5560 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Saîd, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkid, ona Babası (Vâkid), ona Matar, ona Katâde, ona Mutarrif, ona İyâz b. Himâr'in şöyle dediğini rivayet etti: Nebî (sav) onlara (ashaba) hitapta bulunarak şöyle buyurdu: "Allah (ac) birbirinize alçak gönüllü davranmanızı ta ki hiçbir kimsenin başkasına üstünlük taslamamasını bana vahiy etti."
Bize Ebû İshâk el-Herevî, ona el-Abbas b. el-Fadl el-Ensârî, ona Kurra b. Hâlid, ona Ebû Cemre, ona İbn Abbâs (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) el-Eşec el-Asarî'ye şöyle buyurmuştur: "Sende Allah'ın sevdiği iki güzel huy var: hilim (yumuşak huyluluk ve hoşgörü) ve utanma duygusu."
Bize Zeyd b. Ahzem, ona Bişr b. Ömer, ona Hammâd b. Seleme, ona Yunus b. Ubeyd, ona Hasan, ona İbn Ömer (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah katında kişinin Allah rızası için öfkesini yutmasından daha iyi bir şeyi yutma yoktur."
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Câmi' b. Şeddâd, ona Gülsûm el-Huzâî şöyle rivayet etmiştir. Bir adam Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip 'Ey Allah'ın Rasulü! İyilik yaptığım zaman gerçekten iyilik yapıp yapmadığımı; kötülük yaptığım zaman gerçekten kötülük yapıp yapmadığımı nasıl bilebilirim' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Komşuların iyilik yaptığını söylüyorlarsa iyilik yapmışsındır. Eğer komşuların kötülük yaptığını söylüyorsa kötülük yapmışsındır."
Bize Hişâm b. Ammâr, ona el-Hakem b. Hişâm, ona Yahya b. Saîd, ona Ebû Ferve, ona ashâb-ı kiramdan Ebû Hallâd’ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kişiye dünyevî zevklerden uzak durma ve az konuşma özelliğinin verildiğini görürseniz, ona yaklaşınız. Çünkü o, konuştuğu zaman hikmetli söz söyler."
Açıklama: Düyevî zevklerden uzak durmaktan maksat, dünya nimetlerinden istifade etmemek değil, ihtirasla dünyaya sarılmamaktır. Cenâb-ı Hak dünyadaki bütün nimetleri insanlar için yaratmıştır. Cenâb-ı Hakk’ın kendisi için yaratmış olduğu bir nimeti, mü’minin bir kulun reddetmesi düşünülemez. Böyle bir anlayış, minnetsizlik anlamına gelir. Allah Teâlâ bize, kendisinden “dünyanın ve âhiretin bütün güzelliklerini istememizi” öğütlemektedir. Hz. Peygamber fazla konuşmayı sevmediği gibi ashâbına da az konuşmalarını, gereksiz yere laf kalabalığı yapmamalarını tavsiye etmiştir. Çok sözün yalandan uzak kalamayacağı bilinen bir husustur.
Bize Nasr b. Ali, ona Abdussamed (İbn Abdulvâris) ve Selem b. Kuteybe, onlara Şu‘be, ona Ali b. Zeyd, ona Enes bin Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Şüphesiz, Medine halkından bir câriye bir ihtiyacı için Rasulullah’ın (sav) elinden tutar, (Rasulullah mübarek) elini onun (cariyenin) elinden çekmeksizin, (cariye onu) Medine'nin her hangi bir semtine alıp götürürdü (Rasulullah bu derece üstün bir tevazu sahibiydi).
Açıklama: İbn Hacer bu ifadenin mecaz olduğunu gerçekte bir el tutma olmadığını ifade eder.
Bize Muhammed b. Tarîf ve İshak b. İbrahim b. Habib, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Mücalid, ona Amir, ona el-Hâris, ona Ali’nin (bin Ebi Tâlib) şöyle dediğini rivayet etti: “Rasulullah'ın (sav) kızı (Fatma gerdek gecesi) bana getirildi. Zifaf gecesi yatağımız, koç derisinden başka bir şey değildi.”
Bize Muhammed b. Ziyâd, ona el-Fudayl b. Süleyman, ona Abdullah b. Osman b. Huseym, ona -Ebû Eyyûb'un âzâdlısı Osman b. Cübeyr, ona da Ebû Eyyub şöyle haber vermiştir: “Bir adam Hz. Peygambere (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın rasûlü! Bana bir şeyler öğret, ama az ve öz olsun" dedi. Hz. Peygamber (sav) de, "- Namaza durduğunda dünyaya veda eden kişi gibi namazını kıl. Konuştuğun zaman özür dilemene sebep olacak şeyler söyleme. İnsanların ellerindeki şeylerden ümidini kesmeye azmet."
Bize Harmele, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr b. Hâris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Sinan b. Sa‘d, ona Enes bin Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah, alçak gönüllü olmanızı ve birbirinize zulüm etmemenizi bana vahiy etti."