حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ حَسَا سُمًّا فَسُمُّهُ فِى يَدِهِ يَتَحَسَّاهُ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا."
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir:
"Kim zehir içerek canına kıyarsa, cehennemde sonsuza kadar elindeki zehiri içer durur."
Açıklama: Ebu Davud'un tercih ettiği bu rivayette de sadece zehir içerek gerçekleştirilen ölüm vurgulanmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27389, D003872
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ حَسَا سُمًّا فَسُمُّهُ فِى يَدِهِ يَتَحَسَّاهُ فِى نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدًا مُخَلَّدًا فِيهَا أَبَدًا."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir:
"Kim zehir içerek canına kıyarsa, cehennemde sonsuza kadar elindeki zehiri içer durur."
Açıklama:
Ebu Davud'un tercih ettiği bu rivayette de sadece zehir içerek gerçekleştirilen ölüm vurgulanmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 11, /887
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
intihar, akibeti, cezası
KTB, İNTİHAR
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27845, D003925
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا مُفَضَّلُ بْنُ فَضَالَةَ عَنْ حَبِيبِ بْنِ الشَّهِيدِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَخَذَ بِيَدِ مَجْذُومٍ فَوَضَعَهَا مَعَهُ فِى الْقَصْعَةِ وَقَالَ
"كُلْ ثِقَةً بِاللَّهِ وَتَوَكُّلاً عَلَيْهِ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Yunus b. Muhammed, ona Mufaddal b. Fedale, ona Habib b. Şehid, ona Muhammed b. Münkedir ona da Cabir'den (ra) rivayet olunduğuna göre: Rasulullah (sav); bir cüzzamlının elini tutarak onu kendi (eli) ile (yemek) kab(ın)a koymuş ve "Allah'a güvenerek (benimle) ye, ben de Allah'a güveniyorum," buyurmuş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 24, /897
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Habib b. Şehid el-Ezdî (Habib b. eş-Şehid)
4. Ebu Malik Mufaddal b. Fedale el-Kuraşî (Mufaddal b. Fedale b. Ebu Ümüyye)
5. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Hastalık, hastalığın bulaşması
Hastalık, Hz. Peygamber döneminde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275640, D003859-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ وَكَثِيرُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ عَنِ ابْنِ ثَوْبَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى كَبْشَةَ الأَنْمَارِىِّ - قَالَ كَثِيرٌ إِنَّهُ حَدَّثَهُ - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَحْتَجِمُ عَلَى هَامَتِهِ وَبَيْنَ كَتِفَيْهِ وَهُوَ يَقُولُ
"مَنْ أَهْرَاقَ مِنْ هَذِهِ الدِّمَاءِ فَلاَ يَضُرُّهُ أَنْ لاَ يَتَدَاوَى بِشَىْءٍ لِشَىْءٍ."
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî ve Kesir b. Ubeyd, o ikisine Velid (b. Müslim), ona İbn Sevban, ona babası (Sabit b. Sevban), ona da Ebu Kebşe el-Enmârî -birçok kimse onun şöyle tahdis ettiğini nakletmiştir- Hz. Peygamber (sav) başından ve iki omzu arasından hacamat yaptırır ve şöyle buyururdu:
"Kim şu kanları hacamat yaptırmak suretiyle akıtırsa başka bir hastalık için başka bir yolla tedavi olmaması ona zarar vermez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 4, /885
Senetler:
1. Ebu Kebşe Said b. Amr el-Enmarî (Sa'd b. Amr)
2. Ebu Abdurrahman Sabit b. Sevban el-Ansî (Sabit b. Sevban)
3. Abdurrahman b. Sabit el-Ansî (Abdurrahman b. Sabit b. Sevban)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Hasan Kesir b. Ubeyd el-Mezhicî (Kesir b. Ubeyd b. Nümeyr)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275769, D003897-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ خَارِجَةَ بْنِ الصَّلْتِ عَنْ عَمِّهِ أَنَّهُ
"مَرَّ - قَالَ - فَرَقَاهُ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ غُدْوَةً وَعَشِيَّةً كُلَّمَا خَتَمَهَا جَمَعَ بُزَاقَهُ ثُمَّ تَفَلَ فَكَأَنَّمَا أُنْشِطَ مِنْ عِقَالٍ فَأَعْطَوْهُ شَيْئًا فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ ذَكَرَ مَعْنَى حَدِيثِ مُسَدَّدٍ."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası; (T)
Bize İbn Beşşar, ona İbn Cafer, ona Şu'be, ona Abdullah b. Ebu Sefer, ona eş-Şa'bî, ona da (Harice b. es-Salt) amcasından rivayet olunduğuna göre; "kendisi (bir kavme) uğramış (ve onların arasında bulunan) bir deliyi) üç gün sabah akşam Fatiha okumak suretiyle tedavi etmiş, Fatiha'yı her bitirişinde (ağzında) tükürüğünü toplayıp (deliye) tükürmüş. (Üç gün sonra deli içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan) sanki bağlandığı iplerden kurtulur gibi kurtulmuş. Onlar da kendisine (bu tedavisine karşılık olmak üzere) bir ücret vermişler. Bunun üzerine (kalkıp) Hz. Peygamber'e gelmiş... (Hârice'nin amcası İlâka, sözlerinin bundan) sonra (ki kısmında bir önceki) Müsedded hadisin manasını (ifade eden sözler) söylemiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 19, /892
Senetler:
1. İlaka b. Suhar et-Temimi (İlaka b. Suhar)
2. Harice b. Salt el-Bürcümî (Harice b. Salt b. Suhar)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Bekir Abdullah b. Ebu Sefer el-Hemdânî (Abdullah b. Said b. Yahmed)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Tedavi, tedavi karşılığında ücret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275770, D003901-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ خَارِجَةَ بْنِ الصَّلْتِ التَّمِيمِىِّ عَنْ عَمِّهِ قَالَ أَقْبَلْنَا مِنْ عِنْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيْنَا عَلَى حَىٍّ مِنَ الْعَرَبِ فَقَالُوا إِنَّا أُنْبِئْنَا أَنَّكُمْ جِئْتُمْ مِنْ عِنْدِ هَذَا الرَّجُلِ بِخَيْرٍ فَهَلْ عِنْدَكُمْ مِنْ دَوَاءٍ أَوْ رُقْيَةٍ فَإِنَّ عِنْدَنَا مَعْتُوهًا فِى الْقُيُودِ قَالَ فَقُلْنَا نَعَمْ. قَالَ فَجَاءُوا بِمَعْتُوهٍ فِى الْقُيُودِ - قَالَ - فَقَرَأْتُ عَلَيْهِ فَاتِحَةَ الْكِتَابِ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ غُدْوَةً وَعَشِيَّةً كُلَّمَا خَتَمْتُهَا أَجْمَعُ بُزَاقِى ثُمَّ أَتْفُلُ فَكَأَنَّمَا نُشِطَ مِنْ عِقَالٍ قَالَ فَأَعْطَوْنِى جُعْلاً فَقُلْتُ لاَ حَتَّى أَسْأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"كُلْ فَلَعَمْرِى مَنْ أَكَلَ بِرُقْيَةِ بَاطِلٍ لَقَدْ أَكَلْتَ بِرُقْيَةِ حَقٍّ."
Tercemesi:
Bize Ubeyddullah b. Muaz, ona babası; (T)
Bize İbn Beşşar, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Abdullah b. Ebu Sefer, ona eş-Şa'bî, ona da (Hârice b. Salt et-Temimi'nin İlaka isimli) amcasından rivayet olunmuştur; dedi ki: Biz Rasulullah'ın (sav) yanından dönüyorduk. (Yolda) bir arap kabilesine rastladık. Bize gelen habere göre siz şu hayırlı adamın yanından geliyormuşsunuz. Sizin yanınızda bir ilaç yahut da bir dua var mıdır (bizim buna çok ihtiyacımız var)? Çünkü bizim yanımızda bağlı bir deli bulunuyor dediler. (Biz de) Evet cevabını verdik. Kalkıp deliyi bağlı olarak getirdiler. Bunun üzerine ona sabah akşam üç gün Fatiha okudum. Fatiha'yı her bitirişimde tükürüğümü (ağzımda) biriktirip (ona) tükürüyordum. (Üç gün sonra deli) ipten kurtulmuş gibi oldu. Bana ücret ver (mek iste)diler. (Ben de hayır) Rasulullah'a (sav) danışıncaya kadar almam dedim (ve gidip Hz. Peygamber'e danıştım).
"(Sen aldığın bu ücreti tereddüt etmeden) ye. Vallahi bâtıl bir şey okuyup üfleme karşılığında (ücret alıp) yiyen kimse (kuşkusuz bunun günahını çekecektir. Sen ise) hak olan bir okuyup üfleme ile (yaptığın) tedavi karşılığında (aldığın ücreti) yiyorsun" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 19, /892
Senetler:
1. İlaka b. Suhar et-Temimi (İlaka b. Suhar)
2. Harice b. Salt el-Bürcümî (Harice b. Salt b. Suhar)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Bekir Abdullah b. Ebu Sefer el-Hemdânî (Abdullah b. Said b. Yahmed)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
7. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Tedavi, tedavi karşılığında ücret
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْوَزِيرِ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى - يَعْنِى ابْنَ حَسَّانَ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى الْمَوَالِى حَدَّثَنَا فَائِدٌ مَوْلَى عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى رَافِعٍ عَنْ مَوْلاَهُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى رَافِعٍ عَنْ جَدَّتِهِ سَلْمَى خَادِمِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ مَا كَانَ أَحَدٌ يَشْتَكِى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَجَعًا فِى رَأْسِهِ إِلاَّ قَالَ "احْتَجِمْ." وَلاَ وَجَعًا فِى رِجْلَيْهِ إِلاَّ قَالَ "اخْضِبْهُمَا."
Bize Muhammed b. Vezîr ed-Dımeşkî, ona Yahya b. Hassan, ona Abdurrahman b. Ebu Mevali, ona Faid mevlası Ubeydullah b. Ali b. Ebu Rafi, ona Hz. Peygamber'in (sav) hizmetlisi olan ninesi Selma şöyle nakletmiştir:
"Hz. Peygamber (sav), ne zaman baş ağrısından şikâyet eden kimse olursa ona 'hacamat ol', yine ne zaman ayaklarında ağrı olan kimse olursa ona da 'kına yak' derdi."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27331, D003858
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْوَزِيرِ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى - يَعْنِى ابْنَ حَسَّانَ - حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى الْمَوَالِى حَدَّثَنَا فَائِدٌ مَوْلَى عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى رَافِعٍ عَنْ مَوْلاَهُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى رَافِعٍ عَنْ جَدَّتِهِ سَلْمَى خَادِمِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ مَا كَانَ أَحَدٌ يَشْتَكِى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَجَعًا فِى رَأْسِهِ إِلاَّ قَالَ "احْتَجِمْ." وَلاَ وَجَعًا فِى رِجْلَيْهِ إِلاَّ قَالَ "اخْضِبْهُمَا."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Vezîr ed-Dımeşkî, ona Yahya b. Hassan, ona Abdurrahman b. Ebu Mevali, ona Faid mevlası Ubeydullah b. Ali b. Ebu Rafi, ona Hz. Peygamber'in (sav) hizmetlisi olan ninesi Selma şöyle nakletmiştir:
"Hz. Peygamber (sav), ne zaman baş ağrısından şikâyet eden kimse olursa ona 'hacamat ol', yine ne zaman ayaklarında ağrı olan kimse olursa ona da 'kına yak' derdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 3, /884
Senetler:
1. Selma Mevla Rasulullah (Selma)
2. Ubeydullah b. Ali (Ubeydullah b. Ali b. Ubeydullah)
3. Faid Mevla Abadil (Faid)
4. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Ebu Mevali el-Medeni (Abdurrahman b. Ebu Meval)
Konular:
Hacamat, vücuttan kan aldırmak
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)
Tedavi, hacamata teşvik
Bize Hayve b. Şurayh, ona Bakiyye, ona Zübeydi, ona Zührî, ona Tarık (b. Muhâşin), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Nebî'ye (sav) akrep sokmuş biri getirildi. (Bunun üzerine Hz. Peygamber) şöyle buyurdu:
"Yarattıklarının şerrinden Allah'ın mükemmel kelimelerine sığınırım deseydi (akrep) sokmazdı." Veya (ravilerden biri şüpheye düşüp sokmazdı ifadesi yerine) "ona zarar vermezdi" ifadesini zikretti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27510, D003899
Hadis:
حَدَّثَنَا حَيْوَةُ بْنُ شُرَيْحٍ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ حَدَّثَنِى الزُّبَيْدِىُّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ طَارِقٍ - يَعْنِى ابْنَ مُخَاشِنٍ - عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أُتِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِلَدِيغٍ لَدَغَتْهُ عَقْرَبٌ قَالَ فَقَالَ
"لَوْ قَالَ أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّةِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ لَمْ يُلْدَغْ." أَوْ "لَمْ يضُرَّهُ."
Tercemesi:
Bize Hayve b. Şurayh, ona Bakiyye, ona Zübeydi, ona Zührî, ona Tarık (b. Muhâşin), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Nebî'ye (sav) akrep sokmuş biri getirildi. (Bunun üzerine Hz. Peygamber) şöyle buyurdu:
"Yarattıklarının şerrinden Allah'ın mükemmel kelimelerine sığınırım deseydi (akrep) sokmazdı." Veya (ravilerden biri şüpheye düşüp sokmazdı ifadesi yerine) "ona zarar vermezdi" ifadesini zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 19, /892
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Tarık b. Muhâşin el-Eslemî (Tarık b. Muhâşin)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Hüzeyl Muhammed b. Velid ez-Zübeydi (Muhammed b. Velid b. Amir)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Abbas Hayve b. Şurayh el-Hadramî (Hayve b. Şurayh b. Yezid)
Konular:
KTB, İSTİAZE
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Bize Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Abdurabbih -yani İbn Sa'd- ona Amre, ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre; Peygamber (sav), bir insan hastalandığı zaman (önce) tükrüğü ile (toprağa) bir işaret (çizgi) çizerdi. -(Ravi bu işareti göstermek için kendisi de) tükrükle toprağı çizdi.- Sonra şöyle derdi:
"Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle bunlarla hastamız şifalanır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27495, D003895
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ رَبِّهِ - يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ - عَنْ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ لِلإِنْسَانِ إِذَا اشْتَكَى يَقُولُ بِرِيقِهِ ثُمَّ قَالَ بِهِ فِى التُّرَابِ
"تُرْبَةُ أَرْضِنَا بِرِيقَةِ بَعْضِنَا يُشْفَى سَقِيمُنَا بِإِذْنِ رَبِّنَا ."
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Abdurabbih -yani İbn Sa'd- ona Amre, ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre; Peygamber (sav), bir insan hastalandığı zaman (önce) tükrüğü ile (toprağa) bir işaret (çizgi) çizerdi. -(Ravi bu işareti göstermek için kendisi de) tükrükle toprağı çizdi.- Sonra şöyle derdi:
"Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle bunlarla hastamız şifalanır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 19, /891
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Abdurabbih b. Said el-Ensari (Abdurabbih b. Said b. Kays b. Amr b. Sehl)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27348, D003865
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ مُطَرِّفٍ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ قَالَ
"نَهَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْكَىِّ فَاكْتَوَيْنَا فَمَا أَفْلَحْنَ وَلاَ أَنْجَحْنَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَكَانَ يَسْمَعُ تَسْلِيمَ الْمَلاَئِكَةِ فَلَمَّا اكْتَوَى انْقَطَعَ عَنْهُ فَلَمَّا تَرَكَ رَجَعَ إِلَيْهِ.]
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Sabit, ona Mutarrif, ona da İmran b. Husayn'dan rivayet olunmuştur:
"Peygamber (sav) (bize) dağla (mak suretiyle tedavi yap)mayı yasakladı. (Biz ise tedavi için) dağlama yoluna başvurduk. (Fakat bu rahatsızlıklarımız) ne iyileşti ne de şifa buldu."
[Ebû Davud dedi ki: (İmran b. Husayn, Hz. Peygamber'in yasakladığı bu dağlama ile tedavi etme yoluna başvurmadan) önce meleklerin selamını işitirdi. Dağlandıktan sonra bu halden mahrum oldu. Dağlanmayı bırakınca eski hali tekrar kendisine döndü.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 7, /886
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Abdullah Mutarrif b. Abdullah el-Haraşî (Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
3. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Dağlamak, vücudu dağlayarak tedavi olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275714, D003877-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَحَامِدُ بْنُ يَحْيَى قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أُمِّ قَيْسٍ بِنْتِ مِحْصَنٍ قَالَتْ دَخَلْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِابْنٍ لِى قَدْ أَعْلَقْتُ عَلَيْهِ مِنَ الْعُذْرَةِ فَقَالَ
"عَلاَمَ تَدْغَرْنَ أَوْلاَدَكُنَّ بِهَذَا الْعِلاَقِ عَلَيْكُنَّ بِهَذَا الْعُودِ الْهِنْدِىِّ فَإِنَّ فِيهِ سَبْعَةَ أَشْفِيَةٍ مِنْهَا ذَاتُ الْجَنْبِ يُسْعَطُ مِنَ الْعُذْرَةِ وَيُلَدُّ مِنْ ذَاتِ الْجَنْبِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ يَعْنِى بِالْعُودِ الْقُسْطَ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Hamid b. Yahya, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Ümmü Kays bt. Mihsan'dan şöyle rivayet olunmuştur; Üzre (denilen boğaz hastalığı) sebebiyle parmağını boğazına sokarak bademciğini çekip almış olduğum oğlumla birlikte Rasulullah'ın (sav) yanına girmiştim.
"Niçin çocuklarınızın ağzına parmak sokarak bademciklerini çekip alıyorsunuz? Çocuklarınızın bu hastalığını tedavi etmek için size gereken şu ûd-i hindî (denilen bitki) dir. Onda yedi (çeşit şifa vardır), bu şifalardan biri de zâtülcenb hastalığının şifasıdır. (Bu bitki) üzre (hastalığını tedavi) için buruna çekilir," buyurdu.
[Ebû Davud dedi ki: Ûd-i hindî demlen bitkiden maksat, topalak (denilen ot)tur.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 13, /888
Senetler:
1. Ümmü Kays Amine bt. Mihsan el-Esediyye (Ümmü Kays bt. Mihsan b. Hürsan b. Kays b. Mürre)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Hamid b. Yahya el-Belhi (Hamid b. Yahya b. Hani)
Konular:
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)
Tedavi, Şifalı Bitkiler