Giriş

Bize Müsedded, ona Ebu Avâne, ona A'meş, ona Ebu Hâzım, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir adam eşini yatağına davet eder de kadın reddederse ve bu yüzden koca da, karısına öfkeli bir halde gecelerse melekler o kadına sabaha kadar lanet eder." Şu'be, Ebu Hamza, İbn Davud ve Ebu Muaviye bu hadisi A'meş'ten rivayet ederek Ebu Avâne'ye mutâbaat etmişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şu'be arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280583 B003237-2 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 7

Bize Müsedded, ona Ebu Avâne, ona A'meş, ona Ebu Hâzım, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir adam eşini yatağına davet eder de kadın reddederse ve bu yüzden koca da, karısına öfkeli bir halde gecelerse melekler o kadına sabaha kadar lanet eder." Şu'be, Ebu Hamza, İbn Davud ve Ebu Muaviye bu hadisi A'meş'ten rivayet ederek Ebu Avâne'ye mutâbaat etmişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Meymûn arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280584 B003237-3 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 7

Bize Müsedded, ona Ebu Avâne, ona A'meş, ona Ebu Hâzım, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir adam eşini yatağına davet eder de kadın reddederse ve bu yüzden koca da, karısına öfkeli bir halde gecelerse melekler o kadına sabaha kadar lanet eder." Şu'be, Ebu Hamza, İbn Davud ve Ebu Muaviye bu hadisi A'meş'ten rivayet ederek Ebu Avâne'ye mutâbaat etmişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Davud arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280585 B003237-4 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 7

Bize Müsedded, ona Ebu Avâne, ona A'meş, ona Ebu Hâzım, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir adam eşini yatağına davet eder de kadın reddederse ve bu yüzden koca da, karısına öfkeli bir halde gecelerse melekler o kadına sabaha kadar lanet eder." Şu'be, Ebu Hamza, İbn Davud ve Ebu Muaviye bu hadisi A'meş'ten rivayet ederek Ebu Avâne'ye mutâbaat etmişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Hâzim arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280586 B003237-5 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 7

Bize Abdullah b. Yusuf, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona da Peygamber'in (sav) hanımı Âişe şöyle rivayet etmiştir: Âişe, Hz. Peygamber'e (sav), “Uhud gününden daha zor bir günün oldu mu?” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav)şöyle buyurdu: "Kavminin çok eziyeti ile karşılaştım. En kötüsü de Akabe günü idi. İbn Abduyâlîl b. Abdükülâl'dan himaye ve koruma istedim kabul etmedi. Ben de hüzünlü bir hâlde ayrıldım. Ne yapacağımı bilemeden Karn-i Se'âlib mevkiine geldim. Başımı kaldırdım, bir gördüm ki başımın üstünde bir bulut beni gölgeliyor, bulutun içinde Cebrail bana seslenerek “Allah (ac), kavminin sana cevabını ve seni reddedişini işitti. Onlara dair dilediğini kendisine emretmen için sana dağlar meleğini gönderdi” dedi. Dağlar meleği bana seslenip selam verdi ve “ey Muhammed, Allah, kavminin sana cevabını işitti. Ben dağlar meleğiyim. Dilediğin emri bana emretmen için beni sana Rabbin gönderdi. Dilersen iki Ahşeb dağını onların üstüne kapatayım” dedi." Hz. Peygamber (sav) de cevaben "aksine, ben Allah'ın, onların soyundan, bir olan Allah'a ibadet edip ona bir şeyi ortak koşmayan kimseler çıkaracağını ümit ediyorum" buyurdu.


    Öneri Formu
32524 B003231 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 7

Bize Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah, ona Yunus, Ona Zührî, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Abdullah b. Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) insanların en cömerdiydi. En cömert olduğu zaman da Ramazan Ayında Cebrail ile buluştuğu vakitti. Cebrail, Ramazanın her gecesinde Rasulullah (sav) ile buluşur ve Kur'an'ı karşılıklı okuyup müzakere ederlerdi. Bundan dolayı Rasulullah (sav), Cebrail ile buluştuğu bu zaman diliminde hayır dağıtmakta, kesintisiz esen rüzgârdan daha cömertti. Yine Abdullah bu hadisin benzerini, bu isnad ile Ma'mer'den rivayet etmiştir. Ebu Hureyre ve Fâtıma (r.anhuma) da Peygamber'den (sav) “Cebrail, Peygamber (sav) ile Kur'an'ı, mukabele ederlerdi (birbirlerine karşılıklı okurlardı).


    Öneri Formu
280500 B003220-2 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 6

Abdullah der ki: Ben bir yılanı öldürmek için arkasından kovalıyordum. Ebu Lubâbe bana “onu öldürme” diye seslendi. Ben de “Rasulullah (sav) yılanları öldürmeyi emretmiştir” dedim. Ebu Lubâbe “Rasulullah (sav), genel olarak yılanların öldürülmesini emretmiş ancak (beyaz ve zehirsiz) ev yılanlarının öldürülmesini yasaklamıştır. Bunlar uzun ömürlüdürler” dedi.


Açıklama: İsnadın tamamı için bk. B003297.

    Öneri Formu
32638 B003298 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 14

Bize Haccâc b. Minhâl, ona Hemmâm, ona Ebu İmrân el-Cevnî, ona Ebu Bekir b. Abdullah b. Kays el-Eş'arî ona da babası (Abdullah b. Kays el-Eş'arî)'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Cennetteki) çadır, içi boşaltılmış bir incidir. Bunun semaya doğru uzunluğu otuz mildir. Bu çadırın her bir köşesinde, Mümin için eşler (huriler) bulunur. Bunların biri diğerini görmez." Ebu Abdussamed ve Haris b. Ubeyd, Ebu İmran'dan yaptıkları rivayette "altmış mil" şeklinde ifade etmişlerdir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhar ile Haris b. Ubeyd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280589 B003243-3 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 8

Bize İbrahim b. Musa, ona İsa, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Âişe (r.anha) “Hz. Peygamber'e (sav)'e sihir yapıldı” demiştir. Ve yine Leys der ki: Hişâm'ın, babasından işitip muhafaza ettiği ve bana yazdığına göre Âişe şöyle demiştir: Peygamber'e (sav) sihir yapılmıştı. Hatta Peygamber (sav) bazı yapmadığı şeyleri sanki yapmış gibi sanıyordu. Nihayet günün birinde tekrar tekrar dua etti. Sonra bana şöyle buyurdu: "Bildin mi? Allah bana şifa olacak şeyi bildirdi. Bana iki kişi geldi, biri başucumda, diğeri ayak ucumda oturdu ve biri diğerine “bu kişinin hastalığı nedir?” diye sordu. O da “sihir yapılmıştır” diye cevap verdi. Bu sefer “kim sihir yapmıştır?” diye sordu. Diğeri “Lebîd b. A'sam” diye cevap verdi. O kişi “bu sihir ne ile yapılmıştır?” diye sordu. Diğeri de “bir tarak, saç ve sakal tarantısı, erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığı ile” diye cevap verdi. Adam “nerede yapılmıştır?” diye sordu. Diğeri “Zervân Kuyusu'nda” diye cevap verdi." Sonra Peygamber (sav) çıkıp bu kuyuya gitti. Sonra dönüp geldiğinde Âişe'ye "Kuyunun etrafındaki hurma ağacının uçları, Şeytanların başları gibidir" buyurdu. Bunun üzerine ben “Sen o sihri çıkardın mı?” diye sordum. Rasulullah (sav) "hayır çıkarmadım. Çünkü Allah bana şifa vermiştir. Bir de o sihri çıkarıp çözmekle halk arasında sihir şerrinin yayılmasından endişe ettim. Sonra (emrimle) o kuyu kapatılıp gömüldü" buyurdu.


    Öneri Formu
32582 B003268 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 11

Bize Saîd b. Ufeyr, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), keler cinsinden olan alaca keler için "çok zararlıdır" buyurmuştur, ancak ben öldürülmesini emrettiğine dair bir şey duymadım. Sa'd b. Ebu Vakkas ise, “Hz. Peygamber (sav) onun öldürülmesini emretmiştir” iddiasındadır.


    Öneri Formu
32672 B003306 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 15