Bize Muhammed b. Beşşar, ona Amr b. Yunus, ona İkrime b. Ammar, ona Simak el-Hanefi Ebu Zümeyl, ona Abdullah b. el-Abbas, ona da Ömer b. Hattâb şöyle demiştir:
"Ben, Rasulullah'ın (sav) huzuruna (odasına)girdim. O, bir hasır üstünde (uzanmış) idi. [Ömer der ki:] Biraz sonra oturdum. Baktım ki O'nun (sav) üzerinde bir îzâr (peştemal) var ve üzerinde ondan başka bir şey yok. Bir de gördüm ki hasır O'nun mübarek böğründe iyice iz yapmış. Odasının bir kenarında da bir sâ (ölçeği) kadar bir tutam arpa ve biraz karaz (deri tabaklamada kullanılan selem ağacı meyvesi) gözüme ilişti. Henüz tabaklanmamış bir deriyi de asılı gördüm. Bu vaziyet karşısında gözlerim yaşardı. Bunun üzerine O (sav) 'Seni ağlatan nedir, Ey Hattâb'ın oğlu?' buyurdu. Ben de 'Ey Allah'ın Peygamberi! Nasıl ağlamayayım? Şu hasır senin (mübarek) böğründe iyice iz yapmış, şu kilerinde (bir iki parçadan) başka bir şey göremiyorum. Halbuki şu Kisrâ ve Kayser, meyveler ile nehirler içinde, Sen ise Allah'ın peygamberi ve seçkin kulusun, ama hazinen de işte bu', dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Ey Hattâb'ın oğlu! Ahiretin bize, dünyanın da onlara olmasına razı olmaz mısın?' buyurdu. Ben de 'razı olurum' dedim."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31866, İM004153
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنِى سِمَاكٌ الْحَنَفِىُّ أَبُو زُمَيْلٍ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْعَبَّاسِ حَدَّثَنِى عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ عَلَى حَصِيرٍ قَالَ فَجَلَسْتُ فَإِذَا عَلَيْهِ إِزَارٌ وَلَيْسَ عَلَيْهِ غَيْرُهُ وَإِذَا الْحَصِيرُ قَدْ أَثَّرَ فِى جَنْبِهِ وَإِذَا أَنَا بِقَبْضَةٍ مِنْ شَعِيرٍ نَحْوَ الصَّاعِ وَقَرَظٍ فِى نَاحِيةٍ فِى الْغُرْفَةِ وَإِذَا إِهَابٌ مُعَلَّقٌ فَابْتَدَرَتْ عَيْنَاىَ فَقَالَ « مَا يُبْكِيكَ يَا ابْنَ الْخَطَّابِ » . فَقُلْتُ يَا نَبِىَّ اللَّهِ وَمَا لِىَ لاَ أَبْكِى وَهَذَا الْحَصِيرُ قَدْ أَثَّرَ فِى جَنْبِكَ وَهَذِهِ خِزَانَتُكَ لاَ أَرَى فِيهَا إِلاَّ مَا أَرَى وَذَلِكَ كِسْرَى وَقَيْصَرُ فِى الثِّمَارِ وَالأَنْهَارِ وَأَنْتَ نَبِىُّ اللَّهِ وَصَفْوَتُهُ وَهَذِهِ خِزَانَتُكَ . قَالَ « يَا ابْنَ الْخَطَّابِ أَلاَ تَرْضَى أَنْ تَكُونَ لَنَا الآخِرَةُ وَلَهُمُ الدُّنْيَا » . قُلْتُ بَلَى .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Amr b. Yunus, ona İkrime b. Ammar, ona Simak el-Hanefi Ebu Zümeyl, ona Abdullah b. el-Abbas, ona da Ömer b. Hattâb şöyle demiştir:
"Ben, Rasulullah'ın (sav) huzuruna (odasına)girdim. O, bir hasır üstünde (uzanmış) idi. [Ömer der ki:] Biraz sonra oturdum. Baktım ki O'nun (sav) üzerinde bir îzâr (peştemal) var ve üzerinde ondan başka bir şey yok. Bir de gördüm ki hasır O'nun mübarek böğründe iyice iz yapmış. Odasının bir kenarında da bir sâ (ölçeği) kadar bir tutam arpa ve biraz karaz (deri tabaklamada kullanılan selem ağacı meyvesi) gözüme ilişti. Henüz tabaklanmamış bir deriyi de asılı gördüm. Bu vaziyet karşısında gözlerim yaşardı. Bunun üzerine O (sav) 'Seni ağlatan nedir, Ey Hattâb'ın oğlu?' buyurdu. Ben de 'Ey Allah'ın Peygamberi! Nasıl ağlamayayım? Şu hasır senin (mübarek) böğründe iyice iz yapmış, şu kilerinde (bir iki parçadan) başka bir şey göremiyorum. Halbuki şu Kisrâ ve Kayser, meyveler ile nehirler içinde, Sen ise Allah'ın peygamberi ve seçkin kulusun, ama hazinen de işte bu', dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Ey Hattâb'ın oğlu! Ahiretin bize, dünyanın da onlara olmasına razı olmaz mısın?' buyurdu. Ben de 'razı olurum' dedim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 11, /675
Senetler:
()
Konular:
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Hz. Peygamber, zühdü
Yaşam, Hz. Peygamber dönemi hayat standartı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31862, İM004150
Hadis:
حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا بِطَعَامٍ سُخْنٍ فَأَكَلَ فَلَمَّا فَرَغَ قَالَ « الْحَمْدُ لِلَّهِ مَا دَخَلَ بَطْنِى طَعَامٌ سُخْنٌ مُنْذُ كَذَا وَكَذَا » .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Bir gün Rasulullah'a (sav) sıcak bir yemek getirildi. O da yedi ve yemekten sonra:
"Elhamdülillah (Hamd Allah'a mahsustur). Şu ve şu kadar zamandan beri karnıma sıcak bir yemek girmedi (idi)," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 10, /675
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو خَالِدٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ ضِجَاعُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَدَمًا حَشْوُهُ لِيفٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31864, İM004151
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو خَالِدٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ ضِجَاعُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَدَمًا حَشْوُهُ لِيفٌ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Said, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Halid, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav), üstünde yattığı yatak, içi hurma yaprağı ile dolu tabaklanmış deriydi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 11, /675
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Yaşam, Hz. Peygamber dönemi hayat standartı
حَدَّثَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَلِىٍّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَى عَلِيًّا وَفَاطِمَةَ وَهُمَا فِى خَمِيلٍ لَهُمَا - وَالْخَمِيلُ الْقَطِيفَةُ الْبَيْضَاءُ مِنَ الصُّوفِ - قَدْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَهَّزَهُمَا بِهَا وَوِسَادَةٍ مَحْشُوَّةٍ إِذْخِرًا وَقِرْبَةٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31865, İM004152
Hadis:
حَدَّثَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَلِىٍّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَى عَلِيًّا وَفَاطِمَةَ وَهُمَا فِى خَمِيلٍ لَهُمَا - وَالْخَمِيلُ الْقَطِيفَةُ الْبَيْضَاءُ مِنَ الصُّوفِ - قَدْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَهَّزَهُمَا بِهَا وَوِسَادَةٍ مَحْشُوَّةٍ إِذْخِرًا وَقِرْبَةٍ .
Tercemesi:
Bize Vasıl b. Abdüla'la, ona Muhammed b. Fudeyl, ona Ata b. es-Said, ona babası, ona da Ali b. Ebu Talib'ten rivayet edildiğine göre, Ali (b. Ebu Tâlib) ve (eşi) Fâtıma (r.anha) kendilerine ait bir hamil (hamil, yünden mamul, saçaklı beyaz çarşaftır) içinde (yatmakta) iken Rasulullah (sav) onlara vardı. Rasulullah (sav) o çarşafı, içi izhır (yâni Mekke şamam denilen ot) ile doldurulmuş bir yastığı ve bir kırbayı (su tulumunu) çeyiz olarak onlara vermişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 11, /675
Senetler:
()
Konular:
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Yaşam, Hz. Peygamber dönemi hayat standartı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31869, İM004155
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ زَائِدَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْمُرُ بِالصَّدَقَةِ فَيَنْطَلِقُ أَحَدُنَا يَتَحَامَلُ حَتَّى يَجِىءَ بِالْمُدِّ وَإِنَّ لأَحَدِهِمُ الْيَوْمَ مِائَةَ أَلْفٍ . قَالَ شَقِيقٌ كَأَنَّهُ يُعَرِّضُ بِنَفْسِهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Küreyb (Muhammmed b. Alâ (el-Hemdânî), onlara Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame el-Kuraşî), ona Zaide (b. Kudame es-Sekafî), ona (Süleyman b. Mihran) el-A’meş, ona da Şakik (b. Seleme el-Esedî) Ebu Mes’ud (el-Ensarî)’nin şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav) sadaka vermeyi emrederdi. Bunun üzerine (sadaka vermeye mali gücü olmayan) herhangi birimiz iki avuç (hurma) getirebilmek için gidip sırtında (ücretle) yük taşırdı. Bu gün ise bunların birisinin (kendisinin) yüz bin (dirhem serveti) vardır.
Şakîk dedi ki: Bana Öyle geliyor ki Ebu Mes'ud (bu sözle) üstü kapalı olarak kendisinin (zenginleştiğine) işaret ediyordu.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 12, /675
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Dünya, mal ve ömür sevgisi / hırsı
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Sadaka, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31871, İM004156
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ أَبِى نَعَامَةَ سَمِعَهُ مِنْ خَالِدِ بْنِ عُمَيْرٍ قَالَ خَطَبَنَا عُتْبَةُ بْنُ غَزْوَانَ عَلَى الْمِنْبَرِ فَقَالَ لَقَدْ رَأَيْتُنِى سَابِعَ سَبْعَةٍ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَا لَنَا طَعَامٌ نَأْكُلُهُ إِلاَّ وَرَقُ الشَّجَرِ حَتَّى قَرِحَتْ أَشْدَاقُنَا .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona Ebu Neâme, ona da Hâlid b. Umeyr şöyle demiştir: Utbe b. Ğazvân (b. Câbir) minber üstünde bize bir hutbe okudu ve (hutbesinde az cümle) şöyle dedi: Gerçekten ben kendimi Rasulullah'ın (sav) beraberinde bulunan (ilk müslüman) yedi kişinin yedincisi olarak gördüm. Ağaç yaprağından başka yiyeceğimiz bir yemek yoktu. Hatta (ağaç yapraklarını yediğimizden dolayı) ağızlarımızın etrafı yara oldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 12, /676
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَبَّاسٍ الْجُرَيْرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عُثْمَانَ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُمْ أَصَابَهُمْ جُوعٌ وَهُمْ سَبْعَةٌ قَالَ فَأَعْطَانِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَبْعَ تَمَرَاتٍ لِكُلِّ إِنْسَانٍ تَمْرَةٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31873, İM004157
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَبَّاسٍ الْجُرَيْرِىِّ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عُثْمَانَ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُمْ أَصَابَهُمْ جُوعٌ وَهُمْ سَبْعَةٌ قَالَ فَأَعْطَانِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَبْعَ تَمَرَاتٍ لِكُلِّ إِنْسَانٍ تَمْرَةٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Abbas el-Cureyri, ona Osman, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre: (Bir gün arkadaşları ile) yedi kişi olarak (çok) acıkmışlar. Ebu Hureyre demiş ki: Bunun üzerine Peygamber (sav) her kişiye bir adet olmak üzere bana yedi tane kuru hurma verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 12, /676
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Geçim, sahabilerin geçim sıkıntıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31875, İM004158
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ أَبِى عُمَرَ الْعَدَنِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ حَاطِبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ لَمَّا نَزَلَتْ ( ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ ) قَالَ الزُّبَيْرُ وَأَىُّ نَعِيمٍ نُسْأَلُ عَنْهُ وَإِنَّمَا هُوَ الأَسْوَدَانِ التَّمْرُ وَالْمَاءُ . قَالَ « أَمَا إِنَّهُ سَيَكُونُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer el-Adeni, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Muhammed b. Amr, ona Yahya b. Abdurrahman b. Hâtib, ona Abdullah b. Zübeyr b. el-Avvâm'dan rivayet edildiğine göre: (And olsun ki) sonra o gün (kıyamette) nimet (in şükrün) den muhakkak sorulacaksınız. (Tekâsür, ayeti inince Zübeyr (b. el-Avvâm: (Ya Rasulullah!) Biz hangi nimettin şükrün)den sorulacağız? (Bizdeki) nimet ancak (şu) siyah iki şeydir: Kuru hurma ve su, dedi. Resul-i Ekrem (sav):
"Bilmiş olunuz ki, muhakkak o (sorulacağınız nimet) olacaktır (yâni bolluğa kavuşacaksınız)," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 12, /676
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Geçim, sahabilerin geçim sıkıntıları
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31876, İM004159
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ ثَلاَثُمِائَةٍ نَحْمِلُ أَزْوَادَنَا عَلَى رِقَابِنَا فَفَنِىَ أَزْوَادُنَا حَتَّى كَانَ يَكُونُ لِلرَّجُلِ مِنَّا تَمْرَةٌ . فَقِيلَ يَا أَبَا عَبْدِ اللَّهِ وَأَيْنَ تَقَعُ التَّمْرَةُ مِنَ الرَّجُلِ فَقَالَ لَقَدْ وَجَدْنَا فَقْدَهَا حِينَ فَقَدْنَاهَا وَأَتَيْنَا الْبَحْرَ فَإِذَا نَحْنُ بِحُوتٍ قَدْ قَذَفَهُ الْبَحْرُ فَأَكَلْنَا مِنْهُ ثَمَانِيَةَ عَشَرَ يَوْمًا .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abde b. Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona Vehb b. Keysan, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bizi üç yüz kişilik müfreze olarak bir sefere yolladı. Azıklarımızı (azlığından dolayı) boyunlarımızda taşıyorduk. Sonra azığımız tüken (meye başla) di. Öyle ki bizden her adam (başın)a bir tane kuru kurma (nafaka verilir) oldu. (Cabir bu durumu anlatınca ravisi Vehb b. Keysân tarafından): Ya Ebu Abdullah! Bir kuru hurma (aç) adam için ne yerine düşer? denildi. Bunun üzerine Cabir: Bir kuru hurma (yı bile) bulamadığımız zaman yokluğunu (n ne olduğunu) cidden duyduk, dedi (ve sözüne devamla) sonra biz denize vardık. Orada denizin sahile attığı bir büyük balıkla aniden karşılaştık ve on sekiz gün o balıktan yedik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 12, /676
Senetler:
()
Konular:
Geçim, sahabilerin geçim sıkıntıları
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
Yiyecekler, Deniz ve kara meytesi
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى السَّفَرِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ مَرَّ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ نُعَالِجُ خُصًّا لَنَا فَقَالَ « مَا هَذَا » . فَقُلْتُ خُصٌّ لَنَا وَهَى نَحْنُ نُصْلِحُهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا أُرَى الأَمْرَ إِلاَّ أَعْجَلَ مِنْ ذَلِكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31878, İM004160
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى السَّفَرِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ مَرَّ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ نُعَالِجُ خُصًّا لَنَا فَقَالَ « مَا هَذَا » . فَقُلْتُ خُصٌّ لَنَا وَهَى نَحْنُ نُصْلِحُهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا أُرَى الأَمْرَ إِلاَّ أَعْجَلَ مِنْ ذَلِكَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu'-Sefer, ona da Abdullah b. Ömer şöyle demiştir: Biz kendimize ait bir kulübeyi onarmakla meşgul iken Rasulullah (sav) yanı başımızdan geçti ve: Bu nedir? diye sordu. Ben de: Zayıflayıp eğilen bir kulübemizdir, biz onarıyoruz. dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav):
"(Ölüm) işin (in) ondan daha acele olduğunu sanırım," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 13, /676
Senetler:
()
Konular:
Dünya, mal ve ömür sevgisi / hırsı
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Zihin İnşası, ölümün çok hatırlanması