10631 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed, Ebu Âmir, ona İsrail, ona Meczee b. Zahir el-Eslemî, ona da Rıdvan Biati'nda bulunan babası (Zahir b. Esved) şöyle demiştir: (Hayber'de) ben eşek etlerini pişirmek için tencerenin altına ateş yakıyordum. Tam bu sırada Rasulullah'ın (sav) çağırtmacı “Rasulullah (sav) sizlere eşek etini yemeyi yasakladı.” diye ilan etti.
Bize Muhammed b. Hâtim b. Bezî, ona Şâzân, ona Şu'be, ona da Ebu Cemre şöyle demiştir: Rıdvan biatine katılan sahabeden biri olan Âiz b. Amr'a (ra) “vitir namazı bozulur mu?” diye sordum. Âiz “Vitir namazını gecenin evvelinde kıldığın zaman, artık gecenin sonunda vitir namazı kılma” diye cevap verdi
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Zeyd b. Eslem, ona da babası (Eslem) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), seferlerinden birinde geceleyin, yanında Ömer b. Hattâb da varken yürüyordu. Bu sırada Ömer b. Hattâb, Rasulullah'a bir şey sordu. Fakat Rasulullah (sav) Ömer'e cevap vermedi. Ömer sonra yine sordu. Rasulullah (sav) yine cevap vermedi. Sonra Ömer bir daha sordu. Rasulullah (sav) yine cevap vermedi. Bunun üzerine Ömer b. Hattâb kendi kendine “Anası Ömer'i kaybetsin, üç kere üst üste Rasulullah'a soru sordun da Rasulullah (sav) hiçbirinde sana cevap vermedi” dedi. Ömer der ki: Bunun üzerine ben devemi hareket ettirip sürdüm. Sonra hakkımda ayet inmesinden korkarak insanların önüne geçtim. Ancak çok geçmeden beni çağıran birisinin sesini duydum, kendi kendime “şimdi hakkımda Kur'an inmiş olmasından hakikaten korkmaktayım” diyerek Rasulullah'ın huzuruna geldim ve kendisine selâm verdim. Rasulullah (sav) "bu gece bana bir sure indirildi ki yemin olsun o sure bana, üstüne güneş doğan her şeyden daha çok sevimlidir" buyurdu. Sonra Rasulullah "Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik" (Fetih) Suresini okudu.
Bana İshak, ona Yakub, ona İbn Şihâb'ın yeğeni, ona amcası (İbn Şihâb ez-Zührî), ona Urve b. Zubeyir, ona da Mervân b. Hakem ve Misver b. Mahrame Hudeybiye Umresi hakkında şöyle demişlerdir: Hz. Peygamber (sav) Hudeybiye günü belirlenen barış müddeti üzerine Süheyl b. Amr ile yazışma yaptığı zaman, Süheyl b. Amr'ın ileri sürdüğü şartlar arasında şunlar da vardı. Süheyl "Sana bizden bir erkek gelirse, o gelen kimse senin dininde olsa bile onu bize geri vereceksin ve onunla bizim aramızdan çekileceksin" dedi ve ancak bu şartla antlaşmayı imzalayacağını belirtti. Müslümanlar bu şartı istemeyip, öfkelendiler ve bu şart aleyhinde konuştular. Süheyl ise ancak bu şartı kabul ederse Hz. Peygamber (sav) ile antlaşma yapmakta ısrar edince Hz. peygamber (sav) onunla anlaşmaya vardı. (anlaşma gereğince) Hz. Peygamber (sav) (o gün müslüman olarak kendisine sığınan) Ebu Cendel b. Süheyl'i babası Süheyl b. Amr'a iade etti. Anlaşma müddeti içinde Hz. Peygamber (sav) gelen her erkeği, Müslüman olarak gelmiş de olsa, geri çevirmiştir. Bu arada mümin kadınlar da muhacir olarak geldi. Ukbe b. Ebu Muayt'ın kızı Ümmü Gülsüm de kadınlık çağına erişmiş olarak hicret edip gelenler arasında idi. Ailesi gelip onu kendilerine geri vermesini Allah Rasûlü'nden istedi. Fakat Yüce Allah, (mümin kadın muhacirlerin iade edilemeyeceğini bildiren) Mümtehine: 10. âyetini indirdi. (Hz. Peygamber (sav) de Ümmü Gülsüm'ü ailesine geri vermedi).