Giriş

Bize İsmail, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona Süleyman, ona Muhammed b. Ebu Atîk, ona İbn Şihâb, ona da Sinan b. Ebu Sinan ed-Düelî, Câbir b. Abdullah'tan (ra) naklen şöyle rivayet etmiştir: Cabir b. Abdullah Rasulullah (sav) ile beraber Necid tarafına gazâya gitti ve Rasulullah (sav) döndüğünde o da beraberinde döndü. Sefer sırasında dikenli ağaçların çokça bulunduğu bir vadide öğle uykusu vakti girdi. Hz. Peygamber (sav) konakladı, insanlar da ağaçlar altında gölgelenmek üzere dağıldılar. Nebî (sav), bir sakız ağacının altına yerleşti ve kılıcını da ağaca astı. Ardından uykuya daldık. Birazcık uyumuştuk ki birden Rasulullah'ın (sav), yanında bedevi bir müşrik olduğu halde bize seslendiğini duyduk. Şöyle buyurdu: "Ben uyurken bu adam kılıcımı alıp bana çekti. Uyandım baktım ki bu adam elinde kılıç ç bana 'Seni benden kim koruyacak?' dedi. Ben, üç kere 'Allah korur' dedim." (Râvî der ki:) Rasulullah (sav) onu cezalan­dırmadı


    Öneri Formu
31896 B004135 Buhari, Megâzî, 31


    Öneri Formu
31928 B004139 Buhari, Megâzî, 32

Bize İbn İshak, ona Vehb b. Keysân, ona da Cabir şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Nahl denilen yerdeki Zâtu'r-Rıkâ' mevkiine doğru sefere çıktı ve Gatafânlı bir gurupla karşılaştı. Bir çatışma olmadı ancak insanlar karşılıklı birbirlerine korku saldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) iki rekât korku namazı kıldırdı. Yezîd der ki: Seleme "Ben Kared günü Hz. Peygamber'le birlikte gaza yaptım." demiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İbn İshak arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
31824 B004127 Buhari, Megâzî, 31

Bize Müsedded, ona Yahya b. Saîd el-Kattân, ona Yahya b. Saîd el-Ensârî, ona Kâsım b. Muhammed, ona Salih b. Havvât, ona da Sehl b. Ebu Hasme şöyle demiştir: (Korku namazında) imam Askerin bir bölümüyle beraber kıbleye dönerek namaza du­rur. Diğer bir grup ise düşman tarafına ve yüzleri düşmana dönüktür. İmam be­raberindekilerle birlikte bir rekat kılar. Sonra bunlar ayağa kalkar, kendi başlarına bir rekat kılar ve oldukları yerde iki secde yaparlar. Sonra bu namazı kılmış olanlar, düşman tarafında bulunan kimselerin ye­rine gider, düşman tarafında bulunanlar da imamın yanına ge­lir, imamla bir rekat namaz kılar. Böylece imam iki rekat namaz kılmış olur. Sonra bu yeni gelenler kendi başlarına rükû ve iki secde yapar, (namazı bitirirler). Bize Müsedded, ona Yahya, ona Şube, ona Abdurrahman b. Kâsım, ona Babası (Kasım b. Muhammed), ona Salih b. Havvât, ona da Sehl b. Ebu Hasme Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir. Bana İbn Ebu Hâzım, Yahya, ona Kâsım ona Salih b. Havvât, ona da Sehl ibn Ebu Hasme (korku namazı hakkındaki) bu sözünü rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
31845 B004131 Buhari, Megâzî, 31

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona Salim, ona da İbn Ömer (ra) şöyle demiştir: Ben, Rasulullah (sav) ile birlikte Necd tarafına doğru gazaya gittim. Düşmanın hizasına gel­dik. Onlara karşı saf düzenine geçtik.


    Öneri Formu
31860 B004132 Buhari, Megâzî, 31

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona Sinan ve Ebu Seleme, onlara da Cabir, kendisinin Hz. Peygamber (sav) ile birlikte Necid tarafına gazaya gittiğini söylemiştir.


    Öneri Formu
31884 B004134 Buhari, Megâzî, 31

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişâm b. Yusuf ezberinden yazdırmış, ona Ma'mer, ona Zührî şöyle söylemiştir: Velid b. Abdülmelik bana 'Ali b. Ebu Talib'in Aişe'ye iftira atanlar arasında olduğuna dair bir bilgi sana ulaştı mı?' diye sordu. Ben de ona 'Hayır! Ancak senin kavminden Ebu Seleme b. Abdurrahman ve Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris, Hz. Aişe'nin 'Hz. Ali'nin kendisi hakkında konuşmadığı' bilgisini kendilerine anlattığını bana haber verdiler' diyerek cevap verdim.


    Öneri Formu
31941 B004142 Buhari, Megâzî, 34

Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Husayn, ona Ebu Vâil, ona Mesrûk b. Ecda, ona da Âişe'nin (r.anha) annesi Ümmü Rûmân şöyle demiştir: Âişe ile birlikte otururken, yanımıza Ensar'dan bir kadın girdi ve “Allah falancanın cezasını versin” dedi. Ümmü Rûmân kadına “ne oldu, neden öyle dedin?” dedi. Kadın “Çünkü oğlum (olacak o kişi), iftirayı oradan oraya taşıyıp yaydı” de­di. Bunun üzerine Âişe “ne oldu (Bu adam hangi sözü iftirayı yaydı?)” dedi. Ümmü Rûmân da, olan biteni Âişe'ye haber verdi. Âişe “Rasulullah (sav) de bu sözleri duydu mu?” diye sordu. “Evet” dedi. “peki Ebu Bekir duydu mu?” dedi. “Evet” dedi. Bunun üzerine Âişe bayıldı. Daha sonra yüksek ateşli bir şekilde titreme nöbeti ile uyandı. Ümmü Rûmân der ki: Ben hemen üzerine elbisesini atıp onu örttüm. Ardından Hz. Peygamber (sav) geldi ve "Âişe'nin nesi var?" diye sordu. Ben de “sıtma hastalığına yakalandı” dedim. Hz. peygamber (sav) "hakkında konuşulan iftiradan do­layı herhalde" buyurdu. Ben de “Evet” dedim. Âişe kalkıp oturdu ve “Eğer ben size bu söyleneni yapmadım diye yemin etsem, inanmayacaksınız. Eğer özür beyan etsem, özrümü kabul etmeyeceksiniz. Bu durumda benimle sizin örneğiniz, Yakup Peygamber ile oğullarının durumu gibidir. "Ne diyeyim, sizin bu anlattıklarınız karşısında yardımına sığınacağım tek merci yalnız Allah’tır!" Yûsuf: 18)” dedi. Sonra Peygamber (sav) bir şey demeden oradan ayrıldı, Allah da Âişe'nin suçsuz olduğuna dair ayetlerini indirdi. Bunun üzerine Âişe “sadece Allah'a hamdolsun, ne Sana ne de başka kimseye değil” dedi.


    Öneri Formu
31960 B004143 Buhari, Megâzî, 34


    Öneri Formu
31830 B004128 Buhari, Megâzî, 31


    Öneri Formu
31926 B004138 Buhari, Megâzî, 32