10635 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed, Ebu Âmir, ona İsrail, ona Meczee b. Zahir el-Eslemî, ona da Rıdvan Biati'nda bulunan babası (Zahir b. Esved) şöyle demiştir: (Hayber'de) ben eşek etlerini pişirmek için tencerenin altına ateş yakıyordum. Tam bu sırada Rasulullah'ın (sav) çağırtmacı “Rasulullah (sav) sizlere eşek etini yemeyi yasakladı.” diye ilan etti.
Bana İshak, ona Yakub, ona İbn Şihâb'ın yeğeni, ona amcası (İbn Şihâb ez-Zührî), ona Urve b. Zubeyir, ona da Mervân b. Hakem ve Misver b. Mahrame Hudeybiye Umresi hakkında şöyle demişlerdir: Hz. Peygamber (sav) Hudeybiye günü belirlenen barış müddeti üzerine Süheyl b. Amr ile yazışma yaptığı zaman, Süheyl b. Amr'ın ileri sürdüğü şartlar arasında şunlar da vardı. Süheyl "Sana bizden bir erkek gelirse, o gelen kimse senin dininde olsa bile onu bize geri vereceksin ve onunla bizim aramızdan çekileceksin" dedi ve ancak bu şartla antlaşmayı imzalayacağını belirtti. Müslümanlar bu şartı istemeyip, öfkelendiler ve bu şart aleyhinde konuştular. Süheyl ise ancak bu şartı kabul ederse Hz. Peygamber (sav) ile antlaşma yapmakta ısrar edince Hz. peygamber (sav) onunla anlaşmaya vardı. (anlaşma gereğince) Hz. Peygamber (sav) (o gün müslüman olarak kendisine sığınan) Ebu Cendel b. Süheyl'i babası Süheyl b. Amr'a iade etti. Anlaşma müddeti içinde Hz. Peygamber (sav) gelen her erkeği, Müslüman olarak gelmiş de olsa, geri çevirmiştir. Bu arada mümin kadınlar da muhacir olarak geldi. Ukbe b. Ebu Muayt'ın kızı Ümmü Gülsüm de kadınlık çağına erişmiş olarak hicret edip gelenler arasında idi. Ailesi gelip onu kendilerine geri vermesini Allah Rasûlü'nden istedi. Fakat Yüce Allah, (mümin kadın muhacirlerin iade edilemeyeceğini bildiren) Mümtehine: 10. âyetini indirdi. (Hz. Peygamber (sav) de Ümmü Gülsüm'ü ailesine geri vermedi).
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Übeydullah, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir: İbn Ömer umre niyetiyle ihrama girdi ve eğer “Kâbe'ye girmeme engel olunursa, ben de Kureyş kâfirlerinin Peygamber'in Kâbe ziyaretine engel oldukları vakit Hz. Peygamber'in (sav) yaptığını yaparım” dedi ve "Andolsun ki, Rasulullah, sizin için güzel bir örnektir." (Ahzâb, 21) ayetini okudu.
Bize Hasan b. İshak, ona Muhammed b. Sâbık, ona Mâlik b. Miğvel, ona Ebu Husayn, ona da Ebu Vâil şöyle demiştir: Sehl b. Huneyf, Sıffin savaşından döndüğü zaman, olan biteni öğrenmek için yanına geldik, bize şöyle dedi: Sizler (Sıffın'da benim barış konusunda gösterdiğim çabada kusur arayacağınıza, savaşı tercih eden) görüşlerinizde kusur arayın. İşin doğrusu Ebu Cendel günü hala gözümün önündedir. Eğer Rasulullah'a (sav) karşı O'nun emrini reddetmeye imkanım olaydı, muhakkak O'nun Ebu Cendel hakkındaki emrini reddederdim. Allah ve Rasulü en bilendir. Biz, bizi kargaşaya düşürecek bir konuda kılıçlarımızın boyunlarımızda olması durum, fitneden önceki, bildiğimiz her işimizi çözmede bize kolaylık sağlamıştır. Ancak bu fitnenin hangi tarafını tıkasak, diğer bir taraftan üzerimize fışkırıyor, artık fitne deliklerini nasıl kapayacağımızı bilemez olduk.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişâm b. Ammâr arasında inkıta vardır.