Bize Osman b. İsmail b. İmran ed-Dımeşkî, ona Velid b. müslim (el-Kuraşî), ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona Ebu Abd-i Rabbih, ona da Muaviye b. Ebu Süfyan Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti:
"Ameller içi dolu kab gibidir. Altı (niyet) güzel olduğu zaman üstü de (dışa vuran kısmı da) güzel olur; altı (yani niyet) bozuk olduğu zaman üstü de bozuk olur."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32268, İM004199
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ عِمْرَانَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ حَدَّثَنِى أَبُو عَبْدِ رَبٍّ قَالَ سَمِعْتُ مُعَاوِيَةَ بْنَ أَبِى سُفْيَانَ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
" إِنَّمَا الأَعْمَالُ كَالْوِعَاءِ إِذَا طَابَ أَسْفَلُهُ طَابَ أَعْلاَهُ وَإِذَا فَسَدَ أَسْفَلُهُ فَسَدَ أَعْلاَهُ "
Tercemesi:
Bize Osman b. İsmail b. İmran ed-Dımeşkî, ona Velid b. müslim (el-Kuraşî), ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona Ebu Abd-i Rabbih, ona da Muaviye b. Ebu Süfyan Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti:
"Ameller içi dolu kab gibidir. Altı (niyet) güzel olduğu zaman üstü de (dışa vuran kısmı da) güzel olur; altı (yani niyet) bozuk olduğu zaman üstü de bozuk olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 20, /681
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebu Süfyan el-Ümevi (Muaviye b. Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdü Şems)
2. Abdurrahman b. Nafi' el-Huzai (Abdurrahman b. Nafi' b. Abdülharis)
3. Abdurrahman b. Yezid el-Ezdî (Abdurrahman b. Yezid b. Câbir)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Osman b. İsmail el-Hüzelî (Osman b. İsmail b. İmran)
Konular:
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Niyet, zihin ve kalbin arındırılması
Seçki, Güzel ahlak
Tergib, niyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31907, İM004174
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنِ الأَغَرِّ أَبِى مُسْلِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَقُولُ اللَّهُ سُبْحَانَهُ الْكِبْرِيَاءُ رِدَائِى وَالْعَظَمَةُ إِزَارِى مَنْ نَازَعَنِى وَاحِدًا مِنْهُمَا أَلْقَيْتُهُ فِى جَهَنَّمَ » .
Tercemesi:
Bize Hennâd b. es-Seriy rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize Ebu’l-Ahvas, Atâ b. es-Sâib’den, o el-Eğar Ebu Müslim’den, o da Ebu Hureyre’den (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Yüce Allah şöyle buyurur: Büyüklük benim üst elbisemdir, azamet benim alt elbisemdir. Her kim o ikisinden birisinde benimle çekişirse onu cehenneme atarım”.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 16, /678
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Eğar b. Abdullah el-Medini (Eğar b. Abdullah)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
Kibir, Kibir ve gurur
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31909, İM004175
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ وَهَارُونُ بْنُ إِسْحَاقَ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ الْمُحَارِبِىُّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَقُولُ اللَّهُ سُبْحَانَهُ الْكِبْرِيَاءُ رِدَائِى وَالْعَظَمَةُ إِزَارِى فَمَنْ نَازَعَنِى وَاحِدًا مِنْهُمَا أَلْقَيْتُهُ فِى النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Said ve Harun b. İshak rivayet ettiler ve şöyle dediler: Bize Abdurrahman el-Muhâribî, Atâ b. es-Sâib’den, o Said b. Cübeyr’den, o da İbn Abbâs’tan rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ şöyle der: Büyüklük benim üst elbisemdir, azamet benim alt elbisemdir. Her kim o ikisinden birisinde benimle çekişirse onu cehenneme atarım”.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 16, /678
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi (Abdurrahman b. Muhammed b. Ziyad)
5. Ebu Kasım Harun b. İshak el-Hemdanî (Harun b. İshak b. Muhammed)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, varlığı ve birliği
İman, Esasları, Allah'a iman, gereği gibi bilmek
Kibir, Kibir ve gurur
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32401, İM004297
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ يَحْيَى الشَّيْبَانِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ بْنِ حَفْصٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ غَزَوَاتِهِ فَمَرَّ بِقَوْمٍ فَقَالَ مَنِ الْقَوْمُ فَقَالُوا نَحْنُ الْمُسْلِمُونَ . وَامْرَأَةٌ تَحْصِبُ تَنُّورَهَا وَمَعَهَا ابْنٌ لَهَا فَإِذَا ارْتَفَعَ وَهَجُ التَّنُّورِ تَنَحَّتْ بِهِ فَأَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ أَنْتَ رَسُولُ اللَّهِ قَالَ « نَعَمْ » . قَالَتْ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَرْحَمِ الرَّاحِمِينَ قَالَ « بَلَى » . قَالَتْ أَوَلَيْسَ اللَّهُ بِأَرْحَمَ بِعِبَادِهِ مِنَ الأُمِّ بِوَلَدِهَا قَالَ « بَلَى » . قَالَتْ فَإِنَّ الأُمَّ لاَ تُلْقِى وَلَدَهَا فِى النَّارِ . فَأَكَبَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَبْكِى ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ إِلَيْهَا فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ لاَ يُعَذِّبُ مِنْ عِبَادِهِ إِلاَّ الْمَارِدَ الْمُتَمَرِّدَ الَّذِى يَتَمَرَّدُ عَلَى اللَّهِ وَأَبَى أَنْ يَقُولَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar (es-Süleî), ona İbrahim b. A’yen (eş-Şeybanî), ona İsmail b. Yahya eş-Şeybanî, ona Abdullah b. Ömer b. Hafs(el-Adevî), ona da Nafi (Mevlâ İbn Ömer), (Abdullah) İbn Ömer’in şöyle anlattığını nakletti: Savaşlarının birisinde Rasululah (sav) ile birlikte bulunuyorduk. Rasul-i Ekrem (sav) (bu seferde) bir kavme rastladı. “Sizler kimsiniz?” diye sordu. Onlar da “Biz Müslümanız” dediler. Bir kadın da tandırına yakacak atmakla meşguldü ve beraberinde bir oğlu vardı. Tandır iyice kızınca kadın çocuğunu uzaklaştırırdı. Sonra Peygamber’in (sav) yanına geldi ve “Sen Allah'ın Resulü (mü)sün?” dedi. O da “Evet” cevabını verdi. (Bunun üzerine) kadın (O'na) “Babam, anam sana feda olsun! Allah merhametli olanların en merhametlisi değil midir?” dedi. Rasul-i Ekrem (sav) “Evet, (en merhametli olanların en merhametlisidir)” cevabını verdi. Kadın “Allah, kullarına, annenin çocuğuna şefkatinden daha merhametli değil midir?” diye sordu. Rasul-i Ekrem (sav) “Evet, (daha merhametlidir)” buyurdu. Kadın: “Anne çocuğunu ateşe kesinlikle atmaz” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ağlayarak (mübarek) başını eğip uzun zaman yere baktı. Sonra (mübarek) başını kadına doğru kaldırarak “Şüphesiz Allah, (hak yoldan sapıp) O'na itaat etmeye tenezzül etmeyen ve (tevhid kelimesi) “lâ ilâhe illallah” ı söylemekten kaçınan inat ve haddi aşmakta ileri giden azgın kulundan başkasına azab etmeyecektir” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 35, /696
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer el-Adevi (Abdullah b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el- Hattâb)
4. İsmail b. Yahya eş-Şeybani (İsmail b. Yahya)
5. İbrahim b. A'yen eş-Şeybani (İbrahim b. A'yen)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279352, İM004299-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ حَدَّثَنَا سُهَيْلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ - أَخُو حَزْمٍ الْقُطَعِىِّ - حَدَّثَنَا ثَابِتٌ الْبُنَانِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَرَأَ - أَوْ تَلاَ - هَذِهِ الآيَةَ ( هُوَ أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ ) فَقَالَ « قَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ أَنَا أَهْلٌ أَنْ أُتَّقَى فَلاَ يُجْعَلَ مَعِى إِلَهٌ آخَرُ فَمَنِ اتَّقَى أَنْ يَجْعَلَ مَعِى إِلَهًا آخَرَ فَأَنَا أَهْلٌ أَنْ أَغْفِرَ لَهُ » .
قَالَ أَبُو الْحَسَنِ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ نَصْرٍ حَدَّثَنَا هُدْبَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا سُهَيْلُ بْنُ أَبِى حَزْمٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فِى هَذِهِ الآيَةِ ( هُوَ أَهْلُ التَّقْوَى وَأَهْلُ الْمَغْفِرَةِ ) قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « قَالَ رَبُّكُمْ أَنَا أَهْلٌ أَنْ أُتَّقَى فَلاَ يُشْرَكَ بِى غَيْرِى وَأَنَا أَهْلٌ لِمَنِ اتَّقَى أَنْ يُشْرِكَ بِى أَنْ أَغْفِرَ لَهُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Zeyd b. Hubab (et-Temimî), ona -Hazm el-Kutaî’nin kardeşi- Süheyl b. Abdullah (Süheyl b. Mihran), ona da Sabit (b. Eslem) el-Bünanî, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını nakletti: “Rasulullah (sav) 'Huve ehlü’t-takvâ ve ehlü’l-mağfira= Sakınılmaya lâyık olan da
O’dur, mağfiret sahibi de O’dur' (el-Müdessir 74/56) ayetini okudu (veya tilâvet etti). Sonra dedi ki: Allah (cc) (bu ayette) şöyle buyuruyor: "Ben (azabımdan) sakınılarak benden başka ilâh edinilmemeye (yâni bana ortak koşulmamaya) lâyıkım. Artık kim benimle birlikte başka bir ilâh edinmekten sakınırsa o kimseyi bağışlamaya layık olan (da ancak) benim.”
Ebül’l-Hasen el-Kattan şöyle dedi. Bize İbrahim b. Nadr, ona Hüdbe b. Halid, ona da Süheyl b. Ebu Hazm, Sabit Enes’in şöyle anlattığını nakletti: Rasul-i Ekrem (sav) “Huve ehlü’t-takvâ ve ehlü’l-mağfira= Sakınılmaya lâyık olan da O’dur, mağfiret sahibi de O’dur” (el-Müddessir 76/56) ayeti hakkında şöyle dedi: Rabbiniz buyurdu ki: "Ben (azabımdan) sakınılarak benden başkasının bana ortak koşulmamasına lâyıkım ve bana ortak koşmaktan sakınan kimseyi bağışlamaya layık olan (da ancak) benim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 35, /696
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Süheyl b. Ebu Hazm el-Kuta'i (Süheyl b. Mihran)
4. Ebu Halid Hüdbe b. Halid el-Kaysî (Hüdbe b. Halid b. Esved b. Hüdbe)
5. ibn Ebu Leys Ebu İshak İbrahim b. Nasr et-Tirmizi (İbrahim b. Nasr)
Konular:
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281039, İM004228-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ أَبِى كَبْشَةَ الأَنْمَارِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « مَثَلُ هَذِهِ الأُمَّةِ كَمَثَلِ أَرْبَعَةِ نَفَرٍ : رَجُلٌ آتَاهُ اللَّهُ مَالاً وَعِلْمًا فَهُوَ يَعْمَلُ بِعِلْمِهِ فِى مَالِهِ يُنْفِقُهُ فِى حَقِّهِ وَرَجُلٌ آتَاهُ اللَّهُ عِلْمًا وَلَمْ يُؤْتِهِ مَالاً فَهُوَ يَقُولُ : لَوْ كَانَ لِى مِثْلُ هَذَا عَمِلْتُ فِيهِ مِثْلَ الَّذِى يَعْمَلُ » . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « فَهُمَا فِى الأَجْرِ سَوَاءٌ وَرَجُلٌ آتَاهُ اللَّهُ مَالاً وَلَمْ يُؤْتِهِ عِلْمًا فَهُوَ يَخْبِطُ فِى مَالِهِ يُنْفِقُهُ فِى غَيْرِ حَقِّهِ وَرَجُلٌ لَمْ يُؤْتِهِ اللَّهُ عِلْمًا وَلاَ مَالاً فَهُوَ يَقُولُ : لَوْ كَانَ لِى مِثْلُ مَالِ هَذَا عَمِلْتُ فِيهِ مِثْلَ الَّذِى يَعْمَلُ » . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « فَهُمَا فِى الْوِزْرِ سَوَاءٌ » .
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ الْمَرْوَزِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ - مُعَمَّرٌ - عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنِ ابْنِ أَبِى كَبْشَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ سَمُرَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ مُفَضَّلٍ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنِ ابْنِ أَبِى كَبْشَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Vekî' (b. Cerrah), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Ebu Kebşe (Said b. Amr) el-Enmârî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bu ümmetin durumu, şu dört kişinin durumu gibidir (Birincisi), Allah'ın mal ve ilim verdiği bir adamdır. Bu adam, malı (harcama) hakkında ilmiyle amel ederek onu hakkı (olan zekat, sadaka vb.) uğrunda harcar. (İkincisi), Allah'ın ilim verip de mal vermediği adamdır. Bu adam da (içinden): Eğer şu malın bir benzeri benim olsaydı, ben de şu (birinci) adamın yaptığı gibi yapardım, der." Rasulullah (sav) şöyle devam etti: "Bu iki adam sevapta eşittir. (Üçüncüsü), Allah'ın mal verip de ilim vermediği adamdır. Bu adam, malında şuursuzca hareket ederek harcar ve (dördüncüsü), Allah'ın ne ilim ne de mal verdiği adamdır. Bu adam da (içinden): Eğer bu malın bir benzeri benim olsaydı, ben de bu (üçüncü) adamın yaptığı şeylerin bir benzerini yapardım (malımı şahsi menfaatler yolunda harcardım), der." Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu iki adam da günahta eşittir."
bize İshak b. Mansur el-Mervezî, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer (Muammer de denmiştir), ona Mansur, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona İbn Ebu Kebşe, ona babası, ona da Rasulullah (sav); (T) Bize Muhammed b. İsmail b. Semura, ona Ebu Üsame, ona Mufaddal, ona Masnur, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona İbn Ebu Kebşe, ona babası, ona da Rasulullah (sav) bu hadisin bir benzerini söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 26, /685
Senetler:
1. Ebu Kebşe Said b. Amr el-Enmarî (Sa'd b. Amr)
2. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Amel, faziletlileri
İhlas, ihlas ve samimiyet
İnfak, Allah yolunda
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31621, İM004108
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى وَمُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ قَالَ سَمِعْتُ الْمُسْتَوْرِدَ أَخَا بَنِى فِهْرٍ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَا مَثَلُ الدُّنْيَا فِى الآخِرَةِ إِلاَّ مَثَلُ مَا يَجْعَلُ أَحَدُكُمْ إِصْبَعَهُ فِى الْيَمِّ فَلْيَنْظُرْ بِمَ يَرْجِعُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası ile Muhammed b. Bişr, onlara İsmail b. Ebî Hâlid, ona Kays b. Ebî Hâzim şöyle rivâyet etti: Ben, Benû Fihr kabilesinin kardeşi el-Müstevrid'in, Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu işittim, dediğini duydum:
“Âhiret karşısında dünyanın durumu, ancak birinizin parmağını denize batırdığında (ondan aldığı su miktarı) gibidir; parmağını çıkardığında denizden ne kadar su aldığına baksın!”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 3, /668
Senetler:
1. Müstevrid b. Şeddad el-Kuraşi (Müstevrid b. Şeddad b. Amr b. Ahab b. Habib)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Bişr el-Abdî (Muhammed b. Bişr b. Fürâfisa b. Muhtar b. Rudeyh)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, üstünlüğü
KTB, İMAN
Seçki, İslam İnancı
Zühd
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279350, İM004108-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى وَمُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ قَالَ سَمِعْتُ الْمُسْتَوْرِدَ أَخَا بَنِى فِهْرٍ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَا مَثَلُ الدُّنْيَا فِى الآخِرَةِ إِلاَّ مَثَلُ مَا يَجْعَلُ أَحَدُكُمْ إِصْبَعَهُ فِى الْيَمِّ فَلْيَنْظُرْ بِمَ يَرْجِعُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası ile Muhammed b. Bişr, onlara İsmail b. Ebî Halid, ona Kays b. Ebî Hâzim şöyle dedi: Ben, Benû Fihr kabilesinin kardeşi el-Müstevrid'in şöylediğini işittim: Ben, Rasûlullah’tan (sav.) şöyle duydum:
“Âhiret (nimetleri) karşısında dünyanın durumu, ancak birinizin parmağını denize çıkardığındaki (su miktarın) kadardır. Artık insan, parmağının (o sudan) ne kadar alabildiğine baksın!”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 3, /668
Senetler:
1. Müstevrid b. Şeddad el-Kuraşi (Müstevrid b. Şeddad b. Amr b. Ahab b. Habib)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, üstünlüğü
KTB, İMAN
Seçki, İslam İnancı
Zühd
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32311, İM004239
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ حَنْظَلَةَ الْكَاتِبِ التَّمِيمِىِّ الأُسَيِّدِىِّ قَالَ : كُنَّا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْنَا الْجَنَّةَ وَالنَّارَ حَتَّى كَأَنَّا رَأْىَ الْعَيْنِ فَقُمْتُ إِلَى أَهْلِى وَوَلَدِى فَضَحِكْتُ وَلَعِبْتُ . قَالَ : فَذَكَرْتُ الَّذِى كُنَّا فِيهِ فَخَرَجْتُ فَلَقِيتُ أَبَا بَكْرٍ فَقُلْتُ : نَافَقْتُ ، نَافَقْتُ . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ : إِنَّا لَنَفْعَلُهُ . فَذَهَبَ حَنْظَلَةُ فَذَكَرَهُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ : « يَا حَنْظَلَةُ لَوْ كُنْتُمْ كَمَا تَكُونُونَ عِنْدِى لَصَافَحَتْكُمُ الْمَلاَئِكَةُ عَلَى فُرُشِكُمْ - أَوْ عَلَى طُرُقِكُمْ - يَا حَنْظَلَةُ سَاعَةٌ وَسَاعَةٌ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman), ona Fadl b. Dükeyn (Fadl b. Amr b. Hammad b. Züheyr b. Dirhem), ona Süfyan (es-Sevrî), ona el-Cüreyrî (Saîd b. İyas), ona da Ebu Osman (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)'in rivayet ettiğine göre, vahiy katibi Hanzala et-Temimî el-Üseyyidî şöyle demiştir: Bir keresinde Rasulullah'ın (sav) yanındaydık. Bize cennet (nimetlerinden) ve cehennem (azabından) o kadar söz etti ki neredeyse cennet ve cehennemi gözlerimizle görecek kadar olduk. Sonra ben kalkıp eşimin ve çocuklarımın yanına gittim. Onlarla gülüp oynadım. Bu arada, (Rasulullah'ın (sav) yanındayken) içerisinde bulunduğumuz (ruh halini) hatırlayıp evden çıktım. Yolda Ebu Bekir'le karşılaştım ve ona "Ben münafık oldum! Ben münafık oldum!" dedim. Ebu Bekir bana "Biz (de kimi zaman eşimiz ve çocuklarımızla gülüp) oynuyoruz." şeklinde cevap verdi. Ebu Hanzala, kalbindeki bu hal değişikliğini gidip Rasulullah'a (sav) anlattı. Rasulullah (sav) ona "Ey Hanzala! Eğer (her zaman) benim yanımdayken bulunduğunuz hal üzere olsaydınız, melekler yataklarınızda -veya yollarda- sizinle tokalaşırdı. Ey Hanzala! Öyleyse zamanının bir kısmını rabbini anmak için, bir kısmını da kendin için ayır." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 28, /687
Senetler:
1. Ebu Rib'î Hanzala b. Rabi' et-Temîmî (Hanzala b. Rabî' b. Sayfî b. Riyâh b. Hâris b. Muaviye)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
EĞLENCE KÜLTÜRÜ
İbadet, amellerde devamlılık esastır
İnsan, yaratılış özellikleri
KTB, İMAN
KTB, YARATILIŞ
Müslüman, İ'tidal Sahibi kişi olmak
Zühd
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281038, İM004227-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ قَالاَ أَنْبَأَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىَّ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ عَلْقَمَةَ بْنَ وَقَّاصٍ أَنَّهُ سَمِعَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ وَهُوَ يَخْطُبُ النَّاسَ فَقَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ : « إِنَّمَا الأَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ وَلِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ إِلَى اللَّهِ وَإِلَى رَسُولِهِ فَهِجْرَتُهُ إِلَى اللَّهِ وَإِلَى رَسُولِهِ وَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ لِدُنْيَا يُصِيبُهَا أَوِ امْرَأَةٍ يَتَزَوَّجُهَا ، فَهِجْرَتُهُ إِلَى مَا هَاجَرَ إِلَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun; (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa'd, onlara Yahya b. Said, ona Muhammed b. İbrahim et-Teymî, ona da Alkame b. Vakkas el-Leysî, Ömer b. Hattab'ın insanlara hutbede şöyle dediğini söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ameller niyetlere göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını alır. Her kim Allah'a ve Rasulü'ne hicret ederse, onun hicreti Allah'a ve Rasulü'nedir. Kim de erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadın için hicret ederse, onun hicreti hicret etmiş olduğu şeyedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 26, /685
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Yahya Alkame b. Vakkas el-Utvârî (Alkame b. Vakkâs b. Mihsan b. Kelede)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İhlas, ihlas ve samimiyet
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Siyer, Hicret