Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
Yahudi'nin biri Medine çarşısında “Hz. Musa'yı bütün insanlardan üstün kılan (Allah)'a yemin olsun” dedi. Ensar'dan bir adam da elini kaldırıp Yahudi'ye bir tokat attı ve “Rasulullah (sav) aramızda iken sen böyle diyorsun” dedi Bu durum Rasulullah'a (sav) aktarıldı. Hz. Peygamber (sav) de "O gün sûra üflenir; Allah’ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa kıyâmetin dehşetinden çarpılıp cansız yere serilir. Sonra sûra bir daha üflenir; bir de bakarsın ki, bütün ölüler dirilip kabirlerinde ayağa kalkmış, merak ve endişe içinde etraflarına bakınıp duruyorlar" (Zümer, 68) ayetini okuyup şöyle buyurdu: "Şüphesiz ilk dirilen ben olurum ve bir de bakarım ki Musa, Arş'ın direklerinden birine tutunmuş duruyor. Artık bilemiyorum, acaba benden önce mi uyandı, yoksa Aziz ve Celil Allah'ın istisna ettiklerinden miydi? Kim, benim, Yunus b. Mettâ'dan daha hayırlı olduğumu söylerse yalan söylemiş olur."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32378, İM004274
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْيَهُودِ بِسُوقِ الْمَدِينَةِ وَالَّذِى اصْطَفَى مُوسَى عَلَى الْبَشَرِ . فَرَفَعَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ يَدَهُ فَلَطَمَهُ قَالَ تَقُولُ هَذَا وَفِينَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذُكِرَ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( وَنُفِخَ فِى الصُّورِ فَصَعِقَ مَنْ فِى السَّمَوَاتِ وَمَنْ فِى الأَرْضِ إِلاَّ مَنْ شَاءَ اللَّهُ ثُمَّ نُفِخَ فِيهِ أُخْرَى فَإِذَا هُمْ قِيَامٌ يَنْظُرُونَ ) فَأَكُونُ أَوَّلَ مَنْ رَفَعَ رَأْسَهُ فَإِذَا أَنَا بِمُوسَى آخِذٌ بِقَائِمَةٍ مِنْ قَوَائِمِ الْعَرْشِ فَلاَ أَدْرِى أَرَفَعَ رَأْسَهُ قَبْلِى أَوْ كَانَ مِمَّنِ اسْتَثْنَى اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ . وَمَنْ قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِنْ يُونُسَ بْنِ مَتَّى فَقَدْ كَذَبَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
Yahudi'nin biri Medine çarşısında “Hz. Musa'yı bütün insanlardan üstün kılan (Allah)'a yemin olsun” dedi. Ensar'dan bir adam da elini kaldırıp Yahudi'ye bir tokat attı ve “Rasulullah (sav) aramızda iken sen böyle diyorsun” dedi Bu durum Rasulullah'a (sav) aktarıldı. Hz. Peygamber (sav) de "O gün sûra üflenir; Allah’ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa kıyâmetin dehşetinden çarpılıp cansız yere serilir. Sonra sûra bir daha üflenir; bir de bakarsın ki, bütün ölüler dirilip kabirlerinde ayağa kalkmış, merak ve endişe içinde etraflarına bakınıp duruyorlar" (Zümer, 68) ayetini okuyup şöyle buyurdu: "Şüphesiz ilk dirilen ben olurum ve bir de bakarım ki Musa, Arş'ın direklerinden birine tutunmuş duruyor. Artık bilemiyorum, acaba benden önce mi uyandı, yoksa Aziz ve Celil Allah'ın istisna ettiklerinden miydi? Kim, benim, Yunus b. Mettâ'dan daha hayırlı olduğumu söylerse yalan söylemiş olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /693
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, diğer peygamberlerden farkı
Hz. Peygamber, üstünlüğü
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, Sur'un tanımı ve Sur'a üflenmesi
Peygamberler, birbirine üstünlükleri?
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Peygamberler, Hz. Yunus
Açıklama: مَعَ كُلِّ أَلْفٍ سَبْعُونَ أَلْفًا وَثَلاَثُ حَثَيَاتٍ ifadesindeki ثَلاَثُ حَثَيَاتٍ okunuşun bağlı olarak mana değişebilir. Buna göre yetmiş üç bin avuç olur. Her iki tercemede de Allah Teala'nın rahmetinin genişliği haber verilmektedir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32390, İM004286
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ زِيَادٍ الأَلْهَانِىُّ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا أُمَامَةَ الْبَاهِلِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ وَعَدَنِى رَبِّى سُبْحَانَهُ أَنْ يُدْخِلَ الْجَنَّةَ مِنْ أُمَّتِى سَبْعِينَ أَلْفًا لاَ حِسَابَ عَلَيْهِمْ وَلاَ عَذَابَ مَعَ كُلِّ أَلْفٍ سَبْعُونَ أَلْفًا وَثَلاَثُ حَثَيَاتٍ مِنْ حَثَيَاتِ رَبِّى عَزَّ وَجَلَّ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona İsmail b. Ayyaş, ona Muhammed b. Ziyad el-Hânî, ona da Ebu Ümâme el-Bâhilî Rasulullah'ı (sav) şöyle söylerken işittiğini rivayet etmiştir: Her türlü noksanlıklardan münezzeh Rabbim bana ümmetimden yetmiş bin (kişiyi) üzerilerinde ne hesap ne de azap olmaksızın cennete koymayı vaat etti. Her binin beraberinde yetmiş bin (kişi) ve Rabbim'in (ac) avuçlarıyla üç avuç dolusu kişi bulunur."
Açıklama:
مَعَ كُلِّ أَلْفٍ سَبْعُونَ أَلْفًا وَثَلاَثُ حَثَيَاتٍ ifadesindeki ثَلاَثُ حَثَيَاتٍ okunuşun bağlı olarak mana değişebilir. Buna göre yetmiş üç bin avuç olur. Her iki tercemede de Allah Teala'nın rahmetinin genişliği haber verilmektedir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /695
Senetler:
()
Konular:
Cennet,
Cennet, cennet müslümanlara aittir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Hesaba çekilmeksizin cennete girecekler
Seçki, İslam İnancı
Ümmet, yetmiş bininin hesapsız cennete girmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32381, İM004277
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ عَلِىِّ بْنِ عَلِىِّ بْنِ رِفَاعَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يُعْرَضُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ثَلاَثَ عَرَضَاتٍ فَأَمَّا عَرْضَتَانِ فَجِدَالٌ وَمَعَاذِيرُ وَأَمَّا الثَّالِثَةُ فَعِنْدَ ذَلِكَ تَطِيرُ الصُّحُفُ فِى الأَيْدِى فَآخِذٌ بِيَمِينِهِ وَآخِذٌ بِشِمَالِهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr, ona Veki', ona Ali b. Ali b. Rifâ'a, ona el-Hasen, ona da Ebu Musa el-Eş'arî'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Kıyamet günü insanlar üç defa Allah'a arz olunacaklar (yani huzurda sorguya çekilecekler). İki arz (yani sunuş) mücadele ve mazeretlerden ibarettir. Üçüncü sunuşa gelince (insanların işledikleri amellerin yazılı olduğu) defterler o zaman ellere uçacaklar (yani hızla verilecektir). Artık (defteri) kimisi sağ eliyle tutacak ve kimisi sol eliyle tutacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /693
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu İsmail Ali b. Nicâd er-Rifâ'î (Ali b. Ali b. Nicad b. Rifâ'a)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Amel Defteri, defteri sağdan verilenler
Amel Defteri, defteri sol eline verilenler
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32385, İM004281
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ عَنْ أُمِّ مُبَشِّرٍ عَنْ حَفْصَةَ قَالَتْ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَرْجُو أَلاَّ يَدْخُلَ النَّارَ أَحَدٌ إِنْ شَاءَ اللَّهُ تَعَالَى مِمَّنْ شَهِدَ بَدْرًا وَالْحُدَيْبِيَةَ » . قَالَتْ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَيْسَ قَدْ قَالَ اللَّهُ ( وَإِنْ مِنْكُمْ إِلاَّ وَارِدُهَا كَانَ عَلَى رَبِّكَ حَتْمًا مَقْضِيًّا ) قَالَ « أَلَمْ تَسْمَعِيهِ يَقُولُ ( ثُمَّ نُنَجِّى الَّذِينَ اتَّقَوْا وَنَذَرُ الظَّالِمِينَ فِيهَا جِثِيًّا ) .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muâviye, ona el-A’meş, ona Ebu Süfyan, ona Câbir, ona Ümm Mübeşşir, ona da Hafsa’nın şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Bedir’e ve Hudeybiye’ye katılanlar arasından -yüce Allah’ın izniyle- hiçbir kimsenin cehenneme girmeyeceğini ümit ederim.” (Hafsa) dedi ki: Ben: Ey Allah’ın Rasulü, Allah: “Şüphe yok ki aranızda oraya uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu Rabbinin gerçekleştirmeyi üzerine aldığı kesin bir hükümdür.” (Meryem, 19/71) buyurmamış mıdır? dedim. O: “Peki, sen O’nun: “Bundan sonra takva sahiplerini kurtarırız, zalimleri ise orada dizleri üzerine çökmüş olarak terk ederiz” (Kehf, 19/72) buyurduğunu da işitmedin mi?” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /694
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Kulluk, Allah korkusu ve ondan dolayı ağlamak
Sahabe, Fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32386, İM004282
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِى زَائِدَةَ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْجَعِىِّ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تَرِدُونَ عَلَىَّ غُرًّا مُحَجَّلِينَ مِنَ الْوُضُوءِ سِيمَاءُ أُمَّتِى لَيْسَ لأَحَدٍ غَيْرِهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir (b. Ebu Şeybe el-Absî), ona Yahya b. Zekeriya b. Ebu Zaide, ona Ebu Malik el-Eşca'î, ona Ebu Hazim (Selman Mevla Azze), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: Sizler abdest aldığınızdan dolayı [kıyamet gününde] benim yanıma abdest azalarınızda bulunan parlaklıkla geleceksiniz. O gün ümmetimin siması başka hiç bir kimsede bulunmayacaktır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /694
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Ebu Malik Sa'd b. Tarık el-Eşca'i (Sa'd b. Tarık b. eşyem)
4. Yahya b. Zekeriyya el-Hemdani (Yahya b. Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Feyruz)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
Kıyamet, ahvali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32387, İM004283
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى قُبَّةٍ فَقَالَ « أَتَرْضَوْنَ أَنْ تَكُونُوا رُبُعَ أَهْلِ الْجَنَّةِ » . قُلْنَا بَلَى . قَالَ « أَتَرْضَوْنَ أَنْ تَكُونُوا ثُلُثَ أَهْلِ الْجَنَّةِ » . قُلْنَا نَعَمْ . قَالَ « وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَرْجُو أَنْ تَكُونُوا نِصْفَ أَهْلِ الْجَنَّةِ وَذَلِكَ أَنَّ الْجَنَّةَ لاَ يَدْخُلُهَا إِلاَّ نَفْسٌ مُسْلِمَةٌ وَمَا أَنْتُمْ فِى أَهْلِ الشِّرْكِ إِلاَّ كَالشَّعَرَةِ الْبَيْضَاءِ فِى جِلْدِ الثَّوْرِ الأَسْوَدِ أَوْ كَالشَّعَرَةِ السَّوْدَاءِ فِى جِلْدِ الثَّوْرِ الأَحْمَرِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymun, ona da Abdullah (b. Mes'ûd) şöyle demiştir: Biz, Rasulullah'ın (sav) beraberinde bir kubbe (yani deriden mamul çadır) daydık. O (bize):
"Siz cennetliklerin dörtte biri olmanıza razı mısınız?" buyurdu. Biz: Evet, dedik. O. (bu kere):
"Siz cennet ehlinin üçte biri olmanıza razı mısınız?" buyurdu. Biz: Evet, dedik. O şöyle buyurdu:
"Nefsim (kudret) elinde olan (Allah)a yemin ederim ki, ben sizin cennetliklerin yarısı olmanızı çok kuvvetle umarım. Sebebi de şudur: Cennete yalnız müslüman olan kimse girecek, başkası giremeyecektir ve sizler müşrikler (yani kâfirler) içinde ancak siyah öküzün cildindeki beyaz bir kıl veya kırmızı öküzün derisindeki siyah bir kıl gibisiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /694
Senetler:
()
Konular:
Cennet, cennet müslümanlara aittir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Hz. Peygamber, ümmetine merhamet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32391, İM004287
Hadis:
حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ النَّحَّاسِ الرَّمْلِىُّ وَأَيُّوبُ بْنُ مُحَمَّدٍ الرَّقِّىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا ضَمْرَةُ بْنُ رَبِيعَةَ عَنِ ابْنِ شَوْذَبٍ عَنْ بَهْزِ بْنِ حَكِيمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « نُكْمِلُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ سَبْعِينَ أُمَّةً نَحْنُ آخِرُهَا وَخَيْرُهَا » .
Tercemesi:
Bize İsa b. Muhammed b. en-Nehhâs er-Remlî ve Eyyüb b. Muhammed er-Rakî, o ikisine Damra b. Rabiâ, ona İbn Şevzeb, ona da Behz b. Hakîm'in baba babasından (Muaviye b. Hayda el-Ku-şeyrî) rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Biz (yani Ümmeti Muhammediye) kıyamet günü yetmiş ümmeti tamamlarız (yani ümmetlerin sayısı bizimle yetmişe ulaşır). Biz (dünyaya geliş bakımından) ümmetlerin sonuncusuyuz ve (de) en hayırlısıyız."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /695
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Tarih algısı, Ümmetin dünyada sonra gelen, ahirette öne geçen olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32388, İM004284
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَأَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَيَجِىءُ النَّبِىُّ وَمَعَهُ الرَّجُلاَنِ وَيَجِىءُ النَّبِىُّ وَمَعَهُ الثَّلاَثَةُ وَأَكْثَرُ مِنْ ذَلِكَ وَأَقَلُّ فَيُقَالُ لَهُ هَلْ بَلَّغْتَ قَوْمَكَ فَيَقُولُ نَعَمْ . فَيُدْعَى قَوْمُهُ فَيُقَالُ هَلَ بَلَّغَكُمْ فَيَقُولُونَ لاَ . فَيُقَالُ مَنْ شَهِدَ لَكَ فَيَقُولُ مُحَمَّدٌ وَأُمَّتُهُ . فَتُدْعَى أُمَّةُ مُحَمَّدٍ فَيُقَالُ هَلْ بَلَّغَ هَذَا فَيَقُولُونَ نَعَمْ . فَيَقُولُ وَمَا عِلْمُكُمْ بِذَلِكَ فَيَقُولُونَ أَخْبَرَنَا نَبِيُّنَا بِذَلِكَ أَنَّ الرُّسُلَ قَدْ بَلَّغُوا فَصَدَّقْنَاهُ . قَالَ فَذَلِكُمْ قَوْلُهُ تَعَالَى ( وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا لِتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدًا ) .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb ve Ahmed b. Sinan, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said el-Hudrî 'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"(Kıyamet günü bir) peygamber beraberinde (ümmeti olarak) iki adam olduğu halde gelir. Bir başka peygamber, beraberinde (ümmeti olarak) üç kişi bulunduğu halde gelir. Bundan fazla ve az (ümmetle gelen peygamber) de olur. Sonra o (gelen her) peygambere: Sen kendi kavmine (dini) tebliğ ettin mi? diye sorulur. O da: Evet, der. Sonra onun kavmi (huzura) çağrılarak: Peygamberiniz size (dini) tebliğ etti mi? denilir. Onlar: Hayır, derler. Bunun üzerine (onların peygamberine): Senin (dini kavmine tebliğ ettiğine dair) şahidin kimdir? denilir. O da: Muhammed (sav) ve ümmeti der. Bunun üzerine Muhammed'in (sav) ümmeti çağırılır ve (onlara): Bu peygamber (dinini kavmine) tebliğ etti mi? diye sorulur. Onlar da: Evet, derler. Sonra Allah Teâlâ (Ümmet-i Muhammedi'ye): Bu peygamberin kendi kavmine dinî tebliğ ettiğine dair bilginiz nedir (yani bu durumu nasıl bilebilirsiniz)? der. Onlar da: Peygamberlerin (dinlerini kendi kavimlerine) tebliğ ettiklerini bize Peygamberimiz (Muhammed) (sav) haber verdi, biz de O'nu doğruladık, derler. İşte bu açıklamam Allah Teâlâ'nın: "Ve böylece sizi hayırlı ve âdil bir ümmet kıldık ki bütün insanlar üzerine şahitler olasınız. Peygamber (iniz) de üzerinize şahit olsun." (Bakara, 143) buyruğunun muhtevasıdır (içeriğidir).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /694
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, ümmetinin çokluğu
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Şahitlik, Müslümanlar diğer ümmetlere şahitlik edecektir
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ خِدَاشٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ بَهْزِ بْنِ حَكِيمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّكُمْ وَفَّيْتُمْ سَبْعِينَ أُمَّةً أَنْتُمْ خَيْرُهَا وَأَكْرَمُهَا عَلَى اللَّهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32392, İM004288
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ خِدَاشٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ بَهْزِ بْنِ حَكِيمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّكُمْ وَفَّيْتُمْ سَبْعِينَ أُمَّةً أَنْتُمْ خَيْرُهَا وَأَكْرَمُهَا عَلَى اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Halid b. Hidaş, ona İsmail b. Uleyye, ona Behz b. Hâkim, ona da Behz b. Hakîm'in baba babasından (Muaviye b. Hayda el-Kuşeyrî) rivayet edildiğine göre kendisi: Ben, Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim, demiştir:
"Siz (ümmetim), ümmetlerin sayısını yetmişe tamamladınız. Siz Ümmetlerin en hayırlısı ve Allah katında en değerlisisiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /695
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Tarih algısı, Ümmetin dünyada sonra gelen, ahirette öne geçen olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32393, İM004289
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِسْحَاقَ الْجَوْهَرِىُّ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ حَفْصٍ الأَصْبَهَانِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَهْلُ الْجَنَّةِ عِشْرُونَ وَمِائَةُ صَفٍّ ثَمَانُونَ مِنْ هَذِهِ الأُمَّةِ وَأَرْبَعُونَ مِنْ سَائِرِ الأُمَمِ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. İshak el-Cevheri, ona Hüseyn b. Hafs el-Asbahânî, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da Süleyman b. Büreyde'nin babasından (Büreyde b. el-Husayb) rivayet edildiğine göre; Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cennet ehli yüz yirmi saftır. Seksen (saf) bu ümmetten, kırk saf da diğer ümmetlerden oluşur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 34, /695
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Müslüman, Müslümanların diğer ümmetlerden üstünlüğü
Tarih algısı, Ümmetin dünyada sonra gelen, ahirette öne geçen olması