Öneri Formu
Hadis Id, No:
27811, D003904
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ حَكِيمٍ الأَثْرَمِ عَنْ أَبِى تَمِيمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"مَنْ أَتَى كَاهِنًا."
قَالَ مُوسَى فِى حَدِيثِهِ "فَصَدَّقَهُ بِمَا يَقُولُ." ثُمَّ اتَّفَقَا "أَوْ أَتَى امْرَأَةً."
قَالَ مُسَدَّدٌ "امْرَأَتَهُ حَائِضًا أَوْ أَتَى امْرَأَةً."
قَالَ مُسَدَّدٌ "امْرَأَتَهُ فِى دُبُرِهَا فَقَدْ بَرِئَ مِمَّا أَنْزَلَ اللَّهُ عَلَى مُحَمَّدٍ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad (b. Seleme); (T)
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yahya (b. Said el-Kattan), ona Hammad b. Seleme, ona Hakîm el-Esrem, ona Ebu Temime, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Kim kâhine giderse" (Ravi) Musa (b. İsmail) hadisinde "dediğini de tasdik ederse" diye eklemiştir. (Hadisin devamında Musa b. İsmail ve Müsedded b. Müserhed birlikte aynı rivayet üzerinde ittifak etmişlerdir. "Kim bir kadına giderse" Müsedded ise "hayızlı eşine veya bir kadına giderse" demiştir. Müsedded devamında şöyle rivayet etmiştir. "Eşine dübüründen yaklaşırsa Allah'ın Muhammed'e indirdiğinin dışında hareket etmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 21, /893
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Temime Tarif b. Mücalid el-Hüceymî (Tarif b. Mücalid)
3. Hakim el-Basri (Hakim)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Cinsel Hayat, cinsel ilişki, dübürden
Cinsel Hayat, hayızlı kadınla ilişki, yatma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27841, D003923
Hadis:
حَدَّثَنَا مَخْلَدُ بْنُ خَالِدٍ وَعَبَّاسٌ الْعَنْبَرِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بَحِيرٍ قَالَ أَخْبَرَنِى مَنْ سَمِعَ فَرْوَةَ بْنَ مُسَيْكٍ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرْضٌ عِنْدَنَا يُقَالُ لَهَا أَرْضُ أَبْيَنَ هِىَ أَرْضُ رِيفِنَا وَمِيرَتِنَا وَإِنَّهَا وَبِئَةٌ أَوْ قَالَ وَبَاؤُهَا شَدِيدٌ. فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"دَعْهَا عَنْكَ فَإِنَّ مِنَ الْقَرَفِ التَّلَفَ."
Tercemesi:
Bize Mahled b. Halid ve Abbas el-Anberi, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Yahya b. Abdullah b. Bahir, ona da Ferve b. Müseyk'ten rivayet olmuştur; dedi ki: Ben (Peygamber'e (sav); Ey Allah'ın Resulü, bizim elimizde ebyen denilen bir arazi var. Bu bizim çiftliğimizin ve ziraat mahsullerimizin arazisidir ve bu arazide veba hastalığı vardır. -Yahut da buranın vebası çok şiddetlidir. -Ne yapmamı tavsiye edersiniz)? diye sordum.
"Orayı terk et. Çünkü ölüm (böyle bulaşıcı hastalıklara) yakın durmaktan ileri gelir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 24, /896
Senetler:
1. Ferve b. Müseyk el-Muradi (Ferve b. Müseyk b. Haris b. Seleme b. Haris)
2. Men Semi'a Ferve b. Müseyk (Men Semi'a Ferve b. Müseyk)
3. Yahya b. Abdullah el-Muradi (Yahya b. Abdullah b. Bahir)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Abbas b. Abdulazim el-Anberi (Abbas b. Abdulazim b. İsmail)
Konular:
Hastalık, hastalığın bulaşması
Hastalık, Taun, karantina
Bize İshak b. İsmail, ona İbn Ebu Necah, ona Mücahid, ona da Sa'd'dan (b. Ebu Vakkâs) rivayet olunmuştur; "Bir gün iyice hastalanmıştım. Rasulullah (sav) ziyaretime geldi ve elini göğsümün üzerine koyup 'sen kalp hastası bir adamsın. Sakîf'in kardeşi Haris b. Kelede'nin yanına git. Çünkü o hastalıklara ilaç yapmakla uğraşan bir kimsedir. (Ona söyle) Medine'nin Acve (denilen hurmasından) yedi tane alsın, çekirdekleriyle birlikte dövsün, sonra onları suya koyup sana içirsin' buyurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27410, D003875
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ سَعْدٍ قَالَ مَرِضْتُ مَرَضًا أَتَانِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَعُودُنِى فَوَضَعَ يَدَهُ بَيْنَ ثَدْيَىَّ حَتَّى وَجَدْتُ بَرْدَهَا عَلَى فُؤَادِى فَقَالَ :
"إِنَّكَ رَجُلٌ مَفْئُودٌ ائْتِ الْحَارِثَ بْنَ كَلَدَةَ أَخَا ثَقِيفٍ فَإِنَّهُ رَجْلٌ يَتَطَبَّبُ فَلْيَأْخُذْ سَبْعَ تَمَرَاتٍ مِنْ عَجْوَةِ الْمَدِينَةِ فَلْيَجَأْهُنَّ بِنَوَاهُنَّ ثُمَّ لِيَلُدَّكَ بِهِنَّ."
Tercemesi:
Bize İshak b. İsmail, ona İbn Ebu Necah, ona Mücahid, ona da Sa'd'dan (b. Ebu Vakkâs) rivayet olunmuştur; "Bir gün iyice hastalanmıştım. Rasulullah (sav) ziyaretime geldi ve elini göğsümün üzerine koyup 'sen kalp hastası bir adamsın. Sakîf'in kardeşi Haris b. Kelede'nin yanına git. Çünkü o hastalıklara ilaç yapmakla uğraşan bir kimsedir. (Ona söyle) Medine'nin Acve (denilen hurmasından) yedi tane alsın, çekirdekleriyle birlikte dövsün, sonra onları suya koyup sana içirsin' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 12, /887
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. İshak b. İsmail el-Yetim (İshak b. İsmail)
Konular:
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)
Tedavi, hastalıkları tedavi etmek
Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa b. Yunus, ona Ubeydullah, ona Nafi' ona da İbn Ömer'den rivayet olunduğuna göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse bir köledeki hissesini azat eder de kölenin bütün kıymetine yetecek kadar malı bulunursa, kölenin tamamını azat etmek ona vacip olur. Şayet malı yoksa, köleden, azat olan miktarı, âzâd olur."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27882, D003943
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِىُّ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ أَعْتَقَ شِرْكًا مِنْ مَمْلُوكٍ لَهُ فَعَلَيْهِ عِتْقُهُ كُلُّهُ إِنْ كَانَ لَهُ مَا يَبْلُغُ ثَمَنَهُ وَإِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ مَالٌ عَتَقَ نَصِيبُهُ."
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa b. Yunus, ona Ubeydullah, ona Nafi' ona da İbn Ömer'den rivayet olunduğuna göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse bir köledeki hissesini azat eder de kölenin bütün kıymetine yetecek kadar malı bulunursa, kölenin tamamını azat etmek ona vacip olur. Şayet malı yoksa, köleden, azat olan miktarı, âzâd olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Itk 3943, /902
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا عَقِيلُ بْنُ مَعْقِلٍ قَالَ سَمِعْتُ وَهْبَ بْنَ مُنَبِّهٍ يُحَدِّثُ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ النُّشْرَةِ فَقَالَ
"هُوَ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27362, D003868
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا عَقِيلُ بْنُ مَعْقِلٍ قَالَ سَمِعْتُ وَهْبَ بْنَ مُنَبِّهٍ يُحَدِّثُ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ النُّشْرَةِ فَقَالَ
"هُوَ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdürrezzak, ona Akil b. Ma'kil, ona Vehb b. Münebbih, ona da Cabir b. Abdullah'tan rivayet olunduğuna göre;
Rasulullah'a (sav) nuşre (denilen tedavi usulü) sorulmuş da "o şeytan işidir" cevabını vermiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 9, /886
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Vehb b. Münebbih el-Ebnavi (Vehb b. Münebbih b. Kamil b. Sic b. Zi-Kibar)
3. Akil b. Ma'kil el-Yemani (Akil b. Ma'kil b. Münebbih)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27420, D003877
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَحَامِدُ بْنُ يَحْيَى قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أُمِّ قَيْسٍ بِنْتِ مِحْصَنٍ قَالَتْ دَخَلْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِابْنٍ لِى قَدْ أَعْلَقْتُ عَلَيْهِ مِنَ الْعُذْرَةِ فَقَالَ
"عَلاَمَ تَدْغَرْنَ أَوْلاَدَكُنَّ بِهَذَا الْعِلاَقِ عَلَيْكُنَّ بِهَذَا الْعُودِ الْهِنْدِىِّ فَإِنَّ فِيهِ سَبْعَةَ أَشْفِيَةٍ مِنْهَا ذَاتُ الْجَنْبِ يُسْعَطُ مِنَ الْعُذْرَةِ وَيُلَدُّ مِنْ ذَاتِ الْجَنْبِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ يَعْنِى بِالْعُودِ الْقُسْطَ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Hamid b. Yahya, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Ümmü Kays bt. Mihsan'dan şöyle rivayet olunmuştur; Üzre (denilen boğaz hastalığı) sebebiyle parmağını boğazına sokarak bademciğini çekip almış olduğum oğlumla birlikte Rasulullah'ın (sav) yanına girmiştim.
"Niçin çocuklarınızın ağzına parmak sokarak bademciklerini çekip alıyorsunuz? Çocuklarınızın bu hastalığını tedavi etmek için size gereken şu ûd-i hindî (denilen bitki) dir. Onda yedi (çeşit şifa vardır), bu şifalardan biri de zâtülcenb hastalığının şifasıdır. (Bu bitki) üzre (hastalığını tedavi) için buruna çekilir," buyurdu.
[Ebû Davud dedi ki: Ûd-i hindî demlen bitkiden maksat, topalak (denilen ot)tur.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 13, /888
Senetler:
1. Ümmü Kays Amine bt. Mihsan el-Esediyye (Ümmü Kays bt. Mihsan b. Hürsan b. Kays b. Mürre)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)
Tedavi, Şifalı Bitkiler
حَدَّثَنَا مُسَدَّدُ بْنُ مُسَرْهَدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُمْهَانَ عَنْ سَفِينَةَ قَالَ
"كُنْتُ مَمْلُوكًا لأُمِّ سَلَمَةَ فَقَالَتْ أُعْتِقُكَ وَأَشْتَرِطُ عَلَيْكَ أَنْ تَخْدُمَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا عِشْتَ. فَقُلْتُ إِنْ لَمْ تَشْتَرِطِى عَلَىَّ مَا فَارَقْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا عِشْتُ فَأَعْتَقَتْنِى وَاشْتَرَطَتْ عَلَىَّ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27855, D003932
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدُ بْنُ مُسَرْهَدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُمْهَانَ عَنْ سَفِينَةَ قَالَ
"كُنْتُ مَمْلُوكًا لأُمِّ سَلَمَةَ فَقَالَتْ أُعْتِقُكَ وَأَشْتَرِطُ عَلَيْكَ أَنْ تَخْدُمَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا عِشْتَ. فَقُلْتُ إِنْ لَمْ تَشْتَرِطِى عَلَىَّ مَا فَارَقْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا عِشْتُ فَأَعْتَقَتْنِى وَاشْتَرَطَتْ عَلَىَّ."
Tercemesi:
Bize Müsedded b. Müserhed, ona Abdulvâris, ona Said b. Cümhan, ona da Sefine'den (ra) rivayet olunmuştur; dedi ki:
"Ben Ümmü Seleme'nin kölesi idim. (Bir gün bana), seni azad etmek isterim. (Fakat) yaşadığın sürece Rasulullah'a (sav) hizmet edeceksin dedi. Ben de sen bana (bunu) şart koşmasan bile ben (yine de) yaşadığım sürece Rasulullah'a (sav) (hizmet) den ayrılmam cevabını verdim. Bunun üzerine beni azad etti. Ve (Hz. Peygamber'e, yaşadığım sürece hizmet etmemi de) bana şart koştu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Itk 3, /900
Senetler:
1. Sefine Mevla Nebi (Mihran b. Ferruh)
2. Ebu Hafs Said b. Cümhan (Said b. Cümhan)
3. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
4. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Sahabe, Hz. peygamber'e hizmeti
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ - الْمَعْنَى - أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ - قَالَ أَبُو الْوَلِيدِ - عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَجُلاً أَعْتَقَ شِقْصًا لَهُ مِنْ غُلاَمٍ فَذَكَرَ ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"لَيْسَ لِلَّهِ شَرِيكٌ." زَادَ ابْنُ كَثِيرٍ فِى حَدِيثِهِ فَأَجَازَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عِتْقَهُ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27856, D003933
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ - الْمَعْنَى - أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ - قَالَ أَبُو الْوَلِيدِ - عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَجُلاً أَعْتَقَ شِقْصًا لَهُ مِنْ غُلاَمٍ فَذَكَرَ ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"لَيْسَ لِلَّهِ شَرِيكٌ." زَادَ ابْنُ كَثِيرٍ فِى حَدِيثِهِ فَأَجَازَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عِتْقَهُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Velid Tayalisi, ona Hemmâm;(T)
Bize Muhammed b. Kesir Ma'na, ona Hemmâm, ona Katade, ona Ebu Melih, ona da (Ebu'l- Velid'in) babası Üsame b. Umeyr'den rivayet olunduğuna göre bir adam bir köle üzerindeki payını azad etmiş ve bu durum Peygamber'e (sav) haber verilmiş. (Bu haberi işiten Peygamber);
"Allah'ın ortağı yoktur," buyurarak kölenin tüm vücudunun hürriyete kavuştuğunu bildirmiş. (Bu hadisin diğer ravisi Muhammed) İbn Kesir, rivayetine (şu cümleyi de) ilave etti: Peygamber de (sav) (onun) hürriyetine kavuşturulmasını geçerli saydı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Itk 4, /900
Senetler:
1. Üsame b. Umeyr el-Hüzelî (Üsame b. Umeyr b. Amir)
2. Ebu Melih b. Üsame el-Hüzeli (Amir b. Üsame b. Umeyr b. Amir)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ النَّضْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ بَشِيرِ بْنِ نَهِيكٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ
"أَنَّ رَجُلاً أَعْتَقَ شِقْصًا لَهُ مِنْ غُلاَمٍ فَأَجَازَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عِتْقَهُ وَغَرَّمَهُ بَقِيَّةَ ثَمَنِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27857, D003934
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ النَّضْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ بَشِيرِ بْنِ نَهِيكٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ
"أَنَّ رَجُلاً أَعْتَقَ شِقْصًا لَهُ مِنْ غُلاَمٍ فَأَجَازَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عِتْقَهُ وَغَرَّمَهُ بَقِيَّةَ ثَمَنِهِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Hemmâm, ona Katade, ona Nadr b. Enes, ona Beşir b. Nehîk, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet olunduğuna göre; "bir adam bir köle üzerindeki hissesini azad etmiş. Bunun üzerine Peygamber (sav), (Onun bu) azad işlemini geçerli kılmış ve onu (kölenin) kıymetinin geri kalan kısımda ödemekle mükellef kılmıştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Itk 4, /900
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Beşir b. Nehîk es-Sedûsî (Beşir b. Nehîk)
3. Ebu Malik Nadr b. Enes el-Ensari (Nadr b. Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
6. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ وَأَبُو عَامِرٍ - وَهَذَا لَفْظُ أَبِى عَامِرٍ - عَنْ فُلَيْحِ بْنِ سُلَيْمَانَ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ صَعْصَعَةَ الأَنْصَارِىِّ عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ أَبِى يَعْقُوبَ عَنْ أُمِّ الْمُنْذِرِ بِنْتِ قَيْسٍ الأَنْصَارِيَّةِ قَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ عَلِىٌّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ وَعَلِىٌّ نَاقِهٌ وَلَنَا دَوَالِى مُعَلَّقَةٌ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ مِنْهَا وَقَامَ عَلِىٌّ لِيَأْكُلَ فَطَفِقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ لِعَلِىٍّ
"مَهْ إِنَّكَ نَاقِهٌ." حَتَّى كَفَّ عَلِىٌّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ. قَالَتْ وَصَنَعْتُ شَعِيرًا وَسِلْقًا فَجِئْتُ بِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا عَلِىُّ أَصِبْ مِنْ هَذَا فَهُوَ أَنْفَعُ لَكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ هَارُونَ: قال ابو داود: الْعَدَوِيَّةِ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275639, D003856-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ وَأَبُو عَامِرٍ - وَهَذَا لَفْظُ أَبِى عَامِرٍ - عَنْ فُلَيْحِ بْنِ سُلَيْمَانَ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ صَعْصَعَةَ الأَنْصَارِىِّ عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ أَبِى يَعْقُوبَ عَنْ أُمِّ الْمُنْذِرِ بِنْتِ قَيْسٍ الأَنْصَارِيَّةِ قَالَتْ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ عَلِىٌّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ وَعَلِىٌّ نَاقِهٌ وَلَنَا دَوَالِى مُعَلَّقَةٌ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ مِنْهَا وَقَامَ عَلِىٌّ لِيَأْكُلَ فَطَفِقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ لِعَلِىٍّ
"مَهْ إِنَّكَ نَاقِهٌ." حَتَّى كَفَّ عَلِىٌّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ. قَالَتْ وَصَنَعْتُ شَعِيرًا وَسِلْقًا فَجِئْتُ بِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا عَلِىُّ أَصِبْ مِنْ هَذَا فَهُوَ أَنْفَعُ لَكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ هَارُونَ: قال ابو داود: الْعَدَوِيَّةِ.]
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, onu Ebu Davud ve Ebu Âmir, ona Füleyh b. Süleyman, ona Eyyüb b. Abdurrahman b. Sa'sa'a el-Ensari, ona Yakub b. Ebu Yakub, ona da Ümmü Münzir bt. Kays el-Ensariyye'den rivayet olunmuştur; dedi ki: Rasulullah (sav) (bir gün) yanıma geldi. Henüz hastalıktan yeni kurtulmak üzere olan Ali (ra) beraberindeydi. (O sırada) bizim asılı (hurma) salkımlarımız vardı. Rasulullah (sav) kalkıp onlardan yemeye başladı. Ali de (ra) (onlardan) yemek için ayağa kalktı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Ali'ye "sakın ha, sen hastalıktan yeni kurtuluyorsun" buyurdu. Ali de (ra) (onlardan yemekten) vazgeçti. Ben (onlara) arpa ve şalgam (yemeği) yapıp getirdim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) (benim hazırladığım bu yemeği göstererek); "Ey Ali, (işte) bundan ye, bu senin için daha faydalıdır" buyurdu.
[Ebû Davud dedi ki; (Bu hadisi rivayet eden) Harun, (hadisi kendisine rivayet eden Ebû Davud'un, Ebû Davud et-Tayâlîsî olmayıp) Ebû Dâvûd el-Adeviyye (olduğunu) söyledi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Tıb 2, /884
Senetler:
1. Ümmü Münzir bt. Kays (Ümmü Münzir bt. Kays b. Amr b. Ubeyd b. Malik)
2. Yakub b. Ebu Yakub el-Medeni (Yakub b. Ebu Yakub)
3. Eyyüb b. Abdurrahman el-Ensari (Eyyüb b. Abdurrahman b. Sa'sa'a)
4. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Kültürel Hayat, yemek kültürü
SAĞLIK, ÖNEMİ VE KORUNMASI
Sağlık, ve Tedavi (Tıbbu’n-Nebevi)