Bize Ahmed b. Abde ve İsmail b. İbrahim Ebu Mamer el-Hüzelî, ona Süfyan, ona Amr, ona İkrime, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber vahiy (ile alakalı) hadisi zikretmiş ve "...Allah Teâlâ'nın kalplerinden korku giderildiğinde..." (Sebe, 34/23) ayeti, bununla alakalıdır demiştir.
Açıklama: Hadiste bahsedilen vahiy ile alakalı rivayet için bkz. B004701
Buhari'de yer alan bu hadisin ilgili bölümünün tercümesi şu şekildedir:
"Allah gökte bir emrin ifâsını hükmettiği zaman, melekler O’nun sözüne itaatlerini arz ederek kanatlarını çırparlar. Bu ses, sanki düz ve kaygan bir taşın üzerindeki zincirin çıkardığı ses gibidir. (Meleklerin) kalplerinden korku giderildiğinde, (büyük meleklere); 'Rabbiniz ne buyurdu?' diye sorarlar. Onlar da soran meleklere, 'Allah hakkı söyledi, o çok yücedir, çok büyüktür' derler..."
Hadis metninde bir bölümü verilen ayetin tamamının meali ise şu şekildedir:
"Allah katında, O’nun izin verdiği kimseden başkasının şefaati yarar sağlamaz. (Şefaat için izin verilip de) kalplerinden korku giderilince birbirlerine, “Rabbiniz ne söyledi?” diye sorarlar. Onlar da “Gerçeği” diye cevap verirler. O, yücedir, büyüktür" (Sebe, 34/23).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28024, D003989
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَبُو مَعْمَرٍ الْهُذَلِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عِكْرِمَةَ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رِوَايَةً - فَذَكَرَ حَدِيثَ الْوَحْىِ قَالَ فَذَلِكَ قَوْلُهُ تَعَالَى "(حَتَّى إِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ)."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde ve İsmail b. İbrahim Ebu Mamer el-Hüzelî, ona Süfyan, ona Amr, ona İkrime, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber vahiy (ile alakalı) hadisi zikretmiş ve "...Allah Teâlâ'nın kalplerinden korku giderildiğinde..." (Sebe, 34/23) ayeti, bununla alakalıdır demiştir.
Açıklama:
Hadiste bahsedilen vahiy ile alakalı rivayet için bkz. B004701
Buhari'de yer alan bu hadisin ilgili bölümünün tercümesi şu şekildedir:
"Allah gökte bir emrin ifâsını hükmettiği zaman, melekler O’nun sözüne itaatlerini arz ederek kanatlarını çırparlar. Bu ses, sanki düz ve kaygan bir taşın üzerindeki zincirin çıkardığı ses gibidir. (Meleklerin) kalplerinden korku giderildiğinde, (büyük meleklere); 'Rabbiniz ne buyurdu?' diye sorarlar. Onlar da soran meleklere, 'Allah hakkı söyledi, o çok yücedir, çok büyüktür' derler..."
Hadis metninde bir bölümü verilen ayetin tamamının meali ise şu şekildedir:
"Allah katında, O’nun izin verdiği kimseden başkasının şefaati yarar sağlamaz. (Şefaat için izin verilip de) kalplerinden korku giderilince birbirlerine, “Rabbiniz ne söyledi?” diye sorarlar. Onlar da “Gerçeği” diye cevap verirler. O, yücedir, büyüktür" (Sebe, 34/23).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 21, /912
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Ma'mer İsmail b. İbrahim el-Hüzelî (İsmail b. İbrahim b. Ma'mer b. Hasan)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
KTB, VAHİY
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Vahiy, geliş şekilleri
Bize Muhammed b. İsa, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Amr b. Dinar, ona da Ata b. Ebu Rabah, ona da İbn Abbas'tan (ra) söyle rivayet etmiştir:
Müslümanlar küçük bir koyun sürüsüne sahip bir adama rastladılar. Adam onlara es-Selâmü aleyküm/Selam size olsun diye selam verdi. Ama onlar adamı öldürüp koyunları aldılar. Bunun üzerine "size selam veren kişiye dünya hayatının geçici menfaatini gözeterek sen mümin değilsin demeyin." (Nisa, 4/94) ayet-i kerimesi indi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28009, D003974
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ لَحِقَ الْمُسْلِمُونَ رَجُلاً فِى غُنَيْمَةٍ لَهُ فَقَالَ السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ فَقَتَلُوهُ وَأَخَذُوا تِلْكَ الْغُنَيْمَةَ فَنَزَلَتْ "(وَلاَ تَقُولُوا لِمَنْ أَلْقَى إِلَيْكُمُ السَّلاَمَ لَسْتَ مُؤْمِنًا تَبْتَغُونَ عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا)" تِلْكَ الْغُنَيْمَةَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Amr b. Dinar, ona da Ata b. Ebu Rabah, ona da İbn Abbas'tan (ra) söyle rivayet etmiştir:
Müslümanlar küçük bir koyun sürüsüne sahip bir adama rastladılar. Adam onlara es-Selâmü aleyküm/Selam size olsun diye selam verdi. Ama onlar adamı öldürüp koyunları aldılar. Bunun üzerine "size selam veren kişiye dünya hayatının geçici menfaatini gözeterek sen mümin değilsin demeyin." (Nisa, 4/94) ayet-i kerimesi indi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 6, /909
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Gasp, bir yeri veya bir şeyi gaspetmenin cezası
KTB, SELAM
Müslüman, müslümana mal, ırz ve kanının haram olması
Selam, selamın işlevi
Yargı, Zahire göre hükmetmek
Bize Ahmed b. Abde ve İsmail b. İbrahim Ebu Mamer el-Hüzelî, ona Süfyan, ona Amr, ona İkrime, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber vahiy (ile alakalı) hadisi zikretmiş ve "...Allah Teâlâ'nın kalplerinden korku giderildiğinde..." (Sebe, 34/23) ayeti, bununla alakalıdır demiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275882, D003989-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَبُو مَعْمَرٍ الْهُذَلِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عِكْرِمَةَ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رِوَايَةً - فَذَكَرَ حَدِيثَ الْوَحْىِ قَالَ فَذَلِكَ قَوْلُهُ تَعَالَى "(حَتَّى إِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ)."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde ve İsmail b. İbrahim Ebu Mamer el-Hüzelî, ona Süfyan, ona Amr, ona İkrime, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber vahiy (ile alakalı) hadisi zikretmiş ve "...Allah Teâlâ'nın kalplerinden korku giderildiğinde..." (Sebe, 34/23) ayeti, bununla alakalıdır demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 21, /912
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
KTB, VAHİY
Kur'an, tefsiri, bazı ayetlerin
Vahiy, geliş şekilleri
حَدَّثَنَا مُوسَى - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها أَنَّ رَجُلاً قَامَ مِنَ اللَّيْلِ فَقَرَأَ فَرَفَعَ صَوْتَهُ بِالْقُرْآنِ فَلَمَّا أَصْبَحَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَرْحَمُ اللَّهُ فُلاَنًا كَائِنٌ مِنْ آيَةٍ أَذْكَرَنِيهَا اللَّيْلَةَ كُنْتُ قَدْ أسْقطْتُهَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28005, D003970
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى - يَعْنِى ابْنَ إِسْمَاعِيلَ - حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها أَنَّ رَجُلاً قَامَ مِنَ اللَّيْلِ فَقَرَأَ فَرَفَعَ صَوْتَهُ بِالْقُرْآنِ فَلَمَّا أَصْبَحَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَرْحَمُ اللَّهُ فُلاَنًا كَائِنٌ مِنْ آيَةٍ أَذْكَرَنِيهَا اللَّيْلَةَ كُنْتُ قَدْ أسْقطْتُهَا."
Tercemesi:
Bize Musa (İbn İsmail), Hammad, ona Hişam b. Urve, ona da Aişe'den (r.anha) rivayet olunduğuna göre, bir adam geceleyin kalkıp (Kur'an) okumuş, Kur'an okurken de sesini yükseltmiş. Sabah olunca Resulullah (sav) (onun hakkında):
"Allah falancadan razı olsun. O bu gece benim (unutarak) atlamış olduğum bazı ayetleri bana hatırlatmış oldu" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 2, /908
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hz. Peygamber, Unutma ve yanılması
Kur'an, Kur'an'ı başkasından dinlemek
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مُوسَى النَّحْوِىُّ عَنْ بُدَيْلِ بْنِ مَيْسَرَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَقِيقٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله تعالى عنها - قَالَتْ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقْرَؤُهَا "(فَرُوحٌ وَرَيْحَانٌ)."
[قال ابو عيسى: بلغني عن أبي داود أنه قال: هذا حديث منكر.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28026, D003991
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مُوسَى النَّحْوِىُّ عَنْ بُدَيْلِ بْنِ مَيْسَرَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَقِيقٍ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله تعالى عنها - قَالَتْ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقْرَؤُهَا "(فَرُوحٌ وَرَيْحَانٌ)."
[قال ابو عيسى: بلغني عن أبي داود أنه قال: هذا حديث منكر.]
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Harun b. Musa Nahvi, ona Büdeyl b. Meysere, ona Abdullah b. Şakik, ona da Aişe'nin (r.anha) şöyle dediği rivayet olunmuştur. Ben, Peygamber'i (sav) (Vakıa suresinin 89. ayetinde geçen ve "rahatlık ve güzel rızık" anlamına gelen iki kelimeyi) (şeklinde) okurken işittim.
[Ebu İsa, bu hadis hakkında: Ebû Davud, bana bu hadisin münker olduğunu söyledi demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 23, /913
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şakik el-Ukayli (Abdullah b. Şakik)
3. Büdeyl b. Meysere el-Ukaylî (Büdeyl b. Meysere)
4. Ebu Abdullah Harun b. Musa el-A'ver (Harun b. Musa)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28034, D003999
Hadis:
حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ أَخْزَمَ حَدَّثَنَا بِشْرٌ - يَعْنِى ابْنَ عُمَرَ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَازِمٍ قَالَ ذُكِرَ كَيْفَ قِرَاءَةُ جِبْرَائِلَ وَمِيكَائِلَ عِنْدَ الأَعْمَشِ فَحَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ سَعْدٍ الطَّائِىِّ عَنْ عَطِيَّةَ الْعَوْفِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ ذَكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَاحِبَ الصُّورِ فَقَالَ
"عَنْ يَمِينِهِ جِبْرَائِلُ وَعَنْ يَسَارِهِ مِيكَائِلُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ خَلَفٌ مُنْذُ أَرْبَعِينَ سَنَةً لَمْ أَرْفَعِ الْقَلَمَ عَنْ كِتَابَةِ الْحُرُوفِ مَا أَعْيَانِى شَىْءٌ مَا أَعْيَانِى جِبْرَائِلُ وَمِيكَائِلُ.]
Tercemesi:
Bize Zeyd b. Ahzem, ona Bişr b. Ömer, ona da Muhammed b. Hâzim şöyle dedi: A'meş'in huzurunda Cebrail'in ve Mikail'in kıraati nasıldı diye konuşuldu. A'meş de bize Sa'd et-Taî, ona Atiyye el-Avfî, ona da Ebu Said el-Hudrî'den şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Sur sahibinden bahsetti ve "Onun sağında Cebrail solunda Mikail vardır" buyurdu.
[Ebû Davud dedi ki: Halef, (bu kelimelerin okunuşu konusunda şöyle) dedi: Ben kırk senedir harfleri yazmaktan kalemimi kaldırmış değilim. Beni Cibrail ve Mikail kelimeleri kadar hiçbir kelime yormadı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 31, /914
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Hasan b. Atiyye el-Avfi (Hasan b. Atiyye b. Sa'd b. Cünade)
3. Ebu Mücahid Sa'd et-Taî (Sa'd)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Muhammed Bişr b. Ömer ez-Zehraî (Bişr b. Ömer b. Hakem b. Ukbe)
7. Zeyd b. Ahzem et-Tai (Zeyd b. Ahzem)
Konular:
İman, Esasları, Melekler
KTB, İMAN
Melekler, Cebrail
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ عُرْوَةَ أَنَّ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ نَزَلَ الْوَحْىُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَرَأَ عَلَيْنَا "(سُورَةٌ أَنْزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا )."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ يَعْنِى مُخَفَّفَةً حَتَّى أَتَى عَلَى هَذِهِ الآيَاتِ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28043, D004008
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ عُرْوَةَ أَنَّ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ نَزَلَ الْوَحْىُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَرَأَ عَلَيْنَا "(سُورَةٌ أَنْزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا )."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ يَعْنِى مُخَفَّفَةً حَتَّى أَتَى عَلَى هَذِهِ الآيَاتِ.]
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Hişam b. Urve, ona Urve, ona da Aişe'den (r.anha) rivayet olunmuştur; dedi ki: (Bir gün) Rasulullah (sav) vahiy geldi. Bunun üzerine "bu indirdiğimiz ve hükümlerini üzerinize farz kıldığımız bir suredir" mealindeki ayet-i kerimeyi) bize (şeklinde) okudu.
[Ebû Davud dedi ki: (Urve, Hz. Peygamber'in kelimesinin râ'sını şeddesiz olarak okuduğunu söylemek istiyor.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 40, /916
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ هِلاَلِ بْنِ عَامِرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
"رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمِنًى يَخْطُبُ عَلَى بَغْلَةٍ وَعَلَيْهِ بُرْدٌ أَحْمَرُ وَعَلِىٌّ - رضى الله عنه - أَمَامَهُ يُعَبِّرُ عَنْهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31161, D004073
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ هِلاَلِ بْنِ عَامِرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
"رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمِنًى يَخْطُبُ عَلَى بَغْلَةٍ وَعَلَيْهِ بُرْدٌ أَحْمَرُ وَعَلِىٌّ - رضى الله عنه - أَمَامَهُ يُعَبِّرُ عَنْهُ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Ebu Muaviye, ona Hilal b. Amir, ona da babası şöyle demiştir:
"Rasulullah'ı (sav) Mina'da bir katır üzerinde konuşma yaparken gördüm. Üzerinde kırmızı bir elbise vardı. Ali de (onun) önünde (duruyor ve onun) sözlerini yüksek sesle tekrarlayarak uzaklara ulaştırıyordu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hammâm 20, /930
Senetler:
1. Ebu Hilal Âmir b. Amr el-Müzenî (Âmir b. Amr)
2. Ebu Hilal b. Amir el-Müzenî (Amir el-Müzeni)
3. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
4. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hutbe, binek üzerinde hutbe okumak
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ أَبِى عَلِىِّ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَرَأَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(وَالْعَيْنُ بِالْعَيْنِ)."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275879, D003976-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ أَبِى عَلِىِّ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَرَأَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "(وَالْعَيْنُ بِالْعَيْنِ)."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Alâ, o ikisine Abdullah b. Mübarek, ona Yunus b. Yezid, ona Ebu Ali b. Yezid, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber'in âyet-i kerîmeyi "el-Aynü bi'l-ayni" (Mâide, 5/45) diyerek (ilk ayn kelimesini mansub değil merfu) okuduğunu nakletmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 8, /909
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Ali el-Eylî (Ebu Ali b. Yezid b. Ebu Neccad)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Kur'ân, kıraat farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275881, D003988-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنِى الْحَسَنُ بْنُ الْحَكَمِ النَّخَعِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو سَبْرَةَ النَّخَعِىُّ عَنْ فَرْوَةَ بْنِ مُسَيْكٍ الْغُطَيْفِىِّ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ الْحَدِيثَ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخْبِرْنَا عَنْ سَبَإٍ مَا هُوَ أَرْضٌ أَمِ امْرَأَةٌ فَقَالَ
"لَيْسَ بِأَرْضٍ وَلاَ امْرَأَةٍ وَلَكِنَّهُ رَجُلٌ وَلَدَ عَشَرَةً مِنَ الْعَرَبِ فَتَيَامَنَ سِتَّةٌ وَتَشَاءَمَ أَرْبَعَةٌ."
[قَالَ عُثْمَانُ الْغَطَفَانِىِّ مَكَانَ الْغُطَيْفِىِّ وَقَالَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ الْحَكَمِ النَّخَعِىُّ.]
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Harun b. Abdullah, o ikisine Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame), ona Hasan b. Hakem en-Nehai, ona Ebu Sebra en-Nehaî (Abdullah b. Âbis), ona da Ferve b. Müseyk el-Gutayfî, Hz. Peygamber'e (sav) geldim diyerek hadisi nakletmiştir ve şöyle devam etmiştir: Topluluktan birisi Ey Allah'ın Rasulü! Bize Sebe'den haber ver o bir yer adı mıdır? yoksa bir kadın mıdır? dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Yer de değildir, bir kadın da değildir. Fakat o Araplardan on (kavim) meydana getiren bir adamdır. Altısı Yemen'e yerleşti, dördü de Şam'a yerleşti."
[Osman (b. Ebu Şeybe), Gutayfî yerine Gatafânî olarak rivâyet etmiştir ve Hasan b. Hakem bana tahdis etti yerine bize tahdis etti, diyerek isnadı nakletmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Hurûf ve'l-Kıraât 20, /912
Senetler:
1. Ferve b. Müseyk el-Muradi (Ferve b. Müseyk b. Haris b. Seleme b. Haris)
2. Ebu Sebra Abdullah b. Âbis en-Nehaî (Abdullah b. Âbis)
3. Hasan b. Hakem en-Nehai (Hasan b. Hakem b. Hür)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Önceki ümmetler, Sebe hakkında