5560 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. İsmail b. İmran ed-Dımeşkî, ona Velid b. müslim (el-Kuraşî), ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona Ebu Abd-i Rabbih, ona da Muaviye b. Ebu Süfyan Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Ameller içi dolu kab gibidir. Altı (niyet) güzel olduğu zaman üstü de (dışa vuran kısmı da) güzel olur; altı (yani niyet) bozuk olduğu zaman üstü de bozuk olur."
Bize Hişam b. Ammar, ona İbrahim b. A’yen, ona İsmail b. Yahya eş-Şeybanî, ona Abdullah b. Ömer b. Hafs, ona da Nafi, (Abdullah) İbn Ömer şöyle demiştir: "Savaşlarının birisinde Rasululah (sav) ile birlikte bulunuyorduk. Hz. Peygamber (sav) bir topluluğa rastladı ve 'Sizler kimsiniz?' diye sordu. Onlar da 'Biz Müslümanız' dediler. Bir kadın da tandırına yakacak atmakla meşguldü ve beraberinde bir oğlu vardı. Tandır iyice kızınca, kadın çocuğunu uzaklaştırdı. Sonra Peygamber’in (sav) yanına geldi ve 'Sen Allah'ın Resulü (mü)sün?' dedi. O da 'Evet' cevabını verdi. Bunun üzerine kadın 'Babam, anam sana feda olsun! Allah merhametli olanların en merhametlisi değil midir?' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Evet' cevabını verdi. Kadın 'Allah, kullarına, annenin çocuğuna şefkatinden daha merhametli değil midir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) 'Evet' buyurdu. Kadın 'Anne çocuğunu ateşe kesinlikle atmaz' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ağlayarak başını eğip uzun zaman yere baktı. Sonra başını kadına doğru kaldırarak şöyle buyurdu: Şüphesiz Allah, O'na itaat etmeye tenezzül etmeyen ve 'lâ ilâhe illallah' demekten kaçınan, inat ve haddi aşmakta ileri giden azgın kulundan başkasına azap etmeyecektir."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Fadl b. Dükeyn, ona Süfyan, ona el-Cüreyrî, ona Ebu Osman, ona da Hanzala el-Katib et-Temimî el-Üseyyidî şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) yanındaydık. Bize cennet ve cehennemden o kadar söz etti ki neredeyse cennet ve cehennemi gözlerimizin önünde canlandı. Sonra ben kalkıp eşimin ve çocuklarımın yanına gittim. Onlarla gülüp oynadım. Sonra Rasulullah'ın (sav) yanındayken, içinde bulunduğumuz ruh halini hatırlayıp evden çıktım. Yolda Ebu Bekir'le karşılaştım ve ona 'Ben münafık oldum, ben münafık oldum' dedim. Ebu Bekir bana 'Biz de aynısını yapıyoruz' dedi. Hanzala, Rasulullah'a (sav) gelip durumu arz etti. Rasulullah (sav) ona 'Ey Hanzala! Eğer (her zaman) benim yanımdayken bulunduğunuz hal üzere olsaydınız, melekler yataklarınızda -veya yollarda- sizinle tokalaşırdı. Ey Hanzala! Öyleyse zamanının bir kısmını rabbini anmak için, bir kısmını da kendin için ayır' buyurdu."