حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقْرَؤُهَا "(فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ)" يَعْنِى مُثَقَّلاً.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ مَضْمُومَةَ الْمِيمِ مَفْتُوحَةَ الدَّالِ مَكْسُورَةَ الْكَافِ.]
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona el-Esved, ona da Abdullah'tan rivayet olunduğuna göre; Hz. Peygamber (sav) "(öğüt alan yok mudur?)" (73) mealindeki ayet-i kerimeyi (dal hafini) şeddeli olarak okumuştur.
[Ebu Davud dedi ki: "مُدَّكِرٍ" kelimesinde mim ötreli, dal üstünlü, kaf da esrelidir."]
Açıklama: Bu hadiste Kur’ân-ı Kerîm’in 54. sûresi olan Kamer Sûresi’nin 17. ayetine dair Hz. Peygamber’in (sav) kıraatindeki farklılığa işaret edilmiştir. İlgili ayetin meali şöyle: “Andolsun ki biz Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?” Hz. Peygamber (sav) ilgili ayetteki ﴿فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ﴾ ibaresindeki “مُدَّكِرٍ” kelimesini (dâl) harfiyle okumuştur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28029, D003994
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقْرَؤُهَا "(فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ)" يَعْنِى مُثَقَّلاً.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ مَضْمُومَةَ الْمِيمِ مَفْتُوحَةَ الدَّالِ مَكْسُورَةَ الْكَافِ.]
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona el-Esved, ona da Abdullah'tan rivayet olunduğuna göre; Hz. Peygamber (sav) "(öğüt alan yok mudur?)" (73) mealindeki ayet-i kerimeyi (dal hafini) şeddeli olarak okumuştur.
[Ebu Davud dedi ki: "مُدَّكِرٍ" kelimesinde mim ötreli, dal üstünlü, kaf da esrelidir."]
Açıklama:
Bu hadiste Kur’ân-ı Kerîm’in 54. sûresi olan Kamer Sûresi’nin 17. ayetine dair Hz. Peygamber’in (sav) kıraatindeki farklılığa işaret edilmiştir. İlgili ayetin meali şöyle: “Andolsun ki biz Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?” Hz. Peygamber (sav) ilgili ayetteki ﴿فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ﴾ ibaresindeki “مُدَّكِرٍ” kelimesini (dâl) harfiyle okumuştur.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 26, /913
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Bize Ahmed b. Hanbel ve Ahmed b. Abde, o ikisine Süfyan, ona Amr, ona Ata -İbn Hanbel der ki: Ben tam anlayamadım, acaba Amr hadisi Atâ'dan mı yoksa bir başkasından mı aldı-, ona Safvân b. Ya'lâ, ona da babası (Ya'lâ b. Ümeyye) şöyle demiştir:
Ben Hz. Peygamber'i (sav), minberde "cehennemlikler: Ey Malik! diye çağrışacaklar" (Zuhruf, 77) ayetini okurken işittim.
Ebu Davud der ki: Yani "يَا مَالِكُ" kelimesini terhimsiz (kaf harfini düşürmeden "مَالِكُ" şeklinde) okumuştur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28027, D003992
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عَطَاءٍ - قَالَ ابْنُ حَنْبَلٍ لَمْ أَفْهَمْهُ جَيِّدًا - عَنْ صَفْوَانَ - قَالَ ابْنُ عَبْدَةَ ابْنِ يَعْلَى - عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ يَقْرَأُ "(وَنَادَوْا يَا مَالِكُ)."
قَالَ أَبُو دَاوُدَ يَعْنِى بِلاَ تَرْخِيمٍ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel ve Ahmed b. Abde, o ikisine Süfyan, ona Amr, ona Ata -İbn Hanbel der ki: Ben tam anlayamadım, acaba Amr hadisi Atâ'dan mı yoksa bir başkasından mı aldı-, ona Safvân b. Ya'lâ, ona da babası (Ya'lâ b. Ümeyye) şöyle demiştir:
Ben Hz. Peygamber'i (sav), minberde "cehennemlikler: Ey Malik! diye çağrışacaklar" (Zuhruf, 77) ayetini okurken işittim.
Ebu Davud der ki: Yani "يَا مَالِكُ" kelimesini terhimsiz (kaf harfini düşürmeden "مَالِكُ" şeklinde) okumuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 23, /913
Senetler:
1. Ya'la b. Meniyye et-Temimî (Ya'la b. Ümeyye b. Ebu Ubeyde b. Hemmam)
2. Safvan b. Ya'la et-Temimi (Safvan b. Ya'la b. Ümeyye b. Ubeyd b. Hemmam b. Haris b. Bekir b. Zeyd b. Malik b. Hanzala)
3. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
4. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28020, D003985
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أُمَيَّةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْجَارِيَةِ الْعَبْدِىُّ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَرَأَهَا "(قَدْ بَلَغْتَ مِنْ لَدُنِّى)" وَثَقَّلَهَا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdurrahman Ebu Abdullah Anberî, ona Ümeyye b. Halid, ona Ebu Cariye Abdi, ona Şube, ona Ebu İshak, ona Said b. Cübeyr, ona İbn Abbas, ona da Übey b. Ka'b'dan rivayet olunduğuna göre; Peygamber (sav), şu "benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır," mealindeki, Kehf suresinin 76. ayeti(ni), şeklinde, nun harfinin ötresi ve şeddesi ile okumuştur. Bu Hadis'i şerifle ilgili açıklama 3924 nolu hadiste geçti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 17, /911
Senetler:
1. Ebu Münzir Übey b. Ka'b el-Ensarî (Übey b. Ka'b b. Kays b. Ubeyd b. Zeyd)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
4. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Câriye el-Abdî (Ebu Câriye)
7. Ebu Abdullah Ümeyye b. Halid el-Kaysî (Ümeyye b. Halid b. Esved)
8. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Anberî (Muhammed b. Abdurrahman b. Abdussamed)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28021, D003986
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَسْعُودٍ الْمِصِّيصِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ دِينَارٍ حَدَّثَنَا سَعْدُ بْنُ أَوْسٍ عَنْ مِصْدَعٍ أَبِى يَحْيَى قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ أَقْرَأَنِى أُبَىُّ بْنُ كَعْبٍ كَمَا أَقْرَأَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(فِى عَيْنٍ حَمِئَةٍ)" مُخَفَّفَةً.
[قال ابو داود: قرئت خفيفة.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Mes'ud Mıssısi, ona ona Abdussamed b. Abdulvâris, ona Muhammed b. Dinar, ona Sa'd b. Evs, ona da Misda' Ebu Yahya'dan rivayet olunmuştur; dedi ki: Ben İbn Abbas'ı, Übey b. Ka'b bana (Kehf süresindeki; "kara balçıklı göze" anlamına gelen kelimeleri) Rasulullah'ın (sav) kendisine okuttuğu gibi (şeklinde) okudu, (yani) mimden sonraki harfi elif değil de hemze olarak okudu derken işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 18, /911
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Yahya Misda' el-Eslemî (Misda')
3. Sa'd b. Evs el-Adevi (Sa'd b. Evs)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Dinar el-Ezdî (Muhammed b. Dinar b. Sandal)
5. Ebu Sehl Abdussamed b. Abdulvâris et-Temimî (Abdussamed b. Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Mesud en-Neysaburî (Muhammed b. Mesud)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28022, D003987
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ الْفَضْلِ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ - يَعْنِى ابْنَ عَمْرٍو النَّمَرِىَّ - أَخْبَرَنَا هَارُونُ أَخْبَرَنِى أَبَانُ بْنُ تَغْلِبَ عَنْ عَطِيَّةَ الْعَوْفِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِنَّ الرَّجُلَ مِنْ أَهْلِ عِلِّيِّينَ لَيُشْرِفُ عَلَى أَهْلِ الْجَنَّةِ فَتُضِىءُ الْجَنَّةُ لِوَجْهِهِ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّىٌّ."
[قَالَ وَهَكَذَا جَاءَ الْحَدِيثُ دُرِّىٌّ. مَرْفُوعَةُ الدَّالِ لاَ تُهْمَزُ.]
[وَإِنَّ أَبَا بَكْرٍ وَعُمَرَ لَمِنْهُمْ وَأَنْعَمَا.]
Tercemesi:
Bize Yahya b. Fadl, ona Vüheyb, (İbn Amr Nemrî), ona Harun, ona Eban b. Tağlib, ona Atiyye Avfi, ona da Ebu Said el-Hudri'den rivayet olunduğuna göre; Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"(Cennette) cennetin en yüksek yerlerinin halkından olan bir kimse (kendi makamının aşağısında bulunan) cennet (ehlin)e bakar da (aşağıda bulunan) cennet (ehlinin yüzü onun) yüzünün parlaklığı ile aydınlanır. (Çünkü o makamda bulunan cennet ehlinin) yüzleri inci parlaklığında bir yıldız gibidir."
[(Musannif Ebû Davud rivayetine devam ederek şöyle) dedi: Bu hadis (bana) böyle "dürriyyûn" (şeklinde ki kıraatla, yani) hemzesiz ve ötreli dal harfiyle geldi.]
[(Ebû Davud rivayetine şöyle devam etti): Ebû Bekir ile Ömer de onlardandır. (Şu farkla ki Ebu Bekir ile Ömer), fazilet ve (büyük nimetlere erişme cihetiyle onlardan) daha da üstündürler.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 19, /912
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Hasan Atiyye b. Sa'd el-Avfî (Atiyye b. Sa'd b. Cünade)
3. Ebu Sa'd Eban b. Tağlib el-Ceriri (Eban b. Tağlib)
4. Ebu Abdullah Harun b. Musa el-A'ver (Harun b. Musa)
5. Ebu Amr Vüheyb b. Amr en-Nemrî (Vüheyb b. Amr b. Osman)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Fadl el-Harakî (Yahya b. Fadl b. Yahya b. Keysan)
Konular:
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Dereceleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28023, D003988
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنِى الْحَسَنُ بْنُ الْحَكَمِ النَّخَعِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو سَبْرَةَ النَّخَعِىُّ عَنْ فَرْوَةَ بْنِ مُسَيْكٍ الْغُطَيْفِىِّ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ الْحَدِيثَ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخْبِرْنَا عَنْ سَبَإٍ مَا هُوَ أَرْضٌ أَمِ امْرَأَةٌ فَقَالَ
"لَيْسَ بِأَرْضٍ وَلاَ امْرَأَةٍ وَلَكِنَّهُ رَجُلٌ وَلَدَ عَشَرَةً مِنَ الْعَرَبِ فَتَيَامَنَ سِتَّةٌ وَتَشَاءَمَ أَرْبَعَةٌ."
[قَالَ عُثْمَانُ الْغَطَفَانِىِّ مَكَانَ الْغُطَيْفِىِّ وَقَالَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ الْحَكَمِ النَّخَعِىُّ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Harun b. Abdullah, o ikisine Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame), ona Hasan b. Hakem en-Nehai, ona Ebu Sebra en-Nehaî (Abdullah b. Âbis), ona da Ferve b. Müseyk el-Gutayfî, Hz. Peygamber'e (sav) geldim diyerek hadisi nakletmiştir ve şöyle devam etmiştir: Topluluktan birisi Ey Allah'ın Rasulü! Bize Sebe'den haber ver o bir yer adı mıdır? yoksa bir kadın mıdır? dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Yer de değildir, bir kadın da değildir. Fakat o Araplardan on (kavim) meydana getiren bir adamdır. Altısı Yemen'e yerleşti, dördü de Şam'a yerleşti."
[Osman (b. Ebu Şeybe), Gutayfî yerine Gatafânî olarak rivâyet etmiştir ve Hasan b. Hakem bana tahdis etti yerine bize tahdis etti, diyerek isnadı nakletmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 20, /912
Senetler:
1. Ferve b. Müseyk el-Muradi (Ferve b. Müseyk b. Haris b. Seleme b. Haris)
2. Ebu Sebra Abdullah b. Âbis en-Nehaî (Abdullah b. Âbis)
3. Hasan b. Hakem en-Nehai (Hasan b. Hakem b. Hür)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Önceki ümmetler, Sebe hakkında
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ النَّيْسَابُورِىُّ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ سُلَيْمَانَ الرَّازِىُّ سَمِعْتُ أَبَا جَعْفَرٍ يَذْكُرُ عَنِ الرَّبِيعِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ قِرَاءَةُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم "(بَلَى قَدْ جَاءَتْكِ آيَاتِى فَكَذَّبْتِ بِهَا وَاسْتَكْبَرْتِ وَكُنْتِ مِنَ الْكَافِرِينَ)"
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا مُرْسَلٌ الرَّبِيعُ لَمْ يُدْرِكْ أُمَّ سَلَمَةَ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28025, D003990
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ النَّيْسَابُورِىُّ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ سُلَيْمَانَ الرَّازِىُّ سَمِعْتُ أَبَا جَعْفَرٍ يَذْكُرُ عَنِ الرَّبِيعِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ قِرَاءَةُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم "(بَلَى قَدْ جَاءَتْكِ آيَاتِى فَكَذَّبْتِ بِهَا وَاسْتَكْبَرْتِ وَكُنْتِ مِنَ الْكَافِرِينَ)"
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ هَذَا مُرْسَلٌ الرَّبِيعُ لَمْ يُدْرِكْ أُمَّ سَلَمَةَ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi' Neysaburi, ona İshak b. Süleyman Razi, ona Ebu Cafer, ona Rabî' b. Enes, ona da Peygamber'in (sav) hanımı Ümmü Seleme, Peygamber'in (sav) "evet ya, sana ayetlerim geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkarcılardan oldun" mealindeki ayeti (şeklinde) okuduğunu söylemiştir.
[Ebû Davud dedi ki: Bu (hadis) mürseldir. (Çünkü) er-Rabi (b. Enes) Ümmü Seleme'ye yetişememiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 22, /912
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Rabi' b. Enes el-Bekri (Rabî' b. Enes)
3. Ebu Cafer İsa b. Mahan er-Razî (İsa b. Mâhân b. İsmail)
4. Ebu Yahya İshak b. Süleyman er-Razi (İshak b. Süleyman)
5. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ أَخْبَرَنَا أَبُو أَحْمَدَ أَخْبَرَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَقْرَأَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(إِنِّى أَنَا الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَتِينُ)."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28028, D003993
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ أَخْبَرَنَا أَبُو أَحْمَدَ أَخْبَرَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَقْرَأَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(إِنِّى أَنَا الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَتِينُ)."
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali, ona Ebu Ahmed, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Abdurrahman b. Yezid, ona da Abdullah'tan (b. Mesud) rivayet olunmuştur; dedi ki: Rasulullah (sav) "Şüphesiz rızık veren, sağlam kuvvet sahibi olan ancak Allah'dır" mealindeki ayet-i kerimeyi) bana okuttu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 25, /913
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الذِّمَارِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقْرَأُ "(أَيَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ)."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28030, D003995
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الذِّمَارِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقْرَأُ "(أَيَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ)."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdülmelik b. Abdurrahman Zimari, ona Süfyan, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir'den (ra) rivayet olunmuştur; dedi ki: Ben, Peygamber'e (sav) "malının kendisini ebedi yaşatacağını" (şeklinde sanıyor ayet-i kerimesini) (şeklinde, yani yahsibu kelimesinin başına üstünlü elif getirerek) okurken gördüm.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 27, /913
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Hişam Abdülmelik b. Abdurrahman el-Ebnâvî (Abdülmelik b. Abdurrahman b. Hişam)
5. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ خَالِدٍ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَمَّنْ أَقْرَأَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(فَيَوْمَئِذٍ لاَ يُعَذَّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ* وَلاَ يُوثَقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ)."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ بَعْضُهُمْ أَدْخَلَ بَيْنَ خَالِدٍ وَأَبِى قِلاَبَةَ رَجُلاً.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28031, D003996
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ خَالِدٍ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَمَّنْ أَقْرَأَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(فَيَوْمَئِذٍ لاَ يُعَذَّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ* وَلاَ يُوثَقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ)."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ بَعْضُهُمْ أَدْخَلَ بَيْنَ خَالِدٍ وَأَبِى قِلاَبَةَ رَجُلاً.]
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Halid, ona da Ebû Kilabe'den (rivayet olunduğuna göre; Sahabilerden birine) Rasulullah'ın (sav) "o gün Allah'ın edeceği azabı hiç kimse edemez, onun vuracağı bağı kimse vuramaz" ayetini kendisine (şeklinde) okutmuştur.
[Ebû Davud dedi ki: Bazıları Halid ile Ebû Kilabe arasında bir ravi sokmuşlardır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 28, /913
Senetler:
1. Men Ekraehu Rasulullah (Men Ekraehu Rasulullah)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları