Bana Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Ebû Hâzim, ona babası (Ebû Hâzim), ona Sehl b. Sa'd'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) gazvelerinden birinde müşriklerle karşılaşmış ve çarpışmışlardı. Bir süre sonra her iki grup da karargahlarına çekildiler. Müslümanların arasındaki bir adam geride kalan müşrikleri bırakmayıp onlara saldırıyor ve boyunlarını vuruyordu. Denildi ki: "Ey Allah'ın Rasulü! Bu gün hiç kimse falanca kadar faydalı olmalı". Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Dikkat ediniz! O cehennemliktir." buyurdu. Bu söz orada bulunanların ağrına gitti ve "O adam da cehennemlik ise hangimiz cennete gideceğiz?" diye sordular. İçlerinden biri "Vallahi, ben onu takip edeceğim. O bu haliyle ölmeyecek" dedi ve onu her hareketinde izlemeye başladı. Hızlanınca o da hızlanıyor, yavaşlayınca o da yavaşlıyordu. Sonunda adam yaralandı. Yarası iyice şiddetlendi ve daha çabuk ölmek istedi. Kılıcının sapını yere, ucunu göğsünün ortasına koydu ve üzerine abanarak kendini öldürdü. Onu takip eden adam 'Şehadet ederim ki sen Allah'ın rasulü'sün' diyerek Hz. Peygamber'e geldi. Hz. Peygamber (sav) ona "Ne oldu?" diye sorunca başından geçenleri ona haber verdi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kişi insanların gözünün önünde cennetliklerin amelini yapar ancak cehennemliktir. Yine öyle kimse vardır ki insanların gözünün önünde cehennemliklerin amelini yapar ama cennet ehlindendir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
263701, MAH000459
Hadis:
حَدَّثني عَبدُ اللهِ بْنُ مَسْلَمَةَ، حَدثنا عَبدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ؛ أَنَّ النَّبِيَّ صَلى الله عَلَيه وسَلم الْتَقَى هُوَ وَْالْمُشْرِكُونَ فِي بَعْضِ مَغَازِيهِ، فَاقْتَتَلُوا، فَمَالَ كُلُّ قَوْمٍ إِلَى عَسْكَرِهِمْ، وَفِي الْمُسْلِمِينَ رَجُلٌ لاَ يَدَعُ لِلْمُشْرِكِينَ شَاذَّةً، وَلاَ فَاذَّةً إِلاَّ اتَّبَعَهَا يَضْرِبُهَا بِسَيْفِهِ، فَقِيلَ: يَا رَسُولَ اللهِ، مَا أَجْزَأَ أَحَدٌ الْيَوْمَ مَا أَجْزَأَ فُلاَنٌ فَقَالَ: أَمَا إِنَّهُ مِنْ أَهْلِ النَّارِ، فَأَعْظَمَ الْقَوْمُ ذَلِكَ، وَقَالُوا: أَيُّنَا مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ، وَإِنْ كَانَ فُلاَنٌ مِنْ أَهْلِ النَّارِ؟ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ: لاَ وَاللهِ، لاَ مَاتَ عَلَى هَذِهِ الْحَالِ أَبَدًا، فَاتَّبَعَهُ كُلَّمَا أَسْرَعَ أَسْرَعَ مَعَهُ، وَإِذَا أَبْطَأَ أَبْطَأَ مَعَهُ، حَتَّى جُرِحَ الرَّجُلُ، فَاشْتَدَّتْ جِرَاحَتُهُ، فَاسْتَعْجَلَ الْمَوْتَ، فَوَضَعَ نِصَابَ سَيْفِهِ بِالأَرْضِ وَذُبَابَهُ بَيْنَ ثَدْيَيْهِ، ثُمَّ تَحَامَلَ عَلَيْهِ، فَقَتَلَ نَفْسَهُ، فَجَاءَ الرَّجُلُ إِلَى النَّبِيِّ صَلى الله عَلَيه وسَلم، فَقَالَ: أَشْهَدُ أَنَّكَ رَسُولُ اللهِ، فَقَال: وَمَا ذَاكَ؟ فَأَخْبَرَهُ بِالَّذِي كَانَ مِنْ أَمْرِهِ، فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلى الله عَلَيه وسَلم: إِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ عَمَلَ أَهْلِ الْجَنَّةِ فِيمَا يَبْدُو لِلنَّاسِ، وَإِنَّهُ لَمِنْ أَهْلِ النَّارِ، وَإِنَّهُ لَيَعْمَلُ عَمَلَ أَهْلِ النَّارِ فِيمَا يَبْدُو لِلنَّاسِ، وَإِنَّهُ لَمِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ.
Tercemesi:
Bana Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Ebû Hâzim, ona babası (Ebû Hâzim), ona Sehl b. Sa'd'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) gazvelerinden birinde müşriklerle karşılaşmış ve çarpışmışlardı. Bir süre sonra her iki grup da karargahlarına çekildiler. Müslümanların arasındaki bir adam geride kalan müşrikleri bırakmayıp onlara saldırıyor ve boyunlarını vuruyordu. Denildi ki: "Ey Allah'ın Rasulü! Bu gün hiç kimse falanca kadar faydalı olmalı". Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Dikkat ediniz! O cehennemliktir." buyurdu. Bu söz orada bulunanların ağrına gitti ve "O adam da cehennemlik ise hangimiz cennete gideceğiz?" diye sordular. İçlerinden biri "Vallahi, ben onu takip edeceğim. O bu haliyle ölmeyecek" dedi ve onu her hareketinde izlemeye başladı. Hızlanınca o da hızlanıyor, yavaşlayınca o da yavaşlıyordu. Sonunda adam yaralandı. Yarası iyice şiddetlendi ve daha çabuk ölmek istedi. Kılıcının sapını yere, ucunu göğsünün ortasına koydu ve üzerine abanarak kendini öldürdü. Onu takip eden adam 'Şehadet ederim ki sen Allah'ın rasulü'sün' diyerek Hz. Peygamber'e geldi. Hz. Peygamber (sav) ona "Ne oldu?" diye sorunca başından geçenleri ona haber verdi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kişi insanların gözünün önünde cennetliklerin amelini yapar ancak cehennemliktir. Yine öyle kimse vardır ki insanların gözünün önünde cehennemliklerin amelini yapar ama cennet ehlindendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abd b. Humeyd, Müntehab Müsned-i Abd b. Humeyd, Sehl b. Sa'd es-Saidî 459, 1/526
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Seleme b. Küheyl el-Hadramî (Seleme b. Küheyl b. Husayn)
3. Ebu Temmam Abdülaziz b. Ebu Hâzım el-Mahzûmî (Abdülaziz b. Seleme b. Dinar)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
intihar, akibeti, cezası
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Niyet, zihin ve kalbin arındırılması