَمْرَ يُدْمِنُهَا لَمْ يَشْرَبْهَا فِى الآخِرَةِ."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud ve Muhammed b. İsa -ve başkaları-, onlara Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb es-Sahtiyânî, ona Nafi', ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Sarhoşluk verici her şey şaraptır ve sarhoşluk verici her şey haramdır. Kim şarap içmeye devam ederken ölürse ahirette onu içemeyecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 5, /849
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Rabi' Süleyman b. Davud el-Atekî (Süleyman b. Davud)
Konular:
İçki, haramlığı
İçki, yasağın kapsamı ve tanımı