حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ،حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللهِ ، عَنْ حُمَيْدٍ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، أَنَّ رَجُلا اسْتَحْمَلَ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، فَقَالَ : إِنِّي حَامِلُكَ عَلَى وَلَدِ نَاقَةٍ ، فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللهِ ، مَا أَصْنَعُ بِوَلَدِ النَّاقَةِ ؟ فَقَالَ صلى الله عليه وسلم : وَهَلْ تَلِدُ الإِبِلَ إِلا النُّوقُ ؟ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159578, TŞ000238
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ،حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللهِ ، عَنْ حُمَيْدٍ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، أَنَّ رَجُلا اسْتَحْمَلَ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، فَقَالَ : إِنِّي حَامِلُكَ عَلَى وَلَدِ نَاقَةٍ ، فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللهِ ، مَا أَصْنَعُ بِوَلَدِ النَّاقَةِ ؟ فَقَالَ صلى الله عليه وسلم : وَهَلْ تَلِدُ الإِبِلَ إِلا النُّوقُ ؟ .
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a) anlatıyor: Adamın birisi Peygamber Efendimiz'e gelerek, O'ndan, kendisini taşıyacak bir binit istemesi üzerine:
- "Ben, seni, dişi devenin yavrusuna bindirmek istiyorum!" dediler.
- "Yâ Resûlallah, ben dişi devenin yavrusunu ne yapayım; o beni taşıyamaz ki!." deyince,
"Devenin büyüğünü dişi deveden başkası mı doğurur?" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 238, /384
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hz. Peygamber, şakalaşması
Şaka, şakalaşma
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ أَبِي التَّيَّاحِ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ:
"إِنْ كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم، لَيُخَالِطُنَا. حَتَّى يَقُولَ لأَخٍ لِي صَغِيرٍ: ’يَا أَبَا عُمَيْرٍ، مَا فَعَلَ النُّغَيْرُ؟’."
[قَالَ أَبُو عِيسَى: وَفِقْهُ هَذَا الْحَدِيثِ، أَنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُمَازِحُ.
وَفِيهِ: أَنَّهُ كَنَّى غُلامًا صَغِيرًا، فَقَالَ لَهُ: ’يَا أَبَا عُمَيْرٍ.’
وَفِيهِ: أَنَّهُ لا بَأْسَ أَنْ يُعْطَى الصَّبِيُّ الطَّيْرَ، لِيَلْعَبَ بِهِ. وَإِنَّمَا قَالَ لَهُ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم: ’يَا أَبَا عُمَيْرٍ، مَا فَعَلَ النُّغَيْرُ؟’ لأَنَّهُ كَانَ لَهُ نُغَيْرٌ يَلْعَبُ بِهِ، فَمَاتَ، فَحَزِنَ الْغُلامُ عَلَيْهِ، فَمَازَحَهُ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم: ’يَا أَبَا عُمَيْرٍ، مَا فَعَلَ النُّغَيْرُ؟’]
Bize Hennad b. Serî, ona Vekî, ona Şu'be, ona da Ebu't-Teyyah'ın naklettiğine göre, Enes b. Malik şöyle demiştir:
"Allah Rasulü (sav) bizimle hep iç içe olmuştur. O kadar ki, küçük kardeşime 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' derdi."
[Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadisten çıkarılan fıkhî sonuç, Nebi'nin (sav) insanlarla şakalaştığı hususudur.
Bu hadiste dikkat çeken bir diğer husus, Nebi'nin (sav) küçük bir çocuğu künye ile isimlendirmesidir. Nitekim ona: 'Ey Ebu Umeyr' demiştir.
Yine bu hadisten, küçük çocuklara oynaması için kuş verilmesinde bir sakınca olmadığı anlaşılmaktadır. Zira Nebi (sav), 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' demiştir. Çünkü Ebu Umeyr'in kendisiyle oyun oynadığı minik bülbülü bir vardı. O ölmüştü. Küçük çocuk buna çok üzülmüştü. Rasulullah (sav): 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' diyerek onunla şakalaşmıştı.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159576, TŞ000236
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِيِّ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ شُعْبَةَ، عَنْ أَبِي التَّيَّاحِ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ:
"إِنْ كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم، لَيُخَالِطُنَا. حَتَّى يَقُولَ لأَخٍ لِي صَغِيرٍ: ’يَا أَبَا عُمَيْرٍ، مَا فَعَلَ النُّغَيْرُ؟’."
[قَالَ أَبُو عِيسَى: وَفِقْهُ هَذَا الْحَدِيثِ، أَنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُمَازِحُ.
وَفِيهِ: أَنَّهُ كَنَّى غُلامًا صَغِيرًا، فَقَالَ لَهُ: ’يَا أَبَا عُمَيْرٍ.’
وَفِيهِ: أَنَّهُ لا بَأْسَ أَنْ يُعْطَى الصَّبِيُّ الطَّيْرَ، لِيَلْعَبَ بِهِ. وَإِنَّمَا قَالَ لَهُ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم: ’يَا أَبَا عُمَيْرٍ، مَا فَعَلَ النُّغَيْرُ؟’ لأَنَّهُ كَانَ لَهُ نُغَيْرٌ يَلْعَبُ بِهِ، فَمَاتَ، فَحَزِنَ الْغُلامُ عَلَيْهِ، فَمَازَحَهُ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم: ’يَا أَبَا عُمَيْرٍ، مَا فَعَلَ النُّغَيْرُ؟’]
Tercemesi:
Bize Hennad b. Serî, ona Vekî, ona Şu'be, ona da Ebu't-Teyyah'ın naklettiğine göre, Enes b. Malik şöyle demiştir:
"Allah Rasulü (sav) bizimle hep iç içe olmuştur. O kadar ki, küçük kardeşime 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' derdi."
[Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadisten çıkarılan fıkhî sonuç, Nebi'nin (sav) insanlarla şakalaştığı hususudur.
Bu hadiste dikkat çeken bir diğer husus, Nebi'nin (sav) küçük bir çocuğu künye ile isimlendirmesidir. Nitekim ona: 'Ey Ebu Umeyr' demiştir.
Yine bu hadisten, küçük çocuklara oynaması için kuş verilmesinde bir sakınca olmadığı anlaşılmaktadır. Zira Nebi (sav), 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' demiştir. Çünkü Ebu Umeyr'in kendisiyle oyun oynadığı minik bülbülü bir vardı. O ölmüştü. Küçük çocuk buna çok üzülmüştü. Rasulullah (sav): 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' diyerek onunla şakalaşmıştı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 236, /380
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Hz. Peygamber, çocuklara hitap tarzı
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, şakalaşması
Lakap, lakab takmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159575, TŞ000235
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلانَ ،حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ ، عَنْ شَرِيكٍ ، عَنْ عَاصِمٍ الأَحْوَلِ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : إِنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم ، قَالَ لَهُ : يَا ذَا الأُذُنَيْنِ ،
قَالَ مَحْمُودٌ : قَالَ أَبُو أُسَامَةَ : يَعْنِي يُمَازِحُهُ
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a) anlatıyor: Peygamber Efendimiz bana, "İki kulaklı!" diye hitabetti.
Tirmizî'nin hocası Mahmûd b. Gaylân, kendi hocası Ebû Üsâme'nin, bu haberi açıklayıcı mâhiyette: "Yâni Hazreti Peygamber, Enes'e şaka yapmıştır" dediğini söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 235, /379
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Hz. Peygamber, şakalaşması
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Şaka, şakalaşma
حدثنا أبو داود سليمان بن سلم البلخي ، حدثنا النضر بن شميل . قال : قال عوف الأعرابي : أنا أكبر من قتادة .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159751, TŞ000411
Hadis:
حدثنا أبو داود سليمان بن سلم البلخي ، حدثنا النضر بن شميل . قال : قال عوف الأعرابي : أنا أكبر من قتادة .
Tercemesi:
'Avf el-A'râbî: "Ben, yaşça Katâde'den daha büyüğüm" derdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 411, /660
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Rüya, Hz. Peygamber'i görmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159577, TŞ000237
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِيُّ ، حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ شَقِيقٍ أَنبأَنَا عَبْدُ اللهِ بْنُ الْمُبَارِكِ ، عَنِ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ ، عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِيِّ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : قَالُوا : يَا رَسُولَ اللهِ ، إِنَّكَ تُدَاعِبُنَا ، فقَالَ نعم غير أني أنِّي لا أَقُولُ إِلا حَقًّا.
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a) naklediyor: Hazreti Peygamber'in ashabı:
- "Yâ Resûlallah! Siz, bizlerin şaka yapmasını yasaklıyorsunuz; fakat kendiniz, bizlere şaka yapıyorsunuz!." dediklerinde;
- "Evet! Ne var ki, ben, gerçek olandan başkasını söylemem!" cevâbını vermişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 237, /382
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Ebu Abdurrahman Ali b. Hasan el-Abdî (Ali b. Hasan b. Şakîk b. Dinar b. Miş'ab)
6. Abbas b. Muhammed ed-Duri (Abbas b. Muhammed b. Hatim b. Vakıd)
Konular:
Hz. Peygamber, şakalaşması
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Şaka, şakalaşma
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ ،حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ ،حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ ، عَنْ ثَابِتٍ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، أَنَّ رَجُلا مِنْ أَهْلِ الْبَادِيَةِ كَانَ اسْمُهُ زَاهِرًا ، وَكَانَ يُهْدِي إِلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم ، هَدِيَّةً مِنَ الْبَادِيَةِ ، فَيُجَهِّزُهُ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ، إِذَا أَرَادَ أَنْ يَخْرُجَ ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم : إِنَّ زَاهِرًا بَادِيَتُنَا وَنَحْنُ حَاضِرُوهُ وَكَانَ صلى الله عليه وسلم يُحِبُّهُ وَكَانَ رَجُلا دَمِيمًا ، فَأَتَاهُ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ، يَوْمًا وَهُوَ يَبِيعُ مَتَاعَهُ وَاحْتَضَنَهُ مِنْ خَلْفِهِ وَهُوَ لا يُبْصِرُهُ ، فَقَالَ : مَنْ هَذَا ؟ أَرْسِلْنِي فَالْتَفَتَ فَعَرَفَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ لا يَأْلُو مَا أَلْصَقَ ظَهْرَهُ بِصَدْرِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم حِينَ عَرَفَهُ ، فَجَعَلَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ، يَقُولُ : مَنْ يَشْتَرِي هَذَا الْعَبْدَ ، فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللهِ ، إِذًا وَاللَّهِ تَجِدُنِي كَاسِدًا ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم : لَكِنْ عِنْدَ اللهِ لَسْتَ بِكَاسِدٍ أَوْ قَالَ : أَنتَ عِنْدَ اللهِ غَالٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159579, TŞ000239
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ ،حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ ،حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ ، عَنْ ثَابِتٍ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، أَنَّ رَجُلا مِنْ أَهْلِ الْبَادِيَةِ كَانَ اسْمُهُ زَاهِرًا ، وَكَانَ يُهْدِي إِلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم ، هَدِيَّةً مِنَ الْبَادِيَةِ ، فَيُجَهِّزُهُ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ، إِذَا أَرَادَ أَنْ يَخْرُجَ ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم : إِنَّ زَاهِرًا بَادِيَتُنَا وَنَحْنُ حَاضِرُوهُ وَكَانَ صلى الله عليه وسلم يُحِبُّهُ وَكَانَ رَجُلا دَمِيمًا ، فَأَتَاهُ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ، يَوْمًا وَهُوَ يَبِيعُ مَتَاعَهُ وَاحْتَضَنَهُ مِنْ خَلْفِهِ وَهُوَ لا يُبْصِرُهُ ، فَقَالَ : مَنْ هَذَا ؟ أَرْسِلْنِي فَالْتَفَتَ فَعَرَفَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ لا يَأْلُو مَا أَلْصَقَ ظَهْرَهُ بِصَدْرِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم حِينَ عَرَفَهُ ، فَجَعَلَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ، يَقُولُ : مَنْ يَشْتَرِي هَذَا الْعَبْدَ ، فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللهِ ، إِذًا وَاللَّهِ تَجِدُنِي كَاسِدًا ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم : لَكِنْ عِنْدَ اللهِ لَسْتَ بِكَاسِدٍ أَوْ قَالَ : أَنتَ عِنْدَ اللهِ غَالٍ .
Tercemesi:
Enes b. Mâlik anlatıyor: Çöl (bâdiye) halkından Zahir adında
bir şahıs vardı. Bu zât, Hazreti Peygamber'e her gelişinde, çölde yetişen
mahsûllerden hediyeler takdim ederdi. Şehirden çöle döneceği zaman, Peygamber Efendimiz de, ihtiyâcı olan şeylerle onun heybesini iyice donatırdı.
Gelen hediyelere bu şekilde mukabele ettikten sonra da şöyle buyururlardı:
"Zahir, bizim çölümüz; biz de, onun şehriyiz!"
Resûlullah Efendimiz, onu çok severdi. Hâlbuki Zahir, hiç de güzel değildi; son derece çirkindi. Günlerden bir gün pazarda, çölden getirdiği şeyleri satmakla meşgul olduğu bir sırada, Peygamber Efendimiz sessizce gelip, Zâhir'in arkasından kucaklayarak gözlerini kapadı. Zahir, tutanın kim olduğunu göremiyordu: "Tutan kimse bıraksın!" diye çabaladı. Bu arada, göz ucuyla, arkasından tutanın Resûlullah Efendimiz olduğunu anlayınca; sırtını, Fahr-i Kâinât'ın göğsüne iyice yapıştırmaya başladı.
Zâhir'in bu neş'eli hareketinden hoşlanan Peygamber Efendimiz, yüksek sesle:
- "Bu köle satılıktır; almak isteyen var mı?" diye ünlediler. Zahir, boynu bükük ve hüzünlü bir edâ ile:
- "Yâ Resûlallah! Benim gibi değersiz bir köleye, vallahi kuruş veren olmaz!" deyince; Peygamber Efendimiz:
"Hayır yâ Zahir! Sen, Allah katında hiç de değersiz değilsin!" veya "Ey Zahir! Sen, indallah son derece kıymetli ve pahalısın!" buyurmuşlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 239, /385
Senetler:
()
Konular:
Hediye, Hz. Peygamber'in hediye alması
Hz. Peygamber, şakalaşması
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حدثنا محمد بن علي ، حدثنا النضر بن شميل أنبأنا ابن عون عن ابن سيرين قال هذا الحديث دين ، فانظروا عمن تأخذون دينكم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159755, TŞ000415
Hadis:
حدثنا محمد بن علي ، حدثنا النضر بن شميل أنبأنا ابن عون عن ابن سيرين قال هذا الحديث دين ، فانظروا عمن تأخذون دينكم.
Tercemesi:
İbn Şîrîn (ö: 110/728) şöyle buyurmuştur:
"Bu hadîs, dîndir; o hâlde dîninizi kimlerden öğreneceğinize dikkat ediniz".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 415, /664
Senetler:
()
Konular:
Hadis Rivayeti
Hadis, öğrenimi/öğretimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi